daha güzelini tramvay da gördüm. turistimiz galata köprüsünü sormaktadır, yardım sever bir teyzemiz oturduğu yerde eminönü eminönü diye bağırarak turistlerin dikkatini çekmeyi başarmıştır.
oturduğu yerden tramvaydaki durakları eliyle göstererek eminönü durağında inmelerini anlatmaya çalışıyor ancak başaramıyordu. hızını alamayıp yerinden kalktı takribi 1.55 boylarındaki teyze zar zor tutunarak üstteki eminönü durağını göstermeye çalışıyor ancak boyu yetmiyor, turist başka duraklara parmağını koyuyor teyzemiz daha da hararetlenip eminönü diye bağırıyor ama boyu yetmediği için durağı gösteremiyor bu sırada vagondakiler kahkalarla izliyordu. sonunda turistimiz emiönü durağına parmağını koydu teyze "heeeeeh" dedi ve diyalog şu şekilde bitti.
ilkokulda anadoluda bir okuldaydım, öğretmenimiz son derse girmeden tahtaya birsürü soru yazardı. bu soruları oruç tutanlar defterine yazsın akşam evde çözsün tutmayanlar ise son ders çözsün derdi. kendisi de öğretmenler odasında diğer öğretmenlerle orucunu açmaya giderdi. güzel günlerdi..
+ oğlum instagram ne?
- baba fotoğraf falan paylaşılıyor senlik değil pek..
+ 8 arkadaşın kullanıyor yazıyor da
- doğrudur baba
+ hmm 4ü kendi çocuğummuş zaten..
ulubatlı hasan diye birisi olmayabilir ancak bizans kaynaklarında dahi bulunabilecek bir kişi vardır.
konuyla ilgili birçok teori olmasına rağmen şahsıma en mantıklı geleni;
osmanlı ordusunda bulunan delibaşlar ya da başıbozuklar diye bilinen saç sakal traşı yasaklanan, boş vakitlerinde mermer tokatlayan, 2 metre üzeri kişilerden seçilen, hayvan postu giyip savaşda ön saflarda düşman askerinin psikolojisini bozmak "biz kimlerle savaşıyoruz" düşüncesi ile etkileme amacıyla yetiştirilen askerlerden birisi olduğunu düşünüyorum.
lozan antlaşmasına göre 12 adalar müttefiklere bırakılıyor, zaten trablusgarp savaşı sırasında italya kuşatmasından beri bizde olduğu nasıl söylenebilir?
bazıları ise ismet inönü adaları vermiş, sonra da izmirden bakıp "hay allah çok da yakınmış" diye üzüldüğünü söylerler. ismet inönü dediğimiz kişi türkiye cumhuriyetinin ilk genel kurmay başkanıdır. askerde herkese birçok bilgi verilirken genel kurmay başkanının bu küçük coğrafi bilgiden yoksun olduğunu düşünmek komik olur!
bir başka nokta ise 12 adalar lozan da yunanlara bırakıldı diye bilir, oysa ki müttefiklere bırakılan ada bundan 20-30 yıl sonra yunanlara geçiyor ki buraların bizimle hiç bir ilgisi yoktur.
genel olarak sıkıntımız araştırarak değil dinleyerek öğrenmek. kulaktan dolma bilgiler yerine biraz araştırsak doğru bilgiye ulaşabiliriz.
en kısa tabiriyle bir kişi cep telefonuna bir aylık maaşından fazla ücret ödememelidir.
asgari ücret ile iphone 6s plus ya da samsung s7 gibi telefonlar kullanmanın yanlış olduğunu düşünmekteyim.
cep telefonuna milletçe 7 den 70e fahiş ücretler ödüyoruz. hepimizin bildiği gibi cep telefonları ithal ediliyor buda paramızı yabancı ülkelere gönderdiğimiz hatta sömürüldüğümüzü gösteriyor, tabi al gülüm ver gülüm şeklinde..
not: Türkiye'de, 2000-2015 arasında ithal edilen cep telefonu için ödenen 23,4 milyar dolar olarak açıklanmıştı. kur olarak türk lirasına çevrildiğinde 68 739 840 000.00 TL olarak çevrilmektedir. yani 15 yılda sadece ithal telefonlara 68.73 milyar tl verdiğimizi göstermektedir.
en zenginler listesinde dahi olsa ali ağaoğlunun kredi kartı limitinin 50 bin tl olmasına şaşırması beni şaşırtmıştır.
şahsen 1.600 tl limiti olan bir kartım var yetip artıyor. ya ben baya fakirim yada sayılarla aram açılmış.
bilim, ekonomi, sağlık, teknoloji gibi konularda türklerin geri olduğunu adete itin götüne sokmak deyimiyle anlattığı için kızdığım, ancak niyetinin gençlerin yani gelecek nesilin gözünü açmak olduğunu düşündüğüm için eleştiremediğim kişi.
adını din adamlarının kahverengi kıyafetlerinden almıştır.
italyan Achilles Gaggia espresso makinasını geliştirerek yeni bir içecek yaptıkdan sonra rengi capuchin order keşişlerinin cübbelerinin rengine benzemesinden dolayı capuccino ismi verilir.
sabah işe gidecektim ve en sevdiğim körüklü sarı iett lerden geldi, çok mutlu oldum ve bindim. bilen bilir en arka 3 kişilik yerden tüm otobüs izlenir, köşede boştu hemen oturdum.
dışarıyı seyrediyordum birkaç durak sonra binmiş olmalılar sanırım bir çift binmiş. körüğün bulunduğu yerde yani tam otobüsün ortasında sarmaş dolaşlar, kız koala gibi yapışmış çocuğa.. dışarıya bakarken arada gözüm kayıyor baya yakınlaşıyorlardı. en son gördüğümde çocuk kızın boynundan öpüyordu ki bir koltuk boşaldı. kız tacizcisinden kaçar gibi kurtuldu ve cüneyt arkın gibi uçarak boş koltuğu kaptı.
birkaç dakika önce bu samimiyetle bir ömür ayrılmazlar dediğim çifti boş otobüs koltuğu ayırmıştı.
ınternational labour organization (uluslararası çalışma örgütü)
merkezi isviçre'nin cenevre kentinde bulunmaktadır.
“herhangi bir ülkenin, emeğin insani koşullarını benimsememesi, kendi ülkelerindeki durumu iyileştirme isteğinde olan diğer ülkeler için bir engel teşkil edecektir.” - ılo anayasası
çalıştığım yerde birisinin masasındaki minik kek paketini gördük, hemen birisi "ooo ne yiyosun" dedi ve karşı taraf ikram etti. 3-4 kişi alıp löp löp atması ağzımı Sulandırmıştı. bende elimi atıp hiç bakmadan bir tane aldım ve elime o tatlı üzümlü minicik kek yerine tuzlu çizi geldi.
meğer adam karıştırmış bana da az sayıdaki çiziyi bulmak düşmüş. .
sessiz okurken anlamsız gelen, sesli okurken aşırı anlam yüklenen şiirlerdir.
+ abi be bu cemal süreya şiirlerinde ne buluyorlar anlamıyorum.
- neden? gayet güzel anlamlı şiirler.
+ yok be abi yarım saattir okuyorum hiç hoş gelmedi bana. bak mesela;
Oydu bir bakışta tanıdım onu
Kuşlar bakımından uçarı
Çocuk tutumuyla beklenmedik
Uzatmış ay aydınlık karanlığıma
Nerden uzatmışsa tenha boynunu
Dünyanın en güzel kadını oydu
Saçlarını tarasa baştan başa rumeli.. *
+ abi be. adam yazmış beee..
kesinlikle doğrudur.
geçenlerde ayak siğili teşhisine karşı lazer tedavisi yapılırken ayak tabanıma 8 adet iğne yapıldı. uzandığım yerde kendimi aşırı sıktım. asistan kız başlarda ayağımı tutarken bitmesine az kala kaval kemiğimi tutuyordu.
.net sürümün güncel mi? *
tester ben miyim? *
o bug değil be kardeşim, farkındayız. *
kim değiştirdi bu modülü? *
browser kaynaklı *
bu benim scriptim olamaz.
sabahları aç karnına 3-4 bardak su içip kahvaltı yapılması,
unlu ve şekerli besinlerde aşırı kısıtlamaya gidilmesi,
öğünlerin azaltılmaması aksine ara öğünler yaparak midenin boş kalmaması ama bu öğünlerde tıka basa yenilmemesi,
spor yapılamasa da yürüyüş yapmak en kötü ihtimalle otobüsden 1-2 durak önce inip yürüyerek göbek eritilebilir.
sakalı bıyığı stajyer zannedilmemek için kesemezsiniz.
liselilerden kendinize yakıştıramadığınız için kaçarsınız.
şimdi dezavantajı düşünüp 10 sene sonra avantaja dönüşebileceğini düşünüp kıs kıs gülersiniz.
çalıştığım şirketin anlaşmalı bir kurumuna geçici olarak gitmiştim ve gayet hoş, hanım hanımcık bir bayan dikkatimi çekmişti. nasıl yapsam etsem muhabbete girsem diye düşünüyordum. çay demledikleri küçük bir alan vardı, bardağımı alıp gittiğimde peşimden geldiğini farkettim.
geldi bardağımın yanına bardağını bıraktı demlik elimde kalmıştı, altındaki suyu da o aldı ve kısa bir bakışmamız oldu. kendimi toparlamam fazla sürmemişti..
+ doldurayım mı?
- evet, lütfen.
+ (ne kadar güzel bir kız) *
- öh be naptın tır şöförü müyüm o dem ne öyle!