Kilolarıyla başı dertte. Cemiyette arkasından ne dedikoduları yapılıyor. Bilse direkt mide ameliyatı olurdu. Hazır gençken diyete başlamasını tavsiye ettiğim kadın.
Eğer iş yerinizde bu tanımlara uygun bir adet dişiliğinden ödün vermiş yaratık varsa herkese kan kusturur.
Bu orospular yeni koca arayışı içindeyken girdikleri menopozun sinirini iş arkadaşlarından çıkarırlar.
Çocukları varsa çoktan depresyona girmiştir kapı kapı doktor geziyorlarlardır. Asıl sorun annelerindeki bu vurdumduymaz tavır ile birlikte gelecek kaygısını kontrol altına alamayıp yaşayacağı kötü günlerin yaşadığı kötü günlere oranla daha gazlar olacağı gerçeğidir.
Müdürlerini dişilikleri ile etkilerken artık hiçbir dişilikleri kalmadığı düşüncesi ile kendisinden 20 yaş küçük ve güzel olan çalışma arkadaşlarını kıskanırken çatlarlar.
Sürekli mobing yaparlar. Kendilerine uzun süre hayvan gibi muamele yapıldığı gerçeği ile (malum mutsuz evlilik süreci) başa çıkamazken arkadaşlarına hayvan muamelesi yapmaya devam eder.
Bla bla bla.
isimleri hale lale Jale her neyse dibimizde bize hayatı zindan etmeye çalışırlar ama beceremezler sadece sinek olup mide bulandırmaya devam ederler.
Menopozlu dul kadınlar erken emekli edilmelidir bence...
Bundan birkaç zaman önce ünlü bir firmanın CEO su eline geçen yeni mezun cv leri okumadan attığını söylemişti. Etrafta baya yankilanip hak verilmiş bazı gerçekleri gözümüze sokmuş güzel tespitlerde bulunmuştu. Universitelerde okuyan akademisyenler ve öğrenciler hatta sanayi kaynaklı birçok firmanın üzerine düşen görevler olduğu tartışılmıştı. Iyi de olmuştu. Ama bugün medyada dönen Bağdat baharat gerçeği de bu sisirilme ve piyasada ihtiyaçtan fazlasını barindiran birçok bölüm mezununu kapsıyarak işsiz kalmış birçok insanın yarattığı sonuctur. Kalifiyeli elemani bulmak mi, tecrübesi olmayan elemana patron açısından boşa maaş verip o elemanı istenilen seviyeye getirmek mi? Herhalde bunlar ihtiyaca göre ve şirket politikası gereği dönem dönem değişiyor olsa gerek.
Öyle değilse bile, sen bir iş veren olarak eleman ararken verdiğin ilanda tecrübeli/tecrübesiz/tercihen/yeni mezun gibi seçimlerini ve önceliklerini belirtiyorsan. Bütün bunlardan sonra kişi sana basvuruda bulunup kendini işe yeterli gordukten sonra ve daha önemlisi ilk aşama iş görüşmesine kadar geldikten sonra nedir bu begenmemezlik ve hor görme muamelesi? Eksik olan sen misin karşındaki insan mı? Okuldan mezun olur olmaz iş bulmuş biri olarak fakat geçen 16 ay sonrasına rağmen hala iş bulamamış arkadaşlarımın psikolojilerini çok net görüyorum. Her geçen gün bu gençler içinde büyük savaşlar veriyor. Bazen bulduğu işi her ne pahasına olursa olsun kabul edip tecrübe kazanma fırsatı olarak görüyor. Ki ben dün ilk defa bir lise mezununun arandığı bölüme tecrübe kazanmak hayaliyle kimya mühendisi olarak başvurdum. Sence benim yaptığım mı küçük görülecek bir eylem şartların bizi bu hale getirmesi mi?
gördüğüm zaman baya baya dalga mı geçiyorlar demiştim ama böyle bir guruh sahiden var. normalde benim öğrenci evime bile kullanmadığım bir mutfak eşyasını (kalitesi ve sağlığı açısından değerlendiriyorum) bildiğin hevesle çeyizine koymaya çalışan kızlarımız var ve bu ürünleri sosyal medyada paylaşmaktan çekinmiyorlar. tabii herkesin gelir durumu bütçesi farklıdır, gönlüne göre bir şeyler alıp çeyiz yapmak ister ama bu kadar ucuz ve kalitesiz ürünü çeyizime koyacağıma evlenmem daha iyi. türk kızının ekonomide ne aşamaya geldiğinin yegane detayıdır. ben de hala benim çeyizim tupperware olsun jumbo olsun kütahya porselen olsun diye taksit taksit parçalanayım. a101'ci gelinlere selam olsun.
bunun en kuru gürültülüsü, acemler istasyonuna yaklaşıldığında yaşanır. bir sonraki makasa aynı vagonda sizinle beraber girmeyeceğini belli etmeler, el kol hareketleri, gelecek istikametin vagonuna yetişemezsem bu oflamalarım poflamalarım nedir ki havaları, sanki birazdan 2012 olimpiyatları adına yarışıp ülkeye koşu alanında dünya rekoru getirecekmiş edasındaki sporcu tripleridir. uzak durulmasında fayda vardır.
artık o kişiyle oluşturduğu bağlardan kopabileceğini, bunun beraberinde kendisine bir şey katmadığı inancıyla sağladığı özgüvenini aklına mantığına oturtup fark ettiği ana denk gelir.