malesef günden güne gelişen bir olaydır.
Kendisi dünyaca kabul gören jeoloji alanında uzmanlaşmış büyük bir bilim adamıdır. Fakat '' madem dünyaca ünlü bir bilim adamıyım , o zaman neden her boka burnumu sokmuyorum '' gibisinden bir hareketle siyasi , sosyolojik , kültürel ve birçok konuya balıklama atlayıp olur olmaz yorumlar ile kendini daha da aşşağılatmaktadır.
Kendi ağzı ile '' Ben 30 yıldır ekmek almaya bile sokağa inmedim , halkın arasında en son 1981 de bulundum '' demesine rağmen acaba ne hakla sosyolojik tespitler yapmaktadır diye düşünüp duruyorum.
Kendisine göre Marx ekonomide , Kant felsefede , Yaşar Kemal ve orhan pamuk edebiyatta yetersizdir. Çünkü herşeyi en iyi kendi bilmektedir.
Şahsi görüşüm şudur ki , eğer kendileri bu gaz ile devam ederlerse ya kafayı sıyıracaklardır veyahut o 30 yıldır içine girmediği toplumun belirli kesimlerinin yaralarına tuz bastığı için tez zamanda götüne pıçağı yiyecektir.
Yani kusura bakmasın ama Fatih altaylı gibi bir adamı aristokrat yapıp da kimseden saygı görmeyi beklemesin.
Kendisinden dileğim , evinde oturup bilimsel araştırmalarına kafa yorması ve siyasete fazla bulaşmamasıdır.
Bundan aylar önce kobaneye giren işıdın şakşakcılığını yapan ülkücülerin şu sıralar diline pelesenk olmuş cümledir.
Bu kesimden zaten empati , sağduyu gibi hareketleri beklemek aptallık olur fakat şunu söylemekte de fayda var ki ; Samimi değilsiniz.
Birincisi bayırbucak düşerse Türkiye neden düşüyor bana bunu açıklayabilecek biri varsa seve seve dinlerim.
ikincisi de sizin gibi kanla beslenen , kandan zevk alan bir kesimin söylemleri aksine umarım masum insanların canları yanmaya devam etmez, nerede olursa olsun.
Sandıkların ışık hızıyla açıldığı bir seçim geçirdik. Buraya onlarca örneğini verebileceğim , direk müşahitlerin ağzından duyduğumuz okuduğumuz olaylar mevcut. Binlerce görevlinin henüz yolda iken , sırada bekler iken sandıkların %99 unun açıldığının açıklandığı bir seçimden bahsediyoruz.
Türkiye tarhinde bu kadar hızlı açıklanan bir seçim olmamasına rağmen , ortada bunca manipülasyon ve şikayet var iken neden hiçbir kanal ve program bu konuda haber yapmıyor acaba ?
Hadi ana akım medyayı bir kenara bıraktım , muhalif kimlikleri ile bilinen imctv , halktv, ulusaltv ve kısmen Cnn Türk de bile bu konu hakkında ne bir haber ne bir yorum.
Ya arkadaş en azından bir yorum yapın. Ahmet hakan olsun , şirin payzın olsun , fatih portakal olsun kısacası kimse bu durumun absürdlüğü hakkında bir yorum yapmıyor.
Müşahitler henüz yolda iken sandıklarının sonucunun açıklanması , henüz sayımı bitmeyen sandıkların bile açılan sandık olan gösterilmesi hiç bir haber niteliği taşımıyor.
Hepsini geçtim bu denli şaşırtıcı bir sonuca neden kimse şaşırmamış gibi davranıyor. Bir tek beni mi şaşırttı lan bu sonuç delircem.
Çok iyi yazarlar barındıran fakat dergi kültürü bakımından çokta iyi olamayan, satışa odaklandıkça kalitesini ve gözümdeki saygınlığını düşüren dergimsi.
Zeugma antik kentinde gerçekleşen ayıptır.
Kültürel mirasa verdiğimiz önemi bir kez daha gözler önüne seren güzelim olaydır.
Eğitimli insanın ne üniversite ile nede makam ile belirlenemeyeceğini bize gösteren bir harekettir.
Bir ülke de bakanlık yapmış biri, topuklu ayakkabı ile 2000 yıllık tarihi eserlerin üzerinde dolaşırsa varın ülkenin halini siz düşünün gençler.
Kendini ırkını üstün görmek cahillik değil gerizekalılıktır.
