yüzlerini değişik şekillere bürüyerek kendilerinden geçerek sanki yıllarca yurt dışında yaşamış da Türkiye'ye yeni ayak basmış gibi saçma sapan bir tarzda konuşmaları. evet sinir oluyorum ve ağızlarının ortasına çakasım geliyor.
gaziosmanpaşa'dan ayrılıp ilçe olmuş yerdir. doğduğum yer bu ilçeye bağlıdır.yaşanılası bir yer değildir evet ama yine de alıştığınız yer seviyorsunuz işte.
bu aralar alışmaya çalıştığım hayat. ya gerçekten seviyormuşum ya da ona alışmışım. zor bir dönem her haliyle. ama bu da geçecek ne diyelim şimdi özgürlüğün keyfine bakalım.
evet terk edildim. gerekçesi de benim eğitimli oluşum onun ise lise mezunu olması ve henüz düzenli bir işinin bile olmayışı idi. oysa bu ilişkiye başlarken bilmiyor muyduk bu gerçeği ve kabul etmemiş miydik? kültürsüz demiyorum bakın işinin olmayışı bile bitirebiliyor güzelim ilişkiyi. evet çok özlüyorum keşke geri dönse hayatıma diyorum ben onu kabul etmişken o neden benden vazgeçti diye soruyorum kendime. ancak sonra düşünüyorum beni böyle bir sebepten yarı yolda bırakan insan ilerde iş daha da ciddiye bindiğinde nasıl bir tavır sergileyecekti belki de yine kaçacaktı. yani hayırlısı olsun diyorum ve hayatıma devam etmeye çalışıyorum, onu özlemeye de.
bedeni bu ülkeyi terk edebilir ama ruhu asla. o gittiği her yerden müdahale edebilme yeteneğine sahip yahu dert etmeyin. bütün ülke yuh çekse ben bu ülkeyi size vermedim lan daha benim buralar der o derece.ama keşke gitse de gelmese.
hayatımdan çıksa da boşluk oluşturmaz diye düşünürsünüz. kolaycacık unuturum dersiniz. ama bir gün çok değil bir gün ayrı kaldığınızda anlarsınız işte. meğer yaratacağı boşluk o kadar da küçük değilmiş. o andan sonra siz kovalayan o kaçan olur zaten.
evet belki kullanıldı ancak kendini kullanmalarına izin veremeyecek kadar aciz ve küçük beyinliydi. katil diyoruz bazıları katilden daha fazlası. cani. onun cezaevinde vicdanıyla başbaşa kaldığını, bir hata işlediğini kabul ettiğini düşünmüyorum. rahatı yerindedir yer içer yatar. BiZ bakıyoruz ona ne yazık ki. Türk bayrağı önünde çekilmiş fotoğrafları olan bir cani ve aynı olay sebebiyle utanmadan parmak sallayıp Orhan Pamuk akıllı olsun akıllı diyen kendini bilmez bir insancık var bu ülkede. yazık hem de çok yazık!
film izlemeden önce mutlaka araştırırım. içinde adam kesmece, doğramaca, bıçak, silah varsa tek izleyemem. yanımda mutlaka destekçim olmalı ve bana gözümü kapattığım sahneleri anlatmalı eğer altyazı varsa okumalı. yok arkadaş bu başa çıkamadığım bir olay. büyümek ile de alakası yok izleyemiyorum işte.
(bkz: huyum kurusun)
eski türk filmlerinde olur ya hani aynı tencereye daldırırlar tahta kaşıkları işte o an biterim. mercimek çorbasını kuru soğan eşliğinde tahta kaşıkla yemek isterim. tahta kaşığın yemek yerken çıkardığı ses yemeğe davet eder insanı.
yok arkadaş o küçücük pufucuğu yiyebilmek için dakikilarca uğraşmak gerekiyor. zaten oldum olası buradan açınız ibaresine güvenmem. en iyisi bir çatal bıçak yardımı ile o minik pufu mideye indirmek olacaktır. afiyet olsun.
(bkz: vallahi canım çekti ha)