bunu başaran insanın artık hayatta yapamayacağı başka bir şey olmaması. bülent ersoy'un ben erkeğim demesi, aynalı tahir'in dizi sektörüne yeniden girmesi, mustafa topaloğlu'nun normal insan olması da bu durumdan sonra beklenebilecek acayip davranışlardan birkaçı olarak örnek gösterileblinir. haa bi de fenerbahçe'nin türkiye kupasını alması da bu durumdan sonra gerçekleşebilir.
bu küçük ama muhteşem şehrin öğrencilere kazandırdığı durumlar; soğukla başa çıkabilme mücadelesidir, tramvaydan hızlı olabilme yarışıdır, bisikletle gezmeye çıkabilme yeteneğidir, elinde köpekle gezebilme alışkanlığıdır ve en önemlisi rahatlığın tadına varabilme yeteneğidir.
kendimi kahrettiğim konudur. bakımlı, tatlı, güzel, alımlı bir kızın yanında gördüğüm elemanı x le çarpıp çarpanlarına ayırsam bile çıktığı kızla aynı kefeye koyamam. bu kız bu çocukla nasıl çıkmış, ulan bu tip neler söyledi de kandırdı bu kızı, acaba bu kız dış görünüşe hiç önem vermiyor mu? tarzındaki soruları kendime sorup kahrolduğum durumun ta kendisidir.
uykunun en güzel, en tatlı yerindeyken sizi uyandıran, sabahın soğuğunda yataktan kalkma adımını başlatan, tek gözle 5-10 dk geciktirilmeye çalışılan, hayatınızın herhangi bir anında aynı alarm sesini duyduğunuzda irkilmenize sebeb olan ses ve ritim topluluğuna duyulan öfkedir.
düzene karşı çıkışın sembolü olarak siyah rengi tercih eden, siyah rengin kirliliği belli etmemsi sayesinde haftalarca elbiselerini yıkamayan, aşırı serbestlikleri nedeniyle her yola gelen, lise çağlarında özentiyle rock müzik dinleyen kız türüdür. tek olumlu yanları fiziklerinin düzgün olmasıdır,bu düzgün fizik türk kadının büyük kalçalı olması düzenine karşı koyuşlarının sembolü olarak da algılanabilir.
çocukken annemizin sözünü dinlemediğimizde korkutma cümlesi olarak atağa geçtikleri andır.cümleye banane diye cevap verilse bile 5 dakika sonra akşama babamıza nasıl hesap vereceğimizi düşündüğümüz özlenilesi çocukluk anılarıdır.
en samimi arkadaşına yazdığın mesajı yanlışlıkla sevgiline yolladığını anladığın an önce kitlenirsin, içten bir küfürle durumu değerlendirisin, son olarak ise sıçtığın boku temizleme çabasına girersin. hele arkadaşına diye yazdığın mesaj da sevgili hakkında saçma sapan cümleler kurduysan ayrılma sebebi olarak görülebilir. bu durumun tersi olaylar da mevcuttur: sevgili için yazılmış canısı, aşkısı, bitanesi gibi aşk sözcüklerini ve yazılan şehvetli konuşmaları sevgili yerine yanlışlıkla arkadaşa gönderirsiniz ki bu durum ilk durumdan daha vahimdir..
bu reklamdan bir şey anlamadım, ne kampanyası yapıyormuş, espiri yaptılar galiba dediğiniz reklam filmleridir. bu reklamları hazırlaynaların yaratıcılıktan bi haber oldugunu düşünmenize neden olan reklamlardır.aşırı derecede iğrençtir vodafone reklamları, hiç reklam yapmasa halk arasında daha bi tutulası olur..
her öğrencinin tattığı, itibarın lekelendiği ezik, iğrenç, utanılası andır.
derste konuşmak öğrenci için vazgeçilmez bir olaydır, tenefüste konuşmadığı
kadar derste konuşan arkadaşlarımız olmuştur. hocanın sizi görüp saydırmaya başladığı anda
içinden çıkılmaz bir duygu içine girersiniz. ki o andan itibaren sınıfta olsanız da olmasanız da sizin için farklı değildir. hocanın sizi azarlamasını, sınıftaki itibarınızın düşüşünü, düşük olan çenemizi en içten küfürlerle tanımlarsınız.
ayrıca ben hocadan hiç azar işitmedim diyen insanın durumu daha fenadır. okul hayatı boyunca hoca dahil hiç bir insanın dikkatini çekmemiş, okulu ders, kitap, sınavdan ibaret saymış, okul hayatı bittikten sonra sıkı dostluklar kazanamamış biri olarak görürsünüz. evet iyiki azar işitmişim, iyiki derste dostlarımla konuşmuşum, iyiki, iyiki, iyiki...
