orijinal bir kağıt oyunudur. dört kişiyle oynanır. karşılıklı oturan iki kişi ortaktır. her oyuncuya 13 kağıt verilir. iki aşamadan oluşur. ilk aşamada koz belirlenmeye çalışır. koz belirleme aşamasında bricin özel bir dili vardır. anlaşmak için genelde ortaklar beşli majör ya da 2/1 sistemi ile oynar. çok farklı sistemler de vardır. bu sistemleri öğrenmek için briç terimlerini de öğrenmek gerekir. koz belirleyen ortaklar kaç el alacağını da belirtir. ve oyun oynanır.
eski türk filmlerinde zenginlerin kumar masalarında briç oynadıkları görülür. çok yanlış bir algıdır. briç beyin sporu aynı zamanda amatör spordur. kumarın panzehiridir. ama ülkemizde bricin üzerine böyle bir yafta yapışmıştır.
briç adını ingilizce "bridge"den adını alır. "bridge" ingilizcede köprü demektir. oyunda ortaklar arasında koz belirlerken bir köprü oluşturduğu için bu adı verdiklerini varsayıyorum.
pasif bir oyun olması nedeniyle genç insanlar pek bu oyunu tercih etmemektedir. genelde yaşlı ve emekli insanlara ithaf eder.
briç hakkında bir çok kitap vardır. öğrenmek isteyenler briç kitapları okuyabilir ya da "bridge base online" sitesinde uygulamalı olarak öğrenebilir. bazı büyük şehirlerde briç kulüpleri bulunmakta ve güzide bazı üniversitelerde briç kulüpleri vardır.
Çocuklarda daha çok hissedilen ihtiyaçtır. Çünkü çocuklar korumasızdır, çocuklar kendilerini yalnız hisseder. Ebeveynleri çocuklarına sevgi göstermekte eksik kaldıysa çocuk sımsıkı sarılır. Bir sığınacak liman arar. O liman da öğretmenidir.
Öğretmen de doğuda görev yapıyor ve ailesinden 1800 km uzaktaysa o da bu ihtiyacı derinden hisseder. O çocuğa annesi, babası, yeğeni gibi sarılır.
Bir grup tarafından yapılan provokasyondur. Bu grubun şehit yakınlarıyla alakası yoktur. Amaç cumhuriyet halk partisi'ne terör faaliyetlerini fatura etmeye çalışmaktır. Açıkça kurşun atılarak cumhuriyet halk partisi lideri kemal kılıçdaroğlu tehtit edilmiştir. Herkes aklını başına alsın.
öğrenci - öğretmenim, kitaplarımız ne zaman biter?
öğretmen - daha yeni başladık çocuğum ama çok çalışırsanız hemen bitiririz.
öğrenci - çok çalışmam lazım o zaman öğretmenim çünkü odun sobamızı yakmaya başladığımızda yakacakmışız.
bitlis'in bir köyünde öğretmenlik yapıyorsanız trajik diyaloglardır.
On aydır düzenli olarak çalıştığım sınav. bazı zamanlar çalışmayı bırakma eşiğine geldim ama her gün yandaki inşaat işçisinin nasıl bir emek sarf ettiğini görünce kahve içerek sıcacık evde çalışmanın o kadar zor olmadığını düşündüm. bu sınav sürecinde yaklaşık olarak on kilo aldım ve sosyal yaşantım neredeyse kalmadı. sözlükte yazmaya başlama sebeplerinden biri de bu oldu. bu sınavın her şey olmadığını, sınavdan sonra yeni sorunların çıkacağını da biliyorum. eh, zaten yaşamak için hepimiz bir savaş vermiyor muyuz?
son olarak; bu sınavda herkes emeğinin karşılığını alır, umarım.
türkiye tarihine kara leke olarak geçen yobaz hareketi. unutmadımaklımda.
madımak otelinde yakılan aydınlar :
1) behçet sefa aysan şair - ankara
2) yeşim özkan sanatçı - ankara
3) nurcan şahin sanatçı - ankara
4) muhibe akarsu misafir - ankara
5) muhlis akarsu sanatçı - ankara
6) murat gündüz sanatçı - ankara
7) handan metin sanatçı - ankara
8) ahmet özyurt sanatçı - ankara
9) huriye özkan sanatçı - ankara
10) inci türk sanatçı - ankara
11) özlem şahin sanatçı - ankara
12) yasemin sivri sanatçı - ankara
13) asuman sivri sanatçı - ankara
14) uğur kaynar şair - ankara
15) sehergül ateş sanatçı - ankara
16) gülender akça sanatçı - ankara
17) gülsün karababa sanatçı - ankara
18) mehmet atay sanatçı - ankara
19) hasret gültekin sanatçı - sivas
20) serkan doğan sanatçı - ankara
21) muammer çiçek sanatçı - tokat
22) belkıs çakır sanatçı - ankara
23) asaf koçak karikatürist - ankara
24) edibe suları ağbaba misafir - isviçre
25) menekşe kaya sanatçı - ankara
26) koray kaya çoçuk - ankara
27) serpil çanik sanatçı - ankara
28) erdal ayrancı yönetmen - ankara
29) asım bezirci yazar - ankara
30) sait metin sanatçı - ankara
31) carina cuanna thuıjs misafir - hollanda
32) nesimi çimen sanatçı - istanbul
33) metin altıok şair, yazar - ankara
34) kenan yılmaz otel görevlisi - sivas
35) ahmet öztürk otel görevlisi - sivas
katliamın suçluları :
bir tanesi donarak öldü. bazılarının yakınları akp'den milletvekili oldu.
eski mısırlılar ve yunanlar tarafından keşfedilmiş olup matematik ve sanatta görülen geometrik ve sayısal oran bağıntısıdır. bu oranın en ideal boyutlarda olduğu düşünülmektedir. altın oran irrasyonel sayı olup ondalık sistemde yazılışı : 1,618033988749894...'dir. bu oranın kısaca gösterimi ( 1+ √5 ) / 2 şeklindedir. ayrıca fibonacci sayı dizisi ile altın oran arasında da ilginç bir ilişki vardır. fibonacci sayıları 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233, 377, 610, 987, 1597, 2584, 4181, 6765 ... şeklinde devam eder. fibonacci sayı dizisindeki ardışık iki sayının birbirine oranı sayılar büyüdükçe altın orana yani 1,618'e yaklaşır.
altın oranın kullandığı pek çok yer vardır. tıp, mimari, estetik, cerrahi, sanat, bilim ve teknik gibi pek çok alanda bu geometrik ve sayısal değerden faydalanılmıştır. örneğin leonardo da vinci'nin mona lisa adlı tablosu, salyangoz kabuğu, çam kozalağı, ay çiçeği, mısır'daki piramitler ve parmaklarımızda görülür. ayrıca apple logosu oluşturulurken bu orandan faydalanılmıştır.
Tarihte ve günümüzde yapılan ufak matematik hatalarının ve dikkatsizliğin yol açtığı felaketlerdir.
1997 yılında fırlatılan iklim uydusu mars orbiter, 1999 yılında kayboldu. Daha sonra bunun uydu üzerinde çalışan ekiplerden birinin ingiliz ölçü birimini, bir diğerinin ise metrik sistemi kullanmasından kaynaklandığı anlaşıldı. Bu hata 125 milyon dolarlık bir uyduya mal oldu.
DÜnyanın en güçlü savaş gemilerinden biri olduğu düşünülen vasa, 1628 yılında çıktığı ilk seferinde daha bir mil bile yol alamadan battı. 30 kişi hayatını kaybetti. Gemi 1961 yılında çıkarıldı. uzmanlara göre gemi asimetrikti. gemiyi inceleyenler işçilerin kullanıdığı dört cetvel buldu. bu cetvellerden ikisi isveç, ikisi amerikan ölçü birimine göreydi.
1983 yılında kanada havayollarına ait bir uçağın yakıtı, uçak havadayken bitti. kanada 1970 yılında metrik sisteme geçmişti. bu uçağın metrik sistemi kullanan ilk araç olduğu sonradan anlaşıldı. yapılan ölçüm hataları nedeniyle uçağın gerekli miktarın yarısı kadar yakıtla yola çıktığı anlaşıldı. pilot uçağı güvenli güvenli bir biçimde indirmeyi başardığı için can kaybı yaşanmadı.
Kaşif robert f.scott, güney kutbu seyahatinde ekibine gerekli olan kalori miktarını yanlış hesapladı. günlük 4500 kalori alan kaşiflerin kızak çekmek zorunda oldukları hesaba katılmamıştı. ekip kayboldu. ellerindeki gıda yetmediği için açlıktan öldükleri düşünülüyor.
Milenyumu taçlandırmak amacıyla ingiltere'de thames nehri üzerine çelik asma bir köprü inşa edildi. Sadece yayalara açık olan bu köprü, insanlar üzerinde yürürken tehlikeli bir biçimde sallanıyordu. 350 metrelik bu köprüyü tasarlayanlar "senkronize adım" etkisini hesaba katmamışlardı. köprü üzerinde çalışılmak üzere kapatıldı. 2002 yılında kullanıma açılarak milenyumu tekrar taçlandırdı.
1961 yılında azerbeycanlı lütfi aliasker zade tarafından, yayımladığı bir makaleyle ortaya çıkan mantıktır. bilinen adı fuzy mantıktır.
bulanık mantık şu şekilde açıklanabilir:
klasik yaklaşımda bir varlık bir kümenin ya elemanıdır ya da değildir. kümenin elemanı olma durumu "1" ile, elemanı olmayan durumu "0" ile gösterilir. bulanık mantık ise bu durumun genişletilmesidir. bu mantığa göre bir elemanın bir kümeye ait olma derecesi vardır. elemanın kümeye aitliği [0 , 1] aralığında bir değer alır.
bir örnekle açıklamak gerekirse:
üzerinde çalıştığımız "yaşlı insanlar" gibi bir küme ele alalım. bir elemanın bu kümeye ait olma durumu derecelendirilebilir. kümeye ait olma fonksiyonu m(x) ile gösterirsek:
m(x) = 0, 0 ≤ x ≤ 35
m(x) = 0,25, 35 ≤ x ≤ 40
m(x) = 1,50 < x
bu parçalı tanımlı fonksiyona göre 35 yaşında olan veya 35 yaşından küçük insanlar kümeye ait değildir ve 50 yaşından büyük insanlar kümeye aittir. bu yaş aralığındaki insanların kümeye aitliğinin derecesi 0,75 olarak verilmiştir.
aslında günlük hayatımızda bulanık mantığa göre çalışan makineleri sık sık kullanıyoruz. çamaşır makineleri bulanık mantığa göre programlanmıştır. makine, içindeki çamaşıra göre ne kadar deterjan, yumuşatıcı ve su kullanacağına bulanık mantık sayesinde karar vermektedir. bulaşık makineleri de aynı prensibe göre çalışmaktadır. bunların yanında uçakların iniş kalkış sistemlerinde, arabaların amorsitör sistemlerinde ve daha birçok mühendislik alanında da bulanık mantığın kullanımı mevcuttur.
Abd'nin kansas eyaletinin elkhart kentinde, çok yoksul bir ailenin çocukları olan iki kardeş, bir okulda çalışıyordu. Her sabah sınıflardaki sobaları yakmak onların göreviydi.
Soğuk bir günün sabahı, kardeşler sobayı temizlediler ve odunla doldurdular. Kardeşlerden biri, bir şişe gazı odunların üstüne döktü ve ateşe verdi. Öyle büyük bir patlama oldu ki eski bina sallandı. Patlama sırasında büyük kardeş öldü, diğerinin de bacakları feci şekilde yandı. Daha sonra, şişeye yanlışlıkla benzin doldurulduğu ortaya çıktı.
Yaralanan çocuğu tedavi eden doktorlar, çocuğun bacaklarını kesmekten başak çare olmadığını söylediler. Anne ve babası yıkılmıştı. Zaten bir oğullarını yitirmişlerdi. Şimdi ise diğer oğullarının bacaklarını kaybedecekti.
Anne ve baba, çocuğun bacaklarının kesilmesine razı olmadılar. Doktorlara, kesme işlemini ertelemesini rica ettiler. Doktorlar ise çocuğun bacağının tamamen yandığını, kesilmezse çocuğun ölebileceğini söylüyorlardı.
Doktorlar ısrar ettikçe aile kararı erteletiyordu. Anne ve baba, inançlarını kaybetmemişlerdi. Doktorları yalvarıp onlardan kesme işlemini bir gün daha ertelemelerini istiyorlar ve doktorlarla her gün tartışıyorlardı.
Bu durum, bu şekilde tam iki ay sürdü. Çocuğun bacakları kesilmedi ama iki ay sonra sargılar açıldığında sağ bacağının sol bacağından 6 cm daha kısa olduğu ortaya çıktı. Sol ayağındaki parmaklar neredeyse hiç yoktu. Ancak aile yine de kararlıydı. Anne ve baba, her gün çocuklarıyla egzersiz yapıyor, onu yürüyeceğine inandırmaya çalışıyorlardı.
Aylarca süren egzersiz hareketleri nihayet başarılı oldu ve çocuk, bir iki adım atmayı başardı. Bu çocuk, gençlik yaşına geldiğinde koltuk değneklerinden de kurtuldu ve yürümeye başladı.
Mucize gerçekleşmişti ve genç adam koltuk değneklerine ihtiyaç duymadan yürüyordu. Ama mucize aslında daha yeni başlıyordu.
1934 yılında düzenlenen atletizm yarışmalarında 4.06'lık dereceyle maratonda dünya rekoru kırdı. Bu genç adam, glenn cunningham'dı. madison sguare garden'da "yüzyılın sporcusu" seçilen glenn cunningham, daha sonra "dünyanın en hızlı insanı" unvanını da kazandı.
tanrı : kainatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık, yaradan, allah, rab, ilah, mevla, halik, hüda, hu, oğan
"insanlar tanrı rahmeti olan yağmurun yüzünü çoktan unutmuşlardı." - n. araz
allah : arapça, kainatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık, tanrı
türk dil durumu noktayı koymuş. siz hala uğraşın bakalım, belki bir gün tengriyi de görürsünüz.
"akp'de milli ve siyasi iklimin süratle bozulmaya yüz tuttuğunu gördükten sonra, bu partide görev yapmanın büyük bir manevi, milli ve vicdani vebal yükleyeceği inancına kanaat getirdiğim için istifa ediyorum."
gezici anket şirketi tarafından türkiye genelinde sosyal, ekonomik, politik ve kültürel konular ile ilgili seçmenin algısını belirlemek üzere 23 – 24 mayıs 2015 tarihlerinde türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinde, 36 il ve 189 ilçede bunlara bağlı 192 mahalle ve köyde, 18 yaş ve üstü seçmen nüfusunu temsil eden, yaklaşık yarısı kadın olmak üzere toplam 4.860 katılımcıyla, hanede kantitatif araştırma / yüz yüze görüşme metoduyla türkiye’de bir ilke imza atarak temsili sandık kurarak seçmene sandık başında oy kullandırılmış ankettir.
köy enstitülü bir öğretmendir. demokratik öğretmen hareketinin öncüsü ve türkiye öğretmenler sendikası'nın ilk genel başkanıdır.
"öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz. öğretmen almanya’ya, hollanda’ ya işçi, çöpçü gibi gitmez, öğretmen dövülmez, öğretmen yakılmaz, öğretmen kıyılmaz, öğretmen sürülmez, öğretmen ders verir. öğretmen eline teslim edilen çocukları ve milletin kendisini, eğitir. öğretmen horlanmaz, öğretmene saygı duyulur.” fakir baykurt.
sektörün dinamik ve inovatif bir kuruluşu olup; müşterisinin belirlediği alanlar ve bilgi öncelikleri doğrultusunda stratejik kamuoyu araştırmaları gerçekleştirir. araştırmalar ilgili alanda uzman bilim insanları tarafından hazırlanırken; şirket bünyesinde bulunan yetkin ve deneyimli araştırma ekibince yürütülür ve yine seçkin bilim insanları tarafından veri analizlerine tabi tutulur ve raporlaştırılır.
tarafsız ve güvenilir olmayı ilke edinen metropoll, müşterisinin gereksinim duyduğu bilgiyi, doğruluğu ve etkinliği sınanmış bilimsel teknik ve yöntemlerle hazırlayarak; hızlı, doğru ve kapsamlı bir şekilde müşterisine sunar.
araştırma etiğine ve bilimsel gerçekliğe tartışmasız bağlı kalmanın gereğine inanan metropoll, müşterisi için her şeyden önce bir sırdaş'tır.
metropoll, kurum ve şirketler tarafından araştırma için kendine tahsis edilen kurumsal bilgileri gizli tutarken, informantlarından elde ettiği tüm bilgileri de yasal gizlilik ve sorumluluk çerçevesinde değerlendirir.
bir nevi aşk şiiri, müthiş imgelerle dolu. şiir temposunda türk enstrümanları duyuyoruz hatta şarkının sonunda bu dünyadan uzaklaştığımız hissine varacağımız enteresan değişik tınılarla geliyor.
bir adam kendi tiyatrosunda, tamam
bir köpek sokak değiştirdi, korkak
içi süt dolu bir lokanta, ve kapandı
ben ağzıma geleni söyledim, öyle
gene bir ağaç öttu, bu kaçıncı.
sevişsek olmaz mıydı, varan bir
elbette olurdu, bir kır çiçeği bir bulut
bir gülüş kanamak üzere, ve gizli
ve çabuk tarafından bir şey, şarap
aşk gene kelime değiştirdi, vahşi.
güneşe çıktık, bunu unutma, varan iki
ne uzak bir sesimiz vardı, efsane
gelince ç ile geliyordu bir çay
oysa biz iki demiştik, varan üç
gözler ki demeye kalmadı, derin.
kimbilir ne seviştik ki saat kaç
elleri tetikte bütün gazetelerin.
kaynak: petrol, (toplu şiirleri), adam yayınları, 1990
"Ben düşündüklerimi, sevdiklerime olduğu gibi söylerim. Aynı zamanda gereği olmayan bir sırrı kalbinde taşıyacak güçte olmayan bir adamım. Çünkü ben bir halk adamıyım. Ben, düşündüklerimi daima halkın önünde söylerim. Yanlışım varsa halk beni uyarır. Fakat, şimdiye kadar halkın beni uyardığını görmedim." Mustafa Kemal Atatürk'ün bu sözleri spontan olması ile ilişkilidir.
ankara’da 1966 yılında doğdu. babasının adı ziya, annesinin adı sulhiye’dir. gazi üniversitesi iletişim fakültesi’nden mezun oldu. yüksek lisans eğitimini aynı üniversitenin fen bilimleri enstitüsünde tamamladı. cumhuriyet, radikal, milliyet, akşam gazetelerinde muhabirlik, yazarlık, yönetici olarak görev aldı. televizyonculuğu 1993 yılında arena programının ankara temsilciliğiyle başladı. ardından kanal d genel yayın yönetmenliği ve program yapımcılığı, çukurova medya grup başkanlığı ve aynı grubun show tv, skytürk televizyonlarında programcılık yaptı. daha sonra kendi televizyonu olan kanaltürk’ü kurdu.
cumhuriyet mitinglerini gerçekleştirdi. biz kaç kişiyiz hareketinin kurucusudur. ergenekon kumpas davasından 23 eylül 2008’de tutuklandı, 5,5 yıl hapis yattı. cumhuriyet mitinglerini gerçekleştirdiği için ağırlaştırılmış müebbet,susurluk belgelerini yayınladığı için de ayrıca 16 yıl ağır hapis cezalarına çarptırıldı. 10 mart 2014’de serbest bırakıldı.
özkan duygu dikmenoğlu ile evlidir. nazlıcan adında bir kızı ve güneş adında bir oğlu vardır.
yayınlanmış beş binden fazla makalesi bulunmaktadır.
kitapları şunlardır:
50 trilyonunuz çalındı. hayali ihracat öyküsü.kıyamet mahkemesi (şubat 1993)
çetin emeç suikastı: “öldürün o gazeteciyi” (ağustos 1994)
uğur mumcu suikastı: “suikast raporu 93/96” (nisan 1996)
bir gizli servisin tarihi (aralık 1996)
örtülü ödenek yolsuzlukları: parsadan hikayesi (temmuz 1996)
abdullah öcalan’ın yakalanışı: operasyon (şubat 2000)
bush ve saddam’ın gölgesinde entrikalar savaşı (ocak 2003)
milli istihbarat teşkilatı-mit’in gizli tarihi (kasım 2003)
cia kürtleri-kürt devletinin gizli tarihi (mart 2004)
abdullah öcalan neden verildi? nasıl yakalandı? ne olacak? (temmuz 2005)
yaraya tuz bastım ‘ermeni soykırımı…’ (nisan 2007)
tutuklandıktan sonra yayınlanan eserleri şunlardır:
ergenekon kitaplığı 1-danıştay cinayeti/cumhuriyet’e saldırı (mayıs 2009)
ergenekon kitaplığı 2-bir casusun iftiraları-tuncay güney hakkında her şey (temmuz 2009) ergenekon kitaplığı 3- ergenekon: çook gizli örgüt nasıl kurulur? (kasım 2009)
zorbalığın pençesinde: silivri günlüğü (mart 2011)
hapiste yatacak olana öğütler (ekim 2011).
anne hiç canım acımadı (2012)
ötekiler (kasım 2013)
o ki, bilmiyor ama biliyor bilmediğini; çocuktur,onu eğitin yetiştirin.
o ki, bilmiyor ama bilmiyor bilmediğini;cahildir,ondan uzak durun.
o ki, biliyor ama bilmiyor bildiğini; uykudadır, onu uyandırın.
o ki, biliyor ama biliyor bildiğini; bilge kişidir, onu izleyin. bu fars atasözü ile de açıklanabilecek eylemdir.