tatlı su müslümanı... genelde gençliğinde yobazın önde gideni olup sular durulunca kıyısına çekilip herşeye cık cık cık diyenlerdir. tabi istisnai olarak idealist genç şakirtler de mevcuttur.
devletin kendi resmi dili olmayan bir dilde "ayrı" bir tv kanalı açmasını gereksiz bulduğumdan, seçim yatırımı olarak değerlendirdiğim televizyondur. büyük ihtimalle yöre halkına önümüzdeki 4 ayda sağlam propaganda yapılacaktır. verdikleri oy oranına göre de kanalın yayın akışı belirlenir artık.
deniyor ki 20 yıl önce hayal bile edilemezdi nerden nereye gelindi.. ben de diyorum ki teknik imkanların kısıtlı olduğu 20 sene öncesini bırakın da, 2008 yılı ocak ayına dönüp bakalım...
o zaman devlet bakanı düzeyinde yetkililerin açıklamaları trt'nin mevcut bir kanalından arapça, farsça, kürtçe vs. 8 farklı dilde yayınların da yapılacağı biçimindeydi.. hepimiz de bunu destekledik... ama son bir yılda televizyonculuk çağ atlamadığına göre, bir yıl sonra nasıl oldu da 8 farklı dilde yayın unutuldu da, trt6 diye ayrı bir kürtçe kanal noktasına geldik?
seçim yatırımı olup olmadığını, devletin resmi dili dışında bir dilde ayrı televizyon kurup kuramayacağını ayrıca tartışırız...
ama bu olay bana yavaş yavaş pişirilen, piştiğini farketmeye kurbağa örneğini hatırlatıyor. 1 yıl önce sınırları belli çok dilli yayın, 1 yıl sonra trt6... 1 yıl önce üniversitede türban, 1 yıl sonra ?
yanında kitap taşımanın nesinin kolay olduğunu anlamadığım, pratik olmayan durumdur. belki de ben hep boş beleş geziyorum bilmiyorum... yoksa ben zurna mıyım?
şeklinde küfreden, acizliklerinden dolayı sadece beddua edebilen, böylece her sorunu allaha havale ederek vicdanlarını rahatlatanların, televizyon başında oturmaktan başka aksiyonu olmayanların,
1 yıl boyunca okuyan, çalışan, üreten, emek veren insanların sembolik yeni yıl kutlamalarına olan tepkisidir.
olay; dünya meselelerine ilgi göstermek ise yılbaşı gecesi birkaç saatliğine kafayı dinlendiren adam, ertesi sabah tekrar tüm enerjisiyle dünya meselelerine kafa yormaya devam edecektir...
tv başında küfretmekten başka birşey yapmayan adamın ise böyle bir opsiyonu yoktur... O ertesi sabah gazete -okurken demiyorum- resimlerine bakarken aynı küfürleri tekrarlamaya devam edecektir... öğlen cumaya gidecek ve vaazda aldığı gazla bir miktar daha küfür edecektir.. namazda "allaaam bunları çarp çarp beter et amin" duasını okuyarak üstüne düşeni yapmış olmanın gururunu hissedip rahatlayacaktır. öğleden sonra kendi çocukları yılbaşı kutlamasın diye onları imam hatibe yazdırsam diye düşünecek, akşam kanal 7 ana haberi izlerken israile bir posta daha küfredecektir. ninni niyetine "hamdolsun kriz teğet geçti" yorumlarını dinlerkene tv başında uyuyakalacaktır...
bugün denk geldiğim bazı türk kanallarında benim de dikkatimi çeken olaydır. acayip klipler hazırlanmış gerçekten prodüksüyon başarılı. lakin alt yazılar filan bakıyorum hep arapça. sonradan anladım ki arap kanallarından aynen araklamışlar klibi olduğu gibi... 50 defa döndürüyorlar... bunlar göyya haber kanalı... bizde habercilik bu işte...
lüzumlu edit: bu anlaşılmamış entry ironi içermektedir. bu zehirlenme olayını, verilen bakınızdaki gibi değerlendiren (allahın tokatı) çok sayıda insanlıktan nasibini almamış mahlukat mevcuttur. kimisi vakit gazetesi gibi bunu alenen yazar, kimisi sadece cemaat içinde kendi gibileri arasında dillendirir, kimisi sadece içinden düşünür.. zaten ben entryi girdiğimde daha vakitin şu haberini, 'kızlı erkekli alkol alıp yılbaşı kutlayan grup öldü', görmemiştim... entryi bir trivia soru ile bitiriyorum: abdullah gül'ün sabahları ilk okuduğu gazete hangisidir? a)le figaro b)the sun c)vakit
insanların bilgiye ulaşması için çırpınan bir avuç insanı da içinde barındırdığı doğrudur. sık sık saldırıya uğradığı da doğrudur. bu sebeple pek çok sayfasında hacked komikliği, aşırı taraf tutan yazılar, bozulan şablonlardan kaynaklanan hatalar mevcuttur, keşke olmasadır.
ne varki burada değineceğimiz, bu ön plan sorunları değil arka plan sorunlarıdır.
türkçe vikipedi'nin bilinmeyen bir özelliği, siteden soğutulmuş kullanıcılar çöplüğü olduğudur.
bilinmeyen dediğim durumu açıklayayım. dinamik bir site olduğundan "son değişiklikler" sayfasından arka planın takibi zordur. ayrıca kullanıcılar çoğu zaman ön planla yani maddeler ile ilgilenirler. bu sebeple arka plan dediğimiz kullanıcı sayfaları, şikayetler, engellemeler, oylamalar vs. gibi sayfalar yeterince ilgi görmez. zamanında ilgi görmedikleri gibi, özellikle tartışmaya açık durumlar kısa süre içinde silinip/arşivlenip göz önünden kaybolurlar. bu nedenle özellikle yeni kayıt olan kullanıcıların arka planda dönenleri görmesi için yıllar geçmesi geçebilir. çünkü yaşanırken görmediği veya kendi başına gelmediği sürece, arşivlerden bulup çıkartması mümkün değildir.
hamdolsun`; hem vikipedinin de bağlı olduğu wikipedia projesinin dünya çapında başarısı, hem de google'ın arama sonuçlarında vikipediye kıyağı sebebiyle, her site sahibinin hayalini kuracağı yüksek bir ziyaretçi trafiği vardır.
sadece bu da değil... vikipedi amerika'da diğer wikipedia siteleri ile beraber barındırıldığı için bu sitenin yazarları/yöneticileri için bir hosting/bandwidth masrafı yoktur. çıkması muhtemel donanım/yazılım problemleri, saldırıya uğrama gibi dertleri de yoktur.
bir uludağ sözlük gibi, ne finansmanı için ne de kodlanması ve geliştirilmesi için hiçbir emek harcanmamıştır, harcanmayacaktır. zaten buna dayanarak söylüyorum ki, bugün tüm vikipedi üyelerini/yöneticilerini silseniz bunun "ön plana" hiçbir etkisi olmayacaktır. çünkü vikipediyi ayakta tutanlar, siteye üye dahi olmayan amerikalılardır.
yani topu veren, top sahasını kuran, ayakkabıları, formaları, hakemleri, ve hatta (google yardımı ile) taraftarları size hazırlayıp sunan amerikalı wikimedia kuruluşudur.
bunları neden anlattım, çünkü vikipedide, arka planda bir "top benim topup, istediğimi oynatmam" zihniyeti mevcuttur. buna sayısız örnek verebilirim, ama okuyanı sıkmak yerine neden böyle olduğunu anlatmak istiyorum.
ingilizce wikipediada yuvarlak rakamlar ile 1000 yönetici vardır. bunlardan söz gelimi 600 tanesi aynı dönemde aktiftir.
türkçe vikipedide ise (son zamanlardaki kesin sayıyı bilmiyorum) yıllardan beri 10-15 civarı yönetici vardır. bunların 6-7 tanesi aktiftir. bu 6-7 kişinin de yarısı kodaman, diğer yarısı ise çömezdir.
işte mevzu buradan kaynaklanmaktadır. esasen wikipedianın tüm dillerde geçerli olan ortak yazılı kuralları vardır. ve bunlar dışında işlem yapılamaz. sorun, bu kuralların keyfi biçimde esnetilmesi ve çifte standart yaratılmasıdır.
burada tekrar etmek istiyorum. vikipedi, "ön planı" itibariyle, gayet faydalı ve üyelerin büyük emekleri ile oluşturulmuş bir kaynaktır.
tekrar konuya dönersek, yöneticiler birbirlerinin kararlarını bozabilmektedirler. dolayısıyla, ingilzice wikipediada keyfi karar alan bir yönetici, karşısında en az 600 tane aktif yönetici bulacaktır. hatalı bir karar durumunda 600 yöneticiyi birden ikna etmek pek kolay değildir.
oysa türkçe vikipediye baktığımızda durum bambaşkadır. 6-7 kişi kendi arasında sürekli paslaşmaktadır. yani genel anlamda, "sen bana dokunma, ben de sana" biçiminde bir sözsüz anlaşma vardır. bu nedenle hiçbir yönetimsel karar bugüne kadar geri döndürülmemiştir. tekrar ediyorum, yıllardır verilen binlerce kararın hepsi hatasızdır...
son derece tartışmalı durumlarda dahi, vikipedideki bu oligarşinin otoritesini sarsmamak adına, ya olay görmezden gelinir, ya da göstermelik zayıf muhalefet yapılır. bu genelde tek kişilik zayıf muhalefete cevap dahi verilmesine gerek duyulmadan olay kapanır.
çok dar bir topluluk olduğundan, yönetimsel mevzulara sürekli aynı insanlar baktığından, bu kollama düzenine aykırı çıkışlar yapan yöneticiler anında sivrilir.
aldıkları tepkiler neticesinde onlar da "soğutulan kullanıcılar" gibi zamanla vikipediden koparlar. bu tip düzgün yöneticiler de gelip geçmiştir vikipediden. ama elbette, siz şimdi onları arasanız hiçbir şekilde arşivlerden bulamazsınız.
kullanıcı adı veya tartışmanın yaşandığı maddenin ismi ile aramanız gerekir. bunu da bilmeniz mümkün olmadığından, milyonlarca sayfa içinden isteseniz de bulamazsınız. böyle şeylerin yaşandığından haberiniz bile olmayacaktır. yüzlerce diğer olay ve haksızlık sebebiyle bırakıp giden pek çok kullanıcı gibi... bu nedenle, vikipedi bir soğutulmuş kullanıcılar çöplüğüdür diyorum...
vikipedinin ziyaretçi trafiğinin yüksekliğinden yukarda bahsettim. ne kadar keyfi yönetilse ve yüzlerce kişi vikipediden soğutulsa da , her gün yeni yüzlerce kullanıcı katılmaktadır. ayrıca mevcut oligarşik yönetim, tam biz türklerin sevdiği gibidir... ve buraya girme hayali kuran çok sayıda kullanıcı da vardır. dolayısıyla yakın vadede burada bahsettiğim sorunlarla ilgili bir gelişim olacağını zannetmiyorum.
yönetici sayısı 100'leri bulmadığı ve bu 100 kişiden en az 10 tane yürekli eleman çıkmadığı sürece, düzen değişmez, sadece düzülenler değişir...
örnek davranış diyenlerin %89'unun örnek olmayan davranışları sergileyen kanalları izlediği tespit edilmiştir... kalan %11 ise gevur yapımı diye tv izlemeyen tiplerdir.
üç bölüme ayrıalrak incelenmesi gereken pideci söylemidir.
1) yılbaşını kutlayan: burada kasıt elbette manevi bir kutlama değildir. maddi kaynak harcanarak yapılan, şatafatlı kutlamalardır. bu da elbette kendisinde olmayanlara batmaktadır. dolayısıyla o anda filistinde veya ugandada yaşananlar sadece bahanedir. yılbaşı kutlamasına olan tepkinin sebebi çekememezliktir. ruh halini özetler.
2) cehennemlik: burada ise düşüncenin eyeleme dökülmesi, daha doğrusu dökülememesi anlatılır. elinden birşey gelmeyen kızgın kişi topu doğaüstü güçlere atarak kendini avutamaya çalışır. ne var ki, "cehennemlik" demek de tek başına yeterince tatmin etmez...
3) it: son olarak küfretme yöntemi denenir. "eğer biri bana 'it' deseydi, sinirlenirdim" düşüncesinden hareketle aynısını başkasına yapmaya çalışır. ne varki, orada bulunmayan kişilere küfretmek doğal olarak orada olmayan kişileri sinirlendirmeyecektir. bu nokta görmezden gelinir.
o kalabalıkta arada başkasına kafa atacak olan şofördür. lakin ön tarafta kıyamet kopsa otobüsün arka tarafındakileri ruhu duymayacaktır bu da ayrı bir tezattır.
masumiyet, sevimlilik ve güzelliği bilmem de gayet sınırlı hammaddeyle yapılmış iyi bir yemektir kanımca. aynı ekolün bir diğer temsilcisi de nildir. bacak kadar boyları ve cılız vücutlarıyla, bir adriana lima olduklarını iddia eden zaten çarpılır.