öleceksin bir gün, sende sessizce. gecenin bir saatinde, toprağın yanında, güneşin doğuşunda ya da parlak ayın altında, yıldızlar bir bir yok olurken veyahutta. ama bu ölümün öncesinde; düşüncelerin önemsiz yalın gerçekliği altında, sevin birbirinizi ve sayın. bir daha sarılamayacak gibi kavuşun birbirinize zira sizi sizden başka anlayacak bir başkası da yok bu sonsuz karanlıkta. sebepsizliğin içindeki trajedide başaracağız, insanın insana muhtaç olduğu anlamının kavranmasını. başaracağız; trajedilere bile boyun eğdirmeyi, belki de evrende başkasında olmayan anomaliler ile.
evrenin bize göre muazzam bilinçsiz kütlesi neden organik bir boyuta döndü ya da bir yerlerde dönüşümünü tamamlamaya devam ediyor? hidrojen ve helyumun başka şeylere dönüşme gerekliliği ya da yaşam anomalisine ulaşması evrenin kendisi için gerekli mi.
dinazorlar bizim gözümüzde neye inandıysa, bizim inanışlarımızın da onların gözünde birer antikadan ve anlamsızlıktan ibaret olup büyük ihtimal kendi inanışlarını ortaya çıkararak vuku bulacak olay.
siyahsınız ve etrafını umutsuzca karartacak kadar gaddarsınız. bir çiçeği sevmeyecek kadar sevgisiz, yanına gelen hayvanı okşayamayacak kadar bencil. sahi siz hiçbir ağacın kabuklarında parmaklarınızı gezdirdiniz mi ya da sevdiğinizin yaşlanan tenini hissetmeyi? güzel bir kitabın sonundaki boşluğa düşebildiniz mi bir insanın acı çekmesindeki zevki alacak kadar. sevişebildiniz mi rüzgarla, güneşle, denizle sarhoşluğun sonuna; evlerinizin kenar gölgelerinde çatallı dilinizi başkalarına saplamak yerine. öfkeniz ve düşünceleriniz hepsi kara deliklerinizin hengamesinde kabarıyor ve hiç bir güzelliğin kendisinden kaçmasına izin vermiyor. karasınız arkadaş ama öyle ne bişeyler resmetmeye yarayacak cinsten ne de birlikte umutla bakışılacak.
yaşam canlının içinde ise ve bir canlıda ne varsa evrende de o vardır mantığıyla düşünülebilecek bir varsayım.
edit: can bilinçtir. temel ihtiyaçları sağlama bilinci, büyüme veyahutta ölebilme. varolma savaşı vermektir ya da üreme. can ilk varolduğundan itibaren gelecek nesillerine teslim ettiğin kalıtım, tecrübe, kısacası geçmişteki bayrağı geleceğe teslim etmektir aslında.
her filmin sonu, hayallerin bittiği yer, eksik kalan duygular, hayatın anlamın kaybolduğu ya da yaşamdaki arzularının tamamını gerçekleştirdiğin doruk nokta, sevdiğin kişinin yanı başında yatan ölü ve soğuk kütlesi ya da bir güneşin olağanca gücüyle patlayarak yok olup gitmesi. evrenin başlangıcına veyahutta yok oluşuna bile şahit olsan da geriye kalan bu anlamsızlıktan arda kalan biraz hüzündür.
başka bir galaksiye gittiğinde yanında götüreceğin üç film,kitap,anime ya da herhangi bir kurgusal karakter kim olur.
raiden(enerji), aquamen(içilebilir su)
dünyayı kurtaran adam(taşlarla antreman).
güneş bile eksik hissettiği bir şeylerden dolayı, onca vakit dönmüşken her defasında dünyayı. bizler bunca zamanda mükemmeliyete eren ne yapabiliriz ki ölmekten başka.
edit: güneşin dünya etrafından dönmediğini de öğrendik çok şükür.
şöyle bir sıkıntı var. çoğunu hayatta yapmayacağınız veyahutta dile getiremeyeceğiniz bir çok şeyi burada dillendirmektesiniz. herhangi bir takımı tutmakta olan yada inanışını hisseden insana sövmektesiniz, götünü veyahutta başka bir yerini gördüğünüz insanın fotoğrafını paylaşmaktasınız ve bu buranın en önemli olayı olmakta. bir kelam bile etmediğiniz insanları bin bir suç ve küfürle ithamla suçlamaktasınız. bu anadolu değildir. bu buğdayın ilk tanesinin bittiği ve taşta dövüldüğü yer değildir. bu her şeyden önce ilk mayanın bulunduğu yerin tecelli ettiği ruh değil. bu vurdumduymazlık, zamanı ören geçmişin mirası değildir. hepimiz aynı kuşun cıvıltısını duymaktayız aynı toprağın içinde debelenip gelmekteyiz aynı otun püsürün içinden büyümekteyiz. ve sen karşımdaki, yaptığın tüm bu saçma hareketler, tamamen unutulup gidecek ve biz bu yerde senin bu çoğunluktaki tekelin yüzünden yitip gideceğiz.
gediksavaşları efsanesinin midkemialı pugı ile ejderha mızrağı serisinin krynnli raistlini arasındaki karşılaşma: bir tarafta gezegenlerden gezegenlere atlayıp evreni dört bucak gezip big bangi görmüş bir muhafız, diğer tarafta tanrılıktan vazgeçmiş karanlık bir büyücü.