kedi ırkıdır. girdikleri evin efendisi oluyorlar, resmen köleleştiriyorlar insanları. dünyadaki bütün evlerde de böyledir eminim. bunun da bilincindeler ve götleri acaip kalkık afedersiniz. ben de kedi olsam ben de öyle olurdum muhtemelen.
kadından kadına değişir tabii ama benim en çok tecrübe ettiğim şey sevdiklerinin yanında olmalarıydı. özellikle *sevgilisinin yanında huzurlu olan kadın, dünyadan başka bir şey beklemez. o an bitmesin ister. erkek olarak ben de öyle hissederim tabi aşık olduğum bir insan olduğu zamanlar.. erkek-kadın farkı pek gözetmemek lazım.
ilk olarak 1967 yılında alfa romeo tipo 33 stradale modelinde kullanılan teknoloji. bu otomobilde 2 litre hacminde atmosferik motordan 270 hp güç üretiliyordu (yol versiyonunda). yarış versiyonlarında hacimde de ufak değişiklikler yapılarak güç devasa miktarlara ulaştırıldı. 2014 yılında bile hala bu hacimden bu güce ulaşan atmosferik motor üretilmemiştir. ayrıca bu motorda v8 silindir görev alıyor ve 16 buji kullanılıyordu.
5 nesil olarak 1967 yılından beri üretilmekte olan alfa romeo modeli. 6. nesli mazda mx5'le ortak platformda arkadan itiş turbo motorlu olarak 2015 yılından itibaren üretilmesi planlanmakta. ilk serisinden itibaren sürüş zevki inanılmaz zevkli ve tüm modelleri sınıfının en güzel roadsterleridir*. 5. nesile kadar tüm modelleri özgün tasarımlarla gelmişken 5. nesli alfa romeo 159'un platformunu ve kasa tasarımının büyük kısmını kopyalamıştır. 4. nesil de aynı modelin coupesi olan gtv ile aynı platformdadır tabii. 4 ve 5. nesli hariç tüm modeller arkadan itişlidir. ülkemizde en yaygın olan modelleri ise önden çekişli olan 4. ve 5. nesiller. en yaygın dediğime de bakmayın, 4. neslinden türkiye'de sadece 34 adet bulunmaktadır (32 adet 2.0 twinspark, 1 adet 3.0 v6, 1 adet 3.2 v6). bunlardan pert olup trafikten çekilenleri de dahil.
1996-2004 arası üretilen 4. nesli için özetlemek gerekirse: sürüşü müthiş zevkli, piyasada az olduğu için pek bilinmeyen ve 7'den 77'ye herkesin ilgisini çeken, parçalarının büyük çoğunluğu diğer tüm alfa modelleriyle uyumlu, performans olarak da diğer modelleri ile kafa kafaya aynı diyebiliriz (0-100 hızlanması 8,5 saniye). 2.0 ts motorlu olanlar alfa romeo 156 2.0'larla aynı performans ve yakıt tüketimine sahip olmakla birlikte passive steering denen arka tekerleklerin virajda hafifçe dönmesiyle yol tutuşu bir miktar daha iyidir. şasileriyse esnek 156 şasisinden sonra taş gibidir. geniş lastiklerle aracı yoldan çıkartmak neredeyse imkansız. kütür kütür sert olan bu araç yol tutuş konusunda arkadan itişli rakipleriyle bile kıyaslandığında sınıfının en iyisidir belki de.
harzemşahlar zamanında devletin üst kademelerinde danışmanlık yapan bilim adamı. daha sonra harzemşah devletini gazneliler fethedince gaznelilerin himayesine girmiş ve gazneli mahmut hükumdarlığında yeniden devlet işlerine danışmanlık etmiştir.
gazneli mahmut kendisi için "sarayımızın en kıymetli hazinesidir" demiştir. özellikle astronomi konusundaki buluşları ile dünya tarihi için önemli bir bilim insanıdır. dünyanın ekliptik eğimini 1950lere kadar onun kadar hassas şekilde ölçmeyi başarabilen bilim insanı olmamıştır.
günden güne siyasi parti gençlik kolları havasına bürünen sözlük. eski yazarlarını yavaş yavaş kaybediyor. özellikle 29 nisan'da çaylakların tümünün "yanlışlıkla" yazar yapılmasından sonra güvenilirliğini de kaybetti. zaten moderatör denilen bir şey kalmadı, ispiyon sistemi ise tamamen çöktü. bu kadar büyük olmasına rağmen zirveleri arkadaş grubu toplantısı havasında. sözlüğün düzenlediği zirveler ise tamamen kar odaklı. başıboş, eski değeriyle alakası olmayan bir sözlük artık.
"nuns saw on him the Messiah in flesh;
Satan's adorers the lustrous Prince of Darkness;
philosophers the Supreme Being;
young females an enchanted prince;
Men an ideal reflection of themselves."
Look Me in the eyes and drown...
I am your vulture, your immoral sculpture
Mirrorman, who understands
I know you, I am you
Your fantasy and reality
I wait for you to welcome you in my dreamworld
My water-eyes
Look Me in the eyes
Touch me in the eyes and dream...
--spoiler--