HeSTiaReLLLa
882 (olay adam)
beşinci nesil yazar 2 takipçi 30.80 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    geleceğin şiiri

    1.
  1. osman konuk güzelliği..

    1.
    kapının önünde bir okyanus olmalı
    normal bir evrende normal bir mimar böyle düşünürdü
    yıkanmak istersen dışarda bekleyen bir okyanus fikri
    bir fikir başka neye yarar melanie

    bak bizde ölebilirsin çünkü hiçbir film peşte'de bitmez
    bizde ölebilirsin bunun için ayırdığımız bir tuna nehrimiz var
    bir odamız var sakinleşme odası diyoruz
    bir gardrop dolusu ceset torbası
    buradaki vurgu asılmış kelimesine
    -öyle bir şey geçmiyor ki yukarda
    öbür türlüsü de geçmiyor ama

    2.
    yedi şehir sana teşekkür eder
    iki kral gülümser
    biri yalancıktan gülümser ama
    herneyse bu sadece beni ve bütün şiirlerini ilgilendirir
    bir kıtayla el sıkışma tecrübesini ilgilendirir

    karar değil, veda değil, sıkılgan bir el sıkışma

    bari bir an eşit olsa iki elin
    sıkılgan bir el sıkışmadaki kuvveti

    bu bölümü onsekiz yaşında da yazamadım
    yazmış şairlere baktım yazamamışlardı
    doğacakları yer biliyorlardı

    ben o şiiri gelecekte de yazamadım melanie

    3.
    bazı filmlerde vardır
    çocuk namluyu tutup içine bakar
    anlaşırsak o asker hiç olmamış olabilir
    bir asker elbakiresi olabilir kötü bir tercümeyle
    iyi genlerimiz kötü genlerimizi kusabilir yeri gelince

    elyazması kuran'ın kapağındaki tarihe bakarken
    kendimi hiç zeki hissetmediğim bir saniye
    -bir saniye
    önemsiz bir karede bir saniye görünmek gibisi yok
    o çılgın ihtiyar için de geçerli bu
    -hey ihtiyar ne dersin?

    namluya bakacak çocuk gelmedi mi daha

    ama seninle mükemmel değilsin bilgisini paylaşabiliriz
    ayaklarıma kapandığında bunu yapabiliriz
    beraber ayaklarıma kapanabiliriz
    bir gün sana bir cuma ısmarlarım yürüyerek gideriz,
    kontağı çevirdiğinde ama kardeşlik biter

    4.
    neden ''bu bir bahtsızlık olsun'' sonra
    80 öncesi fuarlara katılamazdık
    şimdi her şeyin bir fuarı oluyor
    birer kere gitsek dünyayı değiştireceğiz oluyor
    stantlarda en meraklı dalgın halimizle
    sen beni seviyorsun ben seni seviyorum halimizle

    5.
    anlaşırsak ben yokum
    3 ...
  2. give us a little love

    1.
  3. fallulah güzelliği..
    http://www.youtube.com/wa...re=player_embedded#at=100

    where do we belong, where did we go wrong
    ıf there's nothing here, why are we still here?

    ıt's another time, it's another day
    numbers they are new, but it's all the same
    running from yourself, it will never change
    ıf you try you could die

    give us a little love, give us a little love
    we never had enough, we never had enough
    give us a little love, give us a little love
    we never had enough, we never had enough

    pour it in a cup, try to drink it up
    pour it in a well, you can go to hell
    we'll get it on the way

    where do we belong, where did we go wrong
    ıf there's nothing here, why are we still here?

    leave it by it's pain, leave it all alone
    ıf ı never turn, ı will never grow
    keep the door ajar when ı'm coming home
    ı will try, can't you see ı'm trying

    give us a little love, give us a little love
    we never had enough, we never had enough
    give us a little love, give us a little love
    we never had enough, we never had enough
    2 ...
  4. kurmaca dünyanın ipliğinde bir koza oğuz atay

    1.
  5. sen sorumlusun

    1.
  6. bülent ortaçgil, "sen" albümünden.. en en güzeli..

    gökyüzü bir çocuk resmi
    çağla yeşili ve pespembe
    cam buğularının her yerine adını yazdım
    pamuk yumuşaklığında deniz
    güneş sıcaklığında aşkımız
    cam buğularının her yerine adını yazdım
    sokaklara apartman girişlerine
    kapılara, market çıkışlarına yazdım
    ama sen sorumlusun
    duraklara, kaldırım taşlarına
    defterlere, satır başlarına yazdım
    ama sen sorumlusun
    bir avuç yıldız gökyüzünde
    ay ışığı da benden hediye
    cam buğularının her yerine adını yazdım
    alabildiğine yaşama sevinci
    verebildiğine kırılgan sevgi
    cam buğularının her yerine adını yazdım
    pencerelere, bütün aynalara
    gazetelerin ilan sayfalarına yazdım
    ama sen sorumlusun
    denizde, kıyıda, bütün kumlara
    rüzgarda uçuşan yapraklara yazdım
    ama sen sorumlusun
    yolda kirlenmiş araba camlarına
    yeni boyanmış beyaz duvarlara yazdım
    ama sen sorumlusun
    3 ...
  7. hiç canım yanmaz