Zamanında yunanistandaki bir aileye evlatlık verilmiş olsaydın, şu An Türk ırkını öpmeye çalışan beynin yunan ırkını övmek için çalışacaktı.
Yok türklerin tarihi şöyle şanlı böyle efsanevi.
Aynı şeyi, bu dünyanın en eski imparatorluğu olan mısırlı bir insan da söylüyor, dünyanın bilmem kaçına hükmetmiş ingiliz de ve Moğollar da, Japonlar da.
Eminim şu gün Bangladeş de bile o ırkı övmek için uydurulan birtakım tarihler ve Hikayeler mevcuttur.
Tsk' nın açıklamasına göre Kaçakçılar ile çıkan çatışmada 2 şehit verilen saldırıdır.
Ne hikmetse her şehitte kaçakçı şeklinde açıklama yapan tsk şaşırtmamıştır.
Işıd diyemeyen hükümetin gündemi değiştirmesi uzun sürmeyecektir.
Zira şu An Coca Cola boykotu gibi daha önemli meseleler vardırdır.
Aman tanrımdır.
Ulan sanki Avrupada bir örgüt bunları kaçırıp kaçırıp toplama kamplarında aynı şekilde traş ettikten sonra geri yolluyorlar.
La tamam sakal uzatırsın şekil verirsin falanda, arkadaş o keskin çizgiler o kesmeler hele hele o kaşlar.
O örgütün liderine buradan rica ediyorum.
Bari modeli değiştirin arkadaş 10 yıldır aynı, daral geldi artık.
Yazıyı başka uzuvları ile okuyan yazarlar için Son kez mealini açıklıyorum bu güzide yazının.
Gezi olayı örnek verilmiştir çünkü biz gezi olayında satılmış medyanın ne denli olayları manipüle ettiğini, nasıl yalan haber yaptığını ve nasıl halkı gezicilere karşı kışkırtıp gezicileri öcü olarak gösterdiğini gördük.
É arkadaşın sence bunlar yıllardır kürtler ve o coğrafyada yaşananlar için yapılmış olamaz mı?
Şimdi o sol elini başka bir iş kullan ve çenenin altına koyarak 5 dakika düşün.
Daha okuduğunu anlayamayanlar yazarlar var malesef bu platformda.
O yazı ne bayrağı indireni haklı çıkarmaya nede başka bir siyasi görüşü yerip başka birine destek vermekte.
Yazının özeti şu ki, gezi parkında yaşananları göstermeyen medya yıllardır doğuda yaşananları ne denli göstermiştir sence sorusu.
Senin gezideki direnişin kat kat ilerlemiş halidir Lice.
Ekşisözlük yazarı cassey jones den alıntıdır.
Alıntının nedenini söylemek gerekirse, olay tam da budur ve kelimelere anca bu kadar kusursuz dökülebilir.
"hala "hükümete karşı olmakla devlete karşı olmak arasındaki fark"tan, "çocuk katili, askere kurşun sıkan teröristler"den dem vuranlar var.
yıllardır devletin uyuşturduğu beyniniz anlamayacak yine belki ama, kafanıza vura vura çalıştırmayı deneyeceğiz o beyni.
bak gerzek kardeşim: sen gezi'ye katıldın di mi? katıldın. eğer mal gibi gidip geldiysen entry'nin gerisini okumana gerek yok, senden zaten bir halt olmaz. ama gidip de bir şeyleri gördüysen, o embesillştirilmiş beynini bir parça zorla düşünebilmek için.
ne gördün sen gezi'de? devletin, elindeki imkanları ve gücü kullanarak her türlü yalanı medya aracılığıyla kamuoyuna pompalayabildiğini; toplumun sizden nefret etmesini sağlamak için kutsi değerler üzerinden yalan ve iftira propagandaları (camide bira içtiler) yapabildiğini; ellerinde silah bile bulunmayan masum halka acımasızca saldırabildiğini ve gençleri öldürdüğünü. gördün, yaşadın di mi bunu? sivil polislerin eylemci kılığına girerek yaptığı müsamereyi de hatırlıyorsun di mi taksim'de? hani gezi'yi hiç görmeyen penguen medyası sabahın 6'sında orada konuşlanmıştı ya?
peki bu kadar yalan nasıl çıktı ortaya? çünkü senin elinin altında internet vardı ve olan biten her şeyi anında dünyaya duyurabiliyordun.
