şirinler izlediğim yılların üstünden nice yıllar geçip tıp fakültesine girdikten sonra birden ansızın aklıma dank ediveren durumdur.
o anda beynimde kendimle bir diyalog yaşadım ve durdum sordum arka arkaya, sonra yine kendi kendime cevaplar verdim:
-ulan bi sn şirinlerde doktor şirin yok?!
*nası yok ya?
-yok tabi..var mı? bak bi daha düşün yok işte yok..
*oha harbiden yok!
o an yıkılmıştım.. nasıl olurdu da gezgin şirin, tembel şirin, aptal şirin, örgülü şirin, bebek şirin bile olurdu da doktor şirin olmazdı?
sonra tekrar içimdeki ses başladı konuşmaya:
-o zaman hasta şirinleri kim iyileştiriyo?
*ımm.. şirin baba! hani iksir miksir yapıyodu ya
-evet ya..
şirin baba kocakarı ilaçlarıyla bütün köyü ayakta tutuyordu resmen.. biz burda okulu bitiricez bi şeyler olucaz derken.. şirin babaya da şirinlere de gücenmiştim çok..
mecburen pop kültürüyle boğulan neslin, klasik müziği çizgi filmlerden öğrenmek zorunda kalmasıdır. jerry nin orkestra şefliğinde, tom un karıncalardan oluşan notalarıyla, anne ördek eşliğinde müziğin ritminde süzülüp vak vaklayan ördek yavrularıyla, bugs bunny ve dufy duck ın yardımlarıyla hafızamıza işlenmiştir bu ezgiler. bir cso konserinde arkamdaki beynimden geçen fakat sesli dile getiremediğim o cümleyi ufaklık bi anda söyleyivermiştir: ''aaa bu tom ve jerry nin müziğii! ''
ayağın terli kalıp soğumasından sonra isterse bin kat yorgan içine girsin yine de üşümesidir. zira ayaklar yıkanmadan mümkün değildir eski sıcaklığına kavuşması. allah kimsenin başına vermesin çok zor bir durumdur, yatağa gireyim nasılsa ısınırım diye düşünülürse ısınmaktan geçtim insanın sinirlerini bozar, uykusunu da kaçırır.
ricky martin sevmeyenlerin bile sevdiği şarkı. dünyanın en mutlu klip ve şarkılarından biri. zaten kendisi de ' i am hapy as i can be, because i m allergic to tragedy, the doctor says somethings wrong with me, the smile on my face has no remedy' demektedir..
buyrun sözleri;
i'm as happy as i can be
coz i'm allergic to tragedy
the doctor says something wrong with me
the smile on my face has no remedy
don't say no
come on..and just say yes
you know its time to keep it simple
lets take a chance and hope for the best
life is short so make it what you wanna
make it good, dont wait until mañana
i think im cool cause your names on the short sheet, now do
the best thing about me is you
i climbed days on the history
i had a change of philosophy
i take these days as it comes to me
and i won't take myself off that seriously..so
so, baby dont say no!
cmon just say yes!
you know its time to keep it simple,
lets take a chance and hope for the best!
lifes short, so make it what you wanna,
make it good, dont wait until mañana!
i think im cool cause your name is on the heart-shaped tattoo,
now, the best thing about me is you!
its you...
oh the best thing about me is you
now the best thing about
oh yes it is..
is you..wooo..oo
take off your shoes, lay back, and take a load off
give me your blues, let me love it away
nothing to lose, so dont act like such a grownup
stay out all night in the moonlight with me
come on..and just say yes
you know its time to keep it simple
lets take a chance and hope for the best
life is short, so make it what you wanna,
make it good, dont wait until mañana!
i think im cool cause your name is on the heart-shaped tattoo,
and the best thing about me is you..wo..ooo
is you wo..oo
and the best thing about me is you
now the best thing about me is you
and the best thing about me is you
best thing about me is you
the best thing about me is you
ankara nın kadrolu eylemcisi diye tanınan oktay avcu nun yeni isteğidir. atatürk akp ye onursal ve daimi başkan olsun isteyerek atatürk ün nüfus cüzdanına benzer bir pankart yaptırıp akp nin genel başkanlığına gelmiştir. içeridekiler bile onun bu isteğini şaşkınlıkla karşılayıp üyelik mi? (biraz bekleyip) onursal başkan mı? (biraz daha bekleyip) atatürk ü mü? diyerek şaşkınlılarını ifade etmişlerdir.
'atatürk yaşasa akp nin ampulu hiç sönmesin isterdi ' demiş ve eklemiştir: 'Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'ün, bıraktığı yerden devam eden, süratle 50 yıllık açığı telafi savaşı veren, halkıyla barışık, ülkesini seven AK Parti'ye daimi genel başkan olarak kaydının yapılmasını bilgilerinize sunarım. Geçmişteki iktidarların ve darbecilerin tüketim politikalarında yıpratılan, kirletilen kutsal insanın, yeniden onore edilmesi, ceheneme çevrilen ülkemin cennete dönüştürülmesi dileğiyle.'
kılıçdaroğluna cevap verirken sen memur bense işçi emeklisiyim diyen başbakana, kılıçdaroğlunun başbakanın emekli sandığı numarasını meydanlarda vererek cevap verdiği olaydır.
(bkz: 54.771.295.0)
(bkz: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/15525879.asp)
kendini ünlülerle evli göstermenin bir alt modelidir.
an itibariyle küçük sırlarda bir anlık görünen demir karaman ve su mabeynci yi arkadaşı olarak ekleyen arkadaşım(!) olduğunu fark etmekteyim..sanırım ona arkadaşım demeyeceğim .. evet evet demeyeceğim..
(bkz: allahım sen bizleri apaçilerin şerrinden koru yarebbim)
saatlerce bilgisayar başında oturma sonucu yenen yiyeceklerin bulaşıklarının, daha yenmemiş yenecek yiyeceklerin ve yenmekte olanların birikmesiyle oluşan görüntü.
milli dille eğitimin dışına çıkılarak asimile edilmekte olan beyinlerin bağlı olduğu bakanlıktır.
hangi ülkededir ki yabancı dil öğrensin çocuklarımız diye mantar gibi kolej bitmekte, devlet bunları teşvik etmekte ve bunların üstüne bir de cemaatlerin para kazandığı bir pazar haline gelmektedir. bütün bunların sonucu olarak gençler yabancı dili sadece birkaç kelimeden ibaret olarak algılamakta ve okullarda kazanmış oldukları aşağılık duygusuyla kendi benliklerinin simgesi olan dillerini bırakıp başka dillere özenmekte ve bunun sonucu olarak ingilizce türkçe karması garip bir dil ortaya koymaktadırlar. gerçeği görüp ülkemizde irlanda planının uygulandığını fark eden insanlarsa susturulmaktadırlar. ne gariptir ki artık ingilizce anaokullarımıza kadar inmiştir ve aileler buna dur diyeceklerine çocuklarını bu okullara yazdırabilmek için kendilerinden geçmektedirler.
artık bizim de buna bir dur dememeiz gerekmektedir fakat ne çare ki yine elimizden tutacaklarına bize köstek çıkmaktadırlar.
özellikle ana haber ve hava durumlarında başkent ankara'nın sık sık başına gelen durumdur. ya istanbul daki vukuatlardan vakit kalmaz ya da çok sakin bir şehirdir, insanlar çok mülayimdir ankara'da. iftar zamanlarında da istanbul için iftar vakti diye başlar her cümle ankara için iftar vakti diye değil. çok dışlanmıştır ankara çok! (bkz: vefasız milletiz vesselam)
sevgili biricik adaletli hocalarımızın ''bu soruyu çözene 100'' şeklinde başlayan cümlelerinin akabinde kalkan tek tük parmağa uyguladıkları adaletsiz uygulamadır. zira zaten o soruyu çözenin 100 e ihtiyacı olmamakla beraber çözemeyenlerin de ağzı sulanmaktadır fakat ne çare ki onlar da ''kahpe kader!'' diyerek işi geçiştirmektedirler.
sevgili dede ve ninelerimizin seviyeli ve zengin hakaret dağarcığından öğrendiğimiz, özellikle çok başarılı ve çok takdir ettiğimiz * sayın devlet adamlarımıza yönelik söyledikleri güzelim laflardır.
büyük bir ustalık gerektiren aksi takdirde klavyenin içinin kabuk dolmasına neden olan ve bütün tuzu gittiği için hiçbir zevk alamamanıza neden olacak olan durum. tabi klavyeyi temizlemek de işin cabası.
akp hükümetinin başa gelmesiyle son yıllarda durulmuş olan eylemlerin anayasada türban sorunun tekrar baş göstermesiyle hortlaması ve küçük kız çocuklarının, başları örtülerek ve pankart açtırılarak istismar edilme durumlarıdır.
doğru olmasından korktuğunuz şeyleri kendi kendinize itiraf etmekten çekindiğiniz şeylerdir. aslında belki de yapılmaması en hayırlıdır. bırakın içinizde saklı dursundurlar, hiç olmazsa sizden başka onu kimse oradan çıkaramayacaktır.
bir grup yazar kardeşimizin mahmut kasırgasına tutulup, sözlükte mahmutların da artmasıyla birlikte gelişip büyüyen, bir gün herkes mahmut olacak sözüyle kesinliği ortaya koyulan felsefe akımı.
sözlükte mahmut ve mahmutlu başlıkların çoğalması üzerine yazar kardeşlerimizin kafasında oluşan soru işaretinin yazıya dökülmüş halidir. üzgünüm efendim bir cevap vermek isterdim ancak ben de bilmiyorum. bilenleri bekliyor biz cahil cühela takımını bilgilendirmelerini bekliyoruz.
ne demiş atalarımız:
bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp.
fakat biz yine de verilen bu bakınızlardan hiçbir şey anlamamış olup affınıza sığınarak şunu insan gibi bir şekilde açmanızı bekliyoruz. sevgilerimizle, mahmutsuz olan yazar kardeşleriniz.
kardeşlerin orada burada, bu insanlar da kim oluyormuş ya ben küçüğüm bana birşey olmaz dercesine yaptıkları rezilliklerdir.
bütün olan bitenden büyük kardeşler genellikle sorumludur; her bela onların üstüne atılır, yapacak yapılır sonra da ağlanır ve ''ahaaa işte bu yaptıı böhhüüü!'' diyerek herşeyden büyük kardeş sorumlu tutulur.
sokakta yürüyen insanların poposunu ısırmak, pandik atmak, kucağına alan insanın memesini sıkmak veya ''senin memeni senin çocuğun mu emceeğk?'' gibi yaptıkları rezillik dolu ve sapık hareketlerse bunların cabasıdır.
son örneği ise bugün başımdan geçmiştir.
küçük hiccup sorar:
-aaa bak dalin sabun! prezervatiflerden biri hemen ele alınır ve sallanmaya başlanır. bu sırada kasanın dibindeki bütün insanlar size bakmaktadır.
--bırak o sabun değil! off çekil şurdan!
-o ne peki?
--... ! ya sabır çekilir ve kasada iş biter bitmez hemen oradan uzaklaşılır.
izmir ve istanbul dan sonra türkiye konserlerinin son ayağı.
-Mekan : Anadolu Gösteri Kongre Merkezi / Türkocağı Caddesi - Balgat / Ankara
-Tarih : 28 Ekim’07 Pazar
-Saat : 21:00
-Bilet fiyatları : Sahne önü: 41,00 TL / Salon: 29,50 TL
-Kapı açılış : 19:30
sağın liderlerinden olan hüsamettin cindoruk un kurtuluşun solun birleşmesinde olduğunu söylemesidir.
--spoiler--
Türkiye'nin gereksinmesi olan bugün sol bir parti. Sol, Atatürkçülük de dahil, her konuda çağdaş değerleri ortaya koyar. Bilhassa gençleşen seçmenlerden çok oy alır.
--spoiler--
tatilin sonlarına doğru insanların sevgili bulmaya başlamasıyla msn de sevgili adları ve aşkım seni çoook seviyoooğğm lu nicklerin artmasıyla baş gösteren durum.
insanların inat yapar gibi sevgilim var uleyyn millet çatlayın demelerinin bir başka yolu.
et yemek için para bulamayan memur ve işçilerimizin, aynı zamanda meyve fiyatlarının da kuraklık dolayısıyla artmasıyla başvurdukları yöntemdir. böylelikle hem protein hem de vitamin ihtiyaçlarını gidermiş olmaktadırlar.
maç olduğu gün açılan başlığa yazılan tüm yazıları ve şarkı görünce içine yazılmış tüm girileri (gariptir buna şarkı sözünün yazıldığı giri de dahildir) seri eksileyen yazar kardeşimizdir.
ekranın birden çamurlanmasıyla insanın maç keyfinin içine eden, 'çak istediğin yere' diyerek 'ulan şu reklamı yapana da koyana da bi çaksam' diye düşündürürek insanı şeytanın dürtüklemesine neden olan model.