HeSTiaReLLLa
882 (olay adam)
beşinci nesil yazar 2 takipçi 30.80 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    xargn

    78.
  1. tak tak tak

    9.
  2. "tak.. tak.. tak.. fidel geri geldim.. yine de aklına çocuklar koyuyorum fidel. eline geçiyor mu, zeplinlerle kediler yolluyorum sana her gün. boncuklarımı, kutularımı, çantalarımı, kokularımı, çaylarımı ve her şeyimi alıyor musun? seni seviyorum diyorum, boynunda böcekler oluyor mu?.." *
    0 ...
  3. dilek taşı

    29.
  4. bir erdem akakçe yorumu vardır ki.. bildiğin otuz beş kere dinletip sabaha kadar içirir cinsten. ruhumuzda arabekkks olduğunu kabul ederek çıktım yola, varamadım hala bir yerlere. bazen olur öyle,olur öyle bazen.. şiirlerin anlamsız kaldığı, birkaç sahici cümlenin geceyi tamamladığı..olur öyle olur..biriken her şeye küfredip, "içine atma çocuum kanser olursun" teyzelerine selam çakıp geçilen geceler olur öyle. olana mı olmayana mı üzülürsün bilinmez. içinde kanat çırpan her şeye inat ölü gibi kalakalmak istersin ya hani öyle işte..
    2 ...
  5. xargn

    77.
  6. en azından 2012nin ilk girisine imzamı atmış olacağım sevinçten delirmek üzereyim desem de yeme.. birazdan telefonun çalabilir ve bu kadim dostun her an seni kitleyip sabaha kadar şarkı söyleyebilir.. zira pek dertli pek efkarlı. hani durup dururken ansızın basan efkarlar var ya onlardan..bu gece ki şanslı parçamız dilek taşı ve senin için geliyor. hoppaaa..
    dün yolda yürürken aklıma geldi şu farkında olmadan oluşturduğumuz savunma mekanizmalarımız.benim ki ne kadar hırtsa senin ki o denli insancıl oldu hep ve bazen gülüp geçmeyi senden öğrendim. aklımdan geçtin yine gülümsedim, sen beni hep gülümsettin. gizli gizli hep ardımda olduğunu bilmek, beraber saçmalayabilmek, bizi sevmeyenlerin ardından atıp tutmak.. sen olunca güzelleşen şeyler var hayatta. epeydir seni görmemenin getiri bu histerik haller. öeh tamam rakıyı da es geçmiyorum.. sahi rakı demişken? beraber dost dosta bi fasıl yapıversek ya? söz sanatçıdan daha az çıkacak sesim..
    sevgi saygı rakı balık sigara ve çamaşır suyuyla..
    1 ...
  7. ilk dinleyişte aşık olunan şarkılar

    1504.
  8. sonrası kalır

    6.
  9. ah virginia! gidelim diyoruz yollardır, kaç yıla koyulmuşken hem de.. ne büyük uçurum kelimeler arasında gezinirken, vurgularda sarhoşluğumuza sığınırken, sessizken.
    neydi?"yaşamak neden böyle içler acısı, neden bir uçurumun yanıbaşından geçen daracık bir yol gibi?"
    hangi dalgalara vurmalı kendini nefes almanın zorlaştığı anlarda, yaşamak için? sırf bunun için. hissetmek için.
    ah erken yaşlanmanın bir tedavisi olmalı! ya da çekip almalı seni birer kadeh tıkırtısında hayat. içine..içine..
    sahi hayat? bir isim koymalıydı sana ruhumu sıkıştıran bu beden, içinden içinden doğru severken beni.
    2 ...
  10. polen

    50.
  11. dün elime yıllığımı aldım, ilk okuduğum senin adındı. bir baktım gözlerim dolmuş, belki de ilk defa abla değil kardeş gibi hissettim kendimi. anaçlığın, her koşulda varlığını hissettirişin hep huzur verdi bana. çok görüşmeye gerek yok, özlemek de lazım derken buldum kendimi ve iyi ki hayatımda olduğunu tekrar tekrar yineledim. seni çok seviyorum, iyi ki varsın, doğum günün bissürü bissürü kutlu olsunnn * *
    ayrıca büyüdükçe güzelleşiyor musun sen ne?
    1 ...
  12. istanbul

    1462.
  13. biraz ezan
    oldukça kalabalık
    ne olduğunu anlayamadan içime işleyen şarkılar
    belki biraz şiyir..
    tutkunluğum sana olan
    gerçekleri yazdırmamak için direnen parmaklarımda
    -kaç perdedir bir ömre sığan iki hayatın aralığı?-
    derken dilim.. dilim..
    ellerin istanbul istanbul ellerin bugün..
    tırnaklı bir şiir olabilirdi yalnızca büyüttüğümüz..
    2 ...
  14. arto tunçboyacıyan

    35.
  15. "biz bu memleketin baharatıyız"

    tat veriyor cidden..

    &feature=related
    2 ...
  16. birsen tezer

    24.
  17. anneme bahsettim; büyüyünce birsen tezer olma fikrimden, onayladı, ses etmedi. o zamansa başlayabiliriz..

    bugün günlerden güzellik, yine içime şelale serinliğini bırakıp geceye koydurdun. e "hoşgeldin.."
    birilerinin hepimizi unuttuğu şehirlerde, yalnızlıkta ve aşkta, varlıksızlıkta ve yok olamamakta ;"vazgeçilmez tutkularda kaybolur yaşadıklarım.."

    istanbul kokuyor ellerin, sesin.nasıl bi kadınsın sen..
    4 ...
  18. sonrası kalır

    5.
  19. ehlen ve sehlen kendim..

    her şeyi ince ince rayına oturtmaya çalıştığın, hayalkırıklıklarının artık batacak yeri kalmadığı bir dönemde
    sokaklar jazz kokarken ama hala dilenciler dolanırken ortalıkta
    kafatasını vurup en sert kayaya beynini biraz denize akıtmaca faydalı olacakken
    biraz uyuşmaca, biraz ölüleşme, az düzeyde melankoli seni yaşatacakken
    erkin koray hala "inan" derken en ağdalı sesiyle, kendine bile inanacak halin yokken
    parasızken ama en çok pulsuzken, her kadın gibi yaş aldıkça tüm ışıltını yitirdiğini düşünmeye başlamışken, hayıflanıyorken
    aynada her gün manasızca gülen, zaman geçtikçe daha da irileşen gözlerine bakıyorken
    irlandaya hala aşık ama duvarda asılı dünya haritasından bir türlü yer beğenemezken
    kuşlaşıp, gözünü kapadığında 80lerin üstünden uçmaya başlayıp bugüne gelebilecek iri bir hafızaya sahipken ama her şeyi unutmak istiyorken
    kurtulmak istemediğin her çentiğe yama yapma zamanın gelmişken

    durma.

    biraz plaj hayali, araplaşma isteği gerek sana. bol bol okumak, gözlerini az dinlendirmek, koşmak, yorulmak gerek sana. ikinci baharlar değil düpedüz yaz gerek sana.

    durma.

    radyoyu açtığın anda başlayan şarkıysa "yalnızlık ömür boyu"
    senin en sade halinle kalabalıklaşıp yalnızlığa saygı duyman gerek. bitişler ve başlangıçlar, yeni kararlar, arınmalar gerek sana.

    durma!

    can't stop now don't you know.. don't go dup dup durupduuuu dup durupruu..
    1 ...
  20. ölü evinde seks partisi

    6.
  21. "yattim yere bakıyorum toprağın hisli eşitliğine
    sular sınırları pasaportsuz geçer
    asıl azınlık yeryüzünün kendisidir
    tek millet, gökyüzüdür yürekli düşünüldüğünde"

    der hrant için..
    1 ...
  22. geleceğin şiiri

    1.
  23. osman konuk güzelliği..

