hopppalaaa
459 (kalburüstü)
altıncı nesil izinli yazar 1 takipçi 27.00 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    sözlük yazarlarının evlenmek istediği yaş

    1.
  1. Bir anket çalışmasıdır. Sonuç SPSS ile analiz edilecek ele güne yayılacaktır,üzerine akademik bir tez yazılacak aslanlar gibi savunulacaktır.
    0 ...
  2. gelir ve ikame etkileri

    1.
  3. Gelir etkisi: Normal mal için negatif, düşük mal için pozitif
    ikame etkisi: Normal ve düşük mallar için negatiftir.
    0 ...
  4. makale yazmak

    1.
  5. Kopi-peyst ile üstesinden gelindiği sanılan akademik işkence şeysi.
    1 ...
  6. kalabalık sınıfa sunum yapmak

    1.
  7. Heyacanlanmak, cümleleri karıştırmak, kıçtan ter akması ve akabinde sunum sonunda herkesin ayağa kalkarak sizi alkışlaması, kürsüye çiçekler fırlatması, kızların çıkma tekliflerini değerlendirme süreci.
    1 ...
  8. yalnız başına nuri bilge ceylan filmleri izlemek

    1.
  9. Yalnızlığı katlayan bir eylemdir. Yapılmamalıdır, acilen bir iş bulunmalıdır.
    1 ...
  10. go after

    1.
  11. yakalamak için peşinden gitmek

    two policeman saw the boy trying to steal the car and went after him.
    1 ...
  12. get away with

    1.
  13. yanına kalmak, paçayı kurtarmak (escape)

    *Jake has been cheating on his taxes,and he always gets away with it.
    1 ...
  14. kesin karineler

    1.
  15. Karine,mevcut ve bilinen olgulardan bilinmeyen bir olgunun mevcudiyeti sonucunu çıkarmaktır. Adi ve kesin karine olmak üzere iki türlüdür. Adi karine aksi ispat edilebilir iken kesin karine aksi ispat edilemez.

    Kesin karine örnekleri:

    -Çocuğu doğuran kadın anadır.
    -hiç kimse tapu sicilinde kayıtlı bir hususu bilinmediğini ileri süremez.
    -herkes yeni bir yerleşim yeri kurmadıkça eskisini korur.
    -süresi içinde iptal edilmeyen işlem kabullenilmiş sayılır.
    1 ...
  16. telafi edilmiş talep eğrisi

    1.
  17. Bir malın fiyatı düştüğünde tüketicinin reel geliri sabit tutularak fiyatı düşen maldan, satın almak istenen miktarların seyrini gösteren eğridir.

    -Gelir etkisi analiz dışı bırakılarak reel gelir sabitken ikame etkisi nedeniyle fiyatı düşen maldan ne kadar satın alındığının saptanması telafi edilmiş talep eğrisi ile gösterilir.

    Hicksgil talep eğrisi ise sadece ikame etkisini yansıtır ve bu yüzden daima negatif eğimlidir.
    1 ...
  18. paylı mülkiyette önemli ve olağanüstü işler

    1.
  19. Paylı mülkiyette önemli yönetim işleri şunlardır:
    -işletme usulünün değiştirilmesi
    -Adi kira veya hasılat kirası sözleşmesinin yapılması veya feshi
    -Toprağın ıslahı
    -Olağan yönetim sınırlarını aşan ve paylı malın değerinin veya yarar sağlamaya elverişliliğinin korunması için gerekli bakım,onarım ve yapı işleri (tarlanın nadasa bırakılması, binanın dış cephe boyaması)

    Olağanüstü yönetim işleri ise:
    -Paylı mülkiyetin özgüleme amacının değiştirilmesi (tarlanın arsaya dönüştürülmesi gibi)
    -Korumanın veya olağan kullanmanın gerekli kıldığı ölçüleri aşan yapı işleri (apartmana teras yapılması )
    -Paylı mülkiyetin tamamı üzerinde tasarruf işlemleri yapılması

    Not: Paylı mülkiyetten doğan veya paylı malı ilgilendiren yönetim giderleri vergiler ve diğer yükümlülükler, aksine bir hüküm bulunmadıkça,paydaşlar tarafından payları oranında karşılanır. Payına düşenden fazlasını ödemiş bulunan paydaş payları oranında rücu edebilir. paydaşlar gider ve yükümlülüklerinden payları oranında mesul olduklarından ,payını ödemeyen veya iflas haline düşen paydaşın gider payı,diğerlerinden tahsil edilemez.
    0 ...
  20. içtihadı birleştirme kararları

    1.
  21. içtihadı birleştirme kararları, Yargıtay'da Büyük Genel Kurul da denilen içtihadı Birleştirme Genel Kurulu veya Küçük Genel Kurul dediğimiz Hukuk genel kurulu ya da Ceza genel kurulu tarafından alınır ve Resmi Gazete'de yayınlanır. Alınan içtihadı birleştirme kararı, Yargıtay da dahil, bütün hakimleri kanun gibi bağlar.
    0 ...
  22. başkası benzer sıkıntıyı yaşayınca mutlu olmak

    1.
  23. Bugün farketmediğim ancak ilk defa bu kadar aptalca olduğuna karar verdiğim duygu karmaşıklığının bize bizim ne kadar basit yaratıklar olduğumuzu da kanıtlıyor,dönem uzattığınızda sizinle aynı dönem benzer sorunu yaşamış bir arkadaşınızı görünce depresyondan çıkıp sen de mi hacı? diyerek ister istemez kendimizi rahatlatmaya çalışıyoruz ,ya da sevgilinizden ayrıldığınızda sözlüğe girip benzer entryleri okuduğunuzda sanki başkaları da sevgilisinden ayrılınca sizin üzerinizden bir yük kalkmış gibi hissediyorsunuz ,depresyonda olmak aslında diğer insanların da bu sorunu yaşadığını bilmek ya da sizden daha kötü durumda olan insanları düşünmek ve yalnız olmadığına inanma duygusu bizim acizliğimizi ve çaresizliğimizi yüzümüze çarpıyor.
    2 ...
  24. ingilizce ileri düzeye gelince bu dilden soğumak

    ?.
  25. ingilizce ingilizce...Birçok üniversite öğrencisinin baş belası bu önemli dili öğrenirsiniz öğrenirsiniz bitmez,gramer kısmı her ne kadar kolay geçilse de vocabulary bilgisi ve konuşma kabiliyeti insanı çileden çıkarır ,her yıl onlarca kelime eklenen bu dile hakim olmak göründüğünden zordur,göründüğünden diyorum çünkü üç ay kursa giden herkes bu dili bildiğini sanır cv'sine ingilizce biliyor yazar bir de facebook sayfasına yabancı dil kısmına ekler...8 yıl boyunca çarpık eğitim sistemi bize simple present tense vs. ilerisini vermez,bir yabancı filmi altyazısız izleyebilir duruma gelmek için on fırın ekmek yemek lazımdır,bir bilimsel makaleyi sözlük kullanmaksızın okuma seviyesine üç senede ulaştım her gün onlarca kelime öğrendim durdum adamlar canı sıkıldıkça bu dile kelime ekliyorlar bu kelimelere hakimiyet kolay değil bazen bir roman okumaya başladığımda tekrar başa dönmüş gibi hissediyorum kendimi, elime kalemi alıp bilmediğim kelimelerin altını çiziyorum sonra bir bakıyorum bir yığın kelime karşımda yine ve nihayet yurtdışında eğitim alıyorum(hollanda) olsam da ve ileri seviyeye getirdim sayılsa da daha ilerisini görmek mümkün değil gibi geliyor bana.
    2 ...
  26. erasmusun amacından sapması

    1.
  27. Erasmus programı öğrenciye sunulan 5-6 aylık tatil paketi artı para olanağı bu yıl itibariyle bitmiş orada alınan dersler artık ortalamayı etkiler hale gelmiştir,bu da bardan bara,damdan dama dolaşan yurdum bireylerini sınav döneminde sıçtın mavisini fazlasıyla görmelerine sebebiyet vermiş ve geldiği okuldan kat be kat zor bir okula da gelmişse hayattan bezdiren bir program haline gelmiştir,önceden alınan derslerden kalındığında en azından karşılığında içeriği farklı da olsa kolay dersler tercih edilir ve ortalamayı etkilemezdi ancak şimdi yetkililer duruma el koymazsa erasmus Türk öğrencilerinin gözünde yüksek lisanstaki gibi tercih büroları kurdurtacak ve aman allahım en kötüsü de akademik ingilizceyi türk öğrencilerin iyi bir şekilde öğrenmelerine neden olacaktır!
    0 ...
  28. uluslararası ilişkiler bölümünü kolay sanmak

