afyondur. 10 sene önce küpeli elemanların kulağını küpeyle birlikte koparan insanların yaşadığı bir ilden söz ediyoruz. Kim bilir terörist görseler ne yaparlar? Bir tane terörist eylemi olduğunu hatırlamıyorum şu ilde.
esad kardeşim iken eli kanlı eset olan, hâlâ ayakta duran şahıs . adam oranın seçilmiş lideri, %80 civarı oy aldı. sizden fazla iktidar olma hakkına sahip. ama neymiş yok efendim esad çocuk öldürüyor, tuvalete ters oturup düz sıçıyor vesaire. ülkesini de mis gibi böldü, Akdeniz tarafını aldı kendine, bir boka yaramayacak toprakları da verdi ne bok yerseniz yiyin dedi, işid ebelerini sikiyor gerçi şimdi, bir bok da yiyemediler.
fanatiklik. her kötü şeyin çıkış kaynağı budur. takımına, siyasi partine veya fikirlerine sövüldüğünde anana sövülmüş tepkisi veriyorsun be adam. bir şeye de kesin yargılarla bakma, açık fikirli ol. bir dinle karşıdakini, anlamaya, hak vermeye çalış.
kürdün evliyasını dahi avlundan içeri alma kadar cahilce bir sözdür. abi bir şeyi de genellemeyin. vatansever Kürt yok mu? Az da olsa var. işte mesele bu az da olsa varları da küstürmemek, sırt çevirmemektir.
bıkılan sorundur. hayatımda bir kere bile gitmediğim ve mecbur kalmadıkça da gitmeyeceğim yerleri korumak adına daha kaç asker feda edeceğiz? çözüm bölünmektir. referandum yapılır bizimle yaşamak isteyen kesim yaşar gerisine toprağı verilir ne bok yerse yer ama mübadele, ticari ilişkileri doğrudan ve dolaylı olarak bizimle veya bizim üzerimizden yürütememe, bu yeni kurulacak devletin vatandaşlarının turist olarak dahi toprağımıza adım atmaması, kalanların da terör örgütü ile bağlantısı anlaşılırsa sınır dışı edilmesi gibi şartlarla. gitsin ister monarşi kursun ister komunizmle yönetilsin umrumda değil. O vakit ekonomik açıdan uçar, dünya devleti oluruz.
götün yiyorsa çıkar arkadaşım. asker vur emri aldığında çil yavrusu gibi dağılacak sözde cengaver! PKK'lılar ve onların daha da korkak destekçilerine öyle bir durumda her şey mübah olacaktır. benim gibi insan hakları diyen adamlar bile o vakit delirecek ve kafatasçı hâle gelecektir. kimse bu herifleri elimizden alamayacak, NATO bize küsecek ve sözde soykırım yaptığımız için dünya Savaşı çıkacaktır. Zor bir ihtimal dediğim gibi çil yavrusu gibi dağılmaları daha mantıklı.
abi düğün nedir ya? Avrupa'daki akrabanı ta bilmem kaç saat uzaktan çağırıyorsun ne için? Ben bu kızı bu gece sikecem diye. Sonra sırtına vuruyorlar, beline kuvvet diyorlar. Bütün mahremiyet yok oluyor. Evlen geç düğün ne amk. Böyle gelenek mi olur?
kobane halkı aslında uzaylıdır. ktüron gezegeninden gelen, hewalus ırkına mensuptur. uzaylı kardeşlerimizi bugün küstürürsek yarın sülaleleri gelip gözümüzü cam kırığıyla keserler (bkz: bir endülüs köpeği)-kesit bile aldım amına goyem-
yeni kavimler göçüdür. ne yazık ki topraklarımıza 600 bin sığınmacıyı alıp da yaptığımız iyilik karşılığını görmeyecek, ülke dağılacak ve o bölgede kürdistan kurulacaktır.
kuran anayasadır. anayasayı aç bak her şey yazıyor mu? bunun hadisi var içtihadı var kıyası var. bir yerde ya açıklanmıştır. yahut bu dini bir mesele olmadığından üzerinde durulmaya gerek duyulmamıştır.
trajikomik durumdur. hırlı mı hırsız mı ne halt olduğu belli olmadan her geleni topraklarımıza kabul ediyor ve sonucunda yok kobaniye üzülmeyen Türk, yok Türkler şöyle faşist böyle kötü gibi beyinsiz heriflerin açtığı gereksiz başlıklara maruz bırakılıyoruz. ben olsam almazdım ülkeye orası ayrı mesele.
tiktir efendim tiktir. vakti zamanında ateride araba yarışına kendimi kaptırmıştım. koltukta hiçbir şey yapmadan otururken bile kafam istemsizce yana kayıyordu. bunu yapan kız muhtemelen tırnak yiyor, kalem kemiriyor, mcflurry yerken sıvı hale getirip nimeti oyuncak ediyor olabilir. kaçınız efenim.
kamuran bekçinin kulubesine girdi. Duvardaki küçük tıraş aynasında kendisine baktı. neredeyse bütün vücudu çürümüştü. fatmayı düşündü. Onu bu hâliyle görseydi oldukça ölü göründüğünü düşünürdü. acaba ne yapmıştı, unutmuş muydu kendisini? evlenmiş miydi yeniden? geri gelmek ona olağanüstü güçler kazandırsa da ondan vücudunu, organlarını kısaca insanlığını alıp götürmüştü. belki organları geri getirilemezdi,onlar olmadan nasıl yaşadığı tam bir muammaydı, ama dış görünüşünü yeniden kazanabilirdi. önce mezarlık yolundan geçen bir aracı durdurdu ve sürücüyü yiyerek karnını doyurdu, bekçi açlığını kesmemişti.midesi de yoktu nasıl acıkıyordu, yedikleri nereye gidiyordu anlamadı, açlık onun için bir histen ibaretti. arabayı kullanırken dev reklam afişlerini gördü. seneler pek çok şeyi değiştirmişti, reklamlar, binalar, yollar apayrıydı. afişlerden birinde dünyanın en iyi estetik cerrahlarından birini gördü.gün aydınlanmak üzereyken cerrahın özel hastanesinin otoparkına arabasını park edip beklemeye başladı. uzun bir bekleyişin ardından doktoru arabasından inerken gördü. Cerrahı bayılttı, arabasına bindirip alıkoydu. cerrah korkudan defalarca ayılıp bayıldı, altını ıslattı. gece olup da hastane kapandığında cerrah sabaha dek sürecek bir operasyon ile onu baştan yarattı. artık kamuran cerrahın frankeinsteinıydı ama roller değişmişti, canavar doktoru yönetmekteydi. kamuran aylarca tek başına yaşayan doktorun evinde kaldı. sargıları çıkarıldığında ikinci kez doğmuş gibiydi, zombiden mumyaya ve evrimin son basamağı olan insana, tırtılın önce koza sonra kelebek olması... Hatrında tutması gereken bir şey vardı, kelebekler az yaşardı.
gece vakti mezarlık bekçisi etrafta dolaşıyordu. mezar hırsızlığı arttığından özellikle yeni gömülenlerin kabirlerini kontrol ediyordu. bu kabirlerden biri de kamuranın kabrinin yanındaki kabirdi. bekçi ilk başta o kabirin bulunduğu yerden çıkan seslerden ürktü ve silahına sarıldı. bir karaltı gördü önce. ateş etti. dolunayın altında karaltının gölgesi git gide büyüyor, bekçinin üzerine geliyordu. bir el daha ateş etti. karaltı üzerine doğru hızla geldi ve tek hamlede kafasını kopardı. mezarlık köpekleri kesilen kafanın yanaklarını ve tek gözünü yemişti. kamuran geri dönmüştü...
aradan 10 sene geçti... fatma çocuğunu tek başına büyüttü, ona hem annelik hem babalık yaptı. almanyadan, türkiyeye döndüler ve yepyeni bir hayata başladılar.