iboido
199 (mavi jojoba tanesi)
on birinci nesil silik 4 takipçi 459.50 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    sözlük erkeğine potansiyel sapık gözüyle bakılması

    1.
  1. şimdi sen erkeksin ya, herkes sana benzeye... bi dk bu başka bir şeydi.

    neyse arkadaşlar gelelim fasulyenin faydalarına, görüyorsunuz fako adlı arka... bi dk bu da değildi amk?!

    bak şimdi, sen sözlükte erkeksin aslanım, hemcinslerin ile doğal bir rekabet içindesin,

    -sen hiç sevişmedin hemcinlerine göre, yazsan, anlatsan da amsalak, ergen, 31ci, bilimum hayalperest bir fantazmasın.
    -yetmez resim koysan fake derler, çünkü sözlük erkeği, sevişmemiştir, flörtü olmamıştır, kadın eli değmemiştir kendisine.

    karşı cins için üse,

    -potansiyel bir sapıksın, inanmam beni sikecek gözüyle bakılansın.
    -beni düşürmeye çalışıyor, kuğul takılıyor yarram yaftasıyla karşı karşıyasındır.

    sözlükte erkek olmak zor azizim, çünkü sözlük erkeği abazanın tillahı, 31cinin ağa babası, sapığın milletvekili dayısıdır.

    --spoiler--
    erkeksin sen erkek kal, sark dedi hatunlara...
    --spoiler--
    7 ...
  2. erekte olmuş penisle yapılan mücadele

    1.
  3. gün geçmesin ki bir erkeğin hem övünç hem de utanç kaynağı olan bu meret ile kavgaya tutuşmasın.

    lisede iken, hep minibüsle gidip gelirdim okula. öğrenci o zaman 1 tl idi, şimdi 1.25 sanırım. çok şükür yıllardır bir tek 50 kuruşluk suya zam gelmedi, ben zaten hep 50 kuruşluk alırdım, neyse...

    her zaman ki gibi 5 kişilik arkadaş grubumdan ayrılmış, o döte parmak atmalı şakaları geride bırakmıştık. meslek lisesindeydik, fıtratımızda vardı bu... minibüsü beklemeye koyulmuştum. hayır zıçmam da gerekiyordu, çok geç kalmadan eve varmalıydım. zaten kapıya yaklaştıkça her zaman şiddetlenirdi. özgürlüğüne koşuyordu o da haklıydı sonuçta. neyse ki konumuz bu değil...

    minibüs çok geçmeden gelmişti, sırf çabuk gelsin diye de dal sigaramdan bir tane yakmıştım, zaten hep dal aldığım için de hep 1 tane olurdu, yarıda söndürüp cebime attım.

    minibüse oturduğumda ise gözüme ilk çarpan şey, alımlı bir hatunun hala ayakta oluşuydu. hayır bağcılar gibi bir muhitte, sırf tavlarım umuduyla nasıl yer verilmemişti anlamamıştım doğrusu...

    ayakta giderken onu izlemeye koyuldum, yalnız bastıran zıçma güdüsüne kardeş geliyordu; erekte oluyordum.

    hatun çok alımlı, etine dolgun, iri göğüslü, 1.15 boyunda bir hobitti.

    yukardan yukardan kesiyordum kızı, hayır ne vardı kafanı kaldırıp da baksan diye hayıflanıp duruyordum. pipim mermer gibi olmuştu! bir yandan da kaptan sürekli yolcu alıyordu, bildiğin yolcu.rar moduna doğru geçmeye başlıyordum.

    tabii bu kalabalıkta erekte olan pipim sağa sola değmeye başlamıştı. insanlar irkilip irkilip arkalarına bakıyordu. ne yapıp edip indirmeliydim, bülent ersoy un gençliğini düşünmeye başladım, yetmiyordu. sonra 90lı yıllarına doğru yelken açtım, fonda tarkan ın kıl oldum abi şarkısı çalıyordu, yetmemişti. artık çareyi fedon un slip mayo giydiği halleri düşünmekte bulmuştum.

    tam başardım derken, önümdeki dayının sütyen giymediğini farkettim. inmem gerekiyordu...

    artık dayanamayıp allah allah nidalarıyla "kaptan uçur bizi" dedim, artık nasıl gaza gelmişsem? sağolsun istediğimi yanlış anlamayıp müsait bir köşede attı beni.

    bundan sonra yolun kalan kısmını eşekle gitmem gerekiyordu...
    1 ...
  4. ramazanda tahrik eden üst komşu

    1.
  5. asıl da 3 ayların etkisinde kaldığını haftalar sonra anlayan bünyenin başından geçen olaylar...

    sahur vakti, balkonda karpuz peynir keyfi yaparken gözüme ilişen karşı komşunun kızı çamaşıları asıyordu. renkliler ile beyazları bir yıkamış olmalı, babasının donu adeta kevgire dönmüş gibiydi, ne kadar da pratik bir hatundu... enfes...

    sigaramı henüz söndürmüştüm ve bu manzara karşısında kayıtsız kalamazdım; tekelden aldığım çakma havana puromu zulamdan çıkarmış, şehvetle içime çekiyordum. duman da çıkmıyordu pezevenkten. neyse ki bunu dert etmemiştim. asıl mesele karşı komşuydu.

    her komşu gibi o da ıslak donları en arkadaki ipe asıyordu ve ben gördükçe çıldırıyordum adeta, aman tanrım! babasının külodunun ağı yırtılmıştı resmen! ve ben hayretler içindeydim, demek ki sağlam salıyordu...

    dudaklarımı kemirmeye başlamıştım, en sonunda dayanamayıp ayağa kalktım. o da ne! ayağıma karpuz çekirdeği yapışmıştı, sırası mıydı ki bunun?! eğilip çekirdeği çıkardığımda ise artık karşı komşu balkonda değildi, iri göbekli, atletinden taşan göğüs kıllarıyla, nöbet değişimini sanırım babasına bırakmıştı...

    ne göbekti ama... balkondayken bir balkon daha vardı adeta;

    balconception...

    purom bitmek üzereyken, hala adamı izliyordum ve o an sütyen giymediğini farkettim... yoksa o kılları başka izahı yoktu.

    salona döndüm, kardeşim karpuz kabuğu kemirirken tıpkı bir malak gibiydi adeta...
    1 ...
  6. sahibinden com ölücüleri

    1.
  7. bu kodumun yeri, insanlar mal satarken elmas satıyor havasında iken alırken de sanki normalde buğday ile takas yapılıyormuş bir parayı bu veriyormuş gibi davranan yavşaklarla doludur.

    i7 işlemci satıyorum 575 e. adam direkt 400 tl diye mesaj atıyor.

    amk evladı o paraya senin i7 neyine siktir git i3 al diyesim geliyor, zor tutuyorum kendimi.

    sözlükteki ibne arkadaşım da trollüyor amk ya ahhaha.

    edit : zam yaptım, şimdi onlar düşünsün amk.
    18 ...
  8. naptın yarrak kendine

    1.
  9. nasıl dalyarak oldum

    1.
  10. Bu bazen troll içerikli, bazen duygusal, bazen realist ve doğal olarack acı olaylarımı yığdığım bir başlık gibi olacak. Öyle bayık bir aşk hikayesi de olmadığı gibi full makara da ihtiva etmeyecek. Her şeyden 100 gram işte...

    "Liseye kadar adamakıllı bir flörtü olmamış, hoşlandığı kız tarafından reddedilip, hoşlanmadığı kızlardan teklif almakla geçirmiş biriydim, bir tanesi de ronaldinho ya benziyordu var gerisini sen düşün.

    Üniversite yıllarında ise işler tam tersi işlemeye başladı, platonik modda giderken yaşadığım hayalkırıklıkları ile yeni okul döneminde artık derslere odaklanıp bu mecralardan imtina edeceğimi düşünüyordum ki üst sınıftan birisinin laf atmasıyla bu sözüme olan sadakatim sadece birkaç hafta sürdü. Tabii artık film başlıyordu; sabah konuştuğum kadınla kendimi aynı yatakta buluyor, ne oluyor lan diyordum. 2. senemde ise sürekli bir hareket vardı, 1. dönem kız arkadaşımın ev arkadaşımla yatmasından sonra iyice içime kapanmıştım. Artık yeter derslere odaklanmalıyım derken tekrar birisi karşıma çıkmıştı, aslında tanışıyorduk ama fazla muhabbetimiz yoktu. Ortak arkadaşımız "gizem seni çağırıyor" diye aradığında final haftası yanlarına, kaldıkları otele gitmiştim. O geceyi arabada taciz edilerek ucuz atlatmıştım; zira otele de çağrıyordu. Sınavlarımdan ötürü reddedikten sonra, giderek bazı şeylerin eskisi gibi olmadığını farkettim. 1 seneyi aşan ilişkinin temelleri sıradışı atılmış ancak mesafeye bağlı olarak sona ermişti; artık mezundum ve istanbul daydım..."
    1 ...
  11. ne havan topu ne de mermi senle vuruldum

    1.
  12. tarkan ın son çıkan parçasında yer alan vurucu sözüdür.

    ilgili şarkı için;

    https://www.youtube.com/watch?v=tFe8qW7j0Mk
    1 ...
  13. tarkan ın efsane geri dönüşü

    1.
  14. https://www.youtube.com/watch?v=tFe8qW7j0Mk

    başka söze gerek olmayandır, sözleri çok derin ve vurucudur...
    0 ...
  15. sürekli olan sevişme isteği

    1.
  16. ya moruk ben 2. de tıkanıom. siz nasıl çıkarmadan 5 attırabiliyorsunuz?
    1 ...
  17. ömer faruk beyaz

    1.
  18. fb nin altyapısında gelecek vaadeden wonderkid. umarım buralar değerlenir.
    2 ...
  19. düğün nişan para gezme tozma ve seks istemeyen kız

    1.
  20. bir dürtün ölü olabilir.

    edit : başlığı ben açmadım, sikmiyim dalağınızı.
    7 ...
  21. sözlüğe kendi fotoğrafını koyan erkek yavşaklığı

    1.
  22. sevilen kızın bordo memeli çıkması

    1.
  23. bir kadın çizeceksin derken pastel renklere fazla abanmış olmalılar diye düşünüyor insan...

    vakti zamanında tanışmak için binbir takla attığım bir kız vardı. o beni zaten amuda kalkık halimle sevdiğini söylemiş birlikte olduktan sonra. ciddi ciddi kapoyeracılar gibi taklalar atardım önünde. ne pis bir huyum varmış arkadaş diyorum şimdilerde kendime.

    asuman, şarkılara konu olan asuman. ne de güzel tombul meminktoları vardı. gözümün önünde gitmiyor hala da...

    okulun kafeteryasında tanışma şerefine nail olduktan sonra, uzun süren flört döneminin ardından kan bir yerden toplanıp hücum ediyor, kıza bunu nasıl söylerim diye kara kara düşünüyordum. o da halimden anlamış olacak ki bakıp bakıp gülüyordu. bir gün tek yaşadığı evini göstermek için davet edilmiştim. aslında bundan istifade edip meminktolarını emikleyebilirdim, kim bilir belki de terslerdi beni, deneyip görecektim...

    evine vardığımda, soyun geliyorum dedi. yok ulan bu başka bir hikayeydi, neyse.

    evine vardığımızda, bak burası banyo ve tuvalet diye tek tek odaları gezdiriyordu, bir anda gayriihtiyari depozito ne kadar sorusunu sormuştum. makara geçtiğimi düşünerek gülüp geçti halime tabii.

    içeri salona geçmemi istemişti, birazdan geliyorum diyerek içeri geçti. 15 dakika sonra geldiğinde gözlerime inanamamıştım, üzerine babydoll vardı ve resmen beni sevişmeye davet ediyordu. hiç tereddüt etmeden hücum marşı eşliğinde hatuna salvolar yapmaya başladım. derhal üzerini soymaya başladım. göğüslerine dokunmak için can atıyordum adeta...

    o da ne? kızdaki meme uçları çok garipti. rengi mor, dairenin büyüklüğü eskiden cipslerden çıkan bardak altlığı gibi kocaman olan süper taso kadar büyüktü. bu manzara karşısında ne yapacağımı bilememiş, nedense bir tiksinme gelmişti. prezervatif alma bahanesiyle evden ayrıldım ve telefonumu da anında kapattım.

    o gün bugündür, ne zaman iri göğüslü bir hatun görsem acaba ne renk diye bir soru sorarım kendi kendime...
    0 ...
  24. ibret verici ramazan öyküsü

    1.
  25. 3 aylara giriş yaptığımdan beri, üzerimde oluşan auranın sebebini açıklamakta zorluk çekiyorum... ne yapayım 5 ay öncesinden hazırlık mı yapayım diyorum kendi kendime...

    neyse,

    mahallemizde, hatice nine adında yaşlı, çelimsiz, düşse düştüğü yere gömülecek kadar zayıf bir kadın oturmaktaydı. kendisi her yaşlının başına gelen, oğulları tarafından sokağa atılmış birisi de değildi, bildiğin paranın amına koymuştu zamanında. 4 katlı binanın kirasıyla geçiniyordu.

    derken günlerden bir gün, mahallenin aylak gezeri olan aykut, bu durumdan nemalanmak istemesi peydah oldu. neymiş efendim, bu karıyı evlenmeye ikna edersem, gerdek gecesi düğün şerbeti içirerek şeker komasıyla mefta olmasını rahat sağlarım. malı mülkü de bana kalır, dedi.

    hayır bu kadar ileri görüşlü bir totoşu zamanında, misket oynarke sağlam kökmüştüm. bu durum da benim gurur kaynağım olabilirdi ama ses etmedim, sen bilirsin diyip uzaklaştım.

    aykut kafasına koyduğunu her nasılsa yapmış, kadını evlenmeye ikna etmişti. lan kadın alzaymır amk, masada evet dese, sabahında karnın acıktı mı evladım diye severdi seni. bu nasıl bir rizikoydu?

    yalnız vakit kaybetmek istemiyordu, ramazan ayı içinde nikahı yapmaktı niyeti, mahalle karşı çıktı tabi. lan amk o yaştaki karının evlenmesine ses etmiyorlar, yok ramazanmış, yok iki bayram arası da olmamış diye etekleri zil çalıyordu eşrafın.

    onu da halledip, nikah günü geldi çattı, takı töreni falan da yapıldı ayaküstü. hayır, takı töreninden sonra yurtdışına kaçsa cem uzan ile ortak olabilirdi, o neydi lan öyle. kadın a takımındaki zenciye dönmüştü adeta...