    1.
    kapının önünde bir okyanus olmalı
    normal bir evrende normal bir mimar böyle düşünürdü
    yıkanmak istersen dışarda bekleyen bir okyanus fikri
    bir fikir başka neye yarar melanie

    bak bizde ölebilirsin çünkü hiçbir film peşte'de bitmez
    bizde ölebilirsin bunun için ayırdığımız bir tuna nehrimiz var
    bir odamız var sakinleşme odası diyoruz
    bir gardrop dolusu ceset torbası
    buradaki vurgu asılmış kelimesine
    -öyle bir şey geçmiyor ki yukarda
    öbür türlüsü de geçmiyor ama

    2.
    yedi şehir sana teşekkür eder
    iki kral gülümser
    biri yalancıktan gülümser ama
    herneyse bu sadece beni ve bütün şiirlerini ilgilendirir
    bir kıtayla el sıkışma tecrübesini ilgilendirir

    karar değil, veda değil, sıkılgan bir el sıkışma

    bari bir an eşit olsa iki elin
    sıkılgan bir el sıkışmadaki kuvveti

    bu bölümü onsekiz yaşında da yazamadım
    yazmış şairlere baktım yazamamışlardı
    doğacakları yer biliyorlardı

    ben o şiiri gelecekte de yazamadım melanie

    3.
    bazı filmlerde vardır
    çocuk namluyu tutup içine bakar
    anlaşırsak o asker hiç olmamış olabilir
    bir asker elbakiresi olabilir kötü bir tercümeyle
    iyi genlerimiz kötü genlerimizi kusabilir yeri gelince

    elyazması kuran'ın kapağındaki tarihe bakarken
    kendimi hiç zeki hissetmediğim bir saniye
    -bir saniye
    önemsiz bir karede bir saniye görünmek gibisi yok
    o çılgın ihtiyar için de geçerli bu
    -hey ihtiyar ne dersin?

    namluya bakacak çocuk gelmedi mi daha

    ama seninle mükemmel değilsin bilgisini paylaşabiliriz
    ayaklarıma kapandığında bunu yapabiliriz
    beraber ayaklarıma kapanabiliriz
    bir gün sana bir cuma ısmarlarım yürüyerek gideriz,
    kontağı çevirdiğinde ama kardeşlik biter

    4.
    neden ''bu bir bahtsızlık olsun'' sonra
    80 öncesi fuarlara katılamazdık
    şimdi her şeyin bir fuarı oluyor
    birer kere gitsek dünyayı değiştireceğiz oluyor
    stantlarda en meraklı dalgın halimizle
    sen beni seviyorsun ben seni seviyorum halimizle

    5.
    anlaşırsak ben yokum
    3 ...
  24. i hope that i don t fall in love with you

    4.
  25. tom waitsin bol dumanlı muhteşem sesine rağmen yumuşacık.
    biat et!
    1 ...
  26. give us a little love

    1.
  27. fallulah güzelliği..
    http://www.youtube.com/wa...re=player_embedded#at=100

    where do we belong, where did we go wrong
    ıf there's nothing here, why are we still here?

    ıt's another time, it's another day
    numbers they are new, but it's all the same
    running from yourself, it will never change
    ıf you try you could die

    give us a little love, give us a little love
    we never had enough, we never had enough
    give us a little love, give us a little love
    we never had enough, we never had enough

    pour it in a cup, try to drink it up
    pour it in a well, you can go to hell
    we'll get it on the way

    where do we belong, where did we go wrong
    ıf there's nothing here, why are we still here?

    leave it by it's pain, leave it all alone
    ıf ı never turn, ı will never grow
    keep the door ajar when ı'm coming home
    ı will try, can't you see ı'm trying

    give us a little love, give us a little love
    we never had enough, we never had enough
    give us a little love, give us a little love
    we never had enough, we never had enough
    2 ...
  28. kurmaca dünyanın ipliğinde bir koza oğuz atay

    1.
  29. four rules of love

    5.
  30. bütün olay; kadınlar o gün sevişeceklerini bilirler ve ona göre hazırlanırlar..
    evet evet..
    3 ...
  31. günaydın

    102.
  32. aslına bakarsan fazla kelimeye ihtiyacımız yok
    cümleler kurmaya, uzun uzun..
    iki kişilik biletler lazım bol bol sadece.
    az konuşup, çok bakarken biraz daha kaybolmak belki.

    ya da biraz sevişmeliyiz.
    oyle bol şehvetli olmamalı. güvenli, gülümseyerek, emin.
    tanıdığımızı bilerek, sonuna kadar giderek.
    portakal kabuklarımızdan utanmadan, ağzımızın kokusu şaraplıyken, horlarken, ağzımız açık uyurken, üşüyünce ayaklarımızı sokacak yer bulurken, sabah huzursuzluğu olmadan, sakin..
    portakal suyu kadar sevimli ve komik.
    yağlı peynir gibi gevşek, lezzetli.
    domatesin üstüne dokülen kekik kadar keskin bir ten kokusu yayılmalı hatta eve.
    içilmeyen çayların soğukluğu kadar üşümeliyiz ki üstümüze birbirmizi alalım.
    pazar kahvaltısı kadar zengin olmalı diyorum.
    uyanınca gülmeli insanın yüzü gozü. açılmalı kocaman ağzı diyorum..

    -günaydın
    2 ...
  33. labouffee

    9.
  34. ciddi şeyler yazasım gelmiyor hiç ama ama...
    hayatımda var olduğu günden beri beyni farklı çalışan, algısı bambaşka insanlar kategorisinde başı çekendir.
    ağlaştığımız zamanlardır yüzü, aynı şeyleri az bir farkla yaşadığımız günlerden beri, beraber oğrendiğimizdir kadınlık ve hala aklımızı almayan aşk saçmalığı.

    -siz insanlağ buna dostluk diyoğ?
    -o yee!

    ha bu arada..
    simon da duygusuz hayvanın teki zaten!
    havyar eşliğinde vodkaya var mısın?
    3 ...
  35. sen sorumlusun

    1.
  36. bülent ortaçgil, "sen" albümünden.. en en güzeli..

    gökyüzü bir çocuk resmi
    çağla yeşili ve pespembe
    cam buğularının her yerine adını yazdım
    pamuk yumuşaklığında deniz
    güneş sıcaklığında aşkımız
    cam buğularının her yerine adını yazdım
    sokaklara apartman girişlerine
    kapılara, market çıkışlarına yazdım
    ama sen sorumlusun
    duraklara, kaldırım taşlarına
    defterlere, satır başlarına yazdım
    ama sen sorumlusun
    bir avuç yıldız gökyüzünde
    ay ışığı da benden hediye
    cam buğularının her yerine adını yazdım
    alabildiğine yaşama sevinci
    verebildiğine kırılgan sevgi
    cam buğularının her yerine adını yazdım
    pencerelere, bütün aynalara
    gazetelerin ilan sayfalarına yazdım
    ama sen sorumlusun
    denizde, kıyıda, bütün kumlara
    rüzgarda uçuşan yapraklara yazdım
    ama sen sorumlusun
    yolda kirlenmiş araba camlarına
    yeni boyanmış beyaz duvarlara yazdım
    ama sen sorumlusun
    3 ...
  37. hiç canım yanmaz

    1.
  38. bülent ortaçgil ve "sen" albümü. belki de en güzeli..

    oturmuşum deniz kıyısına
    tam da kayanın karşısına
    çakıl taşlarını suya atarım

    şimdilerde hava serin
    sonbahar da giderek yakın
    içimde bir yaz donmuş durur

    artık hiç canım yanmaz
    çünkü kaptan denize açılmaz
    korktuğu rüzgarlardan mıdır?
    benden midir?
    başka bir şeyden midir?

    konuşmak gelmez içimden
    ya da öf pöf dışarı doğru
    bilirim ki ellerim bağlı

    yaşamak berraklaşır
    bütün yüzler bulanıklaşır
    yer ve zaman savaşları

    artık hiç canım yanmaz
    çünkü kaptan denize açılmaz
    kabuk tutan yaralardan mıdır?
    benden midir?
    başka bir şeyden midir?

    o muydu ondan önce
    sen miydin ondan sonra
    romanlarım öyküleşir

    hastalıklarımı dinlerim
    gittikçe babama benzerim
    sokaklarım karmaşıklaşır

    artık hiç canım yanmaz
    çünkü kaptan denize açılmaz
    güvensiz tayfalardan mıdır?
    benden midir?
    başka bir şeyden midir?

    tut vira tut
    çek vira çek
    hadi tut vira tut
    hey
    hadi yallah
    7 ...
  39. tchibo

    41.
  40. boyle bi abuk subuk, ne satıldığı belli olmayan, ayakkabılarla iç içe kahve içilen bir yer. jelibon gibi, yumoş yumoş, acayip..
    0 ...
  41. 19 aralık 2010 ales

