hayatı gösteriş olmuş zavallı insanlardan yalnızca biridir. beğendiklerinin içinde teması, konusu birbirine tamamen zıt olan, karşıt düşünceleri işleyen filmlerde vardır ama bunun farkında değildir çünkü sadece 'film izleme' etkinliğinin entellektüel insanlara ait olduğunu ve bunun şovunu yapmayı düşünüyordur. bilmez ki amaçladığı sıfatı almak için biraz beyin lazım.
edit: neden bu kadar doldun diye soracak olursanız, ben de bilmiyorum.
facebook'ta sık sık karşılaştığımız olaydır. bu olayın, bunu yapan erkeğe bir getirisi var mıdır bilinmez fakat yurdum erkeği ölümüne zorlamaya devam ediyor. bence bu eylemin amacını, kendileri sorgulasa bile gayet gereksiz bulacaklardır. tahminim şu yönde ki facebookta yorumumu beğendi diye yatak partneri seçen ya da hayatımın erkeğini buldum diye yeni bir aşka yelken açan kadın yoktur. allah akıl fikir versin.
sosyal paylaşım sitelerinin ülkemizde ne kadar yanlış kullanıldığını kanıtlayan hadisedir. herhangi bir mantıklı açıklaması olmayan bu eylemin ülkemizde gayet yaygınlaştığını görmek beni endişelendirmekle birlikte bu şahıslara şunları sormak isterim:
'ulan dangalak, finaller bir buluşma ortamı mıdır?'
'eğer etkinlikte katılmayacağım kısmını işaretlersem, 'hgcua lütfen sınava gel' şeklinde bir facebook grubu açaçak kadar mal mısın?'
bir de bu etkinliklere cevap verenler var tabi, onlar evlerden ırak zaten.
kendi evimizde olsun, misafirlikte olsun yurdumuzda sıkça karşılaştığımız korkunç manzara. yurdum insanının ortak paydaya ulaşıp her gelene yardımcı olma amacı güderek aldığı bu terlikler aslında misafirperverlikten ziyade eziyettir. misafirinden tut ev ahalisine kadar herkes bu paleti andıran terliklerden rahatsızdır. bir de çük kadar duşakabine koyarlar ki insanın tekmeleyesi gelir orayı burayı. sanki eve zebellah gelecek, koy 42 numarayı dursun işte. *
gün itibariyle karşımıza çıkan temadır. o kadar eğlenceli buldum ki araştıracağımı unuttum yahu.
üstelik klavye butonuna basıldığı vakit tuşlarla da çalabiliyorsunuz.
gitarın en erken harakiri yapan telidir. her defasında tüm telleri yenilemekten yorulan bünyenin sadece re telini yenilemesiyle ortaya çıkan yeni ve eski tellerin renk farkı görünüme önem veren insanı çileden çıkarabilir.
'ben de o ortamdaydım' demeye çalışan facebook insandır. bu tür canlılar, fotoğraf paylaşımının olduğu her yerde. tebrik mi bekliyor, alkış mı bekliyor, madalya mı bekliyor belli değil fakat ilgi beklediği kesin.
ülkenin ve dünyanın düzenini bozan insanların yaşama hakkı olmadığını düşünen insandır. kimine göre doğru kimine göre yanlıştır, tartışılır fakat eğer idam geri gelecekse nacizane tavsiyem bankalarda numara alıp sırasını beklemeyen insanların da idam kapsamına girmesidir. onlar yüzünden bankadan tiksinir olduk, kağıt alınca görülen sırayı akılda tutabilmek için matematik dehası olmak gerek!
müzik setlerindeki equalizera simetrik şekil vermeye çalışan ve her gözüne çarpıp dikkatini çektiğinde yeni bir şekille kendini rahatlatan elemandır. equalizerın sesle ilgili olduğu yani görselliğin mühim olmadığı onun aklına hiç gelmez. üstelik bu şekilleri müzik seti kapalıyken yapanlar vardır ki akla zarar. eve her temizlikçi geldiğinde, anne her müzik setinin tozunu aldığında öfkeyle işe yeniden koyulan bu tip dünyada oksijen tüketmeye devam ediyor.
sözlüğe yeni üye olanların, bilgileri doldururken karşısına çıkan bölümdür. insan, ülkemizde baskının sınırı olmadığı şu günlerde düşünmeden edemiyor 'acaba bu cep telefonu numarası neden alınıyor ulan' diye. sözlük, kutucuğun yanına 'yazar olduğunuzda bildirilecektir' yazmış. hadi lan ordan! komplo teorisi üretmeye meyilli tavrım hemen bir tahmin üretti haliyle. yoksa sözlük hükümetin eline geçti de kendisini eleştirenleri, ileri geri konuşanları, taraf olmayanları dolayısıyla bertaraf olanları dinlemek için mi aldı bu numaraları?! desene külliyen yandık. daha basılmamış kitaplar için insanlar tutuklanıyorsa bu ülkede, iktidarı eleştiren entry girenlerin vay haline! müjdeler olsun telekulağınız var.
biz değil, bizi böyle teoriler üretmeye zorlayanlar utansın!