"arınç, partisinin manisa turgutlu ilçesindeki kongresinde, sıkıntısını dile getiren bir üzüm üreticisini azarladı. azarlanan çiftçi daha sonra toplantı salonundan çıkarıldı."
-kalk ayağa
-yalancı
-ben sizin ak partililiğinizden şüphe ederim (biat kültürü)
-halkın %50sinin desteği almış bir parti çiftçiyi öldüren bir parti değildir.
ek: sanırım son nefesini verirken %50 oy almış bir partinin milletvekili böyle ölemez falan diyecektir. zaten yasayı da değiştirtti. devlet mezarlığına gömülecek.
garip tiplerdir bu tipler, yüzyıllardır türkler tarafından kullanılan ay yıldızlı türk bayrağına türkiye bayrağı diyerek türk değil derler. şimdi bu dangalaklara sormak istediğim bir kaç soru var;
1-türk bayrağı denmesi niye bu kadar sana batıyor?
2-ay yıldız'ın türkler tarafından islam öncesinden beri kullanılan bir simge olması ve buna türk bayrağı denmesi ülkeyi bölüyor mu?
3-türk olan her şey sizi niye bu kadar rahatsız ediyor?
4-türkler size bir şey mi yaptı?
5-kendi ırkınızı yüceltmek için türk olan şeylere saldırmak hangi kafanın ürünüdür?
tv8de seda sultan programı. programda konuk bir din adamı. ismi nurettin turgay.
ısrarla, bilerek ve istenerek çocuk evlat edinmenin haram olduğunu, dinimizce caiz olmadığını, yapandan tabi ki allah razı olması gerektiğini ama yine de yapanın büyük günah işlediğini, allah'ın kendilerini affetmesi için dua etmeleri gerektiğini, bunun da kuran'da yazdığını anlatıyor. diğer konuk kahraman eroğlu beyefendi konuşulanlara o kadar dayanamadı ki "şimdi sizin söyledikleriniz yüzünden bir çok kişi çocuk almaktan vazgeçti, bravo" dedi. evlat edinmenin ne kadar kutsal ve hayırlı bir davranış olduğunu kahramanca savundu.
çevremde yeni evlenen bir çok çiftten özellikle de hatun kişilerden duyduğum söz. çocuk yapmanın evliliği yaşamaya (artık her ne demekse) engel olduğunu peşinen kabul ediyor ama çocuk yapmaktan da geri kalmıyor. çocuğun sıkıntılarının o da farkında ancak aldığı eğitim gereği bu çocuk mutlaka yapılacak şeklinde beynini de şartlandırmış.
''muhteşem yüzyila ağir eleştiri
ama bunlar sanıyorum ecdadımızı televizyon ekranındaki muhteşem yüzyıldaki gibi zannediyorlar. biz öyle bir kanuni bilmiyoruz. o kanuninin ömrü 30 yıl at üstünde seferlerde geçmiştir. ben o dizilerin yönetmenlerini de o televizyonun sahiplerini de milletimin huzurunda kınıyorum. bu konuda ilgilileri uyarmamıza rağmen yargının da gereken kararı vermesini bekliyoruz. bu değerlerle oynayanlara milletçe gereken dersin hukuk içinde verilmesi gerekir.'' http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22009998.asp
tesadüfen pkk kampının yanında yaşayan duygusal insan. yine tesadüfen ve baskılarla yıllardır pkk'ya yardım ve yataklık ediyor. tam uçak havadan bombayı bırakınca köylü olduğunu hatırlıyor. dövlet masum halka bomba atiyi diyor. çok güzel bir insanmış gerçekten. çadırda pilav yiyip arkasından ağlanası biri.
memleketim insanı eylemi. kızlarımız koca evine gidene kadar prensestir dostlar, canlar, can dostlar. sonrasını muhtemelen önemsemiyoruz sanırım çünkü o prenseslerin yarısı şiddete denk geliveriyor.
espriyi yapan her durumda mal gibi kalır. espriyi açıklamaya çalışsa, kendi çapımda bişeyler yaptım, anlatamadım dercesine ezilir ezilir... espri o saatten sonra anlaşılsa bile yüksek ihtimalle gülen olmaz. yok, espri açıklamak tarzım değil derse bu sefer boş konuşan adam damgası yer. her koşulda mal gibi kalır, yani bombok bir durumdur.