    1.
  8. bülent ortaçgil ve "sen" albümü. belki de en güzeli..

    oturmuşum deniz kıyısına
    tam da kayanın karşısına
    çakıl taşlarını suya atarım

    şimdilerde hava serin
    sonbahar da giderek yakın
    içimde bir yaz donmuş durur

    artık hiç canım yanmaz
    çünkü kaptan denize açılmaz
    korktuğu rüzgarlardan mıdır?
    benden midir?
    başka bir şeyden midir?

    konuşmak gelmez içimden
    ya da öf pöf dışarı doğru
    bilirim ki ellerim bağlı

    yaşamak berraklaşır
    bütün yüzler bulanıklaşır
    yer ve zaman savaşları

    artık hiç canım yanmaz
    çünkü kaptan denize açılmaz
    kabuk tutan yaralardan mıdır?
    benden midir?
    başka bir şeyden midir?

    o muydu ondan önce
    sen miydin ondan sonra
    romanlarım öyküleşir

    hastalıklarımı dinlerim
    gittikçe babama benzerim
    sokaklarım karmaşıklaşır

    artık hiç canım yanmaz
    çünkü kaptan denize açılmaz
    güvensiz tayfalardan mıdır?
    benden midir?
    başka bir şeyden midir?

    tut vira tut
    çek vira çek
    hadi tut vira tut
    hey
    hadi yallah
    7 ...
  9. uzun kanatlı kuş sürüleri diliyorum sana

    1.
  10. aşk çılgınlığının köprülerinden geçelim seninle
    sevgilim, yaban otları arasında bulduğum yeşim
    yüreğimdeki su birikintisinde okyanusu arayan nehir
    sevgilim, unutmabeni çiçeğinin tuttuğu günlük
    gözlerimle sarıldığım kuğu bulutlu gökyüzü

    ellerini ayrılıklardan kaçırdığım
    dalgın deniz feneri duruşlu
    ilkbaharda gezinen sis saçlı sevgilim
    mevsimlerin ilkokulundan kışı silelim seninle
    yaz yağmurlarına yakalanalım
    kumsalında sevişmek istediğin kız kalesi'nin önünde
    açık hava sinemalarının yıkıntılarında uyuyalım
    yer gösterici uyandırsın bizi
    gözümüze sıktığı el feneriyle

    'hadi kalkın sevdalılar,
    aşk hikayesi filminde oynayan çift yaşlanmış,
    seyirci sizi görmek istiyor!'

    binlerce, onbinlerce kemanla çağırdığım dolunay
    elektriğin gümüş suyuna ışığını değdiren yıldız
    yeraltı kentimde biten güzelavrat otu
    geçmiş sevdalarımı erittiğin geceler için
    yeniden birini sevmenin ne olduğunu anımsattığın
    yüzümde tahtlar devirdiğin,
    saraylar yıktığın için
    düşlerinin içinden geçecek
    uzun kanatlı kuş sürüleri diliyorum sana
    ve severken seni,
    sevdikçe seni
    hep çocuk kalacağım, biliyorum

