gelen tepkimeler sonucu ya gerçekleşecek ya da gerçekleşmeyecektir.
bkz.ı "gözleri kalp şeklinde" verdim zira, beni sevmediyinizin kayet farkındayım. veda haberimi alır almaz sevinip konu komşuya lokum dağıtacağınızı da bildiyim için. üzgünüm, kalmak isterdim ama mümkün deyil.
zira, bıktım artıkın, sıkıldım, y o r u l d u m! ne yazsam anında eksi oylanıyor, meşaz kutum yeşilleniyor. korkumdan, artık "ne gibi enteresan küfürler ettiler acaba" korkusuyla da okuyamıyorum gelen meşazları.
birikti meşazlar hep. balgam yeşili olan "meşazınız var" ibaresi petrol yeşiline döndü, birike birike! aslında folqan da sebep buna. sürekli tepkime koyuyor, "ya sözlük ya ben" diyor. önceleri umursamıyordum.
lakin, sözlükte de sevilmediyimin farkına varınca citti citti düşünmeye başladım. az önce bir başlık açtım ama daha kaydetmeden on yüz bin milyon eksi oy geldi. ve bu gerçekten üzücü.
bu kadar mı nefret ediyorsunuz benden ayol! sanırım o kadar, ama yine de sormak istedim! olur da belki bişman olur "bebeyim, biz seni kıskandığımız için eksi tepkime koyuyoruz, ne gitmesi ne vedası-
otur oturduğun yerde skerim baq" dersiniz diye! o yüzden yorumlara bakıp öyle kara vereceyim, sizi bensiz bırakıp bırakmamaya. son şansınız ama. bir ikincisi olmayacak bu uyarımın.
zira, bu durum beni çok rahatsız ediyor. zaten soda mazoşist hastasıyım. obsesif kompürösör de bir yandan. ssk nın ilaşlarımı karşılaması da ayrıca sorun. hoffff!!!
ne yalan söyleyeyim güldüm. fırlama, mağazanın önüne geliyor etrafı inceden bir kestikten sonra elindeki torpili ateşleyip içeriye atıyor. sonrası, mağazada ufak çaplı bir hasar ve panik.
bir kaç elbise hasar görmüş sanırım. canı sağ olsun, çocukluğum aklıma geldi. bizde az değildik hani. geceleri karanlıkta evlerin camına taş atar kaçardık, birde zillere basardık. o ne keyifti be kardeşim.
tabi bizim zamanımızda böyle kamera, kayır falan olmadığı için gecenin karanlığında kaybolur giderdi vukuatlarımız. aşırı sinirlenip, evden koşarak çıkıp peşimize düşen ev sakinleri de oldu tabi. * https://www.sondakika.com...a-torpil-attigi-12339795/
ışıklı başkanımızın tatil dönüşü yabancılık çekmemesi adına gerçekleştirilmesi gereken atraksiyon! ne o öyle deri koltuk felan, çok banal deyil mi? olmaz öyküyleen! evet.
başlığın olması gereken hali, "ahmet türkün işten çıkardığı şehit yakınlarının yeniden işe alınması" şeklindedir.
ahmet türk'ün yerine göreve gelen, mardin valisi mustafa yaman'ın ilk icraatı.
ilk etapta 11 şehit yakınını işe almış sayın yaman. hdp döneminde işten çıkarılan diğer tüm işçilerinde tekrar iş başı yapacakları müjdesini de vermiş. tebrikler sayın başkan! yaşasın devlet!
bir kaç paylaşımda şahit olduğum subliminal meraklısı, komplo teorisi manyaklarının işgüzarlığı. neymiş, imamoğlu'nun istanbul'daki sel felaketi sonrası hasar tespiti yaparken giydiği yelekte haç işareti varmış.
tamam, bu adamdan zerre haz etmiyor, görüş ve fikirlerini beğenmiyor istanbul'a hizmet edeceğine kanaat etmiyorum ama bu kadar olacağını da düşünmüyor ihtimal vermiyorum.
özetle; abartmayın b'olum. alt tarafı ilk seçimde halkın tokatını yiyip geldiği yere bile dönemeyecek olan biri işte.
kul hakkına girdiklerinin farkındalar mı acaba? gerçekten merak ediyorum, ay sonu aldıkları o maaşı nasılda içlerine sindirebiliyorlar anlamıyorum. sözlükte de var bu tiplerden.
bütün gün yardırıyor, başlık açıp entry girip ne kadar dürüst ve örnek insan olduklarından bahsedip sözlükte vakit harcıyorlar. maaş tıkır tıkır işliyor o sırada ama.
patron, ay sonu " sen her gün mesainin 3/2 sini sözlükte geçirmişsin. o yüzden maaşın kesintiye uğradı" dese tepki gösterir yine ne kadar dürüst olduklarından bahseder bunlar. haram ulan sizin aldığınız o maaş, haram!
başlığın olması gereken hali, "ekrem imamoğlu nun diyarbakır van ve mardin büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasına tepki gösterdiği tweeti" şeklindedir.
tatiline tweet arası verdiğini göstergesi tabi. büyük fedakarlık yani, istanbul'u sel götürürken bu kadar hızlı davranmamıştı ama. gerçi bana sorarsanız bu tür konularla keyfini kaçırmamalı ışıklı başkanımız.
ben anlam veremedim, ne anlatmak istemisler cozemedim belkide kemalist oldugum icindir, bilemem! sirf bu yuzden siz degerli sozluk geylerine danismak istedim. ne demek istiyor bunlar ayol! cop torbalari ile dolu bir konteyner ve hemen yani basinda "her bi seyler cok güzel olcek" yazili bir torba. folqan da anlayamadi, gerci o normalde de boyle. kolay kolay anlayip tepkime koyamaz. biraz gerizekali yane, biraz ama!
tam bir çumuriyet kadini kendisi. tipki ben yane. ayricana, tabisi basak demirtas terörist karisi deyil. saygilar, sevgiler isikli yazarimiz. isikli yazmalariniz olsun efendim.
bir kaç saat önce kulağıma çalındı. "imamoğlu 6 günlük bir tatile çıktı" şeklinde bir söylenti dolaşıyordu. ilk etapta yalan olduğunu düşünüp, önemsemedim.
lakin, istanbul'da yağan yağmurun sıkıntı yaratmasını eleştiren bir haberde de rastlayınca "lan acaba" dedim. sonra haberin detayını okuyunca emin oldum.
imamoğlu, tekrar 6 günlük bir tatile çıkmış, bodrumdalgıç koyunda sefa sürüyormuş. haberde de bu durumu eleştirilmiş. "istanbul su altında iken ekrem bey hollywood yıldızları gibi su üstünde hayranlarını selamlıyor" şeklinde tweet atılmış.
abi helal olsun, ben eleştirmiyor, çok görmüyor, yadırgamıyorum. zira, başkanımıza tatil gerçekten yakışıyor!
cehabe beladiyeciligi iste, ne bekleyebilirsin ki? carsi yi felan sktir et. folqani kaybettik, sele kapildi folqan. olay yerinde incelemelerde bulunurkene. ayagi kaydi hopp adeta caglayan gibi akan suya dustu.
"glork glorkk yuzme bilmiyoglorghkk oluyomghhh. iyestaghhh" diye diye suruklendi suda. hicbir sey yapamadim o an, "folqann, folqannn uzulme bebeyim her bi seyler cok guzel olucak" diye bagirabildim sadece, arkasindan.
hoffff!!! aklinizde bulunsun arkadaslar. sayile, dere kenarina vs. vs. vs vurmus bir gey cesedi haberi alirsaniz folqandir o, acilen bana haber verin. ah imamoglu ah, bir tane cankurtaran koysaydin oraya folqan gitmezdi.
aslinda cokta buyutulmemeli, bir nevi imtiyan gibi düsünmek gerek. benim cehebeli dedemde sınıfta kalmis mesela, ilkokulda. sonra azmetmis, calismis, teneffuslerde bilene. atamizin inkilaplarini ezberlemis heb.
sonra sinif birincisi olmus. ozetle; sinifta kalmak deyil onemli olan, ders almak. simdi, isikli baskanimiz imamoglu muz da ders aldi. bir daha ki secimlerde daha iyi ders alcek ama! evet.
pek tabisi sözlük gey kemalistleri tarafından yadırganacak ve bir o kadanda tepkime koyulacak eylem. lakin, elimde olmadan gerçekleştirdim. az önce kemalist komşunuz hanımefendinin getirdiyi tatlıyı yemeyip imha ettim.
aslına bakınırsanız özünde iyi bir kadın komşumuz hande hanım, dul birde. eşinden ayrılmış ama yaşam enerjisinden hiçbir şey kaybetmemiş, her şeye raamen dimdik ayakta. her şeyiyle. buna memeleri de dayil.
aslında karnımda açtı, çünkü evde yalnızım hanım, çocuklar kayınpederdeler. her neyse, kapı çalındı az evvel. açtım, "kim lan bu ayol" diyerek. kapıcı sandım önce, sonra birde ne göreyim hande hanım. bir elinde bir tabak -
baklava, diyer elinde bir kırbaç üstünde geceliyi, "rohotsoz ottom oyosto com, omo boğozomdon goçmodo sozo do vormok ostodom" diyerek karşımda duruyor. şaşırdım tabi, istemsizce tepkime koydum "hande hanım ne zahmet ettiniz" dedim.
"oşkolson, oşonoz ovdo yok boloyorom bolko ohtoyoconoz vordor dodom. sonoçto bokor soyoylorsonoz" şeklinde karşılık verdi. kırmamak maksatlı aldım elinden tabağı, teşakkür ettim sonra. anlamsızca bakındı suratıma.
bir şeyler dememi bekliyordu sanırım, sonra anladım;
tabağını geri vermemi beklemişti. "bir saniye" deyip mutfağa geçtim tatlıyı çöpe döküp tabağı eline verip "teşakkür ederim" dedim. sinirlendi, agresif tavırlar sergilemeye başladı. tabağı elimden sert bir şekilde alıp gitti.
tuhaf yaratıklar bu kadınlar aga. anlamak zor, hele hele kemalist olanları mümkün deyil!
başlığın tam hali, "uludağ sözlük sevilen kıskanılan taklit edilen yazarlar sıralı tam liste" şeklindedir nonoşlar.
her biri açtıkları, sol frame de adeta bir çoban yıldızı gibi parlayan başlıkları, girdikleri entryleri ile gönüllere tepkime koymuş, sözlük geylerinin takdirini ve empatisini kazanmış über yazarların listesidir.
bir kaç dakikalık deyerlendirme sonucunda toparladım hepsini, isimlerini altta vereceyim. ismini unuttuğum, hatırlayamadığım, sözlükte çok sevildiyini, kıskanıldığını, taklit edildiyini düşünen arkadaşlar var ise vapsaptan üzüntülerini belirtip kendilerinin de bu listeye dayil olması gerektiyini söylesinler.
gerekeni yapıceğimden emin olabilirler. şimdi liste zamanı. "van tuuu tıri forrooo."
izmir, çiğli'de bir hastanın, acil serviste tartıştığı doktora tepki gösterdiği sözleri. tabi, akabinde savcılığa gidilmiş, savcılık ise "bu hastanedeki tüm doktorlar mal" sözünün doktorların performansını etkilemeyeceğine karar vermiş.
"zaten mallar etkilenmezler" mi demek istemişler acaba?
paris'ten gelen 18 kişilik poil o brass band adlı sokak müziği grubu, istiklal caddesi'nde çalarken ezan okunuyor. o sırada ise grup bu durumun farkına varıyor ve müziğe ara veriyor.
gerçekten takdire şayan bir hareket bu. içimizdeki saygısızlara örnek olabilecek nitelikte hatta. örneğin, geçenlerde ezan ve sala'dan "vızıltı" olarak bahsediyordu itin biri. umarım şu hassasiyeti görür, görür de insanlığından utanır.
aaa üstüme iyilik sağlık, size ne ayol. ne ilgilendiriyor sizi, ışıklı başkanmızın arsaları. yok 15 pastel, vay efandım kaç ada felan. adam çevreyi korumak maksatlı almış. ne yapsaydı size bırakıp ağaçların kesilmesine meydan mı verseydi?
pislikler, her şeyiniz yalan dolan irtifa amk! ayhh amk dedim. özür dilerim nonoşlar ama dayanamıyorum aktırollere. baqın zaten t*ng*r de benlen aynı fikirde üstte, "adamın arsası, parasını vermiş almış" diyor o da!
aaa yok, aa silmiş. 18 eksi oy almıştı ondan sanırım. evet.
son dakika gelişmesi, asfalyalarımı attıran. "asfalyalarım attı" diyorum zira bu durum fazlesiyle gerdi bu narin, tüğsüz, sıska, çelimsiz 45 kiloluk izmirli fücudumu.
tamam, anlıyor ve biliyorum tunj başkanımız aşırı çalışkan ve hizmet sevdalısı bir birey. sırf bu yüzden, çok çalıştığı için yalı yaptırdı. dinlenme maksatlı ama, her işe de koşamaz ki ayol!
izmir'in yükünü çektiyi yetmezmiş gibi şimdi de izfaş. ve izbetona atanmış genel müdür falan olarak. eyvallah, çalışsın ülkeye hizmet etsin, katkıda bulunsun tek kelime etmem ama o da bir canlı. insan yane.
robot deyil! üç işe birden nasıl yetişsin adam. bi dakka meşaz kutum yeşillendi. 1250 meşaz geldi birden bire. bir göz atayım. "ıııııabızınıpörtlentnmizzzzerenköyünordaaşağızzzzhmmmmm"
hebsini okudum, ışıklı ve dayi çağdaş bireyler not geçmiş.
tunj başkanımız kendisini, kendi atamış o görevlere. işte bu, helal olsun ayol! şu hizmet aşkına bakınır mısınız?çalışmadan bankamatikten maaş alanlar gelsinler de nasıl çalışılırmış görsünler!
ne bilim bende tayyib atadı sandım atıp tutacaktım az daha, kolay gelsin başkanım, teşakkürler ışıklı dostlar. hıaaaa. olmaz öyküyleen! evet.
bunların gerçek yüzü bu işte dostlar. verin parayı, farkını anında saf değiştirirler. öyle olmasaydı ideallerini altın/para uğruna satıp kendilerini böyle rezil ederler miydi? sizi gidi çapulcular sizi!
ciddi anlamda bunalttı. yardırıyor vallahi, beynim fokurdamaya başladı. güneş, sanki on yüz bin milyon km uzakta değilde bizim çatıda amk. ver klimayı! evet.
üzülerek söylemeliyim ki; bu benim. çok heveslendim, arkadaşlarımın abartılı "yav adam bir kokoreç yapıyor parmaklarını götüne sokarsın, lan geçen on yüz bin milyon midye yedim olum" söylemleri karşısında istemsizce-
canım çekti. midye ve kokoreç yemeyi hayal ettim. her ikisininde tadını bilmediğim halde, ama yabamadım. yiyemedim. "çok şey mi kaçırıyorum acaba" düşüncesi de yiyip bitiriyor beni.
ama elimde deyil. yıllar yıllar önce idi, siz ergenler bilmezsiniz. ya çarşaf ya da gırgır'da zalak mahmut adında bir tipleme vardı. onun bir karikatürü buna etken.
bizim zalak mahmut yolda gördüğü birine tepkime koyuyor hoşuna gitmediği bir davranışını eleştiriyor kendi kendine, "ulan ne salak insanlar var" diyor ardından ise seyyar kokoreççiye "usta oradan bir porsiyon kokoreç-
boksuz tarafından olsun" diye sipariş veriyor. kokoreci yerken de hala söyleniyor. işte bu yüzden kokoreç yiyemiyorum arkadaşlar. sizce ne yapmalıyım? acil yardım.
abd zaman kazanmaya devam edecek. tahkimatını tamamlayacak. bölgeye yerleştireceği köpekleri arttıracak. bizim için ise; ertelediğimiz her operasyon, bir sonrakinin maddi ve manevi maliyetini arttıracak.
bir nevi ilgi çekme amaçlı gerçekleştirilen eylem sanırım. son günlerde bir tanesi bu şekilde davranarak ciddi anlamda rahatsızlık veriyor. bu ilgi budalasının amacı belli, dediğim gibi ilgi çekmek.
sırf bu yüzden nick altında görüş belirtip amacına ulaşmaması için başlık açıyorum, gerçi bu da aynı kapıya çıkıyor gibi ama, bir derece. her neyse, sevgili moderasyon, sözlükçe rahatsızız bu söz konusu yazardan.
isim belirtmeme gerek yok sanırım, sizden ricam lütfen gereğini yapar mısınız! teşekkürler!
arkadaşlar başlatmış ama, benim bilgim dahilinde deyil! olsaydı kabul etmez, tepkime koyardım. zira, artık iş işten geçti, ben deyil sözlük kaybetti!
çoq üzgünüm şu an. tek basima disari ciktim, alis veris yapip kafami dagitmak icin. "ne alsam, ne alsam" diye ak ak düsünürkene eksoz aldim nonoslar! kendime deyil ama aracima yav.
nereme takayim eksozu ben ayol, ilahi sizde! evet.
denemeyin arkadaşlar, sakın! ben denedim siz denemeyin. cevap bile vermeden "kapatildi" yaptılar. pislikler, tam 20 yılımı verdim bu sözlüye 20 yıl ayol! 5 yıl dışarıdan, 15 yılda içeriden okudum/yazdım.
son günlerde, sözlükte gelişen olaylar siksilesi nedeniyle de elimi taşın altına koyup "vakit sözlük için fedakarlık yapma vaktidir, bdv den yazayım da yetkili olayım" diyerek yazdım, bdv den.
ama, dediyim gibi. yazmaz olaydım, cevap bilene vermeden kapattılar talebimi. bu ne rezillik ayol, bu ne rezillik!!! bakın, ben maaşlı çalışan bir işçiyim. yerel bir şirkette, ama sözlüye verdiyim emeyi vermedim, çalıştığım şirkete.
tamam, ben gibi maaş alıp bütün gününü sözlükte geçiren bir kaç hırsız daha var ama ben farklıyım. yetkili olmak benim hakkımdı yane! umarım folqan bu rezillikten haberdar olmaz.
hofff, baq yine ağrılar girdi başıma. aybaşıımmm, çatlıycek sankim! ninemin yazmasını başıma bağlasam faydası olur mu ki acaba? ayhhh, allaam ne kadanda tarifsizim ayol! hep mi aksilikler beni bulur anlamadım ki!
ah tayyib ah, hep senin yüzünden bunlar hep! git artık gitt, gitt, gittt!!! anlıyor musun beni he, anlıyor musun? - efenim, anlamıyor musun! hee taam o zaman yha! olmaz öyküyleen! evet.
folqanlan yaşanan saçma tartışma sebepleridir. *
geçtiyimiz salı'yı çarşamba'ya bağlayan geceydi. bana gitmiştik, tutku, aşk, entirika ve seks kokan bir gece yaşamak üzere. yaşadık vesselam, sonra birden, aniden bir tartışma, bir bağırtı çağırtı birbirimize girdik.
dildoylan vurdum ibnenin kafasına. tangasını yırttım, nasıl sinirlendiysem artık.
komşular zor aldı elimden, folqanı. neymiş efandım, "sıra bende" demişim. pislik, yılan, it! var mı öyle hep sen, hep sen. sizce de saçma deyil mi nonoşlar? olmaz öyküyleen. evet.
çok ilginç ve bir o kadar da çelişkili bir olay bence. geçenlerde, "kaz dağları yok olmasın" falan diyordu sevgili tarkan, az önce de buradan lüks bir villa aldığını öğrendim.
şimdi ise bu açıklamasının ağaç meselesi olmadığını düşünmeye başladım. eğer durum, düşündüğümün aksi ise önce kendisi elini taşın altına koysun, lüks villasını yıktırıp yerine ağaç diktirsin.
sonrasında ise gururla, övüne övüne kaz dağları'na sahip çıksın. ne kadar samimi, ne kadar değil bizde görelim. haydi tarkan, kaz dağları seni bekliyor. bizlerde tabi, ağaç sevdalısı vatandaşlar yani.