sonunda biri bunu açıklama ihtiyacı duydu.
Kapital merkezler ekonomiye sıcak para girdisi yaratmak için insanlara indirim adı altında çok daha fazla harcama yapmasını istemektedir. bu da kapital ekonominin kendini sürdürmesini sağlamaktadır.
sözlüğümüzde mevcut olduklarını bildiğim yazarlardır.
konuşmalarından bile anlaşılmaktadır.
bir şekilde muhabbet edilmesi gereken ve sohbetinin tadına varmamız gereken yazarlardır.
az önce fark ettiğim değişikliklerdir. arama butonunda arama yaparken yazı fontu ve büyüklüğü değişti. kişisel bilgiler mesaj ve bildirimler üst sekmede sağa kaydırıldı. ilginç gelişmeler yapılıyor.
11. Nesil yazar. Kendisine olan saygım okuduğu bölümle alakalıdır. Sen yaz çiz ben hep okurum. Kendisi görme engelliler öğretmenliği okuyan bir yazardır.
madde 2. türkiye cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.
madde 3. türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. dili türkçedir.
bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
millî marşı istiklal marşı'dır.
başkenti ankara'dır.
madde 4. anayasanın 1 inci maddesindeki devletin şeklinin cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
bu dört madde minivalinde konuşursak;
ve özellikle 2. ve 3. madde gereği hiç bir zümre, şahıs ya da bu minivalde bir fikir belirtmek, uygulamaya çalışmak suçtur.
o yüzden sevgili sözlük yazarları x kişisinin devletinde olup ıvır zıvır yapmak yok ona tapmamak gibi başlıkların açılması anayasal suçtur.
son kez ve ciddi şekilde uyarıyorum!
umarım moderatörler bu konu da gereğini yapacaklardır.
çünkü artık boku çıkmaktadır!
erkek bünyesinde mastürbasyon ve orgazm anında kan pompalama olayı tamamen ereksiyona gittiği için bir kaç saniye veya dakika düşünceler tamamen silinir.
bu sebeple de erkek düşüncelerini o an sadece orgazm keyfine bırakır.
kadınlarda biraz daha farklı çünkü onlarda orgazm anı ve yaşanışı çok daha çetrefilli.
okul yönetiminin seminer yalanı ile ve yaptırımlar uygulanacak diyerek zorla "bilal erdoğanın yeni nesil, yeni anayasa" konferansına götürülen okul.
ayrıca okul öğrencileri içeriği görünce salonu herkesin gözleri önünde izmir marşı söyleyerek terk etmiştir.
helal olsun gençlere!
helal olsun sizlere!
okul yönetiminin yaptığı bu olay lise çağındaki çocuklara yüklenmeye çalışılan ve empoze edilmek istenen fikirler suçtur.
bir çoğu 18 yaş altıdır ve yapılan hatadır.
birey olmayan kişilere yapılan bu yaptırımsal hareketleri kınıyorum.
ama öğrencilerin cevabını ayakta alkışlıyorum.
8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can verdi.[3] işçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.
26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.
ilk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı) gerçekleşti. Adı da "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak belirlendi. Birinci ve ikinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde anılması yasaklanan[kaynak belirtilmeli] Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçekleşen çeşitli gösterilerde anılmaya başlanmasıyla Batı Bloku ülkelerinde daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul etti.
Bununla birlikte Birleşmiş Milletler'in resmi internet sayfasında, günün tarihine ilişkin bölümde kutlamanın New York'ta ölen kadın işçilerin anısına yapıldığı yazılmamıştır.
türk asla ama asla köle olarak yaşamaz. özgür bir bireydir.
bu kendi kimliğini kaybetmiş bireyler artık birer köle ve asimile olmuş tebadır.
gereksizdir.
KIZIN SENDEN HOŞLANMADIĞININ BiR NUMARALI GÖSTERGESiDiR.
UĞRAŞMAYIN DEDiRTiR.
BIRAKIN GiTSiN GiTTiĞi YERE.
BAŞKA YERLERDE, BAŞKALARINA UZUN UZUN YAZDIĞI MESAJLAR VARDIR ZATEN...
bir yazar.
sözlüükte görev verilmesi lazım.
yeni yazarlar için nick altı açacak bir yazar tayin edelim.
yazar gelmiş resmen aramızda geziyor ama nick altı yok.
hoşgeldin yazarı.
bakalım sen neler katacaksın bizlere.
iyi yazmalar olsun.
koştur bakalım.
bir hevesle açtığınız sözlüğe artık eskisi kadar entry girmemektir.
sebeplerine gelirsek
1-sol frame de artık o denli güzel başlıklar olmaması.
2- abazaların burayı da işgal etmesi
3- bol aktroll başlıklarının türemesi
4- moderatörlerin uykuya yatıp görmezden gelmesi.