Sanırım bir kemal sunal filmideki bir diyalogkdu
'ulan hele bir sorun ekmeğe niye zam yaptım?'
cevabı ise 'sağlığınızı düşündüğüm için' idi. başbakanın neden beyaz ekmeğe karşı savaş açtığını o zaman anlamıştım...
Descartes'in 'Cogito, ergo sum' sözünün akp'ye uyarlanması... Evet varsınız ama düşünüp düşünmediğinizden pek emin değilim. Var olan her şey düşünecek diye bir şey yok sanırım. Varlığınız düşüncenize emanet.
seçmeli soruları:
senden başka seçmeyen var mı?
hem sen müslüman değil misin?
Derse girmeyip te balici mi olcan?
Peygamber efendimizin hayatını biliyor musun?
Derse girmeyen arkadaşınız x gibi dinsiz mi olacaksınız?
muhtemelen yazdıklarından kötü kokular yayılmaktadır ki, çoğu zaman bunu birçoğumuz fark ederiz; ama ayıp olmasın diye de pek cevaplamayız... ettiği yanına kalsın diye...
Ancak Ülkemizde rastlanacak bir durum olup, 'haber' değeri taşımadığından pek önemsenecek bir durum değildir. işte haberi merak edenlere...
*
Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi'nin görevden alınan müdürü Osman Ömer Gündoğdu'nun, müzedeki her biri milyon dolar değerinde tabloların çerçevelerini kurumda hizmetli kadrosundaki personele soba boyasıyla boyatırken, boyanın resimlere de sıçradığı ve zarar verdiği ortaya çıktı. Bakanlık bürokratları, boyaların tablolar zarar görmeden nasıl çıkarılacağını kara kara düşünürken; müzedeki koleksiyonda aralarında Osman Hamdi Bey ve ibrahim Çallı'nın da bulunduğu çok sayıda ressamın tablosu bulunuyor.
baba olamayan adam kısa süre önce adam olmuştur. Fazla sıkmamak lazım adamlığın tadını çıkarsın, ne de olsa daha yeni adam olmuştur. Karışmayın garibime...
4+4+4 yetmez, zira eğitim işi giderek karmışık hale geleceğe benziyor, yurdum insanını alıştırmak için örneğin: (1+4/2 x (-8+3) x 5%+12) şeklinde işlemlerle formüle edersek hem zorunlu eğitimi yarım yıl arttırabiliz hem de bu arada vatandaşlarımaz biraz matematik çalışmış olur....
cumhuriyeti farz değilde sünet sananlara ya da cumhuriyeti sünet etmek isteyenlere ithaf olunur...
YAŞASIN CUMHURiYET
Gölköy adında bir yer varmış Gelibolu'da
Televizyonda gösterdiler geçen gün.
Gelenek edinmiş köy halkı,
'Ben kendimi bildim bileli bu böyledir'
Diyor muhtar:
29 Ekim'de toptan sünnet ederlermiş çocuklarını...
Derken ekranda entarili bir çocuk belirdi
Kirvesi tutmuş kolundan
Yatırdılar bir kamp yatağına,
Ardından sünnetçi olacak zat boy gösterdi
Elinde bıçağıyla,
Çocuk kaldırdı başını, bağırdı:
'Yaşasın Cumhuriyet' diye
Bunun üzerine de ekran karardı
Korkarım bu, sade gölköylülerin değil, umumumuzun
Sade küçüklerin değil, büyüklerimizin de
Düştüğü bir tarihsel yanılgı
Çünkü sünnet değil, farzdır Cumhuriyet
sünnet değil farzdır farzdır cumhuriyet
normal hayatta ikisininde sevmem ama, eğer deniz boyumu aşmıyorsa ikisininde kulağında tutar sahile fırlatırım. belki sonra da 'kahrolsun içimdeki insan sevgisi' diye hayıflanabilirim ama olsun...