    akgün akova
    3 ...
  11. annenin evlenmesi

    1.
  12. -onu anlamaya çalışmalısın. onun onceliği hep sen olacaksın. bak kocaman kız oldun, okulun bitiyor. hem ne var ki iş bulana kadar beraber yaşarsınız, o kadarcık..
    o kadarcık..
    gelinlik giyer mi? şimdi ben annemin ayakkabısının altına mı adımı yazdıracağım? yine geceleri koynuna sokulabilecek miyim? benim ondan başka kimim var ki? ya mutlu olmazsa? cinayet işlerim! çocuk gibi mi davranıyorum? hayır hayır anlamaya çalışmalıyım. oncelikleri değişecek mi? asıl soru beni daha mı az sevecek? saçmalama, abarttın. senin yaşındayken onun kucağında eşek kadar bir şey vardı. yaşlanıyor muyum yoksa?
    bu kadarcık belki..
    şimdi sevgili sozlük, annesi ve babası erken yaşta ayrılan biri olarak bunların hepsine kendimi alıştırmam gerekiyordu, biliyorum. ama her kadın kadar ağlak olan tarafım tavan yapmış durumda. gülmek istiyorum, hani hissizlik halinin verdiği o bomboş kahkaha atma isteği. ağız burun kırmak istiyorum her korkak gibi.
    aklıma annemi utandırdığım günler geliyor, fıstık çalışlarım, onun hiçbir şey soylemeden gozümün en içine bakarak beni mahvedişleri. karne günlerim geliyor, nazar boncuğu olsun diye onur belgelerinin ucunu yırtışı, onu yaparken nasıl gururlandığı. " bana ya kardeş yap ya da kopek al!" dediğimde, akşam eve kucağında kocaman bir peluş kopekle gelişi.. genç kızken odamı her dağıtışımda tek tek fotoğraflarını çekip, "ilerde istemeye geldiklerinde gününü goreceksin!" deyişi geliyor. bir ajandanın her sayfasına, üşenmeden "seni seviyorum" yazışı, ne de olsa dünyanın en yaratıcı annesi.. zaten her anne dünyanın en yaratıcı annesi değil mi? büyüdükçe, okşarken o kaçmalarım. gecesinde dayanamayıp koynuna girip uyumalarım. ve hala her bir araya gelişimizde beraber uyumamız, sabah işe giderken, ilk defa goruyor gibi milyonlarca kez opüşü. bu lanet şehirden ayrılırken saatlerce onu susturamayaşım, sakinleştiremeyişim.. erkek arkadaşımla tanışırken ki olçüsü, ksıkançlığı, gozlerinden çıkarttığı alevler ve sonunda her anne gibi " iyi ama.."-ama ama ama-.. her sigara içişimde kendini suçlayışları..
    unuttuğumu sandığım her şey işte..
    evet! bu gün çocuk gibiyim kocaman yaşıma rağmen. kabul ediyorum ilk defa tüm kıskançlıkları ve korkuları. adına sevinmem gerekirken..
    yarın uyandığmda hiçbir şey yokmuş gibi, hayatlarımız tamamen değişmeyecekmiş gibi kocaman açıp ağzımı güleceğim yine.
    -ne hissediyorsun?
    -boş bomboş.
    kotü bir filmin ağlak çocuğuyum bugün. çünkü korkuyorum, birinin ona, onu üzebilecek kadar yakın olmasından korkuyorum.

    oysa zaman işte, sürekli işleyen zaman. yaşlanıyor, yaşlanıyorum, herkes işte..
    -çift yonlü eskiyen duvarlar- işte..

    için ezile ezile, mutlu gorünmeye çalışmak, başka da hiçbir şey değil.
    63 ...
  13. güz kumpanyası

    2.
  14. ayrı bir tadı var şarkılarının. billur gibi seslerle süslenmiş parçalar ve zamane aşklarını ozleten melodiler barındırıyor
    albümde bulunan parçalar:

    1. bayan bana bak
    2. sen uyurken
    3. çıkaralım sayd ü şikare
    4. pino kai metho
    5. fırtınalı
    6. gadife yastık yüzü
    7. tavşan köçek
    8. anlamların ardı
    9. entarisi damgalı
    10. gül kızardı hicabından
    11. kanun taksimi
    12. küçüksu'da gördüm seni
    13. şenlik
    0 ...
  15. ansız

    1.
  16. ayık müminlerin anlamadığı sarhoş dulların hiç anlamadığı
    fransızlar öpüşmeyi bilmezken araplar peygamber bekliyorken
    kafkasyalılar ölme zevkini keşfetmemişken de böyleydi
    bekaret bozularak anlaşılır, sıfır güven en iyi sigortadır
    dünyaya bir kadından girince
    soldan ikinci, sağdan birinci bir kadından
    sana iki yüz öneriyorum, saatte yani,
    düşün ki o esnada sana bakıyorum gözlerinin tarifini çıkarmaya çalışıyorum
    belki güzelsin ama yeteri kadar değil belden beş
    kalçadan altı göğüsten on santim daralmalı
    aklından beş fikrinden altı kalbinden on santim bence genişlemeli bu daha iyi
    periyodik bakım programları tamamen iptal; saatte iki yüz, yani kilometre
    emniyetsiz ve temiz; sıfır güven.
    *
    3 ...
  17. ilhan berk anısına şiirli fotoğraf yarışması

    1.
  18. -Konu: ilhan Berk Anısına Şiirli Fotoğraf Yarışması

    Gümüşlük Akademisi, 26-30 Ağustos 2009 tarihleri arasında, ilhan Berk'in hayatının önemli bir bölümünü geçirdiği Gümüşlük ve Bodrum'da anısının yaşatılmasına katkıda bulunmak amacıyla kendisinin sevdiği şairler ve dostlarının bir araya geleceği bir edebiyat etkinliği düzenliyor. Bu etkinlik çerçevesinde yer alacak fotoğraf yarışması tüm profesyonel ve amatör fotoğrafçıların katılımına açık.
    Yarışmaya katılacak fotoğrafların ilhan Berk'in bir şiiri ya da dizesinden hareket etmesi gerekmekte. Yarışmada ilk üçe giren ve övgüye değer görülen fotoğraflar 27 Ağustos günü Bodrum'da sergilenecek ve 1. ilhan Berk Buluşması kitabında yer alacak. Yarışmanın birincisine iki hafta, ikinci ve üçüncüye birer hafta süreyle Gümüşlük Akademisi'nde konaklama imkanı ödül olarak verilecek.

