süper solak diye tanımlamak istediğim futbolcu. ama geçen sene kayseriye attığı golü gördükten sonra ona solak demek; o muhteşem sağ ayağa yapılan büyük bir saygısızlıktır.
kazmanın birinin çıkıp "the guardian" ın ölçü olamayacağını söylediği araştırma sonucu. dünyaca ünlü bir gazetenin araştırmasını değersiz kılan insanın sıfatının ne olduğu merak konusudur.
galatasaray'lıların hücum ettiği araştırma sonucu. olum sakin olun lan altıüstü fenerbahçe'de öyle veya böyle görev yapmış insanlar var listede. herşeyi geçtim hooijdonk'un gelmiş geçmiş en iyi 3. frikikçi seçilmesi bile bizim için yeter de artar. dünya yıldızı hagi nerde acaba ?
edit: hooijdonk'un da ölüsü gelmişmiş. evet bugün öğrenmiş olduk ki türkiye'de ölüler de gol kralı olabiliyomuş. o ölünün türkiye'de attığı tüm frikik golleri de sana kapak olsun. aç izle hayatında öyle goller gördün mü ?
benim yanımda inanılmaz masum ve normal bir çocuk gibi kalan çocuktur bu. evet arkadaşlar itiraf ediyorum bu konuda salaklığın sınırlarını ciddi biçimde zorladığım bir olay yaşamıştım. bakkala girdim alıcağım ekmek sayısını söyledim, parayı verdim, sonrasında bir boşluk var tam hatırlamıyorum. sonraki kare; ben bakkaldan çıktıktan sonra hasan abi arkadan bağırıyor; "olum parayı verdin ekmeği almadın nereye gidiyosun"
estonya'nın bosna'dan 1 puan alması halinde bizim için imkansız olmayan turnuvadır. burdan federasyona sesleniyorum; estonya'ya teşvik meşvik bi şeyler verelim, yüklü bi meblağ hem de, acımayalım paraya, hertürlü pisliği yapalım dünya kupasına katılmak için. ben bir türkiye'siz dünya kupasına daha dayanamam. para, şike ne kadar adilik varsa yapalım yüzümüz kızarmadan gidelim afrika'ya.
şu an herhangi bir futbolcuyu eleştirmek gibi onu da eleştirmek yersizdir. hepsi elinden geleni yapmıştır olmamıştır. ne kadar sevmesem de, rakip takımın futbolcusu da olsa ay-yıldız için nasıl çırpındığını herkes görmüştür. "direkten dönen topu gol olsa çok kişi göt olurdu" deniyor bi de, gereksiz yani, kimse milli takımın golünü arda attı diye üzülecek değil burda. kimsenin şüphesi olmasın.
dünya kupası biletini mucizelere bıraktığımız maç. gökhan gönül son dakikalarda hatalar yapmıştır evet ama bütün faturayı ona kesmek haksızlık olur. takım olarak yanlışlar yapılmıştır, inşallah kalan maçlarda olmaz denilen olur ve dünya kupasına gideriz.
çocukken elinizdeki çikolataya ya da x yiyceğe bakarak konuşan arkadaş gibidir. temelde "yeme isteği" bulunduran davranış şeklidir bu. çocukken yaşadığımız versiyonunda yediğimiz şeyden arkadaşa da uzatarak işin içinden çıkabilirdik ama bu durumda o yol tehlikeli olabilir.
eskiden beri aynı fikirde olduğum yasalarmış, daha yeni farkediyorum bunu. benim için en somut örneklerinden biri de şudur; trafik çok sıkışıktır, otobüstesinizdir, inip yürümeye kara verirsiniz ve indiğinizde yol açılır otobüs uzaklarda gözden kaybolur. salak salak bakarsınız arkasından.
herkes için geçerli olmayan durum. mesela beni tanımlamak için yetersiz kalıyor. ben boş çıkınca da şaşırıyorum. yani asansör kapısı açılınca şaşırıyorum.
televizyonla büyürken, milyoner film yıldızı ya da rock yıldızı olacağımıza inandık, ama olmayacağız. bunu yavaş yavaş öğreniyoruz. ve bu yüzden çok kızgınız.
bekaretini 17 yaşında kime verdiğini o kadar çok merak ediyorum ki anlatamam sözlük. ulan nasıl olur ya ? kim hakedebilir bunu, nasıl bir adalet bu ? boğazıma bir şey düğümleniyor düşündükçe. vay hayvan ya.
