Tasarım camiasında pek sevilmeyen yalnız adam. Ego itici süper ego daha itici. itelemeyi bıraktığında hem müşterileri hem de meslektaşları onu sevecek.
cem yılmaz abimizin, filmin senaryo ve konseptinde çokça "battlefield earth" filminden esinlendigini yeni anlamış bulunuyorum. hemen tüm sahneleri aynen alınıp ti' ye alınmış. izleyin daha net anlayacaksınız. Türkçesi "dünya kurtuluş savaşında " olan filmin baş rolünde John travolta oynuyor. karakterler konsept ve olaylar buradan alıntı çok net.. şimdi bir daha gülüyorum
öyle gözüküyor ki var böyle bir hazırlık, fakat deneyip gördüler ki Türk halkı bir müdahaleye hiçbir şekilde izin vermeyecek. geçmişte de vermedi zaten , yine şanslarını deneyecekler. işte tam burada ne olacağını kimse kestiremiyor. açıkça söylemek gerekirse o saatten sonra siyasetin ayırdıkları, iki elin kavuşması gibi birbirine kenetlendiğinde görülecek ki kurtuluş savaşından sonra birşey değişmemiş. türk halkı her ne kadar ayrışmış gibi gözükse de mesele vatan olduğunda gospikli tekmeyi yine çakacaktır keferenin göte, bak buna eminim. işte tam bu sırada olmaması gereken tek bir şey var; rte nin başına birşey gelmesi; hiç sırası olmazdı. taraftarı olmasamda şu an tek başlı gidiyoruz ve alternatifi bulunmamakta.
sıraya girmeden önce önündeki kişilerin kafa yapılarından- tiplerinden herhangi bir gerzeklik durumu olup olamayacağı tahmin edilerek bu durum bertaraf edilebilir. arkası ezik kafalı, tokmak kafalı, kulağında işitme cihazı bulunanlar tıkarlar deliği..
böyle bir başlığın daha seviyeli entry lerle açıklanması gereklidir. lakin balon diyen kendi balondur ve tarih bilgisi olmadığından ve/veya kaldırıldığından cahil sıfatını haketmistir. uzun senelerce alttan alttan zaten bu çalışmaların yapıldığını biliyorduk. yani Atatürk'ü itibarsızlaştırma çalışması. fakat geçiniz, beyinler unutsa da genlerimiz unutmayacak, son derece sıkışmış ve bastırılmış bu duygular eninde sonunda patlayacak. o zaman kaçacak delik arayacaksınız.
bok var erkenden gideceksin. her ne sebepten olursa olsun arka tarafında nasıl bir senaryo ile bu dünyaya geldiğini, kimlerin senin için neler yaptığını, ne kadar sevildiğini unutma. ancak ölümün kıyısına geldiğinde hayatın değerini anlarsın. ayrıca hayatın bir tiyatro olduğunu unutma, fazla ciddiye alırsan bu hisse kapılabilirsin. hiçbir olay kendinden ve sevdiklerinden vazgeçmeye değmez, bu cümleleri kurmaya sebep olan her ne ise onu hayatından derhal uzaklaştır sevgili dostum. en boktan hayat bile kendi isteğiyle hayatını bitirmiş ve huzura çıkmış ervahtan kral kadar üstündür.
kimyasal açıdan ve enerji alışverişi açısından önemli sosyal faaliyettir. öpüşmeyip birbirimizin bitlerini mi ayıklayalım yani.. öpüş canım öpüşün yavrum..
en basit ve organik çözümü buzdur efendim; ön sevişme esnasında şahlanan beygiri, buz ile masaj yaparak onure ettiğinizde balta sapına dönüşür kendisi, tam yol ileri..
lazım olduğunda patlamayan "fişeng " in dibine koyayım.. kırk dereden kırk şu getir kıçın sıkıştı mi abi yardım et.. yok öyle yalandan herseyiniz yalan
türkiye'nin en iyi, sağlam, iyi tasarımlı berber koltuklarını ve kuaför koltuklarını jabba concept üretir. ilgilenenler (bkz: http://www.jabbaconcept.com) derim.
Kuaför ekipmanları ve kuaför salonları tasarlayan + üreten firma. Türkiye'nin en iyi kuaförlerini tasarlayan ekip, anahtar teslim olarak da çalışıyor. Ürün tasarımlarını, ödüllü tasarımcı (bkz: Onur Yurttaş) yapıyor, 260 dan fazla kuaför ve berber projesiyle duayen sıfatını kazanmış bu dahi statüsündeki adam, Birleşik Arap Emirlikleri başkanlık sarayının ana restaurantını da tasarlayıp kondurmuş güzelce.
yapılanların faturası sadece hitler e kesilmemelidir. kurmayları kendisinden 5 kat daha yatkındır, çarpıktır. ve bu durum günden güne ülkelerini koruma güdüsü olarak gelişmiştir. öyle bir ortamda hayat şansı verilmemiş, neredeyse nefes alma hakkı bile tanınmamış bir halkın (alman ve türk, versay anlaşması sonrası) durumu, böyle bir yapıyı onaylamaya doğru otomatik olarak yönlenmiştir. Epey çalkalanmışi tahrik edilmiş bol gazlı bir kola kutusu misali fışkır fışkır bitmemiştir. en sonunda elinde odunla ortaya dalmaya çalışan amerikaya "gelirsen yakarım bunları" demiş, ama amerika dinlemeden dalmıştır. aynı şeyler bugün atatürk ümüz için de; başka odaklar tarafından söylenmektedir, ama nafile. biz atatürk ümüzden asla vazgeçmeyiz. bir alman ı bu konu hakkında samimi olarak kaşırsanız, eninde sonunda egoyla karışık bazı zafer cümleleri duymaya başlarsınız. bilgi ile sabittir. saygılar
aciz ve sıkıntıdan açılmış mevzu bahis başlık, yazar kardeşimizin (?!?) anlık fevriliğini yansıtarak, somali deki aç insanlara ateş püskürmesini sağlar ve er adam kendine düşüncesinde ortak arar. kısmen haklıdır. aç bi ilaç sefil insan topluluğu neden ha bire çocuk yapar bunu anlamam da çok önemli bir durum vardır;
gönderilecek yardımların yerine ulaşıp ulaşmayacağı. neden?
çünkü, sefil halkın yaşadığı bölge militan bir ordu tarafından kurtarılmış bölge ilan edilmiş, yetkililer o tarafa kamyonların geçişine izin vermedikleri için durumun böyle olduğunu söylüyorlar (asıl hayvanlık budur) kendi halkına bunu neden yapar, yapıyorsa hemen yan tarafında dünyanın zengini araplar var.. somali dekilerde müslüman dı yanlış hatırlamıyorsam, her bir yavşak arap arabasının bijonlarını bağışlasa, bu insanlar aylarca doyar.. dolayısıyla iş o kadar basit değil öye olsa hemen çözülüverirdi. tekme tokat dalmayın ortalığa..