okulun açılmasına 20 gün kala sevgili olunup 23 saatlik mesafede aşk yaşamaya kalkışmak gerçek aşk mı, aptallık mı?
hele ki aşkın a'sından haz etmeyen dengesiz huysuz biri iseniz . karşındakine kıyamamak mı bu . kıyamamak demişken birinin 23 saatlik bir yolu gözlemeye mahkum etmek karşındaki aptal aşıktan daha kötü değil mi?
Mantık çerçevesine yerleştirememek aşk mı?
işte bu işte bi bokluk var.
bu nasıl bir büyü kapıldım.
Adamı tanımıyorum bile aramızda dört yaş var. illegal bir chat sitesinden tanıştım. Kaç yaşındasın? Nerelisin? ve diğer klasik soruların ardından konuşmaya başladık. ilk muhabbeti kadınların erkekleri kandırdığı.
Adamım senin karşındaki de bayaan. Neyin kafasında bu dedim ama içimden konuşmak geliyor. içimdeki feministi ortaya çıkardım. Konuştum da konuştum. Bir saatten sonra baydı mı muhabbet. Saldım gitti...
Sanmıştım ki. Gitmemiş. Birkaç gün sonra tekrar mesaj geldi. O kadar da tuhaf değilmiş ya deyip konuşmaya devam ettim. Konuştum, konuştum. Nasıl da zaman akmaya başladı anlamadım. Kapılıyorum adama. Bir gün bir ses kaydı geldi bana. En sevdiğim gruptan söylemiş. Allah'ım sesine vuruldum. içim gitti. Yanımda olsa alıcam beslicem nasıl tatlı. öhhö neyse kapıldım buna ben. Çaktırmıyorum da yiğitliğe bok da sürdürmem. Ama diyorum lan sen niye haritanın bir ucundasın diye sövmüyorum değil yani. Bir insanın sesi seni esir alır mı? Alıyormuş. Hiç bana göre değil bunlar aman pırt diyen bana bile sökmüyomuş yani.
Ah bu muhabbetlerinde cicim ayı oluyormuş. Kapıldım dedim ya harbi kapılmışım buna. Konuş, konuş, konuş. Bir zamandan sonra muhabbetler bitmeye başlar ve sen onu düşünürsün. Düşünürsün. Cevaplar kısalır. Senin düşünmelerin artar. Sonrası mı? Sen onu görmek için çabalarsın. Her gün sesini duymak için aradığını söyleyen adam hop seni unutur.
Şimdi mal görmediğin adama ne tutuluyorsun denmez mi sana?
Denir tabi hem de tam oturacak cinsten bir laf olur .
Noldu şimdi?
Büyü bozuldu...
ilk başta şiirinden bir kısım okumuştum. Sözcükler benimle konuşmaya başladı sanki. Her şiirinde doyumsuz bir tat var. Seni anlam denizinde sürükleyip götürüyor.
Her ölüm erkendir ama onun kaleminin sonsuza gitmesini yakıştıramadım bayım!
hayatımda yaşadığım en dengesiz anlardan biri. Ne yapacağını bilemiyor insan. Onu geçtim seçtiğim meslekte mutlu olabilecek miyim kaygısı yok mu ? Kafama sıkasım gelmedi değil.
Aileden yardım alayım diyorsun onlar ayrı dünyada. Öğretmen ol, hemşire ol, abartalım puanım o kadar iyi değil de DOKTOR ol.
insanlar bu dayatmalar yüzünden sevmediği başarılı olmadığı bölümlerde çürüyüp gidiyor. Milyonlarca vasıfsız işçi yetişiyor. Ülke kalkınmıyor.
Seçiyorsun bölümü. En büyük sıkıntı okul... Her sorduğun oo benim üniversitem süper. Şöyle güzel aman yarabbi böyle güzel. Kötü yok. Uzaklık var. Yol masrafı var. Okumak var. Ortam var. Var da var.
Bugün son gün. intihar etti diye duyarsanız birilerini.
Kesin o dengesiz benim...
Mesajda ise cümlenin kuruluşuna bak azıcık. Lafın gelişi söylenmiş bir şeyi üstüne alınan erkek tipi de dolu
bakınız:
Vay canım dedi kesin hoşlanıyor.
He canım he kesin...