-megan yaa, megan abi..
-tamam olum otur şöyle sakin ol..
-kim kim kim ??
-sana mı vercek mal ?
-olum en azından böyle kim vurduya gitmemeliydi yaa.
tablosuna şöyle yukarıdan bir bakmak için aşağıdaki yazının okunması gereken dizi. her lostseverin hoşuna gideceğinden eminim, kafa karıştırmadan açık ve net bir anlatım.
* Ada, garip manyetik özelliklerinden ötürü, uzay-zaman doğrusunu bükebilen, daha basit bir açıklamayla; zamanda yolculuğun mümkün olduğu bir yer.
* Bu adanın dünya üzerinde sabit bir koordinatı yok. Manyetik özelliklerinden ötürü, bizim bildiğimiz, yaşadığımız uzay-zaman doğrusunun dışında bir yerlerde kaybolmuş (Lost).
* Yalnızca belirli (adadaki manyetik kuvvetlerin ciddi anlamda değiştiği) zamanlarda, belirli koordinatlarda ortaya çıkıyor, ulaşılabilir oluyor.
* Bu belirli koordinatlara Vile Vortices adı veriliyor. Bu isim dünya üzerindeki 12 noktanın ortak adı. Bu noktalardan en ünlüsü de Bermuda Şeytan Üçgeni.
(Sezon 5 - Bölüm 6: Eloise;ın olduğu klisedeki sarkaçın alındaki dünya haritasında bu noktalar bir bir seçilebiliyor)
* Ada zaman zaman, bu 12 noktadan birinde ortaya çıktığı için, dünya üzerindeki farklı farklı kültürlerin, çeşitli zamanlarda adaya rastlantı sonucu düşmesine neden olmuş. Bunlardan biri de Mısır uygarlığı.
* Birçokları Mısır piramitlerinin, o dönemin araç-gereçleri ve matematiği ile bu derece kusursuz bir şekilde inşaa edilmesinin imkansız olduğunu söylerler.
* Kim bilir, belki de Lost adasında geleceğe seyahat etmiş ve geri dönmüş kişilerin arasında Mısır piramitlerinin mimarı da vardır : ) Richard olmasın o : )) Sürmeli gözlü vs : )
* Toparlayalım; Oceanic 815, bu noktalardan Pasifik Okyanusu üzerindekinde kayboldu (Lost). Avustralya;ya yakın olan nokta.
* Bu ada, zaman yolculuğunu mümkün kıldığı için, birçok insan, geçmişinde yaşadığı kötü olayları ortadan kaldırmak, yani geleceği değiştirmek istiyor ve bu adayı kullanmak istiyor.
* Diğer taraftan, geçmişte yaşanılan şeylerden hoşnut olanlar tarafından da sonsuza dek ulaşılmaz hale getirilmeye çalışılıyor. Ulaşılmaz olmalı, çünkü birileri adaya gelip, zamanda yolculuk edip de olmuşları değiştirmesin ki, şimdiki durum muhafaza edilsin.
* Bu iki taraf geçmişin oluşmasını sağlayan parametreleri kontrol altında tutmak istiyorlar. Bu parametlerin içinde en büyük önem taşıyan ise; insan faktörü ve onların yapacağı/yaptığı seçimler.
* Bu nedenle bu iki taraf çoğu zaman adaya yeni parametreler (yani insanlar) sokup geçmiş ile ilgili yeni sonuçların doğmasına neden olmak istiyorlar.
* Ya da, geçmişin değişmesini istemeyenler de, geçmişte rastlantısal bir şekilde yaşanmış olayların olasılığını arttırmaya çalışıyor ve olayları olduğu gibi sürmesi için çabalıyorlar.