    2 gün sonra ise karahaberi geldi, karı gerdek gecesi çok istekli imiş, şerbet de iyice fena yapmış kadıncağızı. bizimkisi de kaçacak delik ararken salonda yere yuvarlanmış. kaba etine de bardakta bekleyen takma dişleri batmış.

    ertesi gün yanına gittik, götü bildiğin dişletmişti. herkes ramazan ramazan düğün yapmanın verdiği uğursuzluğa yoruyordu.

    kadın da zaten geberip gitti. şimdi ikitelli oto sanayiide dericilik yapıyor, işler kesatmış...
    0 ...
  26. menopoza 5 kala size asılan teyze

    1.
  27. yok azizim yok, teen kategorisi kavramının sadece kadınlara mahsus olmadığını anladım. kadın milleti de genç seviyor. tabi bir yerde onlar da haklı, hangi kadın slip mayo giymiş fedon u seksi bulur ki hem? donun altında son kullanma tarihi geçmiş tel kadayıfların olduğundan eminim onların da haberi vardır.

    hayır yanlış anlaşılmasın, fedon abimizle sirtaki ile başlamış twerkle bitmiş bir gece geçirmedim, benim sadece iyimser bir tahmin sadece...

    günlerden bir gün, alt komşu halime teyze ile elinde poşetlerle kapıda karşılaşmış. benden yardım etmemi rica etmişti. turabi olmaya gerek yok, tabii ki düşünmeden eline düğün arabası kesen suriyeli gibi yapışıp, kıvrak bir bilek hareketiyle poşetleri kaptım elinden...

    halime teyze, yalnız yaşayan. chp li, koltuk altlarının giydiği askılı tshirtünden sarktığı, kısa saçlı, buruşuk bir ablaydı.

    bu iyiliğim karşısında, teşekkür etmek istemiş, eve vardığımızda göğüslerini okş... bi dakka bu o değildi.

    neyse azizim, kendisi beni içeriye davet edip, bir şeyler ikram etmek istediğini söyledi. tamam diyerek içeri girmiştim. 2 dakika sonra elinde cevizli sucuk ile gelmişti. açıkçası böyle bir ikram beklemiyordum. bir an durduğumu farkedince "al al, direkt mala gider" dedi.

    iyice afallamış haldeydim, neyse diyerek cevizli sucuğu elime aldım. yedikten sonra ise kendisinden müsaade istedim, fakat onun beni bırakmaya niyeti yoktu. ikramların arka arkası kesilmiyor, mesir macunları senin, kuş lokumları benim habire bir şeyler tıkıştırıyordu ağzıma. bir an kendimi merakl köfteci filmindeki gerdek öncesi kampa sokulan zühtü gibi hissetmiştim.

    ve artık beklenen son geliyordu, yediklerim etkisi gösteriyor, sola kayan alet cebimde iphone 6+ gibi belirmeye başlıyordu. sorarsa taksitle aldım diyip kıvırabilirdim, ancak yerimde duramamaya başlamıştım.

    daha fazla sabredemeyip, müsaade istemeden koltuğumdan fırlayıp eve geçtim hemen.

    bir yandan osbir çekiyor, bir yandan girdiğim şoku atlatmaya çalışıyordum, gözlerim dolmuştu, kendimi resmen cinsel obje gibi hissetmiş, ben dildo olacak adam mıydım diye kendime sorular sormaya başlamıştım...

    finalde artık ikimiz de ağlıyorduk...
    0 ...
  28. karizmayı çizdirmemek için döner yememek

    1.
  29. ah arkadaş babadan zengin değiliz ki tercihlerimizi otomobillerden yana yapalım, gönül istiyor ama istemek yetmiyor...

    günlerden bir gün lise yıllarımda, flört etmek denirse görüştüğüm bir hatun vardı. buluşmak üzere sözleşmiştik de kız bildiğin anasının nikahında oturuyordu. ben küçükçekmece, hatun ise gaziosmanpaşa idi.

    tamam ulan, o zaman ergen motivasyonu ne var ki diyerek düştüm yollara, arşınladım tek tek...

    ama arşınlamayı zike zike minibüsle yapmak zorundaydım. o zaman öyle cepte kafama esince şehir dışına gidicek paralar yok tabi. 20 lira ile buluşmanın peşindeyim. ulan 2. vesayit sonunda bari artık yürüyeyim, bir yandan da hesap yaparım dedim. yemin ediyorum o anki mental durumumu, üniversitede bir derse koy, 15 dk da doktora yapardı.

    dönüşte yürüsem, kız bir şey isterse maksimumu şu kadar olsa, bana şu kadar yol parası kalsa falan falan derken bildiğin yardan değil serden geçtiğimi farkettim. kızın hesabını ödeyelim de analar taş yesin modu bize pek koymaz herhalde diye düşünüyorum o zamanlar.

    mekana vardık, oturduk bir büfeye. tavuk döner söyledik, 1 tane. sen niye yemiyorsun dediğinde canımın istemediğini söylemiştim. ama gel gör ki masaya gelen tavuk döner öyle bir kokmuştu ki korkusuz korkak filmindeki mülayim gibi olmuştum. içimden de geçiriyorum ulan parayı bulursam bi acılı bi acılı daha... yok be oğlum. hayaller bile sefalet içinde. tavuk döner yer, yanına içecek istemezdim o haldeyim.

    hatun bir yandan döneri ısırıyor, bir yandan da muhabbet etmeye çalışıyordu. hani derin göğüs dekoltesi görürsün de konuşmaya odaklanamazsın ya, yok humuna koyim keşke o etki gibi olsa. bildiğin sanki ellerimi kollarımı bağlamışlar hatunun birisi bana özel striptiz yapıyor. adeta an be an iq um düşüyor, idiotlar gibi salya akıttığımı farkediyordum. neyse o da halimden anlamış olacak ki al ısır diye uzattı. ayıldığımda kağıtların arasından et ayıkladığımı hatırlıyorum. yememiş, bildiğin mideme smaç diye basmıştım döneri resmen...

    neyse biraz laflayıp dolaştıktan sonra vedalaşmaya geldi sıra, zaten o günden sonra da hiç görmedim kendisini...

    yol parasında 1.5 lira eksik çıkmıştı dönerken, minibüsçüye ağız bükmüştüm, o da sağolsun kırmamıştı.

    o gün şu lafı anlamış oldum,

    evdeki hesap çarşıya uymuyordu...
    0 ...
  30. metal müzik tutkunu hatun

    1.
  31. merhabalar, merhabalar... yine bir hatun nasıl tava getirilir diye hikayem ile karşınızdayım, bu sefer ki biraz daha marjinal...

    her sektörden hatun kaldırmış birisi olarak, aralarında hemşire, doktor, hademe, örtmen, memur, inşaat işcisi meslek grupları da olan bu başarımların arkasından yaptığım ilk şey hatunu tekrar yerine bırakmak olmuştur.

    gel zaman git zaman, ülkede el atmadığım sektör kalmadığı için, bir sıkkınlık, bir arayış içine girmiştim. bakkala gidiyorum, rüstem abi çay içmeye çağırıyor, manav nusret e uğruyorum karpuza tıklatmak ister misin diye sorup duruyordu, hep aynı insanlardan sıkılmış birisi olarak yeni atılımlar yapmalıydım. en sonunda müzik sektörüne el atmaya karar verdim.

    ilk iş olarak, en çok düşmeye meyilli hangi müzik türlerinde var araştırmaya koyulmuştum.

    ilk olarak arabeske fantezi müzik klasmanına yöneldim, sabah uyandığımda yanımda cengiz kurtoğlu vardı. sanırım istediğim pek de bu değildi.

    ardından rap müziğe sardım, bir kaç gün sonra sagopa kajmer ile maklube yer iken buldum kendimi, eşi kolera da dini takvim yaprakları okuyarak feyizleniyordu bir yandan. bunu da sevmemiştim. kız olursa rümeysa erkek olursa hanifi koyabilirsin diye de öğüt vermesini de pek yadırgamıştım...

    biraz daha zaman geçirdikten sonra pop müzikte de artık vardır bir şeyler diye sektörün içine daldım. doğuş ile yolum keşişti, doğru örnek olmak istediğinden bahsetti. peki diyip yoluma devam ettiğimde demet akalın ile karşılaştım. kendisi sanırım anneanne olmuştu, kucağındaki torunu olmalıydı diyerek görmemezlikten geldim.

    baktım böyle olmayacak, en iyisi metal müzik türlerine el attım, bu seferki hatun pek de bilindik bir kişi değildi. ama işin kötü yanı ne numetalden anlarım ne gothic ten ne de doom dan anlardım. bu konuda koca bir sıfırdım.

    adı melisa olan bu hatun kişisi ile tanışmak için müzikten konuyu açtım,

    +ee kimleri dinlemeyi seviyorsun?
    -metalika cınım...
    +allah allah metalika müzik türü değil miydi ya hu?

    dediğimde hatunun yüzünde bir ekşime oluştu ve arkasına dönüp gitti.

    giderken de belki bir şeyler yakalarım ümidiyle seslendim;

    +atmosferik yarak metal dinliyorum, sen sever misin?
    -...

    duymamazlığa gelmişti.

    ben de soluğu ilk müzikholde alıp, ilk göz ağrımda, cengiz kurtoğlu nda teselliyi aramıştım...

    --spoiler--
    gangbang yapıp gidiyorsun, bana veda ediyorsun...
    --spoiler--
    0 ...
  32. internetten sipariş edilen şişme hatun

    1.
  33. uzun zamandır yeni heyecanlar arayışında olmam beni saplık ile maceraperestlik arasında gidip gelmemi sağlıyor, bazen çizgiyi geçtiğinde adamın gol diyordu...

    günlerden bir gün internette dolaşırken, sevişme üzerine üretilmiş aletlere göz atıyordum. dildolar, straponlar, kırbaçlar derken arif in mençıstıra attığı gole kadar gitmiştim. en sonunda gözüme ilişen hatun görünümlü, bildiğin insana benzeyen şişme bebekler dikkatimi çekmişti. pc den kalkıp uzaktan baktığımda harika avcı ya benziyordu hatta... tabi hemen irkilip masama oturdum tekrar. bildiğin canlı insan gibiydi.

    sipariş edip etmemek arasında gidip gelirken, yeter hep canlısına gidip geliyoruz diyerek bir anlık gazla siparişimi vermiştim.

    uzun günler süren bekleyişin ardından, kapımı çalan kargocu ile burun buruna gelmiştim. eleman nefesi dötünden alıyordu adeta. bir yandan imzalanması gereken evrakları hazırlarken bir yandan da bir şeyler söylüyordu;

    +abi dötüm çıktı yukarı getirene kadar, ne sipariş ettin böyle?!
    -....(bu sorusu ve laubaliği hiç de hoşuma gitmemişti ancak başımdan savmak için bir şeyler söylemem gerektiğini hissediyordum).
    kıyafet balosu için bülent ersoy kıyafeti verdim güzel kardeşim...

    bu sözü söyledikten sonra yüzünde oluşan ifadeyi resime döksem aynen şöyle bir şey çıkardı;

    http://galeri.uludagsozluk.com/r/801995/ +

    lafı fazla uzatmadan içeriye girdim. paketi açtığımda cidden, demodaki gibi bir hatun modeli vardı. yalnız ben sarışın istemiştim adamlar esmer modelini göndermişler, seda sayan beklerken şenay düdek kılıklı bir kadın gelmişti. neresinden tutsam elimde kalıyordu, kara kuru bir model. nefes alsın yetere bile eyvallah edecek haldeyken nefes de almıyor ee ben bunla ne yapacağım diyip, tekrar pakedine yerleştirdim. iade etmeye kalksam zaten hevesim kaçmıştı. en iyisi karşı komşum olan bekir abiye vereyim, adam 8 senedir yalnız yaşıyordu.

    2 gün sonra bekir abiye paketi verdim, fakat nasıl izah edebileceğimi bilmiyordum. sonuçta adam bunun ne olduğunu sormuştu öncesinde.

    +abi sen aç pakedi, kullanma kılavuzunu oku. kafana yatmazsa çağır ben gelir alırım diyerek politik bir cevapla topuklamıştım.

    aradan 3 hafta geçmiş olmasına rağmen bekir abinin ne kapısı açılıyordu ne de sesi soluğu çıkıyordu. merak edip kapıyı çaldığımda yüzünde üzgün bir ifade vardı, ne oldu diyerek içeri daldığımda şoke olmuştum.

    adamcağız şişme kadını rahmetli annesine benzetmiş, ona kadın programları izletiyor bir yandan da nasıl koyduk ama fenere diyerek sohbet ediyordu. bir fenerli olarak duruma içerlemiş, ses etmeden evime geçmiştim.

    5 ay sonra da haberini aldım, kadını hacca da göndermiş. hayırlı evlatmış bekir abi, gözlerimi yaşartmıştı...
    1 ...
  34. sevilen kızın yanında sümüğün şişmesi

    1.
  35. ah ah... ikili ilişkierde bir türlü dengeyi sağlayamıyorum... hep bir aksilik, hep bir garabet hüküm sürüyor resmen.

    günlerden bir gün, işyerinde tav olduğum bir hatunla yemekte denk geldik. ben 8 dilim ekmek almış, o ise 2 dilim kepek ekmeği ile yoluna devam etmekteydi ki ben aşureye ekmek banmış adamım.

    çok kalabalık olmasından ötürü, az sayıda boşta duran sandalyelerde yerimizi almıştık ve inanılmaz anı yakalamıştım, karşımdaydı!

    konuşmak istiyor ama hasta olduğum için sesimin nasıl çıkacağını kestiremiyordum. nezle olmuştum, güneşe bakıp ağzım açık şekilde hapşurmak o ara hobilerim arasındaydı. dayanamamıştım o an ancak kız da gözümü ayıramıyordum, o an hapşurma tribini yaşarken göz göze geldik. yüzümde bildiğin pezevenklerin elinden kurtarmak isteyen o yiğit erkek ifadesi vardı...

    durdu ve bir şeyler söyledi,

    ne bakıyorsun diye sert bir tavır yaptı.

    hay amk, hapşuruk da geri gitmişti o esnada...

    konuşmaya gayret ederek, durumu izah ettim,

    -git başka yere hapşur görüyorsun yemek yiyorum, dedi.

    ulan önünde salata ve ekmek vardı, bu muydu yemek? diyesim geldi, diyemedim.

    peşi sıra burnumun aktığını farkettim, fırt fırt diye çeksem de her defasında ılık ılık süzülüyordu.

    tam da o esnada tuzu istedi, ulan sümüğe odaklanmışım sırası mıydı! dikkatimin dağılmasıyla beraber, sol burun deliğimde geleceği gösteren falcı bacı küresi gibi bir şey belirdi... evet, evet... görüyordum, göte geldiğini görüyorum opuss dedim, kendi kendime...

    ve kehanetim tutmuştu.

    kız ıyyy diyerek masadan kalktı.

    ben de umursamamış gibi yan masadaki niyazi abiye dalyan köfteyi yemiyeceksen alayım diye teklifte bulundum, sağolsun reddetmedi...
    1 ...
  36. köy yerinde cinlere karışmak

    1.
  37. o sene 4 zayıfla güç bela liseyi bitirmiş, babam da ceza olarak beni köye postalamıştı.

    o zamanlar babaannemler sağ iken sürekli köy yeri ufak olduğu için halamlara da uğrardım. hatta halamlarda daha çok vakit geçirdiğim için bazen eve geciktiğimde oluyordu. bu gecikmeler yer yer 10 11 i buluyordu.

    her zaman ki gibi üzerinde hangi mühendisin imzası var diye düşündüğüm o bağcık efektli lastik ayakkabı ile halamlardan dönüyordum. köyün akşamı da şehir gibi olmazdı, bildiğin stephan appiah siyahı olurdu etraf.

    sallana sallana yürür iken uzaktan bir ses geldiğini duydum, davul zurna çalıyordu bildiğin. köyün dışında düğün mü var diye merak edip hemen gittim. baktım ki halay çekip, davul zurna çalan insanlar var. ama nedense yüzlerini seçemiyorum. ayrıca elazığ halayına bağlamışlar 3 metreyi halayla geçince derece yapıyorsun o derece ağır giden bir havayla halay çekiyorlardı.

    iyice merak edip yanlarına sokuldum, beni görünce hepsi durup bana baktılar, ürkmüştüm. sonra kolumdan tutup beni halaya soktular. halay başladı ancak bir türlü ayakları tutturamıyordum, onlarınki geriye bakarken benim ki ileriye bakıyordu. onlara ayak uydurayım derken özürlü medine dilencisi gibi olmuştum adeta.

    sonra bir terslik daha farkettim, yüzlerinde karartı vardı ve ne için oynadıkları da belli olmuyordu. bu durum beni kıllandırmış, biraz daha detaya inmek istemiştim. gözlerinin ateş gibi parladığını farketmemle birlikte, halaydan çıkıp korktuğumu belli etmemem gerektiğini bilerek orayı terk etmem gerektiğini farkettim.

    oradan moonwalk yaparak uzaklaştım. arkadam ise eni cini vokke diye bağırıyorlardı...
    0 ...
  38. erekte penisle yapılan mücadele

    1.
  39. güç geçmesin ki bir erkeğin hem övünç hem de utanç kaynağı olan bu meret ile kavgaya tutuşmasın.

    lisede iken, hep minibüsle gidip gelirdim okula. öğrenci o zaman 1 tl idi, şimdi 1.25 sanırım. çok şükür yıllardır bir tek 50 kuruşluk suya zam gelmedi, ben zaten hep 50 kuruşluk alırdım, neyse...

    her zaman ki gibi 5 kişilik arkadaş grubumdan ayrılmış, o döte parmak atmalı şakaları geride bırakmıştık. meslek lisesindeydik, fıtratımızda vardı bu... minibüsü beklemeye koyulmuştum. hayır zıçmam da gerekiyordu, çok geç kalmadan eve varmalıydım. zaten kapıya yaklaştıkça her zaman şiddetlenirdi. özgürlüğüne koşuyordu o da haklıydı sonuçta. neyse ki konumuz bu değil...

    minibüs çok geçmeden gelmişti, sırf çabuk gelsin diye de dal sigaramdan bir tane yakmıştım, zaten hep dal aldığım için de hep 1 tane olurdu, yarıda söndürüp cebime attım.

