melek içimin erinci, melek hevesim benim. o en güzel yirmi dört yaşında nasıl olunuyorsa o kadar yirmi dört yaşında. onun hayalleri çok gerçekçi. bir çift eldiven alınca bile gözleri parlar, görseniz çocuk sanırsınız. melek dünyanın en güzel kadını, o gülünce içimdeki bereler, kesikler iyileşiyor. melek dünyanın en haşarı çocuğu, kahkaha atınca ruhum çınlıyor.
demir küllüklerin, küçük taburelerin dünyasında büyümüş çay ocağı insanın doğasına terstir. biz duvardaki soluk posterde bilmem kaç sezonunun ayakta soldan üçüncü oyuncusunu çıkartmayı, ocakçı ile sohbet etmeyi, kırmızı beyaz menamin çay tabaklarını, ince belli bardakları seviyoruz. white mocca can sıkıntımızı hararetimizi almıyor.
sevdiğim kızın yavru kuzusudur. o onu çok sevdiğimi bilmez, ama onun çok üşüdüğünü ben bilirim, ofisteki sıcak su torbasını da. sıcak su torbası onun yavru kuzusu, o öyle üşüyünce, alınca dizlerinin arasına sıcak su torbasını o da benim yavru kuzum olur.
Musa ismi dinler tarihi kitaplarında geniş yer tutar. Semavi (ilâhi) dört büyük kitaptan biri olan Tevrat Hz. Musa (as)'a verilmiş, isa (as)'a kadar gönderilen Davud (as) dışındaki bütün peygamberler, onun dinini yayma ve tatbikle görevlendirilmişlerdir.
Hz. Musa (as)'ın, Kur'an-ı Kerim'in otuz dört suresinde, yüz otuz altı yerde adı geçer. Kur'an'da adı en çok geçen peygamberlerden ikinci sırayı alan Hz. ibrahim (as)'in ismi, bu sayının ancak yansına yaklaşır. Bir başka ifadeyle, Kur'an-ı Kerim'de Hz. Musa (as)ve kavmine ayrılan yer bir kaç cüz tutar.
içinde halk özgürlük demokrasi özerklik bölgesel yönetim kck geçen bir sürü retoriği bozuk kelime ile cümleler kuracak ve ne dediğini tam olarak kendi de bilmeden imralıya selam yollayacaktır.
başkasına nefret üzerine kendi kimliğini oluşturan bir zümrenin düşmanlığıdır. yoz ve karşılıksız bir düşmanlık değildir, kendince haklı sebepleri de olabilir, lakin kullandıkları dil, takındıkları tavır, o küçümseyen ve haset eden dille ancak ve ancak marjinelleşebilirler, kaygılarına korkularına çözüm bulamazlar.
ısrarla üstüne basa basa kendisine dingil deme hakkını kendinde görenlere, içi geçmiş bürokrasiye, cuntacı, bürokratik tayfaya haddini bildirmek psikolojisiyle oy veren 'demokratik hakkını' kullanan seçmenlerdir.
çokça zengin tınısı, çokça şımarık kız tribi etkileri uyandırır, gerekliliği hususundaki yargım, söylenmesinin hoş bir kelime olmasının ötesinde değildir.
özay gönlüm abimiz kükreterek yarenini, girer bu türküye, sesindeki buğu o aidiyet duygusuyla yazması oyalı, kundurası boyalı yar benim dediğinde ustam, yarinin ne kadar onun olduğunu öyle vurgular ki sanırsınız arslan olup bir daha bir daha kükretecek yarenini.