    Yarışma Şartnamesi;

    1.Yarışmacı fotoğrafı kendisi çekmelidir,
    2.Yarışmaya katılan fotoğrafların;
    a) Herhangi bir telif hakkını ihlal etmemesi, b) Bir başka kişinin kişilik haklarını ihlal etmemesi,
    c) Bir başka kişiye hakaret unsuru içermemesi, d) Orijinal ve daha önce yayınlanmamış olması gerekmektedir,
    3. Katılımcının kendi özgün yaratımı olmalı, kopya ya da taklit olmamalıdır,
    4. Fotoğraflar kağıt üzerine basılmış ya da dijital olarak gönderilebilir,
    5. Fotoğraflar internet bağlantısı ile de kabul edilir,
    6. Fotoğraflar manuel ya da dijital kamera ile çekilebilir. Negatif taramaları, fotografik baskılar da kabul edilir,
    7. Dosyalar yüksek çözünürlüklü .jpg veya .tiff formatında olmalı, A5 (148x210mm) boyutundan küçük olmamalı ve en az 300dpi olmalıdır,
    8. Her katılımcı en çok üç fotoğrafla katılabilir,
    9. Yarışma amatör, profesyonel bütün fotoğrafçılara açıktır,
    10. Her fotoğrafa bir başlık verilmelidir ve ilhan Berk'in esin veren dizesi ya da şiiri belirtilmelidir,
    11. Fotoğraflar;
    Gümüşlük Akademisi, Gümüşlük Beldesi, Bodrum-Muğla adresine kargo ile adrese teslim ya da e mail ile info@gumuslukakademisi.org adresine gönderilmelidir,
    12. Yarışmaya katılanılanların kimlikleri jüri üyeleri tarafından bilinmeyecektir. Bu nedenle kimlik ve adres belirten notun ayrı bir zarfta yer alması ve fotoğraflara rumuz yazılması gerekmektedir. Dijital olarak gönderilen fotoğraflarda ek dosyada isim değil rumuz belirtilmelidir,
    13. Fotoğraf baskıları iade edilmeyecektir,
    14. Fotoğraflar Atilla Durak, Abdullah Aşcı, Çerkez Karadağ, Ayşegül Kaygun, Latife Tekin'den oluşan jüri tarafından değerlendirilecektir,
    15. Jürinin kararı son karardır,
    16. Katılımcılar yarışmaya katılırken fotoğraflarının medyada ve başka bir yayında yayınlanması konusunda Gümüşlük Akademisi'ne izin vermiş sayılacaklardır,
    17. Yarışmaya son katılım tarihi 21 Ağustos 2009'dur.-

    sanatın iki dalını harmanlayan yarışmadır. okuyup geçilmemelidir. katılımı ne kadar yüksek olursa o kadar değerleneceğini düşündüğüm şahane fikirdir.
    1 ...
  19. herhangi birine çağrı

    1.
  20. ihanetten bir alıntı sağlığınla gelirsin (gelirsen)
    Unutmabeni çiçekleriyle yaralarımı süslersin
    Utanılası birşeydir katıksız pembeliğin
    Bu yüzden kitaplardan yalnızca ıslık çalmasını öğrenebilirsin
    Tüm iyiliğin filmlerin iyi bitmesini istemek
    Ama bu kente gelirsen , unutma beni , ara
    Sana bir çay ve temiz yaralar ısmarlarım
    Öfkem geçer ,dinle yüzümü ,sevgiyle bakarım
    Kimse değil, seni yalnız ben anlarım
    *
    3 ...
  21. mezarlarınıza tüküreceğim

    17.
  22. çarpıcı bir boris vian eseri.

    --spoiler--
    "gidelim" dedi, "buradan gidelim, siyahlar için bu dünyada adaletin zamanı henüz gelmedi..
    ellerime bak. tırnaklarıma bak. saçlarıma, dudaklarıma bak. ben karayım, bundan kaçamam.
    --spoiler--
    3 ...
  23. eski bir gün için şiirler

    1.
  24. "ve sevinc guzel bir denizle basladi
    ve gunes ipi kalinlastiriyordu
    sonra ansizin uzayiverdi ip
    bir ucu orda kaldi
    bir ucu bende
    ve iki uc arasinda sikisan
    karisik bir sevgiyi acabayla buyuten
    bir guzelligin negatifini buyuten
    ince bir yurege dayanamadi
    ip
    koptu
    sevinc
    guzel bir denizle kaldi
    ve gunes bir bulutla rahibelesiyordu

    sevgilim
    bugun
    helva yedim sarap ictim goge uzandim
    avuclarimda huzunlu bir ask.."
    *
    1 ...
  25. bir sigara ver bana