    minibüse oturduğumda ise gözüme ilk çarpan şey, alımlı bir hatunun hala ayakta oluşuydu. hayır bağcılar gibi bir muhitte, sırf tavlarım umuduyla nasıl yer verilmemişti anlamamıştım doğrusu...

    ayakta giderken onu izlemeye koyuldum, yalnız bastıran zıçma güdüsüne kardeş geliyordu; erekte oluyordum.

    hatun çok alımlı, etine dolgun, iri göğüslü, 1.15 boyunda bir hobitti.

    yukardan yukardan kesiyordum kızı, hayır ne vardı kafanı kaldırıp da baksan diye hayıflanıp duruyordum. pipim mermer gibi olmuştu! bir yandan da kaptan sürekli yolcu alıyordu, bildiğin yolcu.rar moduna doğru geçmeye başlıyordum.

    tabii bu kalabalıkta erekte olan pipim sağa sola değmeye başlamıştı. insanlar irkilip irkilip arkalarına bakıyordu. ne yapıp edip indirmeliydim, bülent ersoy un gençliğini düşünmeye başladım, yetmiyordu. sonra 90lı yıllarına doğru yelken açtım, fonda tarkan ın kıl oldum abi şarkısı çalıyordu, yetmemişti. artık çareyi fedon un slip mayo giydiği halleri düşünmekte bulmuştum.

    tam başardım derken, önümdeki dayının sütyen giymediğini farkettim. inmem gerekiyordu...

    artık dayanamayıp allah allah nidalarıyla "kaptan uçur bizi" dedim, artık nasıl gaza gelmişsem? sağolsun istediğimi yanlış anlamayıp müsait bir köşede attı beni.

    bundan sonra yolun kalan kısmını eşekle gitmem gerekiyordu...
    0 ...
  40. sevgilinin duşa çağırması

    1.
  41. ferhat bir kuku için dağları delerken bense evin perdelerini astım sözlük...

    uzun süre beraber yaşadığım bir hatun vardı, birlikte uyurduk kimi zaman ama ona hiçbir zaman dokunmadım. o da bunu pek istemiyordu keza. ender gelişen osasuna atağı gibi arada yoklasam da kaleye şutum yoktu henüz...

    her istediğini yapar, onu mutlu etmeye çalışır ve sürekli şımartırdım. talepleri neredeyse sınırsızdı. bildiğiniz gibi değil ama; resmen boxerdan fırlayan lastik gibi sonu çek çek gelmiyordu. bir gün o kadar uğraştan sonra ufak bir jest yapacağını söylemişti;

    perdeleri asmak.

    hiç düşünmeden evet diyen dillerimi züksünler. sazan değil aynalı kefal gibi atladım direkt. perdeleri de bana yıkatmıştı ve ıslak ıslak asmamı istiyordu, kıramadım. her ne kadar gavur ölüsünün tezahürü gibi olsa da başladım. kolda derman kalmadığı gibi kalkmak için seferini bekleyen pilotum otomatik pilota geçmiş bu sefer de havalanmadan kuleden iniş izni istiyordu.

    en sonunda tüm perdeleri astığımda kan ter içinde kalmıştım. ben duşa giriyorum dedi. ulan halbuki ben yorulmuştum. 5 dakika geçmeden duştan seslendi, sen de gel diye. aman allah ım rüyalarım gerçek oluyordu. çorapları bile çıkarmadan direkt banyoya daldım.

    beklemediği bir giriş olsa da ses etmedi, yaklaşmamı istedi. usulca yaklaştım yanına ve arkasını döndü! evet evet evet! rüyalarım gerçek oluyordu.

    ve ansızın yerle yeksan edecek o cümle döküldü dudaklarından.

    -canım sırtıma kese atar mısın?
    +?!

    elimde lifle kalakalmıştım. hınçla hamamda master yapmış tellak gibi sırtına sırtına vurmaya başladım lifi, hayvansın diyerek banyodan kovdu.

    bense ıslak çoraplarıyla kalakalmış bir mecnundum. o günden sonra ne zaman duşa girsem lifle os1 çekerim sırtına değmesinin yüzü hürmetine o da...
    0 ...
  42. intel i7 6400t

    1.
  43. intelin kendi sitesinde bile yer almayan; ancak çin pazarında oldukça yaygın 1151 soketli i7 işlemcisi.

    z170 chipset anakart alıp, bunu oc edebilme şansınız var. hele ki şu fiyatlarda 100 dolara bu işlemciyi alıp, uzun vadede 700 liraya sizi idare edecek bir anakart işlemci tandemi oluşturabilirsiniz.
    0 ...
  44. 1 sene üst üste şampiyon olmak

    1.
  45. sözlük kızlarının kaşları

    1.
  46. göt kılından da şemsiye yapıp paylaşın tam olsun amk...
    7 ...
  47. © 2025 uludağ sözlük