stad açılışı esnasında yaşanan olaylar sonucu durumu başbakanı sevmeyen galatasaray taraftarı olmaza getirmiştir. yaptığı açıklamalarla galatasaray başkanlığını haketmediğini bir kere daha göstermiştir.
mustafa kemal atatürk'e karşı kendi içlerinde karşı konulamaz bir saldırı isteği duyup bunu dayanadırabildikleri yada dayandırmaya bile gerek duymadıkları nedenlerle dışa vuran anlaşılmaya çalışılası yer yer oportünizm yer yer lümpenlik kokan tayfanın ağızlarının sakızıdır..
önce kemal'i mükemmelleştirip sonra putlaştırıp akabinde düşman olan ve arkasından ben yapmadım atatürk'ün yüzünden kıvamına gelen bu tayfanın ağzından bu sözü dolaylı yollardan her konuda duymak muhtemeldir..
saatin ve konuların ilerlemesiyle beyne giden glikoz miktarı fazlasıyla düşeceğinden her yola çıkabilecek diyaloglardır..
-s**erler dersi kitapta yazan teorik kelimesini erotik diye okuyunca benim için say hab bitmiştir ben yatarım arkadaş! *
-olm ben hala mı sarhoşum lan kaç saat oldu
-salak hala içiyosun ama
-doğru ya bende diyorum noluyo
şeklinde uzayıp giden muhabbetlerdir..bide öpücem kısmı vardır ki o çok daha fena..
-windows sizi ölümcül bir hatadan kurtardı
-hadi lan ordan
-dün öyle demiyodun ama
-sus bak yiyecen şimdi formatı
-at lan at da gör noluyo arşivin
-senin ben........
eksileyen ergenlerin içinde bulundukları psikolojidir..hatta bazen tatmin olunmayıp cevap da verilir..hatta bazen abartılıp kol gibi kaçan başlığa başka başlıkta cevap bile verilir..anlaşılmaması kişi adına sevindiricidir..
mustafa kemal'den sonra ülkeyi mustafa kemal adına yönetebilmek için ortaya atılan kemalizm denen şeyi en güzel anlatan cümle bu olsa gerek..
zira mustafa kemal atatürk gibi büyük bir pragmatisti ve o'nun devrimlerini bir ideolojik sisteme dönüştürme çabasını başka türlü anlatmak mümkün görünmüyor..çünkü mustafa kemal'in bir kalıbın değil yaratıcılığın adamı olduğunu kendisine şöyle bi göz atmayla bile anlamak mümkün..o'nu kalıba sığdırma çabası onu dondurma dünyanın değişimlerine ayak uydrmasını engelleme çabasıdır ve bugün bu açıkça değil de kemalizm adı altında yapılmaktadır..
mustafa kemal de iddia edilenin aksine kendisinden bir kemalizm çıkarılmasına başından beri karşıdır..bu ideolojik sisteme dönüştürme çabasını yıllar içerisinde birçok kez farklı kişi yada gruplar üstlenmiştir..bunun en bilinen örneklerinden birisi kadro dergisidir..kadro dergisinin üstlenmek istediği misyon yapılanları halka sistematik olarak anlatıp halkla ilişki kurmaktır..ancak mustafa kemal kadrocu'lardan yakup kadri'ye ''sakın yapmayın,dondurursunuz'' dediği için de çekinmektedirler..sonuç olarak bunu yine de denemişler ve kadro dergisi bu yüzden kapatılmıştır..
yalnız kadro dergisinin kapatılmasından sonra kadro'cuların harcanmamış olmasına da dikkat etmek gerekir..çünkü mustafa kemal kadro'culara değil kadro dergisinde bir ideoloji yaratılmasına karşıdır..
sonuç olarak kadro benzeri birçok örnek mustafa kemal yaşadığı sürece yaşanmış ancak hiçbirisi başarılı olamamıştır..bugün de kemalizm,atatürkçülük vs. çeşitli adlarla mustafa kemal adına mustafa kemal'e karşı yapılan bu kötülük hızla ve arsızca artarak devam etmektedir..ve bu yüzden ölümünden sonra bu konuda en başarılı teşebbüs sayılabilecek kemalizmi (yada adı her ne karın ağrısı olursa olsun) atatürk'e yapılan en büyük haksızlık olarak görmek tarihin verdiği yadsınamaz destekle kaçınılmazdır..inkar edilemezdir..görev bilinesidir..
faşizm denen ve aslında hangi sebeple yada ırka mensup olurlarsa olsunlar bir yerde toplanıp adına faşististan dendiğinde hiçbirinin buna itiraz etmeyeceğini düşündüğüm(sonuçta aynı şeye aynı şekilde farklı yönlerden hizmet eden kişicikler topluluğu olacaktır)sınıfa mensup olabilmek için gerekli herşeydir faşist olmak sanatı..sanattır çünkü sıfırdan başlayıp tam anlamıyla ne yapmanız gerektiğini öğrenmeniz yetmez..içinizde bu konuda hastalık derecesine varan bir kuduz köpek besliyo olmanız gerekir ki bu yetenektir herkese nasip olmaz..ve çok çalışmanız gerekir bi kere önce kendinizi mükemmelleştirip sonra kalan herşeyi düşman bellemelisiniz..bir kısmıyla ressam olmak gibidir..özveri disiplin dikkat hırs ister..tek fark bir faşistin paletinde siyah ve siyaha yakınlar vardır..asla mavi göremezsiniz..
beyaz ışığın bitiminde "kafana takılan bişe var mı?" derlerse mal gibi yok deyip o altın fırsatın kaçırılmaması için önceden düşünülmesi ve aklımızın bi köşesinde hazır bulunması gereken sorulardır..
yanına evlenmek için gerekli ikinci unsur olan partner,eş,damat,gelin vb. isimlerle yerine ve kişisine göre adlandırılan şeyi de alıp babanın karşısına çıkılarak söylenen kısa ama fazlasıyla anlamlı sözdür..her babanın kabuslarını süsler..cinayete teşebbüs sayılasıdır..
hırsız eve girdiği an kişinin mutfakta dolaptan bişeler aşırdığını gösterir.. yoksa tıkırtıları duyunca koştum mutfağa kaptım kaşığı gibi bi durum ortaya çıkar ki akıllara ziyandır..
(bkz: ziyaa)