kamu harcamaları izleme platformu' nun kısaltması.
30 stk tarafından kurulan, toplam harcamalar içinde kamuya ne kadar pay düştüğünü izleyip tespit eden ve bunu kamuoyuyla paylaşmayı hedef edinen platform.
her yerde kafasına göre davranabileceğini zanneden, çevresindekileri düşünmeden hareket eden, insanı hayattan soğutan, içindeki potansiyel katili harekete geçiren, saygısız, terbiyesiz insanlardır. ne zordur bu insanlarla yaşamak, yaşamak zorunda kalmak. bu tip insanlar tespit edilip, ıssız alanlara bırakılıp gelinmeli. toplumla bağları kesilmeli. çıldırmadan son 4 ayımı da geçirmekten başka bir şey istemiyorum. bir anda her şeyi berbat etmek bu insanlara mahsus bir şey olmalı.
ölmeden yapmam gerektiğine inandığım şeylerden biri.
bu isteğimi teoman' a mektup ile bildirmeyi düşünüyorum. ergen isteği gibi algılamaz umarım. ama ben bu gün de hep onu dinlerim usanmadan. 20 şubat teoman ile daha anlamlı olur eminim. beraber şarkılar söyleriz, olmaz mı yahu!
çok mu uzak ihtimal?
not: bu buluşma aynı gün doğduğum, meslekdaşım antikaromantika' sız olmaz tabii.
mecburi bir vedadır. vedadan ziyade son bir hamle olabilir. imkansızlığın arka planda olduğu bir aşksa eğer tabii bu. karşılık alınıyorsa zaten gerek yok vedaya. seneler geçmiş olmasına rağmen bitmediyse ve yollar ayrılacaksa yakın zamanda, son bir kez sahneye çıkmaktır.
seni tanımadan önce zihnimde tasarladığım bir hediye vardı. bunu en değer verdiğim insana yaptırıp hediye edeceğim derdim hep. şuan düşünüyorum da bu hediyenin sahibi sensin. vazgeçtiğim zamanlar oldu ama onu yaptırıp hediye edeceğim yanında seni anlatan bir mektupla...
sana hissettiklerim çok yoğundu, çok derindi, eşsizdi. gördüğümde hala elim ayağım birbirine karışıyor. nasıl bir güzelliksen artık!
ama ne biliyor musun? sen bunların hepsine değersin!
gripin grubunun yeni şarkısı. gripin grubunu pek dinlemem ama bazı şarkıları var ki insanı kendisine yapıştırıyor.
Önümüzde uçurum, ardımızda hayat
Son umutlar bakışlarımızı terk etti,
Kapattı gözlerimizi,
Düşerken söylediklerimizi kimse duymadı.
Ne sen ne ben tüm şehir sevişirken,
Masum kalmak için, bizim için,
Yeni bir dünya yarattık keşkelerden.
ayrıca;
(bkz: sustukların büyür içinde)
(bkz: sen gidiyorsun)
yahu yeter!
tamam 14 şubat sevgilisi olmayanlar üzerinde bir baskı kuruyor ama açmayın artık başlık. ben de açtım ama olsun. suni bir gün. doğum günü gibi, yıl dönümü gibi daha özel ve özgün günler varken 14 şubat' ın bu kadar şişirilmesi gereksiz. el ele verip bu baskıyı ortadan kaldıralım dostlarım. inanıyorum, güzel günler göreceğiz.
kadınlardan çok erkeklerin ilgi gösterdiği durumlardır.
(bkz: regl)
ne bu ya!
neden bu kadar ilgileniyorsunuz hiç anlamıyorum. kadınlar kendi aralarında dahi sizin konuştuğunuz kadar konuşmuyorlar
bu konuları. mide bulandırıcı.
başka konu mu yok yahu?
tuhafsınız vesselam.
ömrümü yedin ya.
bıktım senden anlıyor musun.ne çok severdim seni. neler yaşadım..
5 sene boyunca eşsiz şeyler yaşattın ama çektirdin de. burnumdan getirdin hayatı.
şurda mezun olmama kalmış bir kaç ay bırakmıyorsun ki 2 gün tatil yapayım.
millet 40 günlük tatilinden dönecek ben hala sınavlarla uğraşıyorum.
utanmıyor musun hiç?
yarın mis gibi gidecektim evime ama ne mümkün!
hergüne ayrı bir sürpriz sığdırıyorsun. zor iş valla bunu yapmak tebrik ederim seni.
tek ders sınavı denen bir kaç öss ye bedel lanet sınavı da haftaya sıkıştırmışsın ya helal sana!
günden kaç kez lanet okuyorum sana ben bile sayamıyorum.
emeğimin içine limon sıkmana izin vereceğimi sanıyorsan da yanılıyorsun.
ama ne biliyor musun, bilseydim bunları yapacağını 5 sene boyunca gezer tozar, okula uğramazdım,
sonra sınav zamanı gelir kopyayla geçerdim. hiç böyle dertlerim olmazdı.
adaletini seveyim senin ve hocalarının..
şu tek ders sınavından sonra intihar edeyim diyorum. senin niyetin beni hayattan soğutup sonra da kapı dışarı etmek ama
ben buna izin vermem. kendim istifa edeceğim.
içine dert olsun eyy okulum..
insanoğlunun ruh sağlığını korumak için kimi zaman bilinçli kimi zaman farkında olmadan gerçekleştirdiğidir.
bir de evrene pozitif enerji yolla diyen arkadaşlar vardır ki hiç çekilmezler.
mantıklıdır.
saçma bulduğum cevaplardan biridir.
herşeye mümkün gözüyle bakmak pek gerçekçi değildir.
sürekli başarısız olduğunuz bir konuda yeni bir hamlenin de elinizde patlamasından endişe duyduğunuzda aldığınız cevaplardandır: neden olmasın!
neden olsun?
ikna et beni. edebilirsen tabi.
fikrin değişmesi için alınan sonucun değişmesi şart.
yeterince nefret etmediğini anlarsın ya da nefretin geride kaldığını. söz konusu şahısın hayatınızdan çıkışı nefretlik bir durum yaratsa da güzel şeyler yaşamanıza vesile olduğu için aklınıza çoğunlukla iyi yanları gelir.
sonuç olarak nefret falan etmiyormuşum; özlemişim ya o açıdan. neyini özlediysem!!
hayatı iyi ya da kötü yapan karsılastığınız insanlardır. ne yapmaya çalıştıklarını anlayamazsınız. bır konuda yardım isterler; yardım edersiniz. huyunuz kurusun işte, insanlara küçük de olsa fayda sağlamak gibi bir misyonunuz vardır. sonra bu insanlar hadlerini aşarak sizin özelinize dil uzatırlar. terbiyesizliğin de bir sınırı olsaydı keşke dersiniz. işte hayat böyle insanlarla karşılaştırabiliyor sizi. bu hayatın kötü yanına bir örnekti. böyle hadsiz insanlarla karşılaşılır ama hayatınıza dahil olamazlar, barınamazlar. çünkü insanların hayatlarında daimi suretle bulunanlar, insanın kendisi gibidir. işte bu da hayatın güzel yanına bir örnektir... ne mutlu insanoğluna!!
ben hayatta en çok onu sevdim. hatta bir tek onu sevdim. gerisi hep onu zihnimden uzaklaştırmak içindi. böyle yaparak daha çok işlemişim onu kendime. pişmanlık yok da ateşi körüklemek gibi bir şey bu. her birşeyde ona dair izler bulmak hem güzel hem delip geçici. tuhaftır; uzaklaştırmak istedikçe birşeyler daha da yakınlaştırır onu. resimlere bakmamakta, şarkılara ara vermekte fayda var. hayatta bu şekilde karşılaşılan güzellikleri ömre dahil etmek isteyip edememeyi kader nasıl açıklar bilemiyorum ama keşke istenilen olaydı...
gerçek anlamda 'yaşamak budur' dedığım anlardır. tadı, keyfi başka hiç birşeyde yoktur. bu anlarda en sevdiğim şeylerden biri de soğuk çay yahut kahvedir. daha doğrusu çene yapmaktan içilmeye vakit bulunamamaktan soğuyan sıcak ikramlılardır. özledim bu ortamları...
ondokuzmayıs üniveristesi i.i.b. fakültesinin en candan, öğrenci dostu, halden anlayan, espritüel hocalarından biridir. Üzerimizde hakkı çoktur. 'öğretmenin dostluğu sınava kadardır' ı yıkan hocamızdır. hep sağolsun, varolsun. yolu bahtı açık olsun. hayat da kendisine hep en güleryüzlü yönünü sunar umarım. saygılar...
allah akıl fikir versın ne diyeyım dıyen yazardır. benım burada olma amacım hıcbır zaman bırılerıyle mesajlasmak olmadı olmayacak da. baslıklara ılıskın yaptıgım yorumlardan öturu atılan mesajlara cevap vermeye calısıyorum çünkü insanlara değer veriyorum. birkaç aydır buradayım, öyle tuhaf tepkilerle karşılatığım zamanlar oldu ki kendimden bile şüpheye düştüm. insanları kırmamak için çaba harcadıkça üzerinize geliniyor sonra da yok şöyle yazardır yok böyle yazardır deniyor. acıyorum!
olmaz olası bir başlığa yorum yaptım; yazılanı üzerine alınan arkadaş tarafından terslendim.
sonrasında kendilerinin linkte verdiği cevapları yazdım;çünkü sinirlendim. bunun adı dengesizlik değil yani. herkes kendi fikrine uymayan yazarlara bu şekilde saldırırsa ortada sözlük kalmaz;dahası ifade özgürlüğünü de rafa kaldırmak gerekir.
istemediğiniz tepkilerle karşılaşmak istemiyorsanız, önce sorun,irdeleyin. insanların o an içinde bulundukları duruma göre size tepki verirler, kırılırsınız. sonra da böyle saldırırsınız.
dediğim gibi kimseyle mesajlaşmak gibi bir amacım yok! herkesin iyiliklerle karşılaşması gibi bir dileğim var.
son olarak , arkadaşın haklı olduğu bir nokta var: saçmasapan tepkiler vermeyin,cidden pişman ederim...