First class bir mekandan ferrari ile ayrılırken ne hikmetse (bunlara ayet mi iniyor nedir) çanta cüzdan araması için kapıdan seslenen polisin bozuk türkçeyle "arqadashlar shoyle yanashın" ikazı sonucu oluşan tespit..
+qimliq lutfen..
-cardel felt?..
*what ever aşkım ya, göster gidelim...
Güvenlik: memur bey, bu saatte sortie kapanır ama müşterimize kaba davranmayınız..
-tamam adnan.. Ben hallederim..
Her neyse. Sistem öyle bir dayatmış ki polislik mesleğini öve öve bitirememiş, sınavlar kolaylaşmış, maaşlar zamlanmış haliyle adeta polis olmayı gansta's paradise zanneden modeller türemiş hımına... (ccc tc ccc)
emine erdoğan ile verdiği pozdur. halen şeriat çığırtkanlığı yapmaması sanırım bundandır ülkede.
--spoiler--
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 5 gün önce eşi Emine ve kızı Sümeyye Erdoğan ile birlikte 8 günlük Latin Amerika gezisine çıktı.. Brezilya, Arjantin ve Şili’den oluşan Güney Amerika ziyareti diplomatik krize de sahne oldu.
Arjantin gezisi iptal
Arjantin Türkiye iş Forumu ve bazı diplomatik ilişkilerde bulunmak üzere dün akşam Arjantin’in Başkenti Buenos Aires’e gitmesi planlanan Erdoğan’ın bu gezisi, Atatürk Anıtı açılışı konusunda çıkan kriz nedeniyle iptal oldu.
Son gün turistik gezi
Bunun üzerine Başbakan Erdoğan, Brezilya’daki temaslarının son gününü turistik geziye ayırdı. Rio De Janeiro’nun tarihi ve turistik mekanlarını gezen Erdoğan ailesi, Sugar Loft’a teleferikle çıkıp, hatıra fotoğrafı çektirdi.
--spoiler--
bazı organlar hakkında bir hayli spesifik örnek verebilirsin mesela el tutmaya yarar; bir şeyi kavrarsın ve bu basit olandır. penis vardır sekse yarar gibi.. şimdi söz konusu soruyu soran * kişiye topa vurmak için dedim, tatmin olmadı.
+hayır abi, kullan kafayı çalıştır diyorlar ya
-eee
+tuşu düğmesi filan yok nasıl çalıştıracağım diyor.
Dünkü maçta görülen tartışılamaz gerçektir. ikinci yarı baskı kurdular tabi ki ama goller tesadüftü. Zaten galatasaray'ı yenmelerine olanak da yoktu. iki gol de ceza sahasında karambolden atılan gollerdi. Fakat galatasaray'ın golleri şampiyonlar ligine yakışan türdendi. itirazı olan ?
Bazı fenevlilerin kafasının basmadığı gerçektir. Göz var nizam var ama halen beyinsizlikte ısrar eden insan da var memlekette. Bunu şampiyonlar ligi maçlarında görüyoruz. Burak yılmaz, dünyanın en iyi 5 futbolcusundan biridir.
40 milyon euro'dur. Messi'nin ise 250milyon euro'dur. Bu değerlere bakarsak 8 golle messi'yi geçip, şampiyonlar liginde ronaldoyla gol krallığını paylaşan burak yılmaz'ın en az 80milyon euro'ya başka takıma transferi mümkün olmalıdır. Yönetimin duruma el atmasını bekliyoruz.
Ya cidden Bunlarda sorun var, -merhaba diyorsun -taciz etme pis salak seni.. Filan modundalar, belki ben boğaz manzaralı villam'dan pipo tüttürerek yazarken uyduruyorumdur ya da gerçekten bu insanlarda "anlama özürü" var..
Kızların suçu yok, o ankara'nın erkekleri yok mu, bu hale sokan onlar asıl günah keçileri.
Ankara'ya iki kez gidip insanını tanıdım ya, bir daha adım atmam lan öyle memlekete ben.
Kendi görüşünü destekleyen bir entry gördüğünde ya da takip ettiği yazarın düzeldiğini sezince "çok iyi, çok güzel" butonuna "Hah şöyle yola gel bakim" denilerek basılırsa daha yerinde bir egoizm oluyor. Ya da ben öyle sanıyorumdur.
En çarpıcı ipucu; bacak kıllarını sir ağdayla yolmak olan bu mevzuya şüpheyle gösterilen yaklaşımı tetikleyen bir diğer ipucu ise gol atıldıktan sonraki sevinç şekilleri olsa gerek.
"Hadisede de füze gibi bacak var yalnız" şeklinde beyanat veren popstar jürisiyle kavgaya girmek; bu deyimi yerinde kılacak en temel öğe olmaya aday olsa da, herhangi bir gece kulübünde sahne aldığı varsayılırsa "anamı kesen ben, babamı şişleyen ben" edebiyatıyla işkembe oyucu'ların kasaturalarına takılacak olan önermedir.
Aydilge her ne kadar iyi sese sahip bir şarkıcı olsa da, bestelerinde bir "cranberries" havası olmasaydı, ona özenmeseydi belki bir puan önde olacaktı bu karşılaşmada. Bu yüzden cranberries bir efsanedir, aydilge de türkiye'nin zombie'sidir, net.
Aslında gerekeni yapmışlardır. Çiçek kafidir. Bir motto'dur peşinde sürükleniliyor ne alsam acaba diye; farklı hediyeler kastedilerek. Atmışlardır hafızaya, her sene aynı gün farklı bir hediye alayım çabasına girerek.
Ne de olsa "beyin bedava". Öyle mi kızlar ?
Takıyorsun nişanı, gidiyorsun balayına hele bir de bekarsa dağıtıyorsun hediyeleri alayına,
alayına...
Ne gerek vardır ki, al çiçeği götür çamlıcaya manzara seyret, elele tutuşup ormanda sek sek yap, ağaçların arkasına saklambaç oyna. Öyle geçermiş eskiden sevgililer günleri. Şimdilerde bütçemizi aşan harcamalar yapmamız, sevgiliye bir nevi "paha biçmek" gibi algılanıyor kanımca. Bu insanlar enayi mi, yoksa aşk mı onları bu hallere sokuyor anlam veremedim.
Sevgilisi olan için karşılıklı hayal kırıklığıdır, erkekse; gudik'liktir, kızsa burnu havada'lıktır, kıldır yündür. Sevgilisi olmayan için "o ne amağa goyum"dur. Herşey bir yana da sözlükçek unutmamız en doğrusu bence bu aktiviteyi..