* Bunları yaparken, büyük pişmanlıkları olan, hayatlarında yollarını kaybetmiş (lost) insanların duygusal zayıflıklarını kullanarak, onları manipüle edip, geçmişte etkiledikleri olayları istedikleri şekle sokmaya çalışıyorlar.
* Yani bizim baş kahramanlarımızın neredeyse hepsi (Jack, Sawyer, Kate, Hugo, Daniel vs) birer parametre : )
5. sezon finalinden sonra şunları söyleyebilirim; Finalin ilk sahnesinde ;beyaz - siyah; çatışmasını gördük. Yani beyaz iyiliği temsil ediyor, siyah da kötülüğü. Jacob beyaz yani dinsel anlamda melek, siyah olan da şeytan.
Yine ilk sahnede Siyah şöyle diyor;
- Hala benim yanıldığımı kanıtlamaya çalışıyorsun değil mi?
Ve ardından ekliyor;
- Gelirler, savaşırlar, yakıp yıkarlar, mahfederler. Her zaman böyle olur.
Yani durum şu; Beyaz yani Jacob insanlığın kötülükten arınabileceğini Siyah;a kanıtlamaya çalışıyor. Ama Siyah bunun hiç değişmeyeceğini, insanların kötülüğe olan eğiliminin hiçbir zaman engellenemeyeceğini iddia ediyor.
Yine ilk sahnedeki cümlelerden, bu kanıtlama çabasının, yüzyıllardır (büyük ihtimal çağlar boyunca) farklı farklı insanlarla sürekli denendiğini gösteriyor.
Dizideki Eski Mısır;a olan göndermeler de final bölümünde açığa çıkıyor böylece.
- Jacob olarak bildiğimiz, koruyucu, kural koyucu olarak bilinen Mısır tanrısı Osiris.
- ilk sahnedeki Siyah gömlekli kişi de, Osiris;in (yani Jacob;un) kardeşi; Seth.
- Mitolojiye göre, Seth, Osiris;i çok kıskanıyor. Çünkü Osiris halkı tarafından çok seviliyor. Hep onu öldürmek için çözümler arıyor. Sonunda bir yol bulup öldürüyor.
Bu öldürmenin Lost;umuzdaki karşılığı şöyle;
- Finaldeki ilk sahnedeki Siyah gömlekli kişi (Yani Seth), ilk sezonlardan bu yana izlediğimiz tüm olayların sonunda, ölüp, bedeni adaya tekrar gelen John Locke halini alıyor.
- insanlar Lock;un ölmüş olduğunu bildikleri halde, uçak kazasından sonra sapasağlam karşılarında görünce afallıyorlar pek tabi. Locke;un çok özel olduğuna kanaat getiriyorlar.
- Ki Benjamin bile buna inanıyor. Gerçi onun pek şansı yoktu. Çünkü tapınakta, siyah duman kızının bedenine girerek ;John Locke ne derse yapacaksın; dedi.
- Böylece Benjamin;in Jacob;u (yani Osiris;i) öldürmesi için tüm şartlar sağlanmış oldu.
- Siyah duman dedik yukarıda. Artık onun da kim, ne olduğunu biliyoruz değil mi; Seth : )).
- Bir de dumanı bazen beyaz da görürdük değil mi? O da kim? Osiris yani Jacob.
Gerek duman olarak, gerek başkalarının bedenine girerek geçmişi değiştirmeye çalışıyorlar. Önceki sezonlarda gördüğümüz Lost kahramanlarının geçmişlerinde yaşadıkları ve düşen uçağa binmelerine neden olan olayların temellerini bu iki kardeş atıyor.
Birkaç örnek vereyim buna;
- Kate çocukluğunda bir hırsızlık yapıyor, beslenme çantası çalıyor ve yakalanıyor. Market sahibi hemen Kate;in annesini arıyor. O sırada Jacob geliyor ve beslenme çantasının parasını veriyor. Eğer vermemiş olsa annesi gelecek ve Kate;e çok kızacak. Bu yüzden daha çocukluğunda, suç işlemenin kötü bir şey olduğunu anlıyor olacak ve düşen Ocienic 815'e suçlu olarak binmemiş olacak. Ama Jacob, Kate;in hırsızlığın, suç işlemenin kötü bir şey olduğunu farketmemesi için, hediye alır gibi, beslenme çantasını geri vererek, onu suça özendirmiş oluyor.
- Jacob, Sawyer;ın anne-babasının cenazesine gidiyor. Daha sonra Sawyer;ın hayatını kökünden değiştirecek (daha doğrusu; adaya düşmesine neden olacak) olan mektubu bitirmesi için Sawyer’a kalem veriyor. Daha sonra bir kişi daha geliyor. Büyük ihtimal o da arkabası kılığındaki Siyah gömlekli (Seth). O da, mektubu elinden alıyor ve ;Bunu hiçbir zaman bitirmeyeceksin tamam mı, olan oldu; diyor.
Gördüğünüz gibi hepsi, geçmişteki küçük değişikliklerle geleceği değiştirme çabası. En yukarıdaki notlarda da söylediğim gibi. Bunu yapaken insanların duygusal zayıflıklarını kullanarak, seçimlerinde etkili olmaya çalışıyorlar ki gelecek değişebilsin.
Yani bu iki kardeş hep birbirleri ile mücadele içerisinde; Aynen Seth ve Osiris gibi.
Gelecek bölümlerde ne olacak peki?
- Yine mitolojiden biliyoruz ki, isis var. Lost&;taki karşılığı da büyük ihtimal ilana.
- isis yani ilana (Seth tarafından öldürülenen) Osiris;i yaptığı sihir ile diriltecek (büyük ihtimal bunu 6. sezon göreceğiz) ve Osiris yarı-ölü bir şekilde yaşamaya devam edecek. Yani önceki sezonlarda Jacob;ı göremiyor olmamızın sebebi buymuş : )
- Yine ilk sahnede, karşıdan gelen gemi büyük ihtimal sürekli bahsedilen ;Black Rock; adı verilen gemi. Bölüm 5.15'te gördük, Richard şişe içindeki bir gemi ile oynuyordu. Gelen geminin aynısıydı sanki : ) Büyük ihtimal Richard, Black Rock;la adaya gelmişlerden.
Biraz daha toparlayalım. Taa çağlar öncesinden beri, sürekli başa saran bir döngünün (loop) bir bölümüne şahit oluyoruz Lost;ta. Mısır mitolojisinde anlatılan Lost döngüsünün bin yıllar önceki hali oluyor.
Osiris ve Seth arasındaki mücadele çağlar boyunca, değişik isimler altında devam edip geliyor yani.
Kısacası Lost, basit anlamda; iyilik ve kötülük arasında asırlardır süre gelen mücadelenin ta kendisi.
galatasaray'lı arkadaşların kabullenemeyip bok attığı gerçektir bu. bu gerçeği tasdik eden dönemin galatasaray'lı yöneticileri de vardır. hani şu masada 3 e 2 galatasaraylıların fazla olduğu anda "ben de fenerliyim 3 e 3 üz" dediği olaydaki galatasaray'lılar. kulüp defterine yazdığı samimi yazının hiçbir benzeri de başka bir kulüpte yoktur. galatasaray lisesine yaptığı ziyareti kulüp ziyareti gibi göstermek çocukça bir sidik yarıştırmacasından başka birşey değildir. 1932'de kulüp binamız yandığında da ilk bağış yine mustafa kemal atatürk'ten gelmiştir. hala kabullenemeyenlere soda öneriyorum.
e kabullenemekte mazur görülmesi gereken birşey. ulu önderin ezeli rakibi desteklemesi kimin hoşuna giderki ? aksi olsaydı ben de çok rahatsız olurdum. umursamayanlar içinse ne ala.
iki yüzlülüğün riyakarlığın son noktasıdır bu arkadaş. hee yapmadım mı ? ben de yaptım. ama yalan yani, kimse bana hikaye anlatmasın. siz böle sazı elinize alıp sallarken sizi dinleyenden aldığınız küçük bi tepki bu sözleri döker ağzınızdan. nasıl olsa yok orda koy g.tüne gitsin.