Uludağ sözlük yazarlarının ititrafları part 15bin503ün açıklaması :
Bana göre herkes özenti herkes mal en süper benim!
Ne desin lan insan sevgilisine? ne derse mal özenti saçma komik orospu pezevenk şerefsiz olmayacak?
Hatta insan ne yaparsa herhangi bir sıfatı takınmayacak?
insanlar tarafından toplumsal hayatla birlikte üretildiğine inandığım olmayan hadise.
Yok işte adalet diye bi şey yok kardeşim..
Adaleti belirleyen koşullar nedir ki? Milyonarca koşuldan hangisini seçip adaletli yada adaletsiz denilebilinir?
insanın aklı bilgisi kültürü bilmemnesi ülkücü , kominist yada liberal olmakla açıklanamaz.Sıfatlarla değilde bireyin kendisiyle ilgilenmeye bi başlayabilsek..
Güzel eylemdir yahu.Sıcaksa şekerli soğuksa şekersiz olmalıdır.Dingin huzurlu bir hal için böyle buz gibi bir süt , rahatlamak unutmak içinse sıcacık şekerli olanından içilir rahat rahat uyunur..
Üşengeçlik gibi muhteşem ve rahatlatıcı bir şeyin beraberinde getirdiği bir eylemdir efendim . Şimdi gecenin bir vakti kim gidecekte arayıp kül tablası bulacak? Yıkıyıverirsin öbür gün olur biter..
Her şey değildir aslında o her şeyi sürükler birkaç şey . Ufacık bir şey hayatınızı bir anda değiştirebiliyorsa eğer durum hem vahimdir hem de mühim. Kısır döngü misali nereden nereye geldiğinizi anlayamayabilir bambaşka bir kısır döngünün içine girebilirsiniz. *
Bi kere insanların gözünde nasıl göründüğünü merak eden yazardır ki eksi oy alıp almadığını kontrol eder habire.
Sevinmesi ise..Neden olmasın efenim insanız işte hepimiz kimi sevinir kimi üzülür kiminin sevinmesinin ardında yatan kurgular hazlar vardır kiminde yoktur..*
Her an içiçe olunan insanlardan durumlardan ve bunların sonucunda ortaya çıkan karmaşık ilişkilerden kaçmanın bir yoludur.
işin içine başka insanlar girmeye görsün zaten bir anda her şey değişiyor.
Bi kere evet üzerindeki sorumluluğu bir nebzede olsun azaltıyorsun.Sonucuna katlanmak istemediğin için yapmamayı tercih ettiğin isteklere artık son! Son son ama bu seferde o isteklerin artık hayatının bir parçası haline geliyor bundan sonrada başkalarıyla birlikte yaşamaya dayanamaz hale geliyorsun.Sonradan bunu dayanabilinir hale getirmeye çalışmaksa apayrı bir mesele..insanın kendini daha iyi tanımasına sağladığı yarar çok büyük ama sorumluluktan kaçmaya çalışırken aslında daha büyük bir sorumluluk üstlendiğinin farkında olmayabiliyorsun ilk zamanlarda.insanların müdahale edemeyeceği özel alanın bir odadan taşıp bir ev haline dönüşüyor.Kendinsin işte özgürleşiyorsun git gide ama bu toplumsal özgürlük haklar vs değil.Başka bir bilinç bu kendi içindeki özgürleşme bilinci..Sonrası bir kısır döngü ki sorma.Bir gün en huzurlu anlarını yaşarken ertesi gün dünyanın en yalnızı en karamsar insanı olabiliyorsun.işte o zaman o koca duvarlar üstüne yıkılıyormuş gibi oluyor.eh tek başına yaşamak gibisi yok orası kesin ama ..sonuç? Bilmem.
Vasat oyunculuklar klişe laflar yetmiyormuş gibi tüm bunların üstüne filmin sonundaki dış sesleriyle işin b.kunu çıkartıp , salonda hüngür hüngür ağlayan bir ton insanın yanında gülmemek için kendimi zor tutmama sebep olmuş filmdir.Babam ve oğlum adlı filminden sonra kafamdaki tüm "Çağan Irmak" düşüncesini yerle bir etmiş filmdir. Kendimce kurguladığım "insanları ağlatarak para kazanma" fikrini güçlendirmiş, olayları iyicene dramatikleştirmiş metaforik filmdir.*