19 sarkidan olusan bir albume guzel ya da kotu demek cok zor. cunku cok genis bir kitleye hitap etme cabasi icinde olduklarini goruyoruz. "herkes her sarkiyi begenmesin, isteyen istedigini dinlesin" demisler sanki.
yorum acisindan en degisik calisma "istemek ve yapmak" olmustur. bence muhtesem bir duzenlemedir, gecisler, alt yapilar ve efektler gercekten cok iyi dusunulmus. ritimler ise tam kararinda secilmistir. bir de soyleme sekli "klasik" yorum'dan cok farkli.
ama kim yaptiysa helal olsun. istemisler ve yapmislar!
esad'a nasil saldiracagini bilemeyen amerikanci din somuruculerinin sacma yorumudur.
butun dunya birebir olarak muhalifleri desteklediklerini biliyor batili ulkelerin. kendileri de yaptiklari silah ve para yardimlariyla bunu gizleme geregi duymuyorlar. esad gibi bir adam basi dik emperyalizme ve israil'e direnince bizim pisirik amerikan soslu dinciler, lafta hem amerika'ya(hicbir eylem yapmamislardir gercekte) hem de esad'a saldiracak salak teoriler uretmeye basladilar.
simdiye kadar filistin mucadelesi ile ilgili milyon laf edip tek yardim yapmayan bu geri zekallilar mi, oradaki direnis orgutlerine butun bir arap ulkelerini karsisina alarak yardim yapan esad mi amerikanci ?
bi gidin evinizde yorganin altina saklanin. gotunuz yemiyor madem, birakin adamlar savassinlar amerikanci din mucahitlerine karsi.
Fakat yine de bazi arkadaslar bu grubu algilama guclugu cekiyorlar.
Grup yorum, 20'den fazla album yapiyor, Yuzlerce beste uretiyor, yeri geldiginde bazi halk ezgilerini yorumluyor ve sonra adamin biri cikip "bak iste sagdan soldan sarki kirpip soz yaziyorlar" diyor. cok mantikli gercekten...
skals programinda amaclarinin lafi dolastirip cevap vermemek oldugunu da kavrayamiyor arkadaslar.
dogru ya da yanlis olabilen onerme. fakat iki sonuc da bizi cok ilgilendirmiyor. sacma bir paylasim savasinda olen, hayatini veren yine halklar. halbuki birbirini oldurenler gercek kardeslerdi.
hicbir zaman bu sistemde butun turkler ya da araplar kardes olamadilar. %5 lik bir kesim iyi yasadi geri kalanlar ise milliyetcilik uyusturucusuyla hayallerde yasadilar.
halbuki benim gibi halktan olan arap ya da ingiliz ya da fransiz bir adam, ulkemde yasayan isbirlikci burjuva soydasimdan cok daha ileri bir kardesimdir.
sirf onlar kazanacak diye birbirimizi oldurmenin bir anlami yok...
iscilerinin yaptigi devrimlerle butun dunya'yi etkilemis; fakat son zamanlarda toplumsal muhalefetin gerilemesiyle amerikanlasmaya baslamis bir avrupa ulkesi.
paris gibi tarihi bir sehirden baska, bunyesinde mont saint michel, saint malo gibi bir cok ortacagdan kalma sehri barindirir.
son zamlar, vergi artislari benzin fiyatlari...vs goruldugu uzere diger hicir hukumetten ve partiden farkli degillerdir. tek farklari takim tutarcasina taraftarlarinin bunu hala gorememesidir.
ama cok surmez. insanlar kendi gercekliklerinden cok ayri yasayamazlar.
evet rejim o kadar mutluluk getirmistir ki, ulkemize gelen butun ukraynalilari, ruslari(cesitli yuksek okul mezunlari dahil) "orospu" olarak goruyoruz.
sayesinde rusya'nin devrimden sonra geriye gittigini iddia edebilecek kadar geri zekali, tarihten bihaber insanlarin oldugunu ogrendigimiz(allah akil fikir versin); gunluk hayatta ise bilinli ya da bilincsiz yaptigimiz bir karsilastirma.
taa d386(ya da 286 ,486) zamanlarinda ortaya cikmis bilgisayar oyunlari icerisinde 'lotus' diye bir araba yarisi oyunu vardi. o nasil bir oyundur ki bir disketin(bildigin 1,44 mb) yarisina sigabiliyordu ve bizleri kendimizden gecirecek kadar buyuluyordu.
ileri demokrasinin olmazsa olmazlarindan sanirim...akp'nin 2003'ten beri boyle bir dusuncesi olduguna gore...
boylece yandaslarina daha fazla is alani acabilecekler. helal.
yavas yavas turkiye de avrupa ve amerika'nin demokrasicilik oyunu standartlarina yaklasiyor.
bir "solcu" bir de "sagci" partimiz olacak. bu iksinden birini secin diyecekler bize. (ki su an yapilan zaten bu). biz de "ne kadar demokratiz, 4-5 yilda bir oyumu veriyorum rahatliyorum" modunda salak bir yalana inanip devam edecegiz hayatimiza...
mhp'nin olup olmamasi cok onemli degil... zira milliyetci duygulari kabarmis insanlari bir sekilde desarj etmek gerekeceginden bu parti bu islevi gorur... nitekim fransa'da, almanya'da benzer partiler asagi yukari ayni islevi gormekteler..
oecd'nin yaptigi arastirmaya gore 169 ulke icerisinde , ifade ozgurlugu konusunda turkiye 140 larda. 60 in uzerinde gazeteci cezaevlerinde.
mal misiniz olm siz ya...
edit: bir de eksiliyorlar. yani ben chp yi filan da sevmem. hatta bu duzen partilerinin hicbirini sevmem. fakat akp ye de ozgurlukcu demek (hele bu verilerle) mallik olsa gerek.