islam alimlerinin ve semitik dinlerin görüşüne göre bir kişinin peygamber olduğunu kanıtlaması için mucize yani olağanüstü bir olay göstermesi şarttır. Peki müslümanlarca peygamber olarak kabul gören Muhammed hiç mucize gösterdi mi?
Müslümanların mukaddes kitabı Kuranda isanın, Musanın, ibrahimin ve diğerlerinin mucizelerinden açık şekilde bahsedilir. Örneğin isanın ölüleri diriltmesi, Musanın denizi ikiye ayırması gibi. Fakat Kuranda Muhammedin mucizeleri hakkında açık hiç bir şey yazmamaktadır.
Bazen müslümanlar ayın ikiye bölünmesi hakkında ayeti (Kamer suresi 1. ayet) örnek göstererek Kuranda Muhammedin mucizesinin yer aldığını iddia ederler. Fakat bu iddia tutarsızdır. Sözkonusu ayet şu şekildedir: "Vakit (Kıyamet) yaklaştı ve ay yarıldı." Gördüğümüz gibi bu ayette "Muhammed ayı parçaladı" şeklinde açık-seçik bir şey yazmamaktadır. Ayette Muhammedin ayı ikiye böldüğü yazmıyor. Birçok islam alimi bu ayeti kıyamet günü ayın ikiye bölüneceği şeklinde anlamıştır. Tefsir kitaplarına bakarsanız Hasan el-Basri, Ata b. Ebu Rebah gibi tabiin nesli alimlerinin de bu görüşte olduğunu görürsünüz. Tabiin nesli sahabilerden sonra yaşamış nesildir. Yani Ömeri, Ebu Bekiri, Ebu Hüreyreyi, Aliyi görmüş insanlar bile bu ayetten Muhammedin ayı ikiye böldüğünü değil, kıyamete yakın ayın bölüneceğini anlamışlar. Yani Muhammedin ayı ikiye böldüğü iddiası ilk dönem müslümanlar arasında yaygın değildi.
Hatta Muhammedin mucize göstermemesi hakkında mütevatir hadis bile yoktur. Mütevatir hadis hadisin en itibarlı türüdür, mütevatir olmayan hadisler ise islam alimlerince de şüpheyle yaklaşıln hadislerdir.
Peki neden Kuranda ve Müttevatir hadislerde Muhammedin mucizelerinden bahsedilmez? Cevap basittir. Çünkü Muhammedin mucizesi yoktur da ondan. Kuranın kendisinde de buna işaretler vardır. Örneğin isra suresinin 59.ayeti. Mekkeli müşrikler Muhammedden mucize göstermesini talep ediyorlar, önceki peygamberler mucize gösterirdi sen de peygamber isen Mucize göster de kanıtla diyorlardı. Muhammed ise onlara cevap olarak şu ayeti uydurdu: "Bizi mûcizeler göndermekten alıkoyan şey, öncekilerin bunları yalanlamış olmasıdır. Nitekim Semûd kavmine, açık bir mûcize olmak üzere (olağanüstü özelliklere sahip) deveyi vermiştik, ama (inanmayıp) ona kötülük yaptılar." (isra 59). Yani muhammed cevap olarak diyor ki önceki peygamberlerden mucize talep edilirdi, Allah da onlara mucize verirdi ama kavimleri yine de inanmazları. Allah da gördü ki insanlar mucizeyi gördükten sonra da inanmıyorlar bana mucize vermedi...
Fakat sonraki dönemlerde müslümanların çoğu bunun bir sorun olduğunu görüyorlar ve Muhammedin peygamber olduğunu kanıtlamak için mucizeye ihtiyaç olduğunun farkına varıyorlar. Onlar Muhammedin guya kendi anne ve babasını diriltmesi, elinden su fışkırması gibi ahed hadisler uyduruyorlar. Bu hadislerin hiç birisi mütevatir derecesine ulaşmamıştır, hepsi islamın hadis usulüne göre de şüphelidir ve çoğu da hadis alimlerince bile zayıftır.
Bazıları şöyle diyebilir: "Muhammedin mucizesi Kurandır". Bu görüş bu arkadaşların kendi fikirleridir ve bence kendilerini kandırmak için, kendilerini avutmak için savundukları bir iddiadır. Şahsen ben kuranda hiç bir mucize görmüyorum. Ve kuranın mucize olması iddiasının asla ölüyü diriltmek, denizi ikiye bölmek, felçleri iyileştirmek gibi olağanüstü olaylara denk olmadığı da çok açıktır.
azeri fetöcü. nagehan alçının azerbaycanın istenmeyen kişiler listesinden (persona non grata) çıkarılmasında etkili şahıs. 2007-2014 yıllarında azerbaycan iletişim ve yüksek teknoloji bakanlığında staratejik planlama bölümünün başındaki kişiydi. yolsuzlukla, rüşvetle kazandığı paralarla suudi arabistan ve abdde kendine biznes kurduğu söyleniyor. fetullah gülenle yazışmaları yayıldıktan sonra azerbaycandan kaçmış ve şuan abd-de yaşıyor.
yavuz sultan selim dönemine yaşadığı ve idam edildiği iddia edilen pir sultan abdal'a dair hiçbir osmanlı belgesinde bir atıf bulunmuyor.
halbuki yavuz devri, devletin kurumsallaşıp arşivcilikte ileri gittiği bir dönemdir. pir sultan abdal idam edilmişse idamının arşivlere geçmemesi ihtimali gayri mümkün.
pir sultan abdalın idamı masalının sivasta idam edilmiş aziz silvianus'un hikayesi ile tamamen aynı olması bir tesadüf değildir.
Arap ülkelerinde ingilizce konuşabilen oranının türkiyeye kıyasla daha yüksek olduğu gerçeğidir. Bae, Tunus, Mısır, Lübnan gibi arap devletlerinde ingilizce konuşabilen oranı türkiyeden daha iyidir. Ayrıca arap alfabesi kullanan pakistan, ıran gibi ülkeler de bu konuda türkiyeyi üstelemektedirler.
Danimarka hükumetinin yeni aldığı karardır. Danimarka hükumeti Koronavirüs mutasyonuna tedbir amaçlı olarak 15-17 milyon arası su samurunu öldürme kararı aldı.
Caferi safevileri alevi zanneden ergen türkçü, turancı arkadaşımızdır. Safevi şahlarının ellerinde saz arkalarında göktürk sancağı resmini çizerek profiline de koymuştur muhtemelen. Ama Şah Tahmasb döneminde 1533 yılında telli çalgı aletlerinin Safevi devletinde yasaklandığı fermanı bilmez bu ergen kardeşimiz. Muhtemelen Safevilerin cemevlerine gittiklerini, alevi türkmen dedelerden hikayeler dinleyerek "osmanlılıar araplaşmış yavv" dediklerini hayal eder ama bilmez Safevilerin şeyhülislamlarının caferi ve Arap olduğunu, bilmez lübnanlı Kereki'nin Safevi sarayından fetva verdiğini. Kendisine hayali bir sefevi devleti kjrarak hayal dünyasında yaşar bu alevi türkçü arkadaşımız.
Türkiyede yaygın olan bir cahilliktir. Adam osmanlıya karşı isyan etmiş diye hemen kafalarında hayali alevi dedesi canlandırıyorlar. Şeyh bedreddin sıradan hanefi, sünni birisidir. Onun Letaifül işarat eserini okuyan herkes hanefi bir sünni olduğunu görür. Hanefi fakihi ibn abidin şeyh bedreddinden 100den fazla yerde nakil yapar.
Şeyh Bedreddin Alevi değildir, Sünnidir.
Şeyh Bedreddin'i alevi veya komünist sanma cehaleti malesef yaygın. Fakat bunun hiçbir ilmi dayanağı yoktur, alevi ve komünist Şeyh Bedreddin sadece bir hayal ürünüdür. Şeyh Bedreddin'in kitapları ortadadır, içeriklerinde 12 imam inancı vb tarzda aleviliğe işaret eden en ufak bir şey bile yoktur. Kişinin bazı batıni, vahdeti-vücutçu görüşlere sahip olması da onu alevi yapmaz. ibn Arabi ve Sadreddin Konevi alevidir diyen birisi var mı acaba? "Kadın hariç herşey ortaktır" diyen Şeyh Bedreddin de Nazım Hikmetin hayal ürünüdür, Bedruddin'in kitaplarında yine bu tarz şeyler yok.
Gerçek Şeyh Bedreddin, ibn Hacer el-Askalani'ye, Ekmelüddin el-Baberti'ye öğrencilik yapmış hanefi, sünni birisidir. Şeyh Bedreddin'in en önemli eseri "Letaifül işarat" kitabıdır, bu eser Hanefi mezhebi ile alakalı mukayeseli hukuk kitabıdır. Bu eserde bir Hanefî hukukçusu olan Bedreddin öncelikle imâm-ı Âzam, Ebû Yusuf, Muhammed ve Züfer’in görüşlerini karşılaştırmalı olarak ele alır; bu zevâtın görüşlerini ayrıca imam Malik, Şafiî ve Ahmed b. Hanbel’in görüşleriyle de mukayese eder. Şeyh Bedreddin eserin mukaddimesinde kitabı Hanefi fakihi ibnüs-Saati'nin "Mecmaul Bahreyn" eserini örnek alarak telif ettiğini de belirtir. Esere Şeyh Bedreddin kendisi et-Teshil adında şerh yazmıştır. Eser Hanefi ulema arasında muteber kabul edilmiş, ibn Abidin eserden nakillerde bulunmuştur. ibn Abidin "Reddül-Muhtar"da Şeyh Bedreddinden yüzlerce nakil yapar. Kitabı açıp 3-4 sayfasını okuyan kişi bile Şeyh Bedreddin'in hanefi, sünni olduğunu görür ve ona alevi, komünist demek gibi bir saçmalık yapmaz.
Not : Şeyh Bedreddin idam edilince bu karar malı korunmak şartıyla alındı, bu da idam kararını verenlerin gözünde mürted olmadığını, müslüman olduğunu gösterir. Mürted diye değil, yalnız isyancı diye ve bir müslüman olarak idam edildi. Kitapları da medreselerde okutulmaya devaç edildi, hanefi ulema da eserlerinden herdaim nakiller yaptı.
Şeyh Bedreddin konusunu detaylı araştırmak istiyorsanız Harun Çetin Hocanın Şeyh Bedreddin konusunda kitap tavsiye videosunu izleyin ve tavsiye ettiği 3 kitabı okuyun https://youtu.be/1PqmiOG62_Q
Harun Hocanın bu meselede tavsiye ettiği 3 kitap :
1) Şaban Er : Edirne-Simavne Kadısı ve Emiri israil oğlu Şeyh Bedreddin Hakkında Son Söz
2) Ahmed Güner Sayar : Şeyh Bedreddin. Velayetten Siyasete
3) Mustafa Bülent Dadaş : Şeyh Bedreddin Bir Osmanlı Fakihi
Safevi hanedanının bilinen en eski atasıdır. Safevilerin şeceresinin geçtiği en eski kaynak olan Saffatüs Saffa kitabında kürdi nisbesiyle anılır ve kürt olduğu söylenir.
Hrıstiyanlar eski ahitte isaya işaretler var demek için bir çok çeviri çarpıtmaları yapıyorlar.
Mesela, Mezmurlar 22:16. Hrıstiyanlar burada isanın çarmıha gerilmesine bir işaret var diyorlar. Ayetteki "kaari" kelimesi hrıstiyanlar tarafından "delmek" gibi çeviriliyor, fakat yahudi din bilginleri bu kelimeye daima "aslan gibi" anlamını vermişler. Hatta hrıstiyanların çevirilerinde de kitabın diğer yerlerinde bu kelime "aslan gibi" diye çevirilmiş (bkz: yeşeya 38:13). Ama ne hikmetse mezmurlar 22 de "deliyorlar" diye çevirmişler.
Hrıstiyanlıktan önce Mitra ile birlikte ermenilerin iki büyük tanrıçasından biriydi. Ermeni kadınları bu mabedde hizmet yapar diğer devletlerden ermenistana gelen misafirler de bu mabede uğrayarak hizmetten yararlanırlardı. Mabedin hizmetlerinden yalnız yabancı erkekler yararlana bilirlerdi.
heryıl Navasad ayında anahide törenler düzenlenirdi ve tarihçiler bu törenlerin ermenilerin sayının çoğalmasında önemli röl oynadığını söylerler.
Strabon yazıyor : Anahite tapanlar fashişelikle uğraşıyorlar.. Ermenistana hükmüdarı Tridat Anahatie necip kadın, Ermenistanın gururu olarak hamd ediyor.
Ermenistanın yasalarına göre soylu ailelerin kızları yalnız tanrıçanın mabedinde uzun süre fahişelikle uğraştıktan sonra evlene bilirlerdi. Fahişelikle uğraşmaları onların evlenmesi için sorun olmuyordu. (Strabon, XI, XIX)
Ermenistanda Fuhuş Tanrıçasının heykeli vardı. Romalıların ermenistanı işgali zamanı heykel romalılar tarafından yıkılmıştı. heykelin kafası şu an britanya müzesinde sergileniyor.
Yeniçeriler - filmlerle şişirilmiş balonlardır. palyaço gibi giyerler. çoğunluğu devşirmedir. Paralı fahişelerdir, maaş geç ödenirse ihanet ederler. Savaş zamanı Arkada bekler padişahı korurlar. sayıları ordunun yüzde 6sını yüzde 8ini oluşturur. Köledirler.
Sipahiler- Ordunun bel kemiğini oluştururlar. Ağır zırhlı karizmatik giysileri vardır. Büyük çoğunluğu türkmendir. Savaş zamanı önde çarpışırlar ve ordunun taktikleri onlar üzerine kuruludur. Vatanlarına sadıktırlar. Hürdürler
kuran alfabesi diye birşey yoktur. alfabenin ismi arap alfabesidir. mekkeli müşrikler de bu alfabeyi kullanıyorlardı. muhammed daha yoktu araplar bu alfabeyi kullanıyorlardı, bu alfabeyle cahiliyye şiirleri yazıyordular,ebu cehil, ebu leheb bu alfabeyle mektuplar yazıyorlardı.
kuran herhangi bir alfabeyle yazılı halde inmedi. muhammede vahiyle indi söz şeklinde. islamın iddiası budur. allah alfabe kullanmıyor .
bunları daha sonra kağıta sahabiler yazdılar. kuranın kitab halinde toplanması da muhammedin ölümünden çok sonra osmanın halifeliği devrinde gerçekleşen bir olaydır.
kuran alfabesi lafı islam ismi altında arap kültürü yayma derneği üyelerinin sık kullandıği bir sözcüktür.
kore yapımı saçma bir film. 2 saat vakit kaybı yaşadım izlerken. ezik koreliler götlerinden masal uydurmuş. doğuştan savaşçı ırk mançular koreyi işgal etmiş ama bir tane götü boklu ayyaş koreli çıkıyor tüm mançulardan daha iyi ok kullanıyor ne atıyorsa isabet ediyor, giriyor mançu ordusu arasından esir düşmüş kardeşini kurtarıyor falan filan.
ne hikmetse mançuların en seçme askerlerinin tüm okları 1-2 sm farkla kaçıyor hep koreli kardeşimize isabet etmiyor. koreli kardeşimizi yakalıyorlar bu zaman da kaplan geliyor mançulara saldırıyor koreli ayyaş yine kurtuluyor. peh şansa bak be.
mançular geldi sikti gitti, 1 milyona yakın koreliyi de köle olarak sürükleyerek apardılar, canım korecanlar böyle masallarla sinirinizi belki geçiştirirsiniz ama onurunuzu kurtaramazsınız.
mançu-kore savaşı ile ilgili kore yapımı tek iyi film için (bkz: the forrest) 2017 yapımı.
et ağırlıklıdır , at etinden yapılma yemekler de fazladır. (bkz: kazı karta) . ama bu et yemeklerinden başka harika tatlıları da vardır (bkz: jent tatlısı).
genç türkolog. orta asya-sibirya türklerinin geleneksel müzikleriyle de uğraşıyor, tuva gırtlak müziği bile yapiyor.
bu videoda türk müzik kültürüyle ilgili verdiği bilgileri türkiyede şimdiye kadar veren olmadı.
kaddafi'nin devrilmesinden sonra yunanistan libyaya ait deniz alanını işgal etmiş durumda.
Türkiye ile Libya’nın deniz sahaları açısından komşu ülkeler kabul edildiği, Yunanistan’ın GKRY eliyle Doğu Akdeniz’de yapmaya çalıştığı ‘Türkiye’yi köşeye sıkıştırma’ stratejisini 2014’ten itibaren Libya’da da uygulamaya koyduğu düşünüldüğünde sorunun cevabı bulunuyor.
Şiilerin (rafizilerin) kalplerindeki çirkinliğin yüzlerine yansımasıdır. ibn Teymiyye rafizilerin kendilerine has yüz ifadeleri olur diyerek şiilerin nasıl tipte olduğunu harfi harfine doğru anlatmıştır. Şiilerin kalpleri yalnız lanetle, küfürıe doludur. Asla güzelliklerden konuşmazlar hep sahabilere lanetlerden konuşurlar. Bu çirkinlik takiyye çirkinliği ile birleşerek yüzlerine yansıdığında işte böyle çirkin hal alıyorlar.
