bu görüşü desteklerken dsp-mhp koalisyonunu örnek gösterip, yerden yere vurup "siz bir bok bilmiyorsunuz gençler" tavrı takınanların bilmediği "cari açık", "özelleştirme" ve "devletçilik" kavramlarını oturup öğrenmeleri gerekiyor. Zira bok attıkları koalisyon dönemi de dahil hiçbir dönemde cari açık bu noktalara gelmemiş (ki gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinde büyük tehlikedir), çok cüzzi fiyatlara devletin önemli kurumları özel şirketlere satılmamıştır.
Ekonomi bilgisi "ev kirası" ndan öteye gidemeyenler, siyasi başarıyı da elbette ahmakça değerlendirirler. Bu ülke iç ve dış politikada kesinlikle diğer dönemlerden geridedir. Kıçınızdaki kotun fiyatını takip etmekle devlet yönetilmiyor dostlarım, yapılan yolsuzluklara, hukuksuzluklara, bu ülkenin ne kadar borçlandığına bir bakın. Eğer görebilecek kadar kafanız çalışsaydı zaten akp burada olmazdı.
adamın kendi parasıyla aldığı 495 liralık gömleği eleştirenleri gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum. aylık 8200 lira maaş alan bir milletvekili, kendisi ve partisi için dönüm noktası olan bir kurultaya katılırken kendine gidip kaliteli bir gömlek alıyor (dikkat et gerizekalı adamın dolabında henüz yok bile) ve benim yurdumun converse'li, levis'lı, mavi'li güzel insanı bunu eleştiriyor. Cebindeki telefon kaç lira lan it! hanginiz aylık 8000 bin lira maaş alıyorsunuz.
uzun sözün kısası adam kaç yaşından sonra gitmiş kendi parasıyla en kralından gömlek almış kendine. halkçılık gömlekle telefonla olmaz embesil, halkçılık hizmetle olur. Geçen 8 yaşındaki çocuğun elinde en az 300 liralık telefon gördüm daha çantasını taşıyamıyor. Sik kadar peluş 80 lira olmuş çoluk çocuk oradan oraya fırlatıyor. Sen de hala kaç yaşındaki adamın gömleğinin fiyatını soruyorsun.
baykal'a ait olduğu iddia edilen video görüntülerini güzelce yayınladıktan sonra, günlük ziyaretçi sayılarının milyonlara ulaştığını, artık çok daha güçlü olduklarını belirtmişler.
youporn'un çok daha fazla ziyaretçisi olduğuna şüphe yok, yani bu başarı gayet doğal; öncelikle bunu hatırlatalım. ayrıca site editörleri, yakında logonun ve arayüzün tamamen değişeceğini söylemişler. E haklılar tabi, konsept ve logo biraz daha değişirse belki youporn'u bile geçebilirler. neden olmasın?
chp genel başkanı deniz baykal'a yapılan ahlaksızlığın malzeme edileceği bir mevzu değildir. Espri yapmak zeka ister; konuyu, zamanı, mekanı iyi seçmek gerekir. böyle bir mevzuda biraz porno kültürü olan her ölümlü "sibel kekilli ehe ehe" gerzekliğini yapabilir. Komik olmak istiyorsanız, daha çok çalışmalısınız dostlarım. Yoksa böyle esprilerle ancak şahin k'ları güldürebilirsiniz ki onlar götünüzü açsanız da gülerler, kasmaya hacet yok.
daha düne kadar hüseyin üzmez gibi bir adamı savunan bir haber kaynağı tarafından "sansürsüz" bir şekilde verilen haber. Doğru ya da yanlış her ne olursa olsun; eğer bu gazetede din, iman ve ahlak adına zerre bir şey varsa, bende bunların hiçbiri yok; olmasın da.
yüksek ahlak değerlerinden(!) ötürü kadınların elini sıkmayanlar, bugün erotik yayın yapar olmuş.
kendisi fenerbahçe spor klübü'nde top koşturmaktadır. kıskanmadan izleyin. özellikle poposunu kaldıramayan kanat oyuncusu arda'ya 40 milyon euro diyorsanız susun, düşünün ve izlemeye devam edin. şüphesiz sizler, akıl dağıtılırken firar edenlerdensiniz.
müzesinde 1 süper kupa, 1 uefa kupası ve çeşitli yurt içi kupalar bulunduran klüp. içinde sadece 2 fıstık bulunan bir leblebi tabağı gibi düşünün; 10 yıldır o 2 fıstığa bakıp bakıp duruyorsunuz, leblebiyi bile zar zor yiyebiliyorken.
düzenlenen anketlerde atatürk'e oy vermek gayet normal bir davranıştır, zira bir milletin, kurtarıcısı olan büyük bir lidere destek vermesinden daha doğal bir şey göremiyorum.
Fakat bir insan evladının, "yabancılar anket yapıyormuş" ayağıyla site kurup binlerce insanı oyuna getirerek, insanların duyguları üzerinden rant sağlamasını herhangi bir mantığa oturtamıyorum. Bu, internet üzerinden "atatürkçü" geçinip facebook'da grup kurmak, oturduğu yerden msn iletisine birşeyleri protesto amaçlı ifadeler eklemek kadar suni, aptalca bir hareket. Madem çok "atatürkçü", toplumsal olaylara çok duyarlı birisiniz, bir zahmet o kıçınızı sandalyenizden kaldırın. mail fowardlamaktan, ileti yazmaktan, facebook'da grup kurmaktan daha fazlasını yapın. Bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak sorumluluklarınız bundan çok daha fazla. öğenin, öğretin; en önemlisi bir şeyler üretin, topluma bir faydanız olsun.
Kimse age of oynayıp dünyayı fethettim diye gezmiyor, unutmayın.
güzel bir oluşumdur; sözlükler arasında kullanılabilirliği en üst seviyede sözlüktür.
yapılan eleştirilere gelince, yazarlarının çoğu iyi yazan kişilerdir, uludağ için yaptıkları olumsuz eleştirilerde seviyesiz küfürler edecek kadar aşağı seviyeye düşmezler. doğrudan cevap verilemeyen bir ortamda şahıslara bariz hakaret etmek "at y.rağı" bile olamamaktır, zira o bile zaman zaman dik durabilmektedir.
Eğer itü ve uludağ arasındaki bazı yazarların sürtüşmesi umrunda değilse, susarsın, izlersin. baktın olmuyor, "insan" gibi yazarsın. Bir bakıyorsun, her üç kelimeden biri başka sözlüklerden şahıslara hakaret, küfür. Sen şimdi yazı mı yazdın? hayır, çemkirdin. Başkalarına "köpek" derken, kendin köpek oldun. bu Sözlüğü savunmak, köpek gibi çemkirenlere mi kaldı onca düzgün, insan gibi yazan yazarlar varken?
Mahalle kavgasına benzemez sözlükte yazmak... Mahalleden adam toplar gibi yazar karşılaştırması da nedir öyle? Yok sende 3-5 yazar varmış da, alemin kırallarıymışlar da, herkesi döverlermiş... Lan kurtlar vadisi'nde mi yaşıyorsun? Sözlüğü racon kesme yeri mi zannettin? Yazar mısın, eşkiya mı?
genel havası itibariyle itü sözlük ve uludağ sözlük birbirinden farklı sözlüklerdir. Arada yazarlığına son verilen arkadaşarın bu sözlüklerde diğer sözlük için eleştirileri olmuştur, bundan sonra da olacaktır da. Fakat bu sözlüğü aşağı bir seviyeyle savunmak kimsenin haddine değildir; bu, tüm uludağ sözlük yazarlarına yapılan bir saygısızlıktır. Herkes yerini, haddini ve çizgilerini bilmelidir.
kimse görmeyince sağa sola işeyen çocuklar gibi hareket etmek ne kolay, değil mi?
edit: ağır argo sözcüklere "." ile sansür uygulanmıştır.
kendi takımına çok güvenmektir. Zira fenerbahçe'nin kaybedeceği puanlar yine Türkiye'den götürecek; diğer sene yine aynı taraftar, takımının avrupa'ya doğrudan gidemeyişini izleyecektir.
iki takımın da birbirine goller sunduğu maç olmuştur. "fener şanslıydı, cska moskova'nın hareketli forveti olsa farklı olurdu" şeklinde bir düşünceye sahip olanların maçı nereleriyle izledikleri merak konusudur. cska'nın edu'nun al da at dediği ilk golü mü, yoksa yine edu'nun penaltıyla sunduğu ikinci golü mü çok iyi hazırlanmış, organize bir atakla atılmıştır?
Deivid'in şutunu yiyen cska'nın kötü (!) kalecisi, hemen bir pozisyon önce kalede adeta uzamıştır; fakat olaya kendi gözlüklerinden bakanlar fenerin golünü şansa, cska'nın atamadıklarını ise becerisizliklerine bağlayarak kötü niyetlerini adeta kusmuşlardır.
Sonuç olarak; Fenerbahçe iyi oynamamıştır fakat yine aynı şekilde cska da iyi oynamamış, galibiyeti hak etmemiştir. Sonucun şans oranlarıyla değerlendirilmesi oldukça yanlış ve taraflıdır. Değerlendirme yaparken en azından tarafsız olmaya çalışılmalı, ele yüze bulaştırılmamalıdır.
karşıt görüşe bok atma hevesinde olanların durmaksızın kötülediği türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı. Akp iktidarının görev süresince meclisten ışık hızıyla çıkan yasaları inceleyip, her geleni onaylamayarak önemli bir vazifeyi layıkıyla yerine getirmiş kişidir; zira onayladıkları düzenlemelerden haberi dahi olmayan, meciste sadece el kaldırma görevlerini yerine getiren kişilerin yaptığı düzenlemelerin ne kadar özenli olabileceği herkes tarafından çok net bilinmektedir.
Örnek verecek olursak; mart ayı içerisinde yabancı doktorların önünü açan ve türkiye de yabancı doktor çalıştırılmasına ilişkin yasayı ahmet necdet sezer veto etmiş, türkiye de sağlık sektörünün karışmasına neden olacak, doktor ve uzman adaylarının geleceğini derinden etkileyecek bu düzenleme yapılamamıştır. ortadoğudan getirilen doktorları asgari ücretlerle çalıştırmanın, bizim iyi yetiştirilen doktorlarımız varken orta sınıf doktorların bu ülkeye doldurulmalarının mantığı nedir, hangi amaçlara hizmet etmektedir; kesinlikle tartışılmamıştır. yine vetolar gündeme gelmiş, veto edilenlerin içeriği yine arka planda kalmıştır.
ahmet necdet sezer ne canının istediğini yapmak için, ne de sevgi cümlelerine nesne olmak için görevini sürdürmektedir. Ahmet necdet sezer, görevini layıkıyla yerine getirmek için çalışmaktadır ve bunu en iyi şekilde de yapmaktadır.
Yaptıklarını kısmi incelemek, sırf çamur atmak için yorumlarda bulunmak kolaycılıktan öteye geçememektedir. Kimse kimseye hakkını helal etmek zorunda değildir, fakat saygılı olmak insanlığın gereğidir. Üslubu düzgün çerçevede kullanıp, kişilerin yaptıklarına çamur atmak saygısızlıktan da öteye geçmektedir.
Herkes oturup şapkasını önüne koymalıdır. Üsluptan, haktan, helalden bahsedenlerin ne işler çevirdiklerini, nasıl bir üslup kullandıklarını türk milleti son yıllarda fazlasıyla görmüştür.
bazı kendini bilmezlerin cibilliyetsiz olarak nitelendirdiği, Baykal'dan ibaret olmadığı bilinmesi gereken, önemli aydınlara sahip, atatürk'ün kurduğu köklü ve büyük bir parti.
amaçları farklıdır; biri bireylerin kendi hür iradeleriyle, hiç bir karşılık beklemeksizin cumhuriyet için birleştikleri bir miting, diğeri ise iktidar partinin gövde gösterisinden ibaret bir mitingdir.
yıllar önce tanımlaması yapılmış ve açıklanmış olmasına rağmen bazılarının hala anlayamadıkları, anlamak istemedikleri kavram. Eğer bugün hala bunun tanımı yapılmaya çalışılıyor, hala birileri tarafından tartışma konusu haline getiriliyorsa vay halimizedir ki öyledir, yazıktır.