Ben yaşadıklarımın hiçbirini unutmam.
Ama evet ! Yeri gelir susarım.
Canımı çok yakan şeyler olur ama yinede susarım, tükenirim.
Buna izin de veririm aslında.. Salaklığımdan mı? Hayır!
Ben kimseye ''GiT'' de demem, diyemem.
O kişi vazgeçilmez olduğundan mı? Hayır.
Ona o kadar şeye rağmen, o kadar değer veririm ki, Hergün yaptıklarına utansın diye.
Ama bir gün öyle bir giderim ki;
Kaybedeceğim hiçbir şey olmaz!
unuttum ben de unuttum, hiç aklıma gelmedi hatırlamıyorum müjgan'ı, hatırlamıyorum şimdi, bu şiiri de ben yazmadım. zaten unuttum abi! ben de unuttum. hatırlamıyorum şimdi müjgan'ın gözleri ne renkti!
kadıköyde yer soran birisi ve ben
- şuraya nasıl giderim kardeş
- dümdüz yukarı çık boğadan sağa dön orada bi daha sor söylerler
- boğa hep orada mı duruyor ? ben gidene kadar giderse...
- niye büyük boy pizza aldın ki ? sonra çok yiyorum kilo alıyorum falan filan bıdı bıdı bıdı.......
- tamam canım bir daha ki sefere orta boy alırım. Gerçi ben aç kalıyorum o zaman ama neyse ........
bir kaç gün sonra
-keşke büyük boy alsaydın....
-***!!!!!!!-******** ( ne diyeyim ki ?)
oda sıcaklığında bir kutu lecola içmekle kendiliğinden gelişen hadise. (not: oda sıcaklığında olacak hatta temmuz ağustos gibi olacak ortalık cayır cayır olacak. soğuk olunca nasıl gidiyor lecola bilir misiniz. nasıl kayıyor boğazınızdan lıkır lıkır...)
hüsnü neşedenyana denetlemeleriyle meşhur bir bölgemizde askerlik görevini yedeksubay olarak icra etmektedir.vazifesi gereği tümen karargah subaylarından sayılan asteğmen hüsnü neşedenyananın (PDRM subayıdır halbuki ) nasıl olduysa (ilk silahı eline askerlikte almış olmasına rağmen) atıcılıkta üstün yeteneği olduğu ortaya çıkmıştır bu durum herkesçe hayretle beraber takdirle karşılanmaktadır. Olaydaki hayret verici unsurlar
a)Hüsnü neşedenyananın ellerindeki titreme seviyesinden ötürü sakarlık ve beceriksizlikte tescilli olması
b)Hüsnü neşedenyananın eski coca cola şişesi dibi kıvamında gözlükleri olması hedefleri hiç bir zaman göremeyişi sadece karaltıya ateş etmesi
Tümen komutanın denetleme sonrası fırçasında 100 e yakın karargah subayının karşısında (kurmay albaydan tutun da astsubay çavuşa kadar hemen her rütbeden bir sürü adam) hüsnü neşedenyanayı yanına çağırdıktan sonra eliyle göstererek ulan bu bile vuruyor siz vuramıyorsunuz diye fırçalaması.
şimdi sorularım:
beni mi övdü ?
onları mı yerdi ?
beni mi aşağıladı ?
onları mı aşağıladı?
alacakaranlık kuşağının bir bölümünde buna benzer bir konu vardı. limit yoktu geri ödeme yapmayınca yaşamınızdaki çok önemli bir kişiyi yok ediyorlardı.
birlikteyken bile özlenebilen, varlığına doyulmaz, yokluğuna katlanılmaz, yüreği geniş sevgi dolu içtenlik abidesi, bir lafıyla bendenizi çok farklı platformamlardan buraya kadar peşinde sürükleyecek düzeyde etkileyici kişilik.
başka türlü bir şey benim istediğim
ne ağaca benzer ne de buluta
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz, havası ayrı hava
nerde gördüklerim nerde o beklediğim
rengi başka tadı başka
bir başka yolculuk dalından düşmek yere
yaşadığından uzun
bir tatlı yolculuk dalından inmek yere
ağacın yüksekliğince dalın yüksekliğince rüzgarda
ve bir yeni ömür vardığım çimen yeşilliğince..
alex maçın bir anına damgasını vurur hagi maça damgasını vurur. Ayrıca bu mukayaese 20 nisan 2000 leeds united galatasaray maçını izlememiş o maçın atmosferini hagi'nin o atmosferde takımını nasıl sahiplendiğini sorumluluğu nasil üstlendiğini bilmeyen , ilk golden önceki çalımını sonraki pasını, sıfıra kadar inerek çıkardığı topuk pasını görmemiş insanların yaptığı mukayesedir.