Kaşar bir kadın ve gözü açılmamış masum bir Anadolu erkeği üzerine (Yaşanmamış bir hayat hikayesidir. Oyuncular ve isimler gerçek kişiler olmayıp telif hakkı uludağ sözlük yazarlarına aittir. Emeği geçen tüm yazarlara şimdiden teşekkürü borç biliriz.
Erkek - Çok heyecanlıyım sonunda hayallerim gerçek oldu sevdiğim kadını kollarımın arasına alacağım.
kadın - Bende...
Erkek -Nasıl yani?
K -Bende heyecanlıyım ,bende arasına alacağım.
E -Arasına almak! ha onu diyorsun, bende sandım, sende beni seviyor... neyse
K -sevmesem şuan seninle aynı yatakta birlikte olur muyum? (Gerçek niyet bu değildir)
E -O da doğru
K -Neyse... Hadi başlayalım
E -Tamam bana uyar
K -Hayır, dur... Önce ışığı söndür
E - ??? Ne ışığı? Hangi ışık? Sabah daha...
K -Şey canım ya kusura bakma ağız alışkanlığı.
E -Ağız alışkanlığı mı? ilk olacağım sanıyordum
K -ilksin tabi, özelsin benim için (bu gün için) bir anda çıktı ağzımdan bi filmde izlemiştim o sahne gözümün önüne geldi
E -Tamam o halde, başlayalım
der ve erkek üste çıkar, merdivenlerden yukarı doğru çıkarak, dubleks evin üst katındaki pimapen pencereyi kapatır, komşulara ses gitsin istememektedir. Bir battaniye alarak tekrar odaya döner.
bu sefer gerçekten üste çıkar ve olanlar olur, kadın büyük bir çığlık atar, çığlık atan kadınla, korkuyla geriye çekilip yana yatan erkek arasında sahte ama tatlı bir sohbet başlar...
-Çok canın yandı mı?
-Evet
-Biraz bekleyelim mi? ne dersin
-iyi olur
-Ya baksana, neyse boş ver. ama sormalıyım, şey nasıl desem sen...
-Evet söyle ben?
-Her yer daha bembeyaz da
-E ne olmuş Seviyorum beyaz koltuk ve yatak odası takımlarını ben
-Onu söylemiyorum, demek istediğim
-Ne peki?
-Ortalığı kana bulayamadım, kan gövdeyi götürmedi, kanımız yerde kaldı
-Kanınız yerde mi kaldı?
-Şey öyle demek istemedim. Karıştırdım ben bizim oralarda töre cinayetleri, kan davaları çoktur oradan aklımda kalmış o söz
-Anladım
-Çok anlayışlı bir kızsın
-Evet öyle söyler arkadaşlarım ama sen şunu diyorsun, benim kanımı soruyorsun
-evet onu diyorum neden olmadı?
-Ben küçükken der kekelemeye başlar sözcükler bir birine karışır kadının... ben, bisiklet, yokuş yukarı, düştüm ve koltuk diyerek ağlamaya başlar kadın... Kollarıyla kadınını saran Anadolu delikanlısı götü başı çıplak yataktan dışarı çıkar ve yürümeye başlar, Montunu(Giysi) askılıktan alıp gelerek kadının omuzlarını örter, korkma geçti, anlat hadi der... Kadın Sevdiği erkeğin gözlerinin içine bakarak gerçeği söyleyerek onun hayalindeki kızı öldürmek istemez ve Bir bisiklet kazası anlatmaya başlar.
Yeni tanıştığı bir insanla ilk defa bir yatağı paylaşacak olan insanın partnerini konuşarak olacaklara karşı uyardığı,( Sözlü ikna, yumuşatma vs ) hazırladığı bir nevi sözle yapılan ön sevişmedir. Karşı cinsle yatakta bir araya gelen insanın uyku, sevişme öncesi ya da sonrası durum değerlendirme sürecini kapsayan, uyumamak ya da sebep olduğu hayala kırıklığını konuşarak gidermek için açtığı sohbet türüdür. Evli çiftlerin günün ya da ilişkilerinin gidişatını değerlendirmesini yaptıkları sohbet şeklidir.
ihtiyaçtan satıyorum. Bir ipnenin masum bir vatandaş üzerinde (cinsel ihtiyaç) sekme ihtiyacını gidermesi, eski ve yıpranmış arabasını kakalama hazzını yaşayan birinin yüzündeki gülümseme şeklidir. Ufo gören masum köylü de ihtiyacını gideren adam o kadar psikopattır ki aldığı parayla gider sattığı arabanın aynı model ve rengini bulur onu satın alır. Aldığı yeni arabanında sağını solunu vurup boyattıktan sonra motoru ve lastikleri sekince yine ihtiyacı gelir ve bir ilan daha verir. iHTiYAÇTAN SATILIK ARABA
KPSS (Kamu Personelini Sekme Sınavı) sınavına girip Genel Yetenek-Genel Kültür sınavına ek olarak öğleden sonraki oturumda 120 Eğitim bilimleri sorusuyla cebelleştikten sonra KPSS P10 puan türünden öğretmen olmak için tercih yapan bir öğretmenin tercih listesinde en son işaretlediği, seçtiğim okullar gelmezse devlet nereye atarsa oraya gidip öğretmenlik yapmayı kabul ediyorum demesini yazılı olarak taahhüt alan yere 657 devlet memuru olarak atanmasıdır. Atanma haberinin verdiği sevinç ve mutluluk atandığı yere gidip okulunu ve çevre şartlarını gördüğünde giderek azalır ve zamanla kaybolur. Mına koy-um nereden işaretledim 26 yı dedirten sonuçları berbat olan atanma türüdür. Bakanın başka kadro ataması yapılmayacak demesinin ardından yeni bir öğretmen ataması yapmasıyla hayatı ve hayalleri kararan öğretmen duygusudur.
Amacı bir erkek bulup bir an önce dünya evine girmek olan, parmağına takacağı tek taş yüzüğün hayaliyle yaşayan 2 ayaklı, uzun saçlı insan tipidir. Hayalini kurduğu tek taş yüzüğü kendisine kimin hediye ettiği ya da manevi anlamı o kadar önemli olmamakla birlikte fiyatı, büyüklüğü, arkadaşlar arasında dikkat çekmesi bir yüzükte olmazsa olmaz beklentisidir. Yüzüğü kapan masum köylü gün geçtikçe hayatı ve eş olarak seçtiği insanı sorgulamaya başlar gerçek hayata döner. Evinin kadını, çocuklarının anası olur ev anne olmak fedakarlıktır. parmağındaki yüzüğü satar ve özüne döner. Yediği Yara bandı yanına kar kalır. keşke bu kadar acele etmeseydim der durur
insan her konuda ikiye ayrılır, düşüncelerinde bile... belden aşağı, belden yukarı en önemli 2 ayrım noktasıdır. ilk başta bir kadın görür ve belden yukarısına bakarak güzel olup olmadığıyla ilgilenir daha sonra o kadınla çıkma şansı yakalarsa dikkat noktası belden aşağı kayar, değerlendirme kriterleri değişir. Kadına 1 gece yarısı kadına yanaşır tepki olumlu olursa sorun yok ama kadının yaklaşımı olumsuz olursa çamura yatar, reddedildiğini saklar ve arkadaşları arasında götü başı ayrı oynar.
Kim söylüyordu tam anımsayamadım. ama şöyle bir şeydi; Bu gece son. Biraz sonra... Bu çatıdan şimdi atlayacağım aşağıya, yere çarpım ebemi göreceğim. Gidip öte dünyada kendimi bulacağım. Mutlu ol, iyi bak cesedime, gözün arkamda kalmasın, çıplak atlamışsam eğer bir yaprak ört üstüme bana bakan olmasın... gerisi neydi diye düşünmeyin, falan filan nakarata gelmeden ağız üstü çakılırsınız zaten.
Mal ve çaresiz kalan bir erkeğin sevgili bulamamasının sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Sevgili bulamayan esas oğlanın evine es kaza gelen normal kız arkadaşını bile becerme isteğidir. Kız açısından sakıncalı, erkek açısından acınası bir durumdur.
Karşılaştığın olumsuz bir hal, durum ya da olay karşısında her ne olursa olsun az da olsa zarar görmektir. Mevcut 2 seçenek arasından hangisini seçersen seç, seçimlerde zararlı çıkmaktır.
ismail YK dan SON DEFA BEBEĞiM. her kavga düşünüldüğü gibi sonuçlanmaya bilir. Ne demişler El ( yabancı kişi) yumruğunu yemeyen, kendi yumruğunu bir şey sanırmış.
1. sınıf öğrencilerine 4. sınıf konularını anlatmaktan zevk alan, sonrasında ise anlamadığınız bir yer varsa sorun diye ekleyen mal bir hocanın içinde yaşadığı ruh halinin sınavlara yansımış şeklidir.
Numarasını göstermek istemeyen kişinin özel arama sına cevap verilmediği için, özel arama yapan kişiden gelen telefonu açsana benim anla diye gelen mesajdır özel mesaj.
Sabah akşam birlikte olduğu ve bir zaman kendini aşık hissettiği kadınına ( mala )koyduğu yeni isimdir. Anlam KAYMASI 2. Bu sözcük sadece cinsellik olarak değil fiziki eylem olarak da bazı öğretmenler tarafından sınıftaki geri zekalı öğrencileri için sıklıkla kullanılır. Eşek sudan gelene kadar dövmek (dayak yemek) le eş değerdir.
Büyüyerek konuşma yetisi kazanacak ve giderek hayatı sorgulayıp, sistemden ve ülkesinde olup bitenler yüzünden bunalan ve isyan safhasına gelebilecek insan oğlu için küçük yaşta sessiz kalmasını, sorun çıkarmamasını, çıkarsa da çabucak susmasını öğretmek adına ağzı küçük yaşta terbiye eden bir oyalama aleti.
herkesin sağlık, eğitim vs durumlarda sürekli olarak sistem bozuk diye dert yandığı fakat gerçekte bir sisteme sahip olmayan bir ülke.. Olmayan bir sistem bozulamaz gerçeği.
Saat 8.30 kalkış 5 dk tuvalete gidip ihtiyaç giderme ve tekrar yatış. Saat 11:30 2.uyanış, tek göz açık mesaj atan olmuş mu? telefon kontrol. Yok. 5 dakika daha anlamsız tavan seyrinden sonra hakiki kalkış. istikamet mutfak (yemek ve kahvaltı yapılan yer). Kaç gündür çorba içmediği fark eden yazar 4 kişilik çorba tarihini yeni ölçüler kullanarak tek kişiye indirir ve güzel 1 mercimek çorbası yapar. Yanında akşamdan kalma 2 dilim börek. Hazır meyve suyu, kahvaltıyla güne merhaba. Sonrası rutin ve klasik işler... Sağlıklı bir yaşam için sabah koşusu, yoga antrenmanı, 8 saat yüzme, sonrasında tenis kortunda Maria şarapovva ile bir set maç. Ardından at çiftliğine gidip yarım saat eşek binme. Sonrasında köye benzer bir ilçede Gross hyper mega markette alışveriş ederken reyonlar arasında kaybolma... Köylü kızlarla geceyi gündüze katıp zil zurna sarhoş olana kadar şerbet içip tezek kokuları eşliğinde çılgınca dans edip kendinden geçme. Derken derin bir sessizlik çöker ve uyanırsın mal gibi bir rüyadan.
Murtaza pür dikkat kesilmiş 1. meleğin konuşmasını dinlerken birden gözü başka bir tarafa çevrildi. Onlara doğru koşarak gelen kanatlı bir melek gördü. Murtaza meleklerin kanadı varken bu meleğin koşarak kendisine doğru gelmesine bir anlam veremedi. Yoksa bu bir ruya ya da melekler arası kanatlı koşu yarışması mıydı? Burası neresi? Neresi burası? Bu sorular yoksa birbirinin aynısı mı? Murtaza kafasında bu sorular ve cevaplarıyla uğraşırken melek yanlarına kadar geldi. Murtazanın bir zamanlar tüy olan kılları diken diken olmuş ve şaşkınca gelen meleğin ne söyleyeceğini merak ediyordu. Sustu fakat melek konuşmuyordu. Koşarak geldiği için koşu temposunu ayarlayamamış olsa gerek soluk soluğa kalmıştı. Derken meleğin ağzından bi kaç kelime çıktı. Murtaza senin gideceğin yerde salon olmayacak. Çünkü orayı Başbakanlık toki yaptı dedi. Murtazanın içi rahatlamıştı, gözleri doldu. Sahi mi, sahimi söylüyorsun, salon yok mu? Büyük oda yok mu? Gerçekten orayı toki mi yaptı, o zaman benim hiç büyük günahım yok, hep küçük günahım mı var diye sorgular sordugu anda suratının tam ortasında şaklayan bir kanat darbesiyle kendine geldi. Melek yalan söyleyecek değiliz heralde yalan söylesek melek olamazdık herhalde aptal dedi. Bu konuşmadan sonra sırtını dönüp giden meleğin arkasında 8 rakamını gören Murtaza bunun 8. melek olduğunu anladı. Doğruya forma numarası olamazdı. Ama ama dedi. 1. 2. melekten sonra neden 8. melek gelmişti? hemde uçarak gelmek yerine neden koşmayı seçmişti? Yoksa yine mi benzin fiyatları zamlanmıştı? aklına hemen şekil yaptırdığı façalı Doğan görünümlü Şahin arabısı geldi. Parasızlıktan yıllarca deposuna 1 lt benzin koyduramamaıştı. Tüp taktırmayıda hiç bir zaman kendine yediremedi. Oysa o kadar sanayide çalışan eş, dost, ahbap, tanıdık, bilir kişisi vardı. Dalmıştı hayal görüyordu; Gözlerinin önüne adana eksozu takdırdığı gün geldi. Zengindi o zamanlar o kadar zengindiki arabasının depo kapağına akıtan bebe resmi yapıştırmıştı. hatta o akıtan bebe resmi yüzünden mahalleli yanlış anlamış ve herkes aha erkek WC resmi diyerek Murtazanın deposuna akıtmıştı. O zamanlar ibre fuul (dolu) görünüyordu. Mustafa yıllar sonra tekrar hayalde olsa arabasına binmiş ve direksiyonu tekrar tutabilmişti. Dikiz aynasını ayarlamak için aynaya baktıgında arkada Şaziye yi gördü. Şeytan görmüşe döndü ve ivedilikle ( aceleyle ) uyandı. Kan ter içinde kalmıştı alttanda biraz kaçırmıştı. Şaziye'yi Dikiz aynada görmesi hala arkada bıraktığı anıları olduğunu gösteriyordu. Ve o an karar verdi geçmişle hesaplaşması gerekti ve bunun için tekrar doğup büyüdüğü o topraklara dönmesi gerekti.
insanoğlu her gün bir şey çeker. Örneğin; bir şeye üzülür ve derin bir of çeker. Canı sıkılır içki içip kafa çeker. Yılbaşı günü bir keseden tombala çeker. Kız arkadaşından ayrılır artık geri kalan ömründe ......... çeker. sizce daha başka ne çeker?
bende bi başlık yazımayı düşünüyorum . düşen erkeğin üzerine düşmek isteyen bayan yazarlar.. anlamıyorum bu memlekette neden bütün abazalar erkek sanılıyor . kız ya da kadın abaza hiç yok mu?