ezanın namaza davet olduğunu bilen ve dinlediği müziğin diğer insanların ezanı duymasına engel olup, bu daveti kaçırmasına sebep olmayacağından emin olan insandır.
bazen istemsiz verilen tepkidir. kızımız o tepkiyi nasıl verdiğine kendi bile şaşar. örnekse yakışıklı kişiyi gören kızımızın ağzının suyunun akması. tepkinin tuhaflığı erkeğin güzelliğiyle doğru orantılıdır çoğu zaman.
iyice şuursuzlaştığımızı üzülerek farketmeme sebep olan pankart. arkadaşım kendini, ananı, babanı, bacını o imparatorluğun neresinde görüyorsun da böyle bir hayale kaptırıyorsun kendini. tayyip erdoğan son osmanlı padişahıysa sen yine ezilen halksın. anan bacın yine ikinci sınıf vatandaş. hanedan yağla balla beslenirken sen yine yaşam mücadelesi vermeyecek misin? yoksa bir söz mü aldın kürdancıbaşılık için? bilelim de konuşmayalım.
Gördüğüm rüyaların neredeyse hepsine verebileceğim tanım. Ergenlik döneminde kendimi kaptırıp rüyalardan bir yol bulmaya kadar götürmüştüm işi.Büyüyünce kabullendim herşeyin bilinçaltımın bir yansıması olduğunu. Artık kafaya takmadan yatağa yatıyor ve izliyorum gerçek hayatta gün yüzüne çıkaramadığım yaratıcılığımı. Maceralarımın sıkı takipçisiyim.
gerçekten yararlı oluşu kişisine göre değişen önerilerdir. bazen tüm önerileri dener bir sonuç alamazsınız. geçmesini beklemekten başka çare yoktur.
(bkz: zaman herşeyin ilacıdır)
arkasında bıraktığı dumanın sigaradan rahatsız olan tam da arkasında yürüyen zatın yüzüne yüzüne geldiğinin farkında olmayan insanoğlunun dişi olanıdır.
hayatımın en güzel 4 yılını geçirdiğim, her mayısın son pazarı hasret giderdiğim, mezun olmaktan gurur duyduğum, başarı ortalaması her zaman yüksek olan canım lisem (benim mezun olduğum sene sınıftaki herkes üniversite sınavını kazanmıştı hatta diğer sınıflarda da ortalama oldukça yüksekti).
mezun olalı neredeyse 10 sene oldu artık sadece önüne araba parkedince görüyorum. her seferinde içimi bir hüzün kaplıyor.
ilkokulda taktığımız önlük yakalarını sert ve düzgün hale getiren, sertliği ve keskinliği nedeniyle ilkoul hayatım boyunca acaba bugün boynum kopacakmı korkularıyla yaşamama sebep olan, dantel yakadan nefret etmemi sağlayan toz.
modacıların da kendilerini tek bir kalıba oturtmaya çalıştıklarını görüp şaşırdığım, yaratıcılığın dış görünüşle ve eğitimle doğru orantılı olduğunu sanan avanaklarla dolu yarışma.
ananı niyolay yee yee...
arabada beş evde onbeş...
seni öpmenin felsefesini anlat...
gibi dinledikçe biraz zeka seviyesinin düşüklüğüne şaşırarak biraz da nolacak bu türk müziğinin hali diye hayıflanarak güldüğümüz şarkılar.