bugün için an itibari ile içinde hiçbir başlık açılmamış, entri girilmemiş sözlüktür. bir kaç entri ile çaylaklıktan yazarlığa terfi edebileceğiniz, ayrıca entrilerde kalitenin aranılmadığı sözlüktür. ayrıca odtü sözlük gibi tarihin tozlu sayfalarına gömülmeye de mahkumdur.
yıllarca everton'da oynadıktan sonra geçen sezon glasgow rangers'a gelen ve burada 3 numaralı formayı giyen 1970 doğumlu emektar futbolcu. ayrıca 38 yaşında olmasına rağmen halen iskoç milli futbol takımının formasını giymektedir.
doksanlara ve seksenlere ait türkçe video klipleri ve gene o dönemlere ait tv programlarından kısa görüntüler bulabileceğiniz faydalı bir youtube kanalı.
yaratıcılığından şüphe etmediğim flash tv 'nin heralde yoğun araştırmalar sonucunda ankara'da görülen insan eti yiyen şahsiyete taktığı enteresan bir isim tamlamasıdır.
buradaki temel amaç kanımca ileride başka şehirlerde veya köylerde ortaya çıkması muhtemel yamyamlık vakasında ve gene ileride ortaya çıkabilecek yamyamları sınıflandırma sorununda çözüme kolaylık sağlamak ve bu konunun halkın kafasını karıştırmasını engellemektir.
gereksiz bilgi: o yamyamın oturduğu muhit bana yürüyerek onbeş dakikadır. onlarca çakalı, at hırsızlarını, aslan yeleli insanları yetiştirmiş mahallemiz bir de yamyama kavuşmuştur.
ingilizce ve fransızca, 1.resmi olarak başa geçen yada pozisyonu yükselen çok üst düzey yöneticiler (bürokratlar) için, yada göreve yeni başlayan devlet başkanları, bakanlar için düzenlenen açılış törenine verilen addır.
2. fransızcada meclisin göreve başlamasına verilen ad.
rusya'nın en doğusunda bulunan bering boğazı 'yla alaska 'dan ayrılan rusya'nın özerk bölgesidir. hemen hemen yüzölçümü türkiye büyüklüğünde olup nüfusu 53,842 dir. buranın idari yönetim merkezi de ayrıca anadyr 'dır.
chelsea f.c. 'nın sahibi olan roman abramovich buranın valisi olup buranın altyapısına ve madenlerine ciddi sayılabilecek yatırımlar yapmıştır. çok hızlı bir şekilde büyüyen bu bölgede inşaat sektöründe hizmet veren türk şirketleri de bulunmaktadır.
johnny depp'in hem yönettiği hemde başrolünü üstlendiği gregory mc donald ' ın romanından uyarlama 1997 yapımı filmdir. filmde çöp toplayıcılıkla ailesini geçindirmeye çalışan kızılderili raphael (johnny depp) in ailesine daha iyi bir hayat sunmak, durumun ümitsizliğinden kurtulmak için ırkçı bir grupla para karşılığı snuff film için anlaşması anlatılıyor. bir hafta ailesini hiç yaşamadıkları kadar iyi yaşatacak olan, onları bir haftalığına sefaletten kurtaracak olan ve bu bir haftanın sonunda kameraların önünde işkenceyle öldürülecek olan raphael'in son bir haftasındaki yaşadığı acılar, ailesiyle olan ilişkisi anlatılmaktadır. filmde raphael'in ailesine olan aşkının ölüm korkusunun nasıl önüne geçtiği anlatılmaktadır.
ek bilgi: johhny depp'in zannedersem ilk yönetmenlik deneyimi olan filmde usta aktör marlon brando da mafya babasını oynayarak ufak bir rol almıştır.
yıllar önce bir programda hayrettin karaca'nın dikkat çektiği bu ağacın latincesi "ailanthus altissimadır". diğer bir adı da kokarağaçtır. parklarda, yol kenarlarında, bahçelerde sıklıkla görülen ama çoğunun ismini bilmediği bir ağaçtır. halk arasında akasyanın bir alt türü olarak bilinse de en ufak bir bağlantısı yoktur.
cennet ağacının kökeni uzakdoğu, tahminini olarak da çinin güneydoğusundaki taşlık, yarı nemli bölgelerdir. avrupa'ya gelişi 18.yy'a rastlar. fransız kaşifler ve botanikçiler tarafından orda çok beğenilmiş ve bunun üzerine avrupa'da yetiştirilmeye başlanmıştır. güzel görünüşü ona cennet ağacı ismini verilmesine sebep olmuştur. sarayların, bahçelerin, parkların gözdesi haline gelmiştir.
anatomisinden bahsedecek olursak; hemen hemen 1 santim kalınlığında ve 10 santim uzunluğunda yapraklara sahiptir. bunlar geçici bir dalın üzerinde yer alır ve sonbaharda bu dalla beraber dökülür. çok hızlı büyüyebilen bir ağaçtır.ağacın çok fazla tutulmasında, talep edilmesindeki en büyük etkenlerden biri de budur. hemen hemen 25 yılda 15 metre boy atabilir. uygun koşullarda ise gençken yılda 4 metre sürgün verebilir. çapıda bir metreye kadar ulaşabilir. odununa baktığımızda ise içinin gençken süngerimsi bir yapıda olduğunu farkedilebilir. yıllar geçtikçe bu süngerimsi yapı sertleşir ve ortalama bir ağaçtan daha sert bir yapıya sahip olur. buna rağmen kerestesi çok kalitesiz olup endüstriyel hammadde olarak kullanılamaz.
ayrıca bu kadar hızlı büyüyen ağacın ömrünün elli yılı aştığı görülmemiştir. çok çabuk yaşlanıp kurumaktadır.
bu ağacın ülkemize gelişi de 19.yy'ın sonralarına rastlar. demir yollarının yanlarına dikilmek için avrupadan getirilmiştir. olağanüstü hızlı köksalan bu ağaç demir yollarının zeminini sağlamlaştırmak, kaymaları önlemek için getirtilmiştir. en kötü koşullara, zehirli gazlara, asit yağmurlarına bile çok dayanaklı olan bu ağaç sonraları fabrikaların yanlarına,yol kenarlarına dikilmeye başlanmıştır. başka ağaçları öldürecek olan bu kötü koşullar bu ağaca hemen hemen hiçbir etkide bulunmamaktadır. arabalardan kaynaklanan zehirli atıkları, asit yağmurlarının etkilerini azaltmak için birebirdir.
fakat bu ağacın vatanındaki koşullar; ağaçlar, böcekler buralarda olmadığı için bu ağacın hemen hemen doğal bir rakibi, mücadele edeceği bir bitki veya hayvan türü avrupa'da veya amerika'da yoktur. buradaki koşullarda çok hızlı bir şekilde yayılabilir.
kuvvetli kök salması, hızlı üremesi, köklerinden salgıladığı zehirli(allelopathic chemical) maddeleri sayesinde buradaki diğer ağaçlar üzerinde baskın bir tür haline gelebilmektedir. kısa bir süre ortamdaki diğer ağaçları yok ederek tek tür haline gelmesi muhtemeldir. ayrıca salgıladığı kötü koku hem insanları, hayvanları kendinden uzak tutar. üzerinde bir kuş yuvası, bir böcek görmek hemen hemen imkansızdır.
bu ağacın en önemli zayıf yönü ise yoğun gölgeli ortamdır. böyle ortamlarda barınma şansı yok gibidir.bu ağaçla tek etkili mücadelenin yöntemi de gölgelendirme yöntemidir. bu etkili yöntemin işe yaraması bile on yıllar almaktadır.
avrupa'da amerika'da başağrısı haline gelmiş olan bu ağaç istanbul'da ankara'da dere yataklarını, parkları, bahçeleri hızla istila etmektedir. diğer türleri, yok etmekte ordaki ekosistemleri berbat etmektedir.
30 kırk yıl sonra dere yataklarında; söğüt, kavak, bahçelerde; ıhlamur, akasya, yemiş ağaçları görmek zorlaşacaktır. doğal düşmanı olmayan bu ağaç şehir çevresindeki doğal hayatı mahvedecektir.
bu yüzden bu ağacın ekimi dikimi yapılacaksa çok dikkatli olunması gerekir. bu ağacın başıboş bırakılmasının felaketlere yol açacağı unutulmamalıdır.
karl popper'ın cümlelerinde, ki bunlar birer paragraftır, bolca geçen söz grubudur. mana olarak mantıki hata, mantıki yanlış anlamına gelir. logical fallacyden kastı popper'ın zannedersem tümevarım olayının bilimsel bir basamak olarak makül bir ölçüt olarak görülmesidir. eleştirdiği nokta budur.
ama gelin görün ki biz bunu pesçi arkadaşlar olarak bu kelimeye tamamen farklı bir anlam ve ideoloji yüklemiştik. pes 6 oynarken pas verdiğinizde parmak koşma tuşundaysa bildiğiniz gibi oyuncu topun üzerinden atlamaktadır. bu da tüm oyununuzu mahvetmektedir. bu da aslında bir fallacydir. bu olayın adı bundan böyle bizim mecliste budur. yeni anlamı peste pasın üztünden atlamaktır.
