yanımda oturuyorsun şuan benim bilgisayarla ilgileniyor olmama sinirlenip gazeteye verdin kendini birazdan kızmaya başlayacaksın muhtemelen aslında kaç defa geçti aklımdan bilgisayarı bırakıp senle sohbet etmek ama ne söyleyeceklerim hoşuna gidecek annem nede duyacaklarım benim hoşuma gidecek o yüzden susuyorum ama seni seviyorum..
ayrılan dönemde çıkmış olan bütün ayrılık şarkıları ileri ki dönemde o sevgiliyi akla getirecektir, ayrılığın kaçınılmaz sonu şarkılarla dertlenmek, ileri ki dönemlerde de hatırlayıp gülümsemek, onun için mi üzülmüşüm o kadar peh..
farkettim ki ben seni sevmeyi seviyorum, senin beni sevip sevmediğin umrumda değil ben seviyorum ya bana yetiyor bundan bitmeyişi sevgimin, bazen geçti gibi geliyor sanki unutuyorum sonra belki bir şarkı belki bir an belki bir bakış tekrar getiriyor seni bana hemde daha büyümüş şekilde..
normal değil biliyorum onca şeye ve hatta sana rağmen hala sevmem ama normal olmak istemiyorum belki sadece seni sevmek istiyorum sana rağmen kendim için büyüyorsun içimde ben küçültmek isteyene kadar büyüyeceksin yani içimdesin sen bir kenarda duruyorsun ben istediğim için büyüyorsun...
bu akşam itibariyle veda edilen cehennemdir.
hakkında yazı yazmak zor, kelimeleri toparlamak çok zor.. klavyeye eliniz giderken aklınızdan bir sürü şey geçer ilk gittiğiniz maç, yaşadığınız heyecanlar, orjin köftenin orda toplanan arkadaşlarla tezahuratlar eşliğinde stada varışlarınız, sırada beklerken yapılan muhabbetler, ardından maç süresince yaşanılan heyecanlar, dökülen sevinç gözyaşları gelir ardından akla, yaşayan bilir ama anlatamaz, akla gelince yaşananlar yutkunamaz insan bu şekil olunca cümlede bitirilemez...
hayal kurmak iyidir beyni harekete geçirerek karmaşık problemlerin çözülmesini sağlıyormuş. bu hayali destekleyip bide galatasaraylıyım diyenlerin galatasaraylı olmakla ilgili fikri bile olamaz.
iki hafta önce sigarayı bırakarak aralarına dahil olduğum yazar grubudur. *
edit;aralarına katılalı altı ay oldu, itiraf etmeliyim tekrar başlarım gibi geliyordu hala aranızdayım *
fenerbahçe ve fenerbahçelilere haddini bildiren maçtır. kötü dönemlerden geçiyor diye galatasarayın büyüklüğünü unutan tüm insanlara gereken cevap verilmiştir.galatasaraylılar beraberliğe seviniyor diye kendini komik duruma düşüren insanların anlayamadığı bişey vardır ki mutlu olunan şey tüm olumsuz şartlara rağmen büyüklüğünden birşey yitirmediğini gösteren galatasaraydır; özlediği futbolu izlediği için sonuç ne olursa olsun mutlu olacaktı taraftar, kendini teselli etmek isteyen insanlar başka bahaneler bulmalı bu nedenle ...
iyi bir yazar, arkadaş, ilerde meslektaş olabilir ancak asla iyi bir tavla oyuncusu olmayan dostane kişidir. tavla oynamaya başlarken atıp tutmalarına aldırış etmemek gerekir zira sonunda acınası duruma düşmektedir. *
müsterinin yolu bilmediğinden emin olmak isteyen taksici olabilir.. öğrenir ve böylece daha rahat gezdirir.
üniversitenin ilk yılı yolu bilmediğimi anladığında öyle bir gezdirmiştir ki beni böyle bir tip, göztepe kadıköy arasını iki katına götürmüştür, öyle ki üniversiteyi bitirdiğim yıl bile o gün ödediğimden daha az ücret ödemiştim aynı mesafeye.
kız dediğin maçla ilgilenmez mantığıyla, maç dinlemenizi yasaklamış aile büyüğünüzden saklanmak için yorganın altına girip wolkmandan * derbi maçı dinlemek ve gol atıldığında sessiz çığlık atmaktır. ama eğer ki kararlı olur ve bunu ailenize gösterirseniz maçı gizli saklı dinlediğiniz günler biter stadda şampiyonluklar ve derbiler görürsünüz.. sakın pes etmeyiniz ve stada giderken, maç izlerken, staddan çıktıktan sonra eve varana kadar yiyeceğiniz laflara hazırlıklı olunuz zamanla duyarsızlaşıyorsunuz ama sonuçta sevdiğiniz takımın en güzel anlarına tanık oluyorsunuz ve asla çevreden gelen gereksiz gürültüleri dikkate almayınız kadın dediğin takım tutar, maç izler çokda güzel taraftar olur..
erkekliğe dair bazı özelliklerini yitirmiş kişidir. aynı zamanda sevgilisinin gereksiz kıskançlıklarından sıkılmış bir çok kız tarafından da tercih edilebilecek erkektir.