yoktur. değildir. olmazdır. şişman değilim gerçekten ama rahatsızlık kiloyla değil karakterle alakalıdır. kokuyormuş. banyo yapmayan zayıf da kokar. metabolizmayla alakalı olarak herkes koku salar. karakteri düzgün olanlar bu koku için çözümler üretir. otobüste 2 kişilik yer kaplarmış peh. ben öyle zayıflar gördüm adam bacaklarını timsah ağzı gibi açıp sana yaşam alanı bırakmıyor usta.
çocukluğumun kabusudur. geceleri rüyamda gördüğüm ejderhalar sayesinde az altıma ıslatmadım. bir tabancı kuş oyunu bir de bu mario. sanallıkla o yıllarda tanışan 90 neslini bu hale getiren en büyük düşman bu mario'dur.
üsküdar bağlarbaşı'nda gördüğüm bordo - gri renkteki okul. cemaatini filan bilmem ama afişlerinde gördüğüm kadarıyla bir sürü alanda başarıya sahipler. ya da bizi yiyorlar.
toplumda yer edinmek için yapılacabilecek her şey. iyi ya da kötü, sen toplumla birlikte varsın. o yüzden 20.yy. icadı olan kariyer için dil öğrenebilir, avrupa turu yapabilirsin. sosyal sorumluluk projelerinde bulunup hayatı öğrenirsin ya da vicdanını rahatlatabilirsin. staj yapar amele gibi çalışabilirsin. sen busun. ötesi olmazsın. kafanı kaldıramazsan ötesi de olmayacaksın.
çok iyi oldu çok da güzel iyi oldu.
Zorla gittim bu filme diyebilirim, dedim. ama iyi ki gitmişim de diyebilirim, dedim.
3d (görseller) güzel eyvallah, felsefe (hikaye) olağanüstü, oyunculuk ve yönetim sevdim...
Oha lebron james dediğim durumdur.
iyi midir kötü müdür;
kapitalizm, sömürü, ezen ezilen, işçi, hizmet, sistem...
gibi birçok kavramın içinde bulunduğu birçok yorumlar yapılabilir.
lakin ben şöyle bir alıntı yapmak istedim fütursuzca; amlarına koyayım ben onların çok ayıp ediyorlar
(bkz: sabah ezanında uyanmak)
vardır öyle kızlar. ne eleştirir ne desteklerim.
o yaşasın hayatını ben yaşayayım hayatımı.
kimse kırmasın birbirini.
bir de ırkçılığa dair okkalı bir küfrüm var ama buraya ait olduğunu sanmıyorum.
hadi hayırlı işler.
satan kitaplar yazmak... şu sıralar edebisinden tut gerilimine, polisiyesinden tut korkusuna, mistiğinden tut fıstığına kadar birçok kitaptaki aşırı ve bayağı bir "erotizm" anlayışının var olması buna bir örnektir.
Bir Not: Tülin şahin'in top model nasıl olunur? adlı kitabını bahsettiğimiz "satan ya da tutan(kamon)" (tutan ne lan?) kitaplar arasına koymamakta direnmekteyiz elbetteki.
bir bir not: tabii nasıl yazar olunur da ayrı bir tartışma konusudur.
bir bir bir not: (bkz: birbir biribirilerine)
çok sık yaşadığım durumdur. en son şöyle bir "şey" olmuştu hatta;
sevdiğim kızdan ret cevabı yeyince arkadaşım;
-üzülme be abi, sana kız mı yok? ben mesela kız olsam sana verirdim.
-kız olsan senden istemezdim abi emin ol. he erkek olsan da istemezdim. yani erkeksin de ben yine de istemezdim. yani istemem... offf be! ne sardık ya.
burada arkadaşımın tesellisi de en az benim sardığım kadar boktan bir durumdu. ey gidi günler...
-kim sonsuza dek yasamak ister?
-Yasama organı abi, meclis yani, parlamenter sistem işte...
-Allah belami versin!
-Abi öyle yazma, iplikçi nedim konuşuyormuş gibi oluyor. yanlış anlaşılmalar da hep bu yüzden yani.
(bkz: boka sarmak)
Nasıl olabileceğini anlamadığım durumdur. "ulan bu çok güzel sıfat tamlamaları kuruyor, hele ki dolaylı tümleçlerine bayıldım. varayım bunu seveyim." olayı pek de hoş gelmemektedir kulağa. zira sevmek; umarsızca yalnız kalıp, hunharca bencilliğinden kaçınmak ve rezilce ezilmek değil midir hayata karşı azizim?
not: Evet ben de şansımı deneyeyim dedim,ve evet pek afili olmadı cümleciklerim.
(bkz: boka sarmak.)
bir nevi sapıklıktır. (burada kullanılan "sapıklık" anlamı salt bir "cinsellik" olarak algılanmamalıdır.) Lakin, hesaplayamadığım ufak bir olasılıkla güzel enstantaneler de yakalanabilir.
Haftada en az 2 akşam sütlü tatlı yediğimiz dönemlerdi. bizim okulun öğrenci sayısının az oluşundan mıdır bilinmez, 2 kutu veriyorlardı. şimdi düşündüm de; "iyiymiş la."
adamdır adam. Şehir tiyatrolarında izledim intiharın genel provası'nı ve buluşma yeri'ni. devlet tiyatrosunda da son yılların en iyi oyunlarından bir türlü yer bulunamayan profesyonel var yine bu elemanın.
"oğlum çok iyi lan"
kara mizah bunda, oyuncuların kendilerini fazlasıyla satabilecekleri metinler bunda, mesajın -kaygısı elbette var lakin- ben şu mesajı vereceğim arkadaşım şeklinde adamın gözüne sokarak değil, daha usturuplu, daha edebi, daha ebedi olarak verilmesi bunda.. ne ararsan var.
(bkz: duşan gelmiş)
hadi sen omzuna çıktın diyelim, bunun bir de geri dönüşü var. ne çok ağır-güçlü, ne de çok cılız-sıska-güçsüz biri olmalıdır. he amaç deve güreşini kazanmaksa tabii... yoksa amaç başka yerlere gidecekse (efendime söyleyeyim) adriana liamalar, scarlett johanssonlar, megan foxlara tek bir lafım var; ben tek siz hepiniz