geçenlerde okuduğum güzel makalenin başlığı ve anafikri. Türkiye Cumhuriyetinde Kürt, Alevi, Ermeni olarak yaşamak serbesttir ancak bu kimliği hatırlamak ve hatırlatmak suçtur.
kemal kılıçdaroğlu gibi kürt olduğunuzu reddederseniz en yüksek mevkiler sizi bekler bu ülkede. ama devlet bakanlığı yapmış şerafettin elçi gibi "ben kürdüm" derseniz 1,5 yıl hapishanede yatarsınız.
zannedersin bu endişe sahibi insan ülke geleceği için bir şey yapıyor. eminim birazdan o da benim gibi dünya kupası finalini izleyecek. madem bu kadar endişelisin ülkenin geleceğine dair bir şeyler yap. onun yerine converse giy, levistan aşağı giyme, elinde marlboro sigara ve zippo çakmak olsun. sonra iki entry gir şovmen vatanseverlik yap.
1922 de atatürk tarafından kürtlere otonomi verilmesini öngören bir teklif verildiğini görmeyen insandır.
lozan anlaşmasında 39/4. maddeyle kürtçenin günlük hayatta kullanılacağının bizzat taahhüt edildiğini gözden kaçıran insandır.
tüm uluslar bağımsızlığını ilan ederken "biz sizinle kardeşiz, kardeşliğimiz malazgirte kadar dayanmaktadır. gelin ayrılmayalım. yeni ülkeyi beraber kuralım" teklifine evet diyenleri önemsemeyen insandır.
"türkler ve kürtler" ibareli açıklamaların lozana kadar her gün başka bir devlet yetkilisi tarafından yapıldığını idrak edemeyecek kadar resmi tarihin pençesine düşmüş insandır.
artık internet üzerinden erişilebilecek durumda olan gazete arşivleri kendisine kapak olacaktır. sanki 10 yıl önce isviçreydik, bugün sağlık, sosyal güvenlik, ekonomik sıkıntılarımız çıktı. terör, kürt sorunu sanki geçen sene açılımla başladı.
hani demokrasiydi ya. ülkenin işinize gelince % 99'u müslüman olacak, işinize gelince kurban bağışı toplayacaksınız, işinize gelince millete şehit diyeceksiniz yani kısacası din tarafında yer alacaksınız. ama millet dinini yaşamak istediğinde, cemaatlere izin vermeyip devletin kendi dinini yaratma yoluna gideceksiniz. yok ezan sesini kes, yok ezan türkçe olsun, yok din adamını devlet yetiştirsin.
yargının dibine kadar siyasallaştığını görmeden yargı siyasallaşacak endişesi bu hayır sebeplerinden ilki.
11 kişinin kendi kendilerine yetki verip o yetkiye göre karar vermelerini gözden kaçıranlar anayasa mahkemesinin bu yanlış yapısının değişmesini istemiyorlar.
anayasa mahkemesi ve hsyk nin yapısında değişiklik öngören maddelerin dışındaki maddeler de karşı çıkılacak bir şey zaten yok. geçici 15. maddenin kalkmasını, yaş kararlarına mahkeme yolunun açılmasını kimler istemez.
her şeyi çözmeyi vaad eden ama çözüm yolunu açıklamayan tipik chp li.
"etnik kimlik herkesin şerefidir" derler ama anadilini öğretmeye gelince yan çizerler, kürt lafını bile ağzına alamaz. işin daha garibi kendisi de bir kürttür. geçenlerde bir yazarın dediği gibi cumhuriyet gizleneni sever.
türban sorunu açılır. "hukuk içinde halledeceğiz derler" yani türbanlı başını açacak. çünkü olaya mahkeme kararları açısından bakıldığında durum budur.
çeteleşmeye karşıyız derler, ama daha ilk kongre konuşmasında " özel yetkili mahkemeleri kaldıracağız" vaadini verir. yani ergenekon soruşturması bitecek. bu da kendisinin ilk elle tutulur vaadidir şu ana kadar.
ilk kongre konuşmasını nasıl hazırladığı sorulduğunda " memurlar.net'te en çok tartışılan konulara baktım, ona göre hazırladım " cevabını verir. bu da vizyonunu bize gösterir.
halktan yanayım der ama halka giden yasanın halka gitmesini engellemeye çalışır. dur belki halk reddeder, ki bu muhalefet için en iyi sonuçtur, iktidar partisi büyük yara alır. ama hayır, medet umdukları yer sandık değil ordu, anayasa mahkemesi gibi zinde güçlerdir.
hangi partiye kesinlikle oy vermezsiniz anketlerinde % 75 ile birinciliği zorlayan, kürtleri türbanlıları dindarları dışlayan, dolayısıyla ülke genelinde %25'i hiçbir zaman aşamayacak olan bir partiye sözlükten taraftar çıkarmakla görevli grup.