Olay bu sabah saat 06.30da, 34 BL 2564 plakalı cezaevi aracı Kayserinin Pınarbaşı ve Sivasın Gürün ilçeleri arasındaki karayolunda seyir halindeyken meydana geldi. ilk belirlemelere göre araçtaki teknik bir arıza nedeniyle çıkan yangın kısa sürede tüm aracı sardı. Bulundukları bölümün kilitli kapıları görevliler tarafından açılamayınca içerdeki 5 mahkum alevler arasından çıkamadı. Diri diri yanarak ölen mahkumlardan ikisinin Medeni Demir ve Akif Kırımlı olduğu belirtildi.
kökenlerini yunan a dayandıran batı medeniyetinin son yüzyıllarda dünyanın tamamını değişik değişik pozisyonlarda becermesinin müsebbibi olan kapitalizmin yine yunan dan başlayarak çökmesi ironik olduğu kadar şahane olacaktır da. ama gelecek olanın komünizm olması pek de muhtemel gözükmüyor.
Selçuk Anadolu Lisesinin muhteşem tarihi taş binasının yapımına 1916 yılında başlanmış ve Erkek Muallim Mektebi olarak açılmıştır. 1973 yılına kadar Milli Eğitimimize güzel hizmetler veren sayısız ilkokul öğretmeni yetiştirmiştir. 1973-1974 öğretim yılında öğretmen lisesi haline dönüştürülmüştür. 1974-1979 tarihleri arasında Eğitim Enstitüsü, 1981-1982 de Meslek Yüksek okulu, 1982-1984 de Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürlüğü hizmet binası olarak kullanılmış, 1984-1985 öğretim yılında Selçuk Anadolu Lisesi olarak öğretime yeniden açılmıştır. Adı, Türk milletinin tarihte kurduğu Selçuklu Devletlerinin hatırasına Selçuk Anadolu Lisesi olarak belirlenen okulumuz, güzel yurdumuzun tarih ve kültür şehri mağrur Sivas'ımızda, geçmişten günümüze sıcak selamlar taşıyan eğitim abidesi olarak çalışmalarına onurla devam etmektedir. 1984'ten beri Anadolu Lisesi olarak eğitim öğretime devam eden okulumuzda, 4 adet ingilizce ve 2 adet Almanca şubesi bulunmaktadır. Bu özelliğiyle Türkiye'de Almanca dil eğitimi veren sadece 7 okuldan birisidir.
(bilgiler okulun resmi web sitesinden alınmıştır.)
abidin dino 1941'de mecitözü'ne sürgüne gönderilmiş. o zamanları "kızılbaş günlerim" adlı kitabında anlatmış. ben de yeni öğrendim. ne de olsa kütük mecitözü tabi.her ne kadar mecitözü'nü ömrümde bir kez görmüş olsam da ilgimi çekti. buraya yazayım istedim. temelsiz ve alakasız, nereden çıktığı belli olmayan bir mikromilliyetçilik çöktü üstüme. hayırdır inşallah. affet beni sözlük.
ölümlü varlıklar olarak insanların yapıp ettiklerinden dolayı onlara kızmak kadar boş ve anlamsız bir eylem yoktur. ne kızıyosun ki? ölecek işte. belki bu gün belki daha da yakın. ne kızıyosun ki? sen de ölecekisin. ve bunu okuyan sizler. aranızdan önce kim ölecek acaba?
hayatının 10'lu yıllarından 50'li yıllarına kadar her ayın (öncesi ve sonrasıyla yaklaşık) 10 gününü hormonal ve dolayısıyla psikolojik olarak anormal geçiren varlıkların dengesizliği aslında onların normali haline dönüşmüştür, kadınların dengesizliği onların denge halidir.
her insanın mutlaka gerçekten kötü bir yanı vardır ve dünyada yalnızca kendinin bildiği bir şey varsa işte o kötü yanınla alakalıdır. kimseye söyleyemeyeceğin kadar kötü, utanç verici ve çoğunlukla kendinin bile hatırlamak istemeyeceği bir şey yada şeylerdir.