ülkücüleri sokağa indirmeye çalışanlara inat ülkücüleri her zaman sabıra davet eden lider... arkandayız liderim, merak etme, evde durun diyorsan eğer, dururuz. çıkmamızı istersen de çıkar gerekeni yaparız.
sokağa inse size dert inmese yine size dert olan parti.
bırakıl olum bu iki taraflı konuşup durmayı... milliyetçi hareket partisi, sizin istediğiniz gibi hareket etmeyecektir. her zaman doğru olanı yapacak ve doğru bildiğinin yanında olacaktır.
size kalmadı bu hareket. yok efendim ülkücülerle milliyetçi hareket ters düşmüşmüş, hassiktir ordan diyorum.
milliyetçi hareket partisi siyasi bir partidir, tabi ki herkesi kazanmak için çalışacaktır. ülkücüler ise milliyetçi hareketin bünyesindeki kişilerdir. her ülkücü milliyetçi hareket partisine oy verecek veyahut milliyetçi hareket partili olacak diye bir şey yok. nasıl ki milliyetçi hareket partine oy veren herkesin ülkücü olmadığı gibi...
bu iki farkı birbirinden ayırmaya aklı ermeyenler konuşmasınlar bir daha...
oynadığı tek dizi-film ekmek teknesi sanıyordum, bir çok dizide filmde ufak tefek roller almış. şimdi ise trt'nin gönül hırsızı mı ne dizisi varmış, oradaymış işte.
--spoiler--
"şehit versek de bu yoldan caymayacağız. saldırılarla kuşatılsak da hak ve hakikat yolundan çıkmayacağız. yer altı örgütlerinin, iktidar takviyeli suç ve cinayet çetelerinin önümüze taş koymasına izin vermeyecek, gerekirse her mihnet ve külfeti göğüsleyerek millet davamızı can pahasına savunacağız"
--spoiler--
pekakalı köpeklerin şehit ettiği ülkücü abimiz cengiz akyıldız'ın şiiridir. geçen kasım ayında facebook'ta paylaşmış...
cenazeme bekliyorum sizleri.
biliyorum; hiç beklemiyordunuz bu daveti.
birden geliverdi değil mi..
"daha dün konuşmuştuk ama.." diyorsun....
"ama nasıl olur!"lar çekip çekiştiriyor iki yakanı...
"hiç beklenmedik bir ölüm!" bu, değil mi?...(halbuki her an yanımızda)
"vakitsiz"
"erken!"
"sürpriz!"
işinize ara vereceksin bugün...
neşenizi kaçırdım biliyorum.
nocaman bir pürüz gibi duruverdim karşınızda..
hızını kestim hayatının.
dahası, üzerine alındınız.
ölüm bize de yaklaşırmış dediniz..
ölmesi kanıksanmış, öleceği gelmiş bir yaştayız artık.
ölmüş olmasına şaşırılmayan bir adamım.
bir baksana, ne değişti ki dünyada, ben eksildim diye...!
boğaz köprüsü'nde trafik akıyor hâlâ.
ben öldüm diye şeritleri eksilmedi ya yolların.
ben öldüm bu defa...
hayret, şimdiye kadar hep başkalarıydı ölen...
gitsem de gitmesen de farketmez bir cenaze olurdu camilerden birinin avlusunda.
belki bir kalabalık çıkagelirdi önüme...
"ölen biri çıkar bu şehirde her gün!" diye kanıksadığım
adını bile sormaya zahmet etmediğin.
eksilenin kim olduğuna aldırış etmediğin.
gitti diye üzülmediğin birinin cenazesi işte.....
aynı manzara, aynı tabut, aynı üzgün yüzler...
aynı güneş gözlükleri.
sıradan bir cenaze yani.
ama bu cenazeye mutlaka gitmeliyim.
seni bilmem ama beni bekliyorlar....
ayıp olur, çok ayıp...
davetlilerin yüzüne bakamam sonra.
dediği gibi şairin, bir musallalık saltanatım bu benim.
başroldeyim.
toprağa konulacak adam rolü benim....
ardından ağlanılacak adamı ben oynayacağım....
hiç itirazsız karanlığa uzanmak bana düştü bu defa.
üzerine toprak atılan adamı..
bir toprak yığının altında yüzü erimeye terkedilen adamı..
hüzünlerin müsebbibi olacak adamı.
ayakkabısının kendisini bekleyeceği adamı.
elbiseleri evden çıkarılacak adamı.
yatağı boş kalacak adamı.
akşam eve dönmeyecek adamı.
şehit kabirleri bekleyecek adamı..
eve dönmesi beklenmeyecek adamı.
sofrada yeri boş duracak adamı.
adı telefon rehberinden silinecek adamı.(cengiz akyıldız)
şehrin dudaklarından yarım ağız çıkmış bir hece gibi önemsizleşecek adamı.
sevinçlerin ortasına en fazla bir hıçkırık gibi sokulsa bile hatıranın evinden hemen kapı dışarı edilecek adamı
resmine bakıp bakıp da ağlanacak adamı belki.
"adı neydi.... hani.... şunu yapardı ya!" diye yokluğu normal bilinecek (unutmak ihanettir) diyen adamı...
soluk bir resimde mahzun bir tebessümün ardında aşklarını saklayan, susturan adamı.
ben oynuyorum bugün...
sahnedeyim.
bugün bir ülkü şehidi verildi, halkların kardeşliğini savunanlar sustu... çünkü ölen, ne kürt nede ermeniydi, öz be öz türkoğlu türk'tü.
halklar bugün sustu, çünkü açılım sevdalıları izin vermedi konuşmalarına.
halklar bugün sustu, çünkü öldüren kürt, ölen türk'tü.
halklar bugün sustu, çünkü ölen vatan sevdalısıydı.
halklar bugün sustu, çünkü ölen ülkücüydü....
"ana muhalefetten yavru muhalefete dönüyoruz şimdi" şeklinde haber sunulmuştur... bu terbiyesizliklerinin ardından twitter'da bonbardımana tutulmuştur.
yazık...
lan orası hükümetin veyahut bir başkasının kanalı değil, bizzat devletin kanalı ama hükümete hizmet etmekte. bu kafadan ne zaman sıyrılacak ve devletin kanalı olduğunu anlayacaklar acaba...
kandaşlarımızın yanında olmamız gereken savaş olacaktır. ama elde bu hükümet varken olur mu derseniz, olmaz amk.
suriye'ye girilecek olsa bu hükümet en önden gider amk.
hangi bölümüne gülmediniz amk.. izlemediğini söyleyen adamlar bile her bölümünü biliyo... izlemediğiniz şeyden neden rahatsız olursunuz orasını da anlamam gerçi, hadi ateistler bunu da açıklasın.
--spoiler--
diziler çok sistemli med cezir mesela; ay yapım, çağatay, selenay, barış falay, mine tugay. hadi ateistler bunu da açıklasın
haydi milletim, ülkem zor günlere girdi, ülkemi bu zor, karanlık günlerden aydınlığa çıkaracak ve rahatça "türküm" diyebilmek için, buyrun milliyetçi hareket partisine...
en yakın seçimlerde destek verelim, bir olalım, diri olalım, türk olalım, türk kalalım...
kokuşmuş siyasetin içinde, parlayan bir yıldız adeta. evet, kokuşmuş siyaset...
ülkemi, dört bir koldan sarmış vatan düşmanlarına karşı duran tek adam... (bkz: adam)
recep'i, tayyip'i, erdoğan'ı satmış ülkemi, buna dur diyen tek adamdır devlet bahçeli...
bey'dir aslında, serttir mizacı, ama vatan dedi mi gözlerinin içi güler, her türk evladı gibi (bkz: türk evladı)
dini, devlet işlerine karıştırmaz. gittiği caminin önünde basın toplantısı da yapmaz, dini insanın içinde yaşaması gerektiğine inanır. başkaları gibi, cami önünde miting timsali konuşmaları yoktur.
dinde zorlama yoktur, insanların dini duygularını istismar etmez, çünkü; peygamber (s a v) öyle buyurmuştur.