    1.
  26. bir sigara ver bana..
    zamansızlıkta tükenen hayatlara rağmen vakit kalmazken yaşanacaklara, vadesini doldurup kaldırıyoruz çekmecelere; yeri, göğü. çekimsiz, samimiyetsiz, yoktan yere.. oturuşların rahatsızlığına rağmen, bacak bacak üstüne atıp tehlikeye kucak açmak bu. güveni sıfırlanmış bedenlerde korkusuz korkaklık.
    ritmine ayak uydurmaya çalışırken zamanın, tükeniyor bol dumanlı nefesler. ne vardı sanki; akreple yelkovan aşk yaşasalardı ve hiç ayrılmasalardı.. biraz olsun demlenmeye vakit kalırdı. yine mi tükendik? yine mi güzeliz, yine mi çiçek..
    her yağmur bir geçiş aslında ve her düşen damla bir parça. içinden ciğerini söken kadınlara inat bir parça daha, bir daha..
    ruhunu teslim etmiş, yaşsız kamelyalar altında, gökyüzünden izler bırakıyor her parlayan nokta. uzaklardan okunuyor adsız yerlerden gelen bir isim. yersiz yurtsuz yüzen gemilerde kalır aşk.
    bir filmi daha sarıp koyacaksın cebe; boşa doldur, doluya bak, bulutlara sar, yağmura inan, beni dinleme sen..
    alıp verilemeyen şeyleri sıralarken bana çiçeklerden söz et, bana benden.
    bir çiçek dürbününden bakarken sen hayata ben yine tüm gizli kalmış gülmelerimi gülüyorum. kaç kez vazgeçtin kendinden?kaç kez huzurlu kapadın gözlerini? kaç kez boşlukta yüzdün sen?
    hiç kere..
    yok yere..
    ve kaç kez inanmayı denedin? bir kedi mırıltısıyla sokuluyorum yanına ve soruyorum..
    ya kar yağarsa? sırılsıklam olana dek uzanacağım günleri nereye saklayacağım, unutmamalısın.
    gidecektik, dönüşü olsa da, gidebilecektik.. bir kadeh getir, tokuşturmalıyız tam bu satırda.

    iki iyi anlaşan ağaç sökülürken yerinden, tüm ıssızlığıyla baş başa kalıyor geceler. birkaç fazladan kalp çırpıntısı hapı almalı. burkulan tarafı iyice harcamak için. siz insanlar böyle mi yaparsınız?
    bazen kopup gitmeli birileri,
    bazen kopup gitmeli kara parçaları.
    bir kase topik,
    bir boş sofra,
    bir kadeh
    tek bir kadeh..
    şerefine dünya!

    -bir çiçeğin yanından geçer gibi yaşamalıyız oysa-
    hadi, bir sigara ver bana!
    15 ...
  27. sen varsın orda

    4.
  28. oysa!
    bu kadar hırçın "oysa"
    uçup giden nefeslere
    akıp giden sulara rağmen
    sen varsın orda

    avuç içi kokusu diyorum hep
    anlamalı insanlar
    neden bağırıldığını, çoğu zaman herkesin açlığını
    neden gidildiğinden ziyade neden kalındığını
    ve neden bir türlü gidilemediğini
    "bir zaman gelecek ki
    kimse kavuşamayacak" diyor adressiz mektuplar
    bir kuş daha uçar
    bir kuş daha..
    2 ...
  29. ah bu şarkıların gözü kör olsun

    29.
  30. ben ki zeki müren hayranı bir insan olarak
    bir kez daha eğiliyorum saygıyla önünde
    emek verilen günlerin, gecelerin..

    hepimizde bir tutam kalmıştır kokusu, içimize sinen değişilmez sızısı..
    ilk haliyle değil, son haliyle kazınır hafızalara..
    ne de güzeldin giderken sen; saçların ayrılıktan söz ederken
    ve öyle gerçek bir cümle var ki;
    -çoktan unuturdum, ben seni çoktan.. ah bu şarkıların gözü körü olsun..-
    6 ...
  31. duydum ki unutmuşsun

    42.
  32. herkesin ezbere bildiği şarkılarda kendinden geçmek ne kötü..
    rahatsızlığın verdiği gururdan sıyrılıp, dinlemek gerek bazen.. bazen..
    demek ki senin içün.. derken.. sözlerden değil ;yorumdan mest olmak..
    o en güzel yıllara..
    3 ...
  33. şarap mahzende yıllanır

    1.
  34. zamanı umursamayan şarkılardan biri..
    yıllar der de; kaçından bahsettiği muallak
    karıştırırken her şeyi, dolanırken el ayak birbirine
    biri "inan" der uzaklardan
    -inan a zalim icim yaniyor..-
    5 ...
  35. avuçlarımda hala sıcaklığın var

    13.
  36. ince ince girer müzeyyen hanım..
    aradan onca zaman geçmesine rağmen yakarken ruhu, bu bir türlü anlaşılamayan şey birden çok anlama bürünüverir aniden.
    vallahi yalan..
    billahi yalan..
    9 ...
  37. yalnızlığım

    26.
  38. yer yer çeker sızısını
    yer yer bırakır göğe
    olur olmadık zamanlarda
    olur olmadık yersizliklerde
    öyle yokluklar ki..
    yalnızlığım diye mırıldanır bulurdum kendimi
    "tek bilebildiğim sen benim
    vazgeçilmezimsin.."
    3 ...
  39. satılık özgürlük

    1.
  40. 2 nisan 2009 da, afsadda "imren doğan" ın gerçekleştirdiği fotoğraf gösterisi. tek kelimeyle muhteşem fotoğraflar, akıcı bir dil.
    ayrıntılı bilgi için;
    http://www.fotoritim.com/...n-dogan--satilik-ozgurluk
    3 ...
  41. bumk caz korosu

    1.
  42. amatör caz müzisyenleri festivalinde dinleme fırsatı bulduğum, şimdi ki isimlerinin "istanbul essence" olduğunu öğrendiğim, çok başarılı bir ekip. şu an ki kadroları 5 kişi sanıyorum. gayet keyif veren bir müzik yapıyorlar.
    sahnede duruşları, konuşmaları fazla amatör; kendilerini bu konuda geliştirirlerse daha da iyiye gideceklerine eminim.
    bu arada söylemeden geçmeyim şahane bir "mas que nada" yorumları var.
    oaria raiooo...

    ayrıntılı bilgi için;
    http://www.myspace.com/istanbulessence
    3 ...
  43. cafe ion

    1.
  44. eskişehir bağlar caddesinde bulunan, çoktandır "burada gizli işler çeviriyorlar" düşüncesiyle girmeye çekindiğim lakin boşa zamanımı hiç ettiğimi farkettiren mekan. pencerelerinde sümbüllerin, duvarların her birinde bambaşka eserlerin bulunduğu sanat kokan bir yer. isteyen eline enstrümanını alıyor, isteyen şarkılara türkülere eşlik ediyor. ve en önemli özelliği herkese açık olmasına rağmen bir süre sonra insanların seçilerek içeri alınması.
    gidilmeli, kokusu alınmalı, bir kadeh rakıda atmosferden sarhoş olunmalı.
    2 ...
  45. i loves you porgy

    1.
  46. nina simone yorumu şahane parçadır.

    i loves you, porgy,
    don't let him take me
    don't let him handle me
    and drive me mad
    if you can keep me
    i wanna stay here with you forever
    and i'll be glad
    yes i loves you, porgy,
    don't let him take me
    don't let him handle me
    with his hot hands
    if you can keep me
    i wants to stay here with you forever
    i've got my man
    i loves you, porgy,
    don't let him take me
    don't let him handle me
    and drive me mad
    if you can keep me
    i wanna stay here with you forever
    i've got my man
    someday i know he's coming to call me
    he's going to handle me and hold me
    so, it' going to be like dying, porgy
    when he calls me
    but when he comes i know i'll have to go
    i loves you, porgy,
    don't let him take me
    honey, don't let him handle me
    and drive me mad
    if you can keep me
    i wanna stay here with you forever
    i've got my man
    1 ...
  47. yavasca oluyor ellerime

    1.
  48. Susuz bir aklık başlayınca aramızdan
    yavaşça oluyor ellerime bulaşması,
    bir eksiyle yüklü minüskül H harfinden
    bir meydan çarpmasından,
    beni hatırlamakların

    Bunlar bizim kızlarımızdır
    Kara güller önlerinde kara
    saçları çılgınca ikiye ayrılmış,
    - hiçbir şey eski açıklığında değil ki -
    yavaşça oluyor ellerime bulaşması,
    bir ot sesinden bir at akşamından,
    tam şehir içinde, otobüs durağında,
    birden ulaşılmaz gençlikleri herşeyin..

    Yapmayın.. Nasıl inanırım eşitliğine! .
    Heryerde gençtir o Büyük Su.
    Kıyıdadır,
    boyalı sandallar ve sabah çocuğu kıyısındadır
    Kırları ve ormanı geçince hemen,
    şehir bitince yani çok kolay
    yani lokantalar bitince sayın örtüleriyle,
    kuzuların danaların kıyma yapıldığı kasaplardan sonra
    elmalardan karpuzlardan biraz ötede
    yani uzakta..
    - hiçbir şey artık eski açıklığında değil ki -
    yani kiliseden bozma camilerde
    yani askeriye deposu yapılmış,
    yani burda, orta yerde, ışıkta ve parada
    zaman zaman gökyüzü gecesi aralığında.
    .....
    Bir denizin yanında nedir ki bıyıklı ve saçları dökülmüş bir adam,
    kötü bir alışkanlıktan başka nedir bir adam...
    *
    6 ...
  49. fulya erguden

    1.
  50. bildiğiniz sevişmekte bu kadın çalarken.. gözlerinin kapakları inip çıkarken hem kış hem bahar havası doldu içime... sararmış yapraklar bile uçuştu gözümün önünde..
    dört mevsimlik kadınlardan..

