hayat, geçmişten özümsenerek geleceğin şekillendirildiği bir hamurdur. er kişi niyetine tutulan dileklerin aydınlığında kalbin derinliklerinde kalan saklı hatıralar, ara sıra yerlerinden çıkarılarak arındırılır üzerilerinde kalan tozlardan. her tanışılan insandan bir iz kalır; her okunulan kitaptan bir kelime, her öpülen dudaktan bir sıcaklık kalması gibi. kelimeleri kullanmasını bilen bir insan ile her zaman konuşabilirsiniz. yeter ki bu insan sizi çok tanımayan biri olsun, hakkınızda her şeyi bilen bir insan ile paylaşacak bir şeyiniz kalmamıştır.
olgunluk, yaşantıların ruhunuza kattığı yaşlanmışlık hissiyatının naif ismidir arkadaşlar. özlüyorsanız gideceksiniz, seviyorsanız söyleyeceksiniz ve gitmek istiyorsanız gideceksiniz.hayatınızda eski sıfatına sahip olan insanlar size bugünlerinizi kazandıranlardır. mantığınızın, tecrübenizin ve aklınız ile hareket etmenizin size kattıkları, geçmişiniz sayesindedir. ondan uzaklaşın ama nefret etmeyin, güzel günlerdi o günler, unutmayın.
her insanın ruh haline ve duygu yoğunluklarına göre hayallerinde mutlaka bir kere kurmuş oldukları ana ait kişidir. kah eski sevgili, kah aileden bir birey, kah yıllardır dargın olunan dosttur bu. ama ölümün soğukluğu ile ısınan kalp yumuşar ve hatıralar yerlerinden çıkar. ölmek kesinleştiyse artık ve son bir telefon hakkı kadar nefesimiz ciğerimizde mevcut ise, o kişi aranarak son sözler söylenir ve olaylar gelişir.
- muhittin noluyor muhittin !
- nolacak amınakoyım, ölüyoruz işte de arayayım dedim seni.
- illa öldüğünde aklına geliyorum yani öyle mi ?
- ananısikym necla ananı.