peki sen nasıl bir gerizekalısın ki, bundan önce de yıllarca aynı yöntemin işlediğini düşünemiyorsun? lan "koyun" dediğin o eğitimsiz akp tabanının bir kısmı uyandı bazı şeylere, güya üniversite eğitimi almış sizler mallığınızdan bir gram kaybetmediniz maaşallah.
lan gerizekalı; entelköy efeköy'e karşı filmini izledin mi sen? gezi'den bir yıl kadar önce çekilmiş bir film. dikkat et, tipik devlet söylemi kullanılıyordu çevrecilere yönelik: "bunlar bir avuç çapulcu", "bunlar türkiye'nin ilerlemesini istemeyen bölücüler, hainler" vs... aynısını sana gezi'de söylemediler mi? söylediler. peki aynıları kürtler için de söylenmedi mi?
arkadaş; senin elinin altında internet olmasına rağmen devletin toplumda yaratmaya çalıştığı algıyı tam olarak kıramamışsın. toplumun yarıdan çoğu senin dış güçlerin maşası vandal olduğunu düşünüyor. ulan şurada düne kadar bırak interneti, özel televizyon yoktu, devletin kanalı (trt) vardı sadece. hani bugün anadolu ajansı'nı görüyorsun ya, aynen öyle bir trt işte.
devlet sana gezi'de ne yaptıysa, toplumda nasıl bir algı operasyonu gerçekleştirdiyse, aynısını yıllarca kürtlere yaptı. iktidarlara bağımlı penguen medyası, doğu ve güneydoğu'yu hiç görmedi. sadece devletin kendisine servis ettiği haberleri yayınladı.
"pkk orman yaktı" haberlerini okuyup inandınız. "ulan, gerilla saklanacağı yeri niye yaksın" diye düşünmeyi dahi beceremediniz.
"camide içki içtiler" algısı gibi bir "bebek katilleri" algısı yerleştirildi toplumun beynine. kim tarafından? penguen belgeselleri yayınlayan havuz medyası tarafından.
yerel seçim sürecinde haramzadelerin yayınladığı ses kayıtlarının doğruluğundan şüphe etmeden sosyal medyada paylaştınız. üstelik "bu akp'liler hala nasıl oy veriyor bu adama? koyun bunlar amk koyuuuun" nidalarıyla yaptınız bunu. bu paylaşılan ses kayıtları arasında mit müsteşarı hakan fidan'ın "suriye'yle savaş gerekçesi çıkarmak için 4 adamımı yollarım suriye'ye, süleyman şah türbesi'ne 8 tane füze attırırım" konuşması da vardı. gel şimdi beraber bakalım, kimmiş koyun. kendi halkına, kendi insanına, kendi ibadethanesine hiç acımadan bomba atabilen bir devlet yapısından bahsediyoruz. bunun yapılabildiğini kendiniz gördünüz di mi? gördünüz. aynısının kürt meselesinde de yapılmış olabileceğini neden hiç düşünmediniz, düşünemediniz? ne derece ileri boyutta ki mallığınız?
soner yalçın ve doğan yurdakul'un hazırladığı bay pipo adlı bir kitap var. mit'in gizli tarihini yine eski bir mit müsteşarı ağzından ve farklı belgelerden anlatıyor. taaa 1950'lerden beri mit'in nasıl cinayetler işlediğini ve suçu solculara attığını, ardından basına nasıl haberler servis edildiğini ve nasıl operasyonlar düzenlendiği anlatılıyor. 6-7 eylül olaylarını devletin tezgahladığı belgeleniyor. demek ki akp öncesinden, en az 60 yıldır süregelen bir devlet geleneği ve taktiği bu.
elinde türk bayrağı bulunan eylemciye istanbul'un ortasında acımadan saldırabilen bir polisin, doğu ve güneydoğu'da neler yapabileceğini hiç düşündün mü? düşünmemişsindir eminim. çünkü yıllarca penguen belgeselleriyle doldurulan beynin, düşünme yeteneğini kaybedeli çok oldu.
gezi olayları nasıl patladı? parktaki bir avuç insanın üzerine polisin saldırdığını öğrenince isyan edip parka destek vermeye gittiniz di mi? kürt meselesinde de aynı şey yaşanmış olabilir mi? medyada bu olaylar hiç duyurulmadı di mi? kürtlerde de aynısı olmuş olmasın? sonra başbakan sizi terörist, çapulcu ilan etti. sen de daha düne kadar kürtler için çapulcu derken, bir anda övünçle facebook'ta adının önüne getirdin bu sıfatı. toplumun senden nefret etmesi için iftiralar atıldı sana, yapmadığın şeyler yapmışsın gibi gösterilmek istendi. kürtlere de bu yapılmış olabilir mi?
salaksınız olm, vallahi salaksınız. anadolu'daki insan gezi'yi niçin anlamıyor diye isyan edersiniz ama siz onca eğitiminize ve teknik imkanınıza rağmen kürtleri anlamayı beceremezsiniz. ama sorsalar, akp tabanı koyun siz eğitimli aydınlarsınız.
hocam, açık bir şey söyleyeyim mi sana: asıl koyun bizzat sensin ve seninki onlarınkinden daha tehlikeli. çünkü eğitimli insanın cehaletinden daha tehlikeli bir şey yoktur."
Söyleye söyleye dilimizde tüy bitiren olayın bir kanıtı dahadır.
Zira hepsinin aynı bokun farklı rengi oldukları birkez daha belli olmuştur.
Bir gezi parkı eylemcisi ile Beşiktaş da yaşanan olay ile gürsel Tekin'in de eleştiriye tahammül edemeyen ve herhangi bir akpli bakan veya milletvekilinden farksız olduğunu kanıtlayan durumdur.
Arkadaş akp si chp si mhp si, hepsinin köküne kibrit suyu. Her halükarda ezilen yine halk ezilen yine gariban malesef.
Duygularıma tercüman olan cümledir.
Ulan arkadaş birgün deşifre etcem birkaçını o zaman rahat edicem.
La adam gibi muhabbetten haberleri yok ama bir yırtınmalar bir cevvallikler.
Aman aman.
Gezi direnişi sırasında Polis kurşunu ile öldürülen ethem sarısülük'ün babası muzaffer sarısülük hakkında asker arkadaşı ve daha sonra trt de prodüktörlük yapacak olan servet somuncuoğlu tarafından yazılan kitaptır.
"bu kitapta anlatılanların hepsi gerçektir ve roman'ın esrarengiz kahramanı hala hayattadır. mektupları uzatıyorum. o hiç okumadan, tek tek elden geçiriyor mektupları. toplam on üç mektup. mektuplardan hiçbiri aynı kağıda yazılmış değil, yani biri sigara kağıdına, bir diğeri dosya, başka biri asker defterinden koparılmış sayfa, teksir kağıdından koparılmış bir parça. istanbul'u, gemiyi, evi, barkı her şeyi unuttuk. öylece mektuplara bakıyoruz. o sormuyor, ben de anlatmıyorum. suskunluk büyüyor, o mektuplara dalıyor, ben kubbeleri seyrediyorum, sol tarafıma kız kulesi düştü şimdi. aziz, elindeki mektupları bana uzattı ve kendi kendine söylendi. 'bey oğlu bey, köle oğlu köle olmak rızasındadır...' bu adam kim? ? ? - bu adam bir 'kam', bir 'bilici' azizciğim! "
Saçma sapan bir önermedir.
Kimsenin aksini ispat edemeyeceği demişsinde güzel kardeşim, e peki senin bunu ispat edebilecek bilgi birikimin varmı?
Hadi onuda geçtim, diyelim ki var, tezini tabanına oturttuğun ispatlar, sebep ve nedenler, bu adamın komünist olması veya Sırrı süreyya önder ile görüşmesimidir?
Anlamıyorum la sizi, adamın edebi kimliğini ve yeteneğini tartmaya kalkıyorsunuz, ölçütleriniz adamın siyasi görüşü.
Eğer okumayı sever, edebi bir birikime sahip biri isen , sana tavsiyem şudur ki, "sen okuma kardeşim sapıtıyorsun."
Alman basının bugün itibari ile bangır bangır bütün tren istasyonları dahil heryerde Son dakika geçtiği haberdir.
Haberin devamında, Erdoğan'ın 2 adet ses kaydını kabul ettiğini fakat buna rağmen, yaklaşan seçimlerde büyük ihtimal ile iktidarı tekrar kazanacağını belirtmektedirler.
Kendi Cumhurbaşkanlarını, faizi düşük kredi aldığı gerekçesi ile istifaya zorlayan bir ülkenin vatandaşlarının bu habere şaşırmaları ve istasyonlardaki haber ekranına aval aval bakmaları ise doğaldır.