    "rusya nın kazan şehrinde doğan sanatçı, viyolonsel eğitimine altı yaşında başlamış ve eğitimine devam ettiği kazan devlet konservatuvarı nı prof. hayrutdinov un sınıfından mükemmel derece ile bitirmiştir. daha sonra yüksek lisans eğitimini dünyaca ünlü viyolonselci daniel schafran ve prof. boris kaplun ile tamamlamıştır.
    daha sonra izmir devlet senfoni orkestrasın kadrosuna katılan sanatçı, türkiyede solo ve oda müziği konserlerini başarı ile sürdürmekte olup halen bu orkestranın grup şefi yardımcılığını görevini üstlenmektedir."
    4 ...
  51. musveddeler

    1.
  52. didem madak şiiri..

    "Tekirdir tekerlenir
    bir saranı bulunmaz"
    diyen o adama...

    1.

    Anlatarak bitiriyorum hayatımı
    Bilimiyorum başka nasıl bitirilir bir hayat
    Bir çiçek çizdim bu akşam avucuma
    ismini herşey koydum.
    Simli ojeler sürdüm yalnızlıktan sıkıldığımdan.
    Müsveddesi gibi şimdi tırnaklarım
    Yıldızlı bir gecenin.

    Yıl 2000
    Tekke ve zaviyeleri kapatıldı kâlbimin
    Tombul güvercinler dolaşırdı çatısında
    Bulutlar akardı paçalarından, uğuldarlardı.
    Kuşların şarkılarından anlarım.
    Kimse hayra yormaz beni
    Kuşbaz ve uçmaya meraklı,
    Ütüsüz giyerim karabasanlarımı
    Sakarım, sık sık çarpar deviririm yazgımı
    içimdeki suyu döktükten sonra işte, ondan sonra
    Şikayetim yok, rahatım.
    Taşralı ve safım.
    Yağmurda unutulmuş bir Tanrı'yla ahbabım
    Balkonda asılı kalır günlerce gökkuşağım,
    Deterjan reklemına çıkacağız bir ikimiz Tanrı'yla
    Ben böğürtlen lekeli çocuğu oynayacağım,
    O kirli beyaz gömleğim.
    Ah bir de şu gömleğe, göynek diyecek kadar
    Cesur olaydım.

    Teyzem öldü.
    Kırkı yeni çıktı.
    En iyi hikayeleri ölüler anlatır
    Ölülerin anlattığı hikayeler
    inşirah suresi gibi insanı ayartır

    Kırmızı günleriyim ben takvimlerin
    Okullar tatil oluyor ben söz konusu olduğumda
    Şeker istemeye geliyor çocuklar.
    Oyun oynuyoruz,
    Sağlam bir halatla çekiyorum acıyı kendime doğru.
    Siyah iş günleri müdahele ediyor hayatıma
    Mor bir köşe yastığı gibi isyankâr oturmak istiyorum,
    Ben oysa divanın en ucunda.
    Çorba pişirmek istiyorum,
    sonra kalkıp ekmek kızartmak,
    Bıçağın ucuyla kazımak aşkı fazla kızardığında.
    Söyleyin ateşe,
    Ruhunu üflemesin benden gayrısına.
    Çiçek silindi bu sabah ellerimi yıkadığımda
    "Ellerim bomboş..."
    Kötü şiirlerden koru beni Tanrım
    Amin!

    2.

    Bir şaşkınlık şarkısı olarak besteliyorum aşkı
    Kaprisli notolar, huysuz sololarla
    Bekçisi olmayan geceler denk geliyor bana,
    Çaresiz bekliyorum,
    Düdük çalıyorum,
    iki el ateş ediyorum havaya.
    Gecenin bir yarısı oturup ağlıyorum bir çocuk parkında
    Ulumak gibi ağlıyorum
    Köpekler koşuyor sağımda solumda
    Tanrım!
    Diyorum sadece
    Başka bir şey diyemiyorum o an.
    iyi niyetli ve sevimli bir kızdan kalanlar
    Sallanıyor durmadan boş salıncaklarda
    "Üzgünüm" diyor,
    Bir mutluluk şiiri yazaman bu saatten sonra!

    Yoksul çocuğuydun sen benim 23 Nisan sabahımın
    Şiir okutmadım sana, folklor oynatmadım.
    Yoksulluk diyorum,
    O an,
    Ucuz lafların çalılarına takılıyor şiirimin elbiseleri.
    Sen tuz ol en iyisi sevgilim
    Ben ekmekle duruma müdahale edeyim.
    Bırak hazır soyunmuşken
    Kuru öküsürüğüne elma kabuğu ve tarçın tavsiye edeyim.
    Tasfiye ettiler beni kediler aralarından
    Yar olmaz bundan sonra sarmandan sana.
    Beni tasfiye ve tavsiye arasındaki karışıklıkta
    Müsait bir yerde bırak sevgilim.
    Hem otuzumu geçtim azıcık
    Gerisini ben yürürüm artık.
    Çizgili olsun, buruşsun yüzü,
    Şiirlerim için yaşlanma etkilerini geciktirici krem kullanmayacağım.

