Vatan sevgisiyle vatani put edinmenin ayrimini yapamayanlara en kral vatandaslik dersi verebilecek sahistir. Ne akpnin ne paralelin kalemsoru olmadigi icin pek sevilmiyor kendisi. Hakkaniyet taraftarini kim sevsin.
Mavi Marmara olayının ardından 'israel'den izin alacaktınız' sözü ile istemeden de olsa safını iyice belli eden, ümmetin derdiyle hiçbir vakit dertlenemeyen, adl yahut bilderberg ajanı olduğu yönünde güçlü ihtimaller olan, 'dinler arası dialog projesi'ni tevhid ortadayken yürütme pervasızlığı gösteren nur dininin lideri.
üzerinde hiçbir emeğinin, iradenin, yeteneğinin konuşmadığı, doğuştan kendini içinde bulduğun bir durumun 'izm'ini gütme aptallığı, acizliği, zavallılığı.
ilk milliyetçi şeytan'dı bilirsiniz. yahut biliyorlar mı gerçekten hem milliyetçi ve dindar geçinen tipler bunu? islam'ın doğuştan sahip olduğun ve üzerinde emek, irade, yetenek harcamadığın birşeyle övünmeyi meşru/uygun görmediğini?
ayrıca şu da var ki, bugün ümmetin birleşmesi önündeki en büyük engel milliyetçiliktir, keşke anlaşılabilse.
(bkz: mustafa kamal) Kamal'dır efendim o Kemal değil, 50 yaşındayken değiştirmiştir, araştırın. Kamal ibranice şeytan demekmiş bu arada.
bir de (bkz: fethullah gülen)
not: eksileyen ya kamalist ya fethullahçı
not 2: kamalist olmayıp nasıl fethullahçı da olmadığımı düşünüyordur eminim hala.
Arapçada 'a' harfi yoktur, doğru okunuş Ellah'tır. El-ilah. Baştaki -el arapça ve ibranice 'tanrı' ve 'tanrısal güç ve tekliği' ifade eder. Ellah, 'Tek ilah'tır.
o renkler o sembolojik değeri artık kazanmıştır.
ve bu renklere boyanan her türlü şey, eşcinselliğe gönderme yapacaktır. tabii eşcinselliğin normalleştirilmesine acemice karşı koymak isteyecek bir belediyenin o merdivenleri tekrar gri renklere boyaması da 'normalleştirme çabası'na katkı sağlayacaktır.
normal parametresinde bir eşik atlandı, artık normaldir.
türkçesi geriye maskelemedir. şarkı sözleri ve soundun içerisine yerleştirilen gizli mesajdır. madonna'nın 'like a prayer' şarkısını tersden dinlediğinizde 'hear us save us satan' sözleriyle karşılaşırsınız, led zeppelin 'stairway to heaven' şarkısını tersten dinlediğinizde ise aksine yer altına giden bir cehennemden söz edildiğini işitirsiniz.
daha birçoklarını saymak mümkün.
işin iğrenç yanı, siz 'müzik' dinlediğinizi ve bunun ruhunuza gıda olacağını sanırsınız oysa zihin haritanız iradeniz dışı sinsice kirletilir.
esasta öyle bir yer olmadığı anlaşıldığında kullanılan sitemkar sözcük.
başta insan, hakkaniyetli, cesur, karakterli, kalemi güçlü yazarlar topluluğu sanıyor bu platformu. sonra anlaşılıyor ki 'sözlük yazarı' onlar.
ah şu sanılar.
faşist ağızdan konuşmaya ne denli meraklıymışız.
beyaz ırk nedir, siyah ırk nedir?
ten rengiyle ırklar arası tefrika çıkarmak kadar alçakça birşey var mıdır?
geçerliliği olmayan bir önermedir, atatürk çoğunluğun lideri olmuştur zaten, gerekli liderlik vasıflarına sahip ve liderlik ettiği çoğunluğun vasıfsız olmasından sebep.
hamza yardımcıoğlu'nun kitabı.
" iki evren vardır, birinde zaman geçmiş şimdi an ve gelecek olarak belli bir sırada akar, diğerinde herşey o an olur, bu evrenin olayları orada hala yaşanmaktadır. "
bu tezin izahını son derece akıllıca yapar kitap.
zeki olanları vardır, akıl, bilmeyi, dolayısıyla bilme şartını koyan iman etmeyi beraberinde getirir. 'eser varsa müfessir vardır' bunu bilirsin. Zekiysen eser üzerine yoğunlaşırsın, akıllıysan yani imanlıysan müfessiri görürsün.
istanbul'dan bursa'ya olan bir seyahatimde otobüsün müzik listesinde stratovarius'lar, sonata arctica'lar, savatage'ler, pink floyd'lar, deep purple'lar ve bilumum muthiş müzik grupları ve şarkıcılar varken saatlerce 'ağlamam ondandır' şarkısını dinlememe sebep olmuş arabeskçi amcadır.
o vakit arabeski bir acı çekiyordum sanırım, ondan olabilir.
Hamza Yardımcıoğlu'nun kitabı.
Kitap, yakın zamanda Berlusconi'nin finanse ettiği 'Hz. isa'nın tekrar klonlanması projesi' olarak da kamuoyuna duyurulan olayın altında farklı amaçların yattığını usta bir analizle afişe ediyor.
Hz. isa'nın klonu iddiaasında bulundukları çocuk şimdi 20 yaşlarında falan olmalı. Ortadoğu'daki olaylar hangi boyuta ulaşınca müdahale edecektir acaba? (!)