    31.
  42. -dort işlem yea, ne kadar zor olabilir!
    diyen benim gibilere kapak olmuştur. süre yetmez, kalem yazmaz, en son ilkokulda kullanılan kalemtraş denilen yüzyıl buluşu kullanımının unutulmasından otürü kalem kırar, gorevlilere çemkirilir, 4 kalemle sınav tamamlanır. ve şahane bahaneler ortaya çıkar; "kalem yazmıyodu yea!"
    o bu değil de, geri aldılar lan kalemlerimi! halbuki onlarla şahane cin aliler çizecektim..

    sonuç olarak karanfile sokayım yağmurun eteklerine bi şey olmasın bacım. kaçan şemsiye, açılmıyooor açılmıyooor..
    5 ...
  43. angus and julia stone

    4.
  44. uzun kanatlı kuş sürüleri diliyorum sana

    1.
  45. aşk çılgınlığının köprülerinden geçelim seninle
    sevgilim, yaban otları arasında bulduğum yeşim
    yüreğimdeki su birikintisinde okyanusu arayan nehir
    sevgilim, unutmabeni çiçeğinin tuttuğu günlük
    gözlerimle sarıldığım kuğu bulutlu gökyüzü

    ellerini ayrılıklardan kaçırdığım
    dalgın deniz feneri duruşlu
    ilkbaharda gezinen sis saçlı sevgilim
    mevsimlerin ilkokulundan kışı silelim seninle
    yaz yağmurlarına yakalanalım
    kumsalında sevişmek istediğin kız kalesi'nin önünde
    açık hava sinemalarının yıkıntılarında uyuyalım
    yer gösterici uyandırsın bizi
    gözümüze sıktığı el feneriyle

    'hadi kalkın sevdalılar,
    aşk hikayesi filminde oynayan çift yaşlanmış,
    seyirci sizi görmek istiyor!'

    binlerce, onbinlerce kemanla çağırdığım dolunay
    elektriğin gümüş suyuna ışığını değdiren yıldız
    yeraltı kentimde biten güzelavrat otu
    geçmiş sevdalarımı erittiğin geceler için
    yeniden birini sevmenin ne olduğunu anımsattığın
    yüzümde tahtlar devirdiğin,
    saraylar yıktığın için
    düşlerinin içinden geçecek
    uzun kanatlı kuş sürüleri diliyorum sana
    ve severken seni,
    sevdikçe seni
    hep çocuk kalacağım, biliyorum

    akgün akova
    3 ...
  46. kopan bağ

    6.
  47. mutlu fotoğraflar..
    donüp donüp bakılabilcek belki de tek somut şey, fotoğraflar. eski, koşesinden yrtılmış, tamamına kıyılamayan fotoğraflar.
    bir flüt sesi geliyor olmalı dalgalı kulaklarına, çınlıyor olmalı her yer verirken nefesini. bir yerini deli tutmak, derin tutmak gibi saçma sapan bir gayeden arınmış, dümdüz, hayalsiz, yolsuz, en sade haliyle.
    şimdiyse bir kanun, her gecikmiş aşk gibi, kendi kendine, mırıl mırıl, yalnız ezgiler. yaşlanıyor muyuz? yaşlanıyoruz. yaşlar alıyoruz her yerimize. elim kolum ton ton nine doldu yine.
    2 ...
  48. gaip arabesk

    1.
  49. kalkar gelir kapının ardından, yar dediğin zalim yüreği kürekler
    bu da gelir geçer. bir yeeeel olurum. yeteeer! bir dem olurum, kaçar el olurum..

    boyle aşkın ızdırabını.

    0 ...
  50. haricten gazelci

    34.
  51. unutulabilir bazen.
    ya da oyle olur işte, bile bile. ama ozlenebilir çoğu zaman da, sessiz geçmesi gereken bir donemse eğer, anlaşılır belki ufak bir çiçekle?
    0 ...
  52. enzeru

    43.
  53. -seni unutmaya çok istekliydim-
    zamanı.
    1 ...
  54. bir kızıl goncaya benzer dudağın

    25.
  55. buram buram kadın kokan, her cümlesi ayrı ayrı yer etmiş bir şarkı.
    bu kadar güzel yakılmaz da yanılmaz da.

    kimbilir hangi gonüldür durağı..
    2 ...
  56. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük