fatih sultan mehmet hastanesi'nde kadın doğum doktoru.
bugün muayene olmak için rastgele bir randevu almıştım. randevu fişinde kendisinin adı yazıyor ama numara veren sekreter diğer hastalara sürekli ismail bey bugün yok diyordu. sonra kapısında adının yazılı olduğu odadan genç, uzun boylu, esmer bir delikanlı çıktı. aman allahım kafamdaki devlet hastanesi imajı bu cocuğun o odadan çıkmasıyla bir anda yıkıldı. sonuçta oradaki doktor dışarıda görsem amca diye sesleneceğim yaşlarda biri olmalıydı. daha sonra toparlanıp kendime geldim büyük ihtimalle asistanı falandır diye düşündüm sonra muayene sırası bana gelip içeri girdiğimde bu delikanlıdan başkasının olmadığını gördüm. oldukça kibar ve ilgili olan kahramanım ile neredeyse 5 dakika geçirdik hemen sonra eve gelip adını arattım. çünkü o koltukta oturduğuna göre ismail hakkı özler o olmalıydı ama google da bulduğum tüm sonuçlarda bu isim 1961 doğumlu bi amcaya ait çıktı. adı ne, