bazen bir yokuşun karşısından, bazen evinizin camından görebilirsiniz tüm şehri. tamamen ayaklarınız altındadır. ve o şehir görüntüsü hava kararınca muhteşem bir hal alır. ve o görüntü insana hepgeçmişi anımsatır. eski sevgiliyi, bir lise anısını, bir arkadaşın bilmem kaçıncı yaş gününde ne akdar içip kafa olduğunuzu ve bunlar gibi bir sürü şey canlanır aklınızda. o esnada bir sigara yakmak gelir içinizden. çünkü sigara o görüntüyle ve canlanan anılarla gerçekten iyi gider. hüzünlenirseniz sigara en yakınınızdaki moral kaynağınızdır. eğer eğlenceli bi anınızı düşünüyorsanız sigara keyfinize keyif katar. böyle bir şeydir sigarayla şehir manzarası arasındaki bağ. kesinlikle birbirleriden ayrılmamaları gerekir.
lise yıllarında nasıl ki hoca derste telefonla oynarken görünce insanın içine bir korku saplanırsa, aynı korku bu durum içinde geçerlidir. ancak bu durumda "saate bakıyodum." diye cevap verip kurtulamazsınız. telefonu kapatmanız icap eder.
beni yazar olduğuma bin pişman eden yazardır. bizden önce her şey çok iyiyimiş gibi konuşan, sözlüğün kalitesinin düşmesini sadece bize bağlayan yazardır. bana "şunu gerçekten içten söylüyorum: eğer sözlükteki eski tadın olmamasındaki tek sebep biz isek tamam beyler benden bu kadar. önemli olan sözlüğün kirlenmemesidir." dedirten yazardır aynı zamanda.
edit:yazım hatalarını düzelttirdiği için 146taksim1 e saygılar.