    1.
  29. Uluslararası ilişkiler bölümü bir çok öğrencinin etikete bakarak yazdığı bir bölümdür, birçoğunun da düşündüğü gibi
    meslek kazandırmayan ancak okuması zevkli ve kolay bir bölümdür anlayışının yaygın olduğu da gerçektir esasında böyle değildir ;çünkü uluslararası ilişkiler bölümü her geçen gün ilerleyen ve bir o kadar da geniş disiplinleri barındıran bir bölüm olduğu için ve her disiplinden azar azar sunulduğu için ve öğrenci o disiplinleri gördüğü kadarıyla öğrendiği ve onunla yetinebileceğini düşündüğü için ve onunla meslek sahibi olunabileceğini inandığı için göze kolay gelebilir,örneğin hoca uluslararası politikada hoca soğuk savaş ı anlatıyorsa dersi işlediği slaytları okuyan ve derste not tutan öğrenci soğuk savaşı öğrendiğini sanır(herkes değil),ancak bilmez ki bu savaşla ilgili onlarca kitap yazılmış,onlarca makale yayınlanmış ve bugüne kadar tartışılmış ve sonuçları üzerinde durulmuştur,iktisat da arz-talep ilişkisini öğrenen öğrenci iktisat biliyorum la ben havalarında gezerse ,iki teori öğrendi diye dış ticaret uzmanı olursa,siyasete değinmiyorum bile onu görmeden de uzman olunlar çok,bu bölüm kolay bir bölüm olarak kalmaya devam edecektir ancak bu yüksek lisansa gelinince ya da avrupa da hatırı sayılır bir okula gidilince anlaşılır.
    5 ...
  30. emekli vekil maaşı zammına veto

    1.
  31. Cumhurbaşkanı kamuoyundan ciddi tepki alan emekli vekillere yüzde yüz zam öngören yasayı kısmen veto edip meclise geri gönderdi,umarım bir çok kişinin içi ferahlamıştır ve haksızlık da giderilmiştir.(ancak bu hiçbir şeyi unutturmaz).
    1 ...
  32. frank turner

    1.
  33. ingilizlerin yetiştirdiği müthiş şarkıcılardan biri olan frank turner '' england keep my bones '' albümü ile harikalar yaratmaktadır;benim de favorilerim arasında yer alan the road,wessex boy,i am disappeared şarkıları dinlemeye değerdir.

    http://www.youtube.com/watch?v=hNHcS0Bic78
    0 ...
  34. evden yılbaşı hediyesi götürmek

    1.
  35. Yılbaşında mağazaları dolaşıp hediye bakmaktansa evde kullanmadığı bir eşyayı yahut kendisine gelen beğenmediği bir hediyeyi başkasına götürmektir.
    1 ...
  36. yalnızlık bittiğinde boşluğa düşmek

    ?.
  37. uzun süreli yalnız kalmış olmanın verdiği garip hüznü taşır insan ve ondan kurtulmak için gün sayar,takvim yaprakları döküldükçe umutları da onu terk etmiş ve dört duvara hapsolmuştur,hüzün saplantısı ve bir an önce bir sevdiği insanı bulma kaygısıyla yaşayıp gitmektedir ,belki bir dost bulma telaşına düşmüştür ya da derdini anlatacak birini ama bu arayışların sonunda yine dönüp dolaşıp kendi sorunlarıyla baş başa kalmıştır,insan hiç yalnızlıktan kurtuldu mu boşluğa düşer mi ya da ne yapacağını bilmeden öylece yaşar mı ,insanlarla bile konuşmayı unutur mu ,topluluk içinde sesini dahi ayarlayamadan derdini anlatamaz mı evet yalnızlıktan kurtuldu mu insan bir daha ona dönmemeyi ister mi,tekrar kendi sesini dinlemeyi ve tekrar yalnızca kendisi için yaşamayı ister mi ,ya da gittikçe bencilleşir ve insanlardan nefret eder mi,yoksa yine dört duvar arasına tekrar saklandığı yere geri dönmek ister mi?
    1 ...
  38. uluslararası ilişkiler okuyacaklara tavsiyeler

    1.
  39. istedikleri bölümlere ve üniversitelere yerleşen arkadaşları tebrik ediyorum,ancak içlerinde u.ilişkilere yerleşenler vardır ki benim de kendilerine nacizane tavsiyelerim olacaktır,ancak bu bölümü okuyacaklara okumuş olmak için gidenlere değil,

    -ingilizce artık hayatları boyunca peşini bırakmayacak tabii ikinci bir dil de cabası

    -okumayı seviyorlarsa tam yerine geldiler,okuyacakları kitapların konuları bir kaçı şu şekildedir ve alacakları derslerdir aynı zamanda:siyasi tarih,u.politika,u.hukuk,anayasa hukuku,temel hukuk,iktisat(makro,mikro,uluslararası iktisat),sosyoloji,osmanlı tarihi,u.ilişkiler teorileri,küreselleşme,siyaset bilimi,u.ticaret...onlarca dergi ve makale de buna ilave edilebilir

    -okula gittiklerinde tabii hazırlık okuyacaklar ise o ayrı 1.sınıf ise hoca devlet nedir diye sorduğunda sazan gibi türkiye odaklı düşünüp cevap vermeyin ,küresel düşünmeyi zamanla öğreneceksiniz.

    -sınavlarda bazı hocalar bilimsel cevaplar beklerler her sınavda kendi idelojinize göre cevap vermeyin,özellikle gomünist arkadaşlar acele etmeyin hocayı tanıyın çünkü hocayı çözmek dersi çözmek kadar önemlidir.

    -gündemi takip edin ancak kuru kuruya değil,hocalar derse başlamadan önce suriye,libya daki olaylardan bahsederse mahalle arkadaşınıza cevap verir gibi cevap vermemenizi tavsiye ederim çünkü babaannem de suriye deki olayları biliyor,sağlam makaleler okuduktan sonra bu soruları cevaplayın,yoksa laf yemeniz işten değil.

    -siyasetle ilgileniyorsanız kendinizi dar alana hapsetmeyin,zaman okuyarsınız cumhuriyet de okuyun ,taraf da okuyun gerekirse ama her düşünceyi mutlaka saygıyla karşılayın ancak bir de hürriyet daily news ,todays zaman da okunması gerekıir çünkü her konu bizim bölümü ilgilendiriyor bu gazetelerde yazan.

    şimdilik bunları uygulamak yararınıza olacaktır ilerleyen sınıflarda bazı kararları zaten kendiniz alacaksınız,o açıdan zor ama güzel bir üniversite hayatı sizi bekliyor,şimdilik ne olacaksın bitirince sorusuna diplomat diyeceksiniz ,her şeyi olabilirsiniz ama bir şey olmak sizin elinizde.
    3 ...
  40. toplumumuzun erkeğe bir meslek yakıştırması

    1.
  41. bilimle uğraşmak ya da bilim adamı olmak ya da bilim için yıllarca üniversitelerde dirsek çürütmek...ancak ne yazık ki pek akıllı toplumumuz daha üniversiteye yeni başlayan bir çocuğa ve özellikle erkekse ,erkeklere genelliyorum çünkü genelde bizlerin başına geliyor,ne zaman bitecek lan okul,ne olacan şimdi sen sorulara defalarca maruz kalmasıdır,tabii öğrenci henüz yaşı da karakteri de tam oturmamışsa bu soruya inşallah bitireceğiz ve iyi yerlere geleceğiz diye cevaplar ancak okul devam edince durumun hiç de böyle olmadığını anlar,pragmatist geçinen toplumumuz daha küçük bir çocuğa sen doktor ol,sen öğretmen ol yakıştırması yaparken ,onun bilim ile uğraşmak istediğini ve daha yıllarca okuması gerektiğini hiç düşünmez tabii hiç kimse de daha çok okula gidip geleceğini söylemez sanki bir suçmuş gibi hele durumu iyi olmayan bir ailenin de çocuğu ise,çocuk da üniversiteye başladığında okul bitse de kendi paramızı kazansak hacı yaaa gibi cümleler kurmaya başlar sosyoloji okuyan bir insanın daha birinci sınıf da kpss ye hazırlanması gibi,çünkü aile-çevre ona bir rol biçmiştir o öğretmen olacaktır,tıpkı tedaş memurluğunu ya da polisliği hayal eden yüzlerce genç gibi.
    0 ...
  42. gerçekleri inkar edenlerin entryleri eksilemesi

    ?.
  43. aslında sözlüğe geldiğimden beri benim de ara sıra yaptığım eylem ,çekingen erkeklerin kızlar tarafından sevilmemesi ile ilgili bir başlığa ulan olur mu öyle şey bırak şimdi deyip eksilemişimdir,sevdiğim bir ünlünün kötü bir özelliğinden bahsedilince sanki bana yapılmış bir hakaret gibi eksilediğim de olmuştur,kabullenemediğimiz gerçeklerin tokat gibi yüzüme çarpıldığında eksilemekten kendimizi alıkoyamayız zaten iyi yazarların da aslında eksisi çok olanla,tıpkı partizanların da daha entry nin yarısında okumadan eksilediği gibi-öyle düşünüyorum-,sonuna kadar birbirimizin düşüncelerini dinlemek istemediğimiz ve aslında belki yazarın bir bildiği vardır düşüncesini hiç aklımızdan geçirmeden eksiliyoruz.
    2 ...
  44. cennet bedava iken parayla cehenneme gitmek

    1.
  45. bugün ibadet etmek ve inanarak kötülük yapmadan yaşamanın bir müslümana maliyeti eğer orta halli ise neredeyse sıfırdır,zengin ise zaten zengin olduğu için zekat,fitre,hacca gitmek,fakire yardım zaten kendisi için çok külfetli olmayacaktır,ancak bugün bir zikişin maliyeti eğer sevgiliniz ise kafe ücretleri,giden kontör,harcanan hediye paralarıyla yatağa gidene kadar bir hayli yüksektir,hayat kadını ise zaten ücretler malumunuz yani zina bir hayli masraflı bir iş iken insanlar evlenip helaliyle bir seks yapmayı istemez de bu yolu tercih eder,içki içmek içki ücretleri ile cep yakmaktadaır ve çoluğun çocuğun rızkını da alıp götürmektedir,ama ne yazık ki cehenneme gitmek ciddi bir özel çaba gerektirir,camiye girmek alınan yardımları saymazsak ücretsizdir,üç beş fakir karnı doyurmak sevaptır ,oruç tutmak da gereksiz harcamalardan insanı uzak tutar ve sağlıklı hale getirir, e ulan şimdi neden inanmazsın?
    0 ...
  46. ilaçlara bağımlı bir milletiz

    ?.
  47. her geçen gün ülkemizde saçma sapan bitkisel içerikli kullanılan ilaçlardan insanlar ölüyor ve insanlar her derdin devasını ne yazık ki ilaçlardan bekliyor,koca popolu kadınlar her gün bilinçsizce ilaç kullanırken sporunu yapmıyor,düzenli beslenmiyor armut piş ağzıma düş metoduyla soluğu hemen hastanede arıyor.

    bugün bir hastaneye gittiğimde düşük gelirli ailelerden gelen kadınların kucaklarındaki çocuklar ne yazık ki küçücük bedenlerine daha o yaşta ilaç enjekte ediliyor,ve herkes bu kullanılan antibiyotikler yüzünden ilaca bağımlı hale gelip ömürlerini kısaltıyorlar,en ufak bir baş ağrısında bakkal amcadan alınan bir aspirinin mide rahatsızlığına yol açtığını bilmeyen yok ama buna rağmen herkes sakız alır gibi novalginleri ,aspirinleri dolaplarına dolduruyor.

    isviçre gibi refah ülkelerde hastalara ilk etapta şu ilaçları kullan pazartesi gel metodu uygulanmaz ,hastalara düzenli olarak yeme içme rehberi sunulur ve hasta takip edilir çok kötü olması durumunda ilaç verilir,ama bu bizim ülkemizde doktorların hastayı başından savmak gibi bir kötü alışkanlığa dönüşmüş.
    2 ...
  48. terörizm çok ayıp bir şeydir

    ?.
  49. Sırrı Süreyya ,hepimizin radikalde yazdıklarını severek okuduğumuz ,güzel sözleriyle siyaseti kendince yorumlayarak,bize solcu bir insan nasıl oluru güzel cümlelerle anlatmış güleç yazarın bugünlerde çıkıp da emek ve demokrasi adı verdikleri bloğu adına ya da kendi adına tek cümle etmemesini,terörü kınamamasını kınamaktayız,mehmetçikleri öldürülmesine göz yuman zihniyetin yanında durduğu için kendisine çok kızmıştık belki bu insanlardan biraz daha farklı düşünür de bu sorunun çözümünde etkin rol oynar demiştik, ama şimdi de tıpkı altan tan gibi solculuğunu ortaya koyup ta iki kelime etmememisine anlam veremiyoruz faşizm çok ayıp bir şeydir yazısını çok sevdi herkes ama kendisinin terörizm de çok ayıp bir şeydir demesini beklerdik ama nerde...
    1 ...
  50. hayal edilenleri başkasının yaşadığını görmek

    2.
  51. insan hayatı boyunca güzel hayaller kurar ve bunları gerçekleştirmek için büyük çaba sarf eder ,üniversitede on deve yükü kitap okuyup ,sabahlara kadar ders çalışmanın aslında ileride zengin olmak için ya da iyi yerlere gelmek için yeterli olmadığını mezun olduktan sonra derslere bile gelmeyenlerin iyi yerlerde olduğunu görünce anlayan garip bir işsizin düştüğü durum ya da yıllardır sevdiği güzel bir kızla el ele gezme hayalleri taşıyan bir gencin onu aynen hayal ettiği gibi bir erkeğin kollarında görmesi kadar acı veren bir başka şey yoktur ki insan hayallerini bir kez kaptırdı mı bir daha mutlu olamıyor.
    2 ...
  52. sıcak havalarda finallerin hayattan soğutması

    1.
  53. Adana'da henüz dünyada iken bize pre-cehennem bir ortam yaşattığı için önce yüce rabbim'e şükürlerimi sunuyorum sonra da öğlen sıcağına sınav koyan ki bunlar ilk dönem de kışın ortasında sabahın körüne koyan zihniyettir işte onların en güzel yerlerinden öpüyorum ve bitmek bilmeyen sınav stresinin yanında yarım saatlik otobüs yolculuğunda ter kokan insanlarla yolculuk etmenin verdiği huzurun ardından klimaları çalışmayan sınıflarda sınavlara girmenin mutluluğu da paha biçilemez ,adana sen z.ktinn ebemizi,daha burada yaşanmaz gayrı.
    0 ...
  54. belediye halkı soğuğa karşı uyardı

    ?.
  55. Bugün haberlerde ankara belediye başkanı melih gökçek ankara halkını soğuğa karşı uyardı diye son dakika haberi geçince ulan ankara halkı acaba salak da soğuğa ve kara karşı önlem almak için melih abilerini dinleyecek diye düşündüm,bütün belediye başkanları sabahın köründe kalkıp bu mallar şimdi sokağa donla falan çıkarlar ya da arabalarına zincir takmayı unuturlar -takmayanlar var ama salaklıklarından- en iyisi ben şunları teker teker arayıp bugün kar çok yağacak millet hava soğuk dikkat edin diye uyarayayım twitter dan da mesaj atayım tam olsun diye düşünüyorlardır.
    2 ...
  56. anlatılamayan şeylerin değerli olması

    ?.
  57. Bazen hayatımda önemli şeylerin kelimelerle ifade etmek zorunda kalma sıkıntısını çektim ve neden ifade edemediğim şeylerin mesela aşkın ya da sevginin kelimelere dökemediğimi ve benim için neden kıymetli olduğunu sorguladım,şimdi burada bir anneye duyulan sevgiyi hangi cümlelerle ifade edeceğiz ,seni seviyorum gibi basit bir cümleye sığdırdığımız sevgilerimizi hep aynı kelimelerle karşı tarafa ifade etmek aslında çok basite kaçtığımızı da gösterir ,başka kelimeler de bazen çözüm olmayabilir,mesela değerli yazarların aşk'ı sevgililer günü nedeniyle son bir haftadır kendilerine göre tanımlarla hep özetlemeye çalıştıklarını gördüm, benim ise aşk başlığına yazdığım entry'i defalarca yazıp silerken buldum kendimi, ulan sanki başka işim gücüm yokmuş gibi, sevilen bir kızın yanında saçmalayan insanlar gibi hissetim çünkü sevdiğimiz insanı sevdiğimizi söylemek yerine onun yanında havadan sudan konuşmak ya da dedikodu yapmak kolay gelir insana,sonuçta aşkı- sevgiyi-dostluğu-yalnızlığı-mutluluğu tanımlama çabasının boşa olduğunu gördüm sonra ben değer verdiğim şeylerin ifade edemediğim duygular olduğuna inandım.
    1 ...
  58. sevilen insanın hayal edilenden farklı çıkması

    1.
  59. Her insan birini gerçekten çok sevdiği zaman onu hayallerindeki gibi 'mükemmel' bir insan olarak düşünür,kendisini anlayacağını ve hiç kırmayacağını,küçük bir kafede döner-ayran ya da simit-çay ikilisini paylaşacağını ,ona pahalı olmayan bir hediye alındığında sevineceğini ve boynuna sarılacağını düşünür sonra o insanla tanışıldığı zaman para manyağı ,diğer insanları çekiştirmekten başka bir şey yapmayan ve anlayışsız bir insan görünce ondan uzaklaşmanın planlarını yapar ama sırf dış güzelliğe aldandığı için onu sevmekten vazgeçmez ve onu yine hayallerindeki peri kızı gibi düşünmeye devam eder.
    3 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük