yanağına şiş sokanlar aczmendi değil rufailerdir.
Allah aşkından acı duymadıklarından vücutlarına şiş sokarlar. aŞka gelip bunu yapabilmeleri ve acı hissetmemeleri dikkat çekicidir.
atam izindeyiz sözüne tepki gösteren bir kitlenin şimdi aynı sözü sloganlaştırması ya cahilliktir ya da başka bişeydir.
şevki yılmaz yıllar önce bununla ilgili bir espiri yapmıştır,
-atam izindeyiz, yani izindeyiz çalışmıyoruz.
demişti.
belli bir yaşı geçen kişiler emlak alıp satarken bile şuurlarının yerinde olduğuna, akıl sağlıklarını koruduklarına dair belge istenirken, siyasetçiler ülke yönetiminde bundan muaf tutulmaktadır.
yıllar öncesinden erbakan tayfasından bir vekilimiz allah'ın emri hac görevini yerine getirirken kısmı felç geçirmiştir. basın buna kısmı felç diyordu, hiçbir yayın organında allah çarptı şeklinde bir yorum görülememiştir.
kimin nereye gideceğini allah bilir tabii ki.
ama hakkında trilyonu kaybettiği gibi bir söylenti olan insanın ve bunu aklayamayan bir insanın bulunacağı bir cennet soru işaretleri barındırır.
eğer trollere taviz vermek istemeyen bir yönetim olsaydı bunu uygulayacaktır. buranın sosyal bir ortam olmasından daha çok girilen yazı sayısıyla ilgilenmeselerdi keşke. ve bu tip taleplere yönetimin işine karışmayın demeselerdi keşke, daha güzel bir ortam oluşabilirdi.
peki karma denilen olay neden var?
karması -800 lere dayanmış bir adam belli ki sevilmiyor. sevilmemesine hatta rahatsızlık vermesine rağmen neden hala üyeliği silinmiyor?
yazılarından bir tanesinde kemal kılıçdaroğlu yerine recep tayyip erdoğan yazması ve böylece suç unsuru taşıyıp taşımadığının ispatlanacağı gayet açıktır.
sadece ismi değiştir bakalım suç muymuş değil miymiş?
aynı şekilde melih gökçek de olabilir...
buyur denemesi bedava...
sağlam bir duruş göstermiştir. cenazeye katılıp zorla hakkını helal etmek zorunda kalmayacaktır. nasıl bilirdiniz sorusuna iyi bilirdik yalanını söylemek zorunda kalmayacaktır.
oturduğu yerden para kazanmaya alışmış insanlar olduklarından oldukça şımarıktırlar. hayatları boyunca bir işe emek harcamak akıllarına gelmez. toptancının dükkanına getirdiği malı rafa koyar, sonra raftan alır birine verir. bu sırada oldukça yüklü bir kar ekler. bu tip insanlardan güleryüz ya da insanlık beklememek gerekir.
sağcı tarih hocalarından, milli güvenlik hocası emekli komutanlardan çok beğeni görmüş ve döneminde sınıflarda sık sık anlatılır olmuş bir reklamdır. her ne iş yaparsan yap kapitalizmde yükselebileceğin yalanını, masalını barındırır.
reklam erken biter, bahsi geçen çocuk, yanına asgari ücretle günde 16 saat çalışacak elemanlar alamadan bitirirler reklamı.
gecenin bir vakti buz gibi soğuk havada beyoğlunun bir ara sokağından koşarak geçmektedir. neden böyle yaptığı anlaşılamaz. bir tecavüzden kaçtığı düşünülür.
bir kapitalizm masalıdır.
reklam ilk yayınlandığı yıllarda sadece garanti bankasına değil savunduğu sistem olan kapitalizme de oldukça prim yaptırmıştır.
bir çok insan su satan çocuk gibi zengin olabileceklerine inanmıştır.