huckleberry
102 (çalışkan)
on birinci nesil yazar 11 takipçi 45.46 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    bir kitaba 25 tl veren insan

    628.
  1. benim ulan benim!
    keşke bir kitaba versem, tonla kitaplara paralar döktüm. kitapların insanlardan farkı yok benim için kimi bittiğinde kapağını kapatıp beş para etmezmiş diyorum, kimi bitince ana karaktere bürünüyorum.
    3 ...
  2. 1 55 boyla 1 90 lık erkek istemek

    34.
  3. ben bardağım sen sürahi,
    lokur lukur doldur içimi...
    0 ...
  4. sözlük yazarlarının favori çikolataları

    306.
  5. öff be hocam be frambuazlı dido be...
    bide hep o almanyadaki dayının getirdiği türkiyede göremediğimiz kinderler var tabi.
    eti gurme iyi gidiyordu bi ara ama baydı be...
    0 ...
  6. sevdiği erkek için değişen kız kişiliği

    6.
  7. kızın arkadaşlarının büyük kısmı tarafından tasvip edilmeyen durumdur, lakin insanlar değişmezler sadece bir süre sevgi için huylarını ipe alırlar. bana göre güzel bir eylem, başka bir bakış açısını bir süreliğine farklı değerlendirmek. çoğu insan arkadaşlarını kaybeder bu yüzden. kadın erkek fark etmez. zamanı gelir hepimiz sevdiğimiz kişiler için kendimizi dizginleriz. ha kimisi çok bencil evet, çok dik kafalı aynen, ama pamuktan bi gıdım sert olan yürekler kendilerini hep dizginleri gererken bulur.
    0 ...
  8. sevilen şarkının vurucu cümlesi

    4816.
  9. hasret kaldım gözlerinin rengine.
    0 ...
  10. sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

    6771.
  11. Yarın vizesi olan hocama: " ya hocam sizi çok severim (gerçekten öyle) ama şunu az ileri atalım. Gece çalışmaya kalktım sözlüğe dalmışım. Bide soracağınız yerler çok sayfa okunmuyor bi daha anlatın haftaya yaparız bi güzellik size." Demek istiyöröm
    0 ...
  12. ilk buluşmada kıbleyi soran kız

    5.
  13. Güney tarafının nerede olduğunu merak ederek içindeki bilge insanı göstermemek için yapmış olduğunu düşünüyorum. Şimdi rekabete gireriz falan; namazda değil hocam genel kültür anlarsın ya.
    Gece gece iyimserlik kustum şuraya.
    0 ...
  14. gece 4 10 da kıyamet kopması

    3.
  15. karın gurultusunu sevgilinin duyması

    14.
  16. Aç mısın sorusunu getirir peşi sıra.
    Ya çok aç olduğumdan ki bu hayatımda nadir olan bi olay yada cidden çok yediğimden midem benle iletişim haline geçer zaten. Bi ağzın dursun be birader yanımdakine ne dadanıyosun, kakara kikiri ben bi soda alayım...
    1 ...
  17. sözlük yazarlarının ruh halleri

    10650.
  18. yeni doğan ceylanlara denk gelmişsinizdir illa...
    o kırılgan bacakları, annesine dayanışı, o üstündeki sıvı, gözlerini kırpışı falan filan...
    geçen sabah yeni pembe parlak elbisesini ilk kez giyecek olan seda sayan gibi uyanırken, bu sabah o ceylan gibi ne yapacağını bilmez uyanabilen bi ruh halim vardı. gün boyunca sürekliliğini sürdürdü. bi yerlerde patlak verdi, kazasız belasız atlattık demek isterdim ama maalesef diyemiyorum.

    bi çita hop diye kaptı beni,
    şimdi 3'ü 4'ü paylaşıyorlar etimi.
    insan neydim değil ne olacağım demeli,
    arkasına bakmadan seda seyan cilvesiyle gidebilmeli...
    1 ...
  19. ben bu yazıyı sana yazdım

    28005.
  20. sanırım çok yerde, çok insana dert yandım "özlemek ne kötü lan." diye yada özlemenin tanımını yaptım insanlara.
    en iyi ben bilirim lan özlemeyi, özlemekle gelen pişmanlığı.
    onlarda söylediler bana en iyi sen bilirmişsin özlemeyi dediler.
    bi an rakının yudumuyla gelir sözcükler dilime, bi an telefonun sesi, bazen şarkı listemde rastgele gelen şarkı getiriverir aklıma insanların sesini, bana bakışını, kurduğu güzel cümleleri, yaşanmışlıkları...
    ben hep özlem duyarım. gurbete giderim bazen iş için; ekmek kokusunu özlerim. annem gelir bi mercimek çorbası yapar, buzdolabının kapağına astığı " biliyorum çok seversin ama hepsini birden içme gaz yapar, afiyet olsun evladım." yazısını görür annemi özlerim. bi iki gün işe gitmem yanımda çalışan malları bile özlerim. en çok yağmur kokusunu özlerim. ben doğarken yağmur yağmış, her doğum gününde de yağar. annem beni hastanenin balkonuna çıkarıp yüzümü bi kaç damlayla ıslattırmış aydınlık gökyüzüne. ilk kez derin nefes aldığım bu anmış meğer. ben yağmur yağdığında toprak kokusunu alırsam o günkü gibi iç çekermişim. her seferinde daha derin iç çekiyorum. daha çok almak istiyorum o saf temiz toprak kokusunu. ilk günkü gibi, derdim olmadan. kaldırım taşlarında kirlettiğim pantolonlarımın aslında şuan ki hayatımdan daha temiz olduğunu biliyorum. beraber saklambaç oynadığım insanlarla görüşmüyorum, okuduğum okulların önünden geçmiyorum, sevip de özlediğim yemekleri yemek yerine ayaküstü ağzıma bi şeyler tıkıyorum. her yere, her şeye, her zamana geç kalıyorum. her şeyi özlüyorum. saflığı özlüyorum. bakkal kazım amcadan para üstü yerine aldığım sakızları, mahalle maçında patlattığımız topları, apartmandaki sıcak yemek kokusunu.
    eminim farklı şeyleri özleyemeyiz. hepimizin özlediği şeyler aynı. belki özlediğimiz zamanlar farklıdır. ama beraber yaşadığımız her an için özlediğimiz şeylerin aynı olduğunu düşünüyorum.
    bak gördün mü şimdi de içmeyi özledim be sözlük...
    1 ...
  21. işe gitmek

    22.
  22. Pazar günü başıma bela mısın? Evet bu sözlükte pazarları bi ben çalışıyorum.
    1 ...
  23. sözlük yazarlarının itirafları

    136525.
  24. itiraf etmeliyim çok odun bi' insanım ben. Hayatımdaki çoğu yakın arkadaşım bu memnuniyetsizliğimden ve umursamazlığımdan şikayetçidir. O yüzden kalıcı arkadaşlar hemen "ben seni böyle severim lavuk." diye gösterir kendini. Zaten normal önüme düşem biriyle iyi günleşirken bile elektriğimin uyuşması zordur. Ama şu 6-7 aydır önüme düşen insana bile üzüldüm, ağladım. Tarif etmeye lüzum yok bu duyguyu burada ama bi ankara insanı olarak bu patlamalar; hiç aklıma gelmeyecek insanları getirdi aklıma. ilkokulda hocaya beni şikayet eden o sümüklü yaşıyo mudur diye düşündüm. Hiç sevmediğim akrabalarım ankaraya geldiğinde oraya gitmişler midir? Dedim. Velhasıl tutup aklıma gelenlerden birini bulma yada arama çabasına düşmedim. işyerinde nefret ettiğim üstlerim, okuldaki malozlar, salak akrabalar... Hepsine oturup ağladım. O arada babam hasta oldu onu ağladım, sevdiğim insan için günlerce ağladım, aile büyüklerimin hastalıklarına, derslerime, işteki strese ağladım. Hiçbiri sevdiğim insanların bigün prim yapmak pahasına patlatılan bi bombada ölebilceklerinin ve adli tıp isim listesinde isimlerini arayıp onları teşhis edebilme ihtimalimin acısını geçemedi. Ben aranmayı ben ölmeyi tercih ettim bunları düşündükçe. Hiç korkmadım sanırım ölümden: yakınlarımın öldüğünü düşününce götüm tutuştu ama hep. Onları öküzlüğüm yüzünden kırdığım her saniye için gidip tek tek özür dilemek istedim. Ama itiraf etmeliyim ki ben çok odunum -dışarıya- bi gün yakınım olursan gözünün içine baka baka istediğin şeye "hayır" diyerek, içimden kan ağlayabilirim.
    3 ...
  25. götünü döndü yattı

    12.
  26. Oluyor böyle şeyler. Özellikle son gün hassaslaşan uyuma içgüdüsü dürtüveriyor; "kalk git yerine yat ama götün dönük olsun." Tabi uykunun eli tutulmaz. Ağa diyorlar ama yalan o. Sevdiklerimize sevmediklerimize sırtımızı döneriz, göt diyince kaba oluyor tabi. Kadın abartacak ya durumu götünün yatağa olan açısını yazar oraya.
    Herkeşin ciğeri kendine... Düşünceli olursak şayet çevremizdekileri mutlu etmek bizim elimizde. Götümüzü dönsek bile beni seviyor der arkadan sarılır. Velhasıl bazılarımızın ona bile kabiliyeti yok be hocam...
    1 ...
  27. çaba

    8.
  28. Lamamayi öğrenmek istiyorum. En kısa zamamda
    0 ...
  29. balkonda rakı kavun peynirle demlenmek

    5.
  30. Pazar günü çalışacakken, benle zorun ne sözlük?
    1 ...
  31. muallakta yaşamak

    8.
  32. Allah bildiği gibi yapsın. Neden seçme şansımız yok hiç. Yada seçeceksek neden piyonlar? Neden vezir değil? Ben atı oynayıp "l" çizmeye bile razıyım halbuki. Küçük adamların elinde politik oyunlarla ne yapacağımız meçhul güzel bir satranç oyunu çeviriyoruz. Kimimiz yavaş yavaş çöküşünü iZliyor, kimimizin suratına kapanıyor aniden o kutu. Tüm taşlar tuzla buz oluyor. Nereye döküldüğünü göremiyoruz bile. O kutunun ne zaman kapanacağını bilmeyen oyuncular olarak şahı da veziri de oynatmak bizim hakkımız. Ne sevgilimizin, ne ailemizin, ne hocamızın, ne 'patronumuzun'...
    0 ...
  33. sıcaktan uyuyamayan insanlara verilecek tavsiyeler

    11.
  34. sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

    5786.
  35. Haykıra haykıra özledim demek istiyorum hocam. Sanırım haykırıyorum ama ne çare? Beklemek gerekmiş ya bazı zamanlar. Bekliyoruz işte. Yoluna girsin hayat diye.
    Beklemek ve özlemek kadar birbiriyle uyumlu bir çift daha yok dünyada. Bekleye bekleye özlersin. Özlediğin için beklersin. Sabretmek bu ikisinin babası zaar. Ne derse onu yapıyolar.
    Ben dünyadaki en sabırsız insan şimdi neleri beklediğim için özlüyorum hocam bi bilsem. Neler geçiyor aklımdan. Yapamadığım, gıkımın çıkmadığı onca şey yüzünden/ sayesinde bi canlının saç telinin kokusuna özlem duyuyorum. Parmak uçlarını öpmek için sabırsızlanıyorum. Yağmur altında iş çıkışı saatlerce bekliyorum.
    Elimde ne mi var? Sıfır. Beklemekten çıldırdığım, özlemle tırnaklarımı kemirdiğim, dişlerimi sabretmekten sıktığım günler sadece. Belki bi gün kavuşamazsam diye bakırköy'de yerim hazır, ellerimi yer bitirir, kendimi sıkmaktan tüm dişlerimle çene kemiğimi kırarım da söylemek istediklerimi söyleyemem diye değil, artık delilikten onu özleyemem diye korkuyorum.
    3 ...
  36. the big bang theory

    819.
  37. şu memnuniyetsizlik mevuzusunda sheldon'a o kadar çok benzetildim ki en sonunda dayanamayıp izledim. iyi ki memnuniyetsizmişim diyorum. hayatımın en saçma döneminde gülmekten gözümden yaşlar getiren dizidir. bir süre sonra sanki onlarla yaşıyor, onların kurallarına uyuyor gibi oluyorsunuz. (kişinin dizilerden etkilenme payına göre değişir tabi. ben çok nadir beğenip izlediğim için beğendiğimde de tam beğenmiş olduğumdan karakterleri çok özümsüyorum.)öyle bi arkadaş ortamı için çoğu şeyimi verebilirdim. bu beni sheldon'dan ayıran nadir özelliklerden biri sanırım.
    ne zaman grip olsam:
    soft kitty warm kitty little ball of fur...
    5 ...
  38. en yakınındaki kitabın 195 sayfasının son cümlesi

    7.
  39. kitap 107 sayfa...
    hayattaki şans oranım.
    0 ...
  40. sözlük yazarlarının uyumama sebepleri

    196.
  41. kaşarlı kavurmalı pide

    12.
  42. ben şuan ekmek arasına babamın yaptığı zeytinyağlı pırasayı koyup yiyorum. not yazmış, diyor: "afiyet olsun çocuğum, ben iki hafta yokum pazartesi uğrarım ıspanak alırsan cuma pazarından yapar öyle giderim."
    gelelim pide mevzuna... çok olmadı ama bi süredir buralardayım işte. geceleri şöyle bi kaç bi şey karalayıp çıkıyorum. her gece bi taraflarım şişiyor bu ne yazdığını bilmez oburcan yazarlar yüzünden.
    bu gece şişmesin diye pırasayı gözüm kapalı pideymiş gibi yedim. çok afedersiniz hocam ama notu da rulo yapıp bi yerlereme iliştirmeyi planlıyorum.
    hala gelememişim kaşarlı kıymalıya... ben bi sampiyi bilirim. en iyi çayyolundaki yapar. gerisi hikaye. cumartesi iş çıkışı gideyim, midem bi şenlensin.
    0 ...
  43. tereyağlı yoğurtlu soslu iskender

    32.
  44. ben bu sözlüğe gece girsem gene aynısı, gündüz girsem gene aynısı.
    hocam dün sevgiliden vurdunuz bugün iskenderden mi giriyorsunuz?
    tüm özelliklerini yazmış başlığa tam olmuş.
    sanki esra erol'da talibini arayan naciye teyze.
    emekli maaşı yazıyor iskenderin be hocam!
    2 ...
  45. kardeş sileriz sıkıntı yapma

    19.
  46. sanırım 3-4 yıldır duyduğum (yada gördüğüm desem daha doğru olur sanırım.) en samimi ve net cümle.
    4 ...
  47. annenin hasta olması

    19.
  48. 6-7 yaşındaydım sanırım. bizimkiler ayrı. cumartesi-pazar anne evine postalanıyorum. bi gittim bizim ki çeyizlik pembe sabahlığı giymiş kapıda sümük çekiyor. çok yaklaşma bana dedi ve her tarafı mikroplu sıcak yuvasına aldı beni. babamın insanllığı tutmuş olacak ki o gün gel götüreyim diyor ama yok. beni çamaşır sepetine kirli tıkar gibi kapıdan içeri tıkıp hadi pazartesi alırsın çocuğu dedikten sonra kapadı kapıyı.
    -aç mısın yavrum?
    -aç olsam ne yiyeceğim? mikrop çorbası mı?
    -hadi sen git salona bende bi şeyler yapayım sana?
    -yok babam gelirken yedirdi bi şeyler.
    -gel yatalım o zaman biraz. okul nasıldı?
    -...
    gittik zaten bu 15 dk sonra uyuyakaldı. bende çocuğum sıkıldım. annemin evinde de az kaldığım için meşgul olabileceğim kişisel eşyalarım pek olmazdı. kettle almış falan (hatta hala aynı kettle'ı kullanıyor.) değişik pratik işler dönüyor mutfakta. o zamanlar kettle büyük icattı.
    yılan hikayesi dizisinde bi gün zeyno çay demliyeyim diyor memoli yok yok otur deyip sallama çay getiriyordu. zeyno balık mı tutacağız bu nasıl çay böyle kılığında bi şey diyordu. neyse işte bende o diziden öğrenmişim balık tutturcam anneme.
    babam okulun kantininde beni her cuma beklettiği için kantinci apo abiden kettle nasıl çalıştırılır gözlemlerim sayesinde öğrenmişim. bastık tuşa. attık bardağa oltayı. 4-5 dakikada ısınacak belki ama çocuksun sıkılırsın o su ısınana kadar. babaannem ne zaman hasta olsam tuzlu çubuk kıraker verirdi mantığıyla bi tabağa çiçek yaprağı şeklinde dizdim onları. annem domatesi çok sever diye bi tanesini ortadan ikiye parmağımla bölüp (ki evde bıçak kullanmam katiyen yasaktı.) çubuk kırakerlerin ortasına koydum. oluşturduğum "kasımpatı" ( ne dolandım nette şu benzettiğim çiçeğin ismini bulmak için...) ve salladığım oltam muhteşem görünüyordu. şimdi ailenin, o evin direği olmam lazımdı. dolapta yarım limon olması için çılgınlar gibi dualar ediyordum. dolabın kapağını açtım ama yumurtaların olduğu kısımı tam göremiyor gibiydim. zıplayıp saniyelik görüşümle limonu tuttum ve artık zafer benimdi. çatalı tam ortasına batırıp bir aile babasının salataya sıktığı edayla annemin çayına sıktım limonu. tepsiyle rintintin götürdüm odasına.pek bi sevindi, gözleri dolmuş olabilir.

    iyileşeceği varmış, ertesi gün ayaklanıp beni derslerim ve çamura batmış okul üniformam yüzünden azarlarken çalan telefonu açıp çocuğum iyileştirdi beni teyzesiii diye uzaktaki akrabalara rol kesti.

    annemin hasta olması sayesinde ilk kez mutfağa girdim. hala mutfağı çok severim. yemek yapıp, yemeğe aşık bi insanımdır. belki o gün sayesinde; yaşasın mikroplar! o zamanda hiç üzülmemiştim çünkü beni azarlayacağını biliyordum anne, özür dilerim.
    3 ...
  49. su içerken akıldan geçenler

    6.
  50. karşımdaki kıza dişlerim at gibi görünüyor mu ya? az kafamı eğeyim.
    0 ...
  51. çay denince akla gelenler

    86.
  52. onu whatsappta çevrimiçi yakalamak

    8.
  53. çevrimiçi yakalamak? yakalamak derken?
    insanoğlu süregelen teknoloji ile beraber bunu kullanmaya ve günlük hayatının her saniyesine nakış gibi işlemeye başlamıştır. velhasıl bi insan herhangi bir uygulamayı kullanırken, porno izlerken, katım meyve sıkacağında atom yaparken, benzin doldururken yakalanmaz.
    sen kimsin yakalıyorsun? yaşın kaç senin? neden o yaşa böyle eylemler?
    bırakın kızcağız rahat rahat utanan maymun emojisi atsın.
    0 ...
  54. finaller

    162.
  55. küfür etmeyi hiç sevmem. hangi dilde olduğu önemli değil ama bu kelimeyi duyunca fuck you son of a bitch, you bastard, go fuck yourself, fucking idiot diye hiddetlenip you are like pain in the ass, i hate it, you never listen to me diye arkasından salya sümük ağlamak istiyorum. insan olsaydı bu kelime tam anlamıyla bu replikleri kullanırdım. yağmurlu bi günde kaldırım kenarına çöker araba lastiği tekmeledikten sonra ellerimi yumruk yapıp ısırırdım.
    2 ...
  56. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük