6. sezon 14. bölüm... keyiflenelim diye sığındığımız bir liman olmuşsun ey how i met your mother! dile kolay 6 yılın en hüzünlü bölümüyle içimizi param parça ettin ulan!
--spoiler--
10 yıllık dostum, lise arkadaşım, kapı komşum, hemşom, yol arkadaşımın en acı gününde yanında olmak için tüm cenaze töreni boyunca gözyaşlarımı içime akıttım. eve gelip kafa dağıtayım derken marshall'ın da babasının cenaze töreniyle karşılaşmak çölde kutup ayısıyla burun buruna gelmekten farksızdı benim için. bu kez tutamadım, salya sümük ağladım. her bölümde gülmekten sandalyeden düşüren dizide ağlamak olsa olsa cenabetlikle açıklanabilir sanırım. şansıma sıçayım.
--spoiler--
şeyh bedrettin mahalle mektebi öğrenciliğini bir yana bırak şimdi. çağdaş sosyal hukuk devleti gereklerini yerine getirmek yerine, makamının tarafsız ve saygınlığını kötüye kullanan bir cumhurbaşkanını, türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak sevmemek özgürlüğüne sahibiz her birimiz!
galatasaray üniversitesi öğrencilerine 400 adet davetiyesi yollanan maç. bir davetiye kapıp sahibinden.com'da satmak aklımdan geçmiyor desem yalan olur.
bir hoppipolla'nın gizli defteri. sayfa 1789:
--spoiler--
"bana uzaktan göz kırptı. dayanamadım, yanına oturdum. o ise beni kirletmek, gençliğimin getirdiği tazeliğimi benden çalıp yerine yorgun bir genç koymak emelindeydi. usulca sokuldu.. gözlerime mor halkalar dokundurup arkasına bile bakmadan güneşin doğuşuyla kayıplara karıştı..."
--spoiler--
dövmenin büyük ya da küçük olmasına bakmaksızın siz siz olun üşenmeyip ve de korkmayıp bir rötuşa gidin. böylece zamanla solmaya mahkum olan dövmenizin ömrünü biraz daha uzatmış olursunuz. unutmayın ki o dövmeyi ömür boyu taşıyacaksınız.
hem bildiğim kadarıyla * dövmeciler rötuştan ayrıca para almıyorlar. sonuçta adamın imzasını taşıyorsunuz ve hepsi artniyetsiz en güzeli için uğraşıyorlar.
bankta malları yayıp oturuyorsun.
ilim ifran yuvasını kötü emellerine alet edip gelen geçen kızlara sarkıyorsun.
fıstık erasmus öğrencilerinin arkasından burnunu çeken hastalıklı türk kızlarına gelince "ulan bu da bizim toprağın karıları işte laa" diye sitem ediyorsun!
ama ayıp ediyorsun..
onlar fransa'da soğuğa alışıp kıçını başını rahatça açıyor diye; türk kızları yine sizin gibi abazalardan kendini korumak adına usturuplu giyiniyor diye; yine de narin yapıları hemencecik hastalığa yeniliyor diye..diye diye... böyle de ayırımcılık yapılmaz arkadaşım. gel biz buna zamanlama hatası diyelim. o hatun kişinin arkasından yürümese hiç de böyle saçma tespitlere girmeyecektin. kurban ol sen türk kızlarına
gocundum mu? evet valla.
birlikte mısralar düşürüyoruz ama iyi ama kötü
boynun diyorum boynunu benim kadar kimse değerlendiremez
bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
iki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar
bütün kara parçalarında
afrika dahil.. *
je m'baladais sur l'avenue
le coeur ouvert à l'inconnu
j'avais envie de dire bonjour
à n'importe qui
n'importe qui ce fut toi
je t'ai dit n'importe quoi
il suffisait de te parler
pour t'apprivoiser
aux champs-élysées
aux champs-élysées
au soleil, sous la pluie
à midi ou à minuit
il y a tout ce que vous voulez
aux champs-élysées
tu m'as dit "j'ai rendez-vous
dans un sous-sol avec des fous
qui vivent la guitare à la main
du soir au matin"
alors je t'ai accompagnée
on a chanté, on a dansé
et l'on n'a même pas pensé
à s'embrasser
aux champs-élysées
aux champs-élysées
au soleil, sous la pluie
à midi ou à minuit
il y a tout ce que vous voulez
aux champs-élysées
hier soir deux inconnus
et ce matin sur l'avenue
deux amoureux tout étourdis
par la longue nuit
et de l'étoile à la concorde
un orchestre à mille cordes
tous les oiseaux du point du jour
chantent l'amour
aux champs-élysées
aux champs-élysées
au soleil, sous la pluie
à midi ou à minuit
il y a tout ce que vous voulez
aux champs-élysées **
çayırlardan tarlalardan koşa koşa kaçtık beraberce. basit insanları, soylu olmayan kişileri aradık. onlara belki dünyanın küçük, minik şeylerini gösterebiliriz diye.
zamanında kadınlardan öyle yüz bulmuştur ki götü göklere ulaşmıştır. ilişki, bu adamlara göre değildir.
ey kızlar sözüm size, değerinizin bilinmesini istiyorsanız siz siz olun bu erkek modellerinden uzak durun anacım.