    Yokuş aşağı şarkımı söylerdim, sarhoş
    "Kanatlarım vardır benim uçarım"
    Koşup kaşe kabanından yakalardın uyduruk şarkılarımı
    Ne çok ısıttın beni,
    Ne çok ısıttım seni,
    Buruştu ve kirlendi
    23 Nisan'da takılan simli ve tül kanatlarım
    Kurtulamadım, üstümde kaldı.
    Ben sevgilim...
    Bir çocuk bayramı gibi yaşamak isterdim her aşkı
    Cezaya kaldım.
    Bir mutluluk şiiri yazamamaktan dolayı
    imlâmı iyice bozsam da farketmez artık.
    Kime ne "de-da"ları ayırmasam?
    Noktalarda durmasam,
    Bir ünleme koşsam yalnızca,
    Sonu uçmak olan bir çığlığa.
    Kime ne anlatarak bitirsem hayatımı?
    Ölümüme de bir şiir yamar nasılsa olsa birileri artık.

    3.

    Bazı vakitler tren geçiyor evin yakınından
    Yaşlanıyorum pencereden her bakışımda
    Anna Karenina'yı taklit ediyor zaman,
    Atıyor kendini raylara.
    Neden her aşk
    Bir kadın cenazesini kaldırır mutlaka.

    Sevdiğim adamlar çarpıyor camlarıma
    Bir kelebek gibi kocaman, kara
    Pervazlarımda kuruyorlar sonra
    Begonya tozlanıyor,
    Unutmanın gözyaşları sanki bu tozlar.
    Annemin temizlik günleri gibiyim
    Yorgun, solgun ve beyaz.
    Kardeşim ayağını sallıyor sevdiği şarkılarda
    Birini çok sevmek gibiyim
    Sütle siliyor tozlarımı kardeşim
    Kestane pişiririz diyoruz kışa sobada
    Hayallerimiz çatlıyor sonra, çıtırdıyor, kızarıyoruz.

    Bu şiirden bir bölümü attım
    Kilometrelerce uzağa
    Tavşanlı pijamalarımla balkona çıkıp el salladım ardından
    Benzin istasyonunda sigara içiyordu bir dize
    Havaya uçuracaktı şiirimi az daha,
    Attım.
    Lokum getirmişti ve kitap,
    Ben ruhunu getirsin istemiştim oysa.
    Onu da tam buradan attım.
    Ben ne de olsa yakıp yıkanlar listesinde
    Ölü ya da diri arananlardanım.

    Bir Doğuş şarkısı söyletiyorum bazan hayatıma:
    "Aramızda uçurumlar söz konusuyken"
    Uçurumlarda tenzilat varken hazır
    Uçalım, hadi uçalım
    Ben nasıl olsa
    Bu müsveddelerin ortasında yalnızım.
    3 ...
  53. uzatmalarda

    1.
  54. göksel in kör ebe albümünden bir parça.
    hatta en en en iyi şarkısı.. fazla gerçek, fazla acı.

    bu aska veda etmenin vakti coktan gelmisti
    bana kalirsa senin icin de hersey daha once bitmisti,
    uzatmalarda gozyasi pismanlik ihanet
    berabereyiz ben gidemem sen beni terket
    kara kapli deftere yazdik
    bir sen bir ben intikam aldik
    tutku ofke aliskanlik
    ve senle ben dugumlenip karistik
    sen oyleyken kendi cemberinde beni,
    anlaman imkansiz ve tabi ben disardan bakinca hani,
    her zaman kararsiz uzatmalarda, gozyasi pismanlik
    ihanet nobetlerdeyiz bu delilik
    hersey anlamsiz
    kara kapli deftere yazdik
    bir sen bir ben intikam aldik
    tutku ofke aliskanlik
    ve senle ben dugumlenip karistik..
    5 ...
  55. live in istanbul

    1.
  56. şahane fahir atakoğlu albümü. *
    1)12 + Lal
    2)Yesilada
    3)Sultan
    4)Derinlik Sarhoslugu
    5)Umut
    6)Orient
    7)Ses Ve Nefes
    8)Demirkirat
    9)Sari Zeybek
    10)Gözyasi
    11)Vals
    12)Zeki Müren
    13)Güney
    14)Fikriye
    15)Med Cezir
    1 ...
  57. dearly departed

    1.
  58. devotchka nın uyuyalım büyüyelim parçası. çok çok güzel.

    sweetheart
    how i miss your heart
    beating next to mine

    the right words
    were always hard to find
    when all our time was fine
    when darling you were mine, all mine

    and i know, i know you had no choice
    but i how i miss your voice
    singing right with mine

    flesh of my flesh
    soul of my soul
    i come back home

    all this darkness, cannot hurt us
    cause they made you from the light
    here on birthplace, don't be nervous
    you will make it through, this night

    sweetheart
    how i miss your heart
    beating next to mine

    flesh of my flesh
    soul of my soul
    i come back home..
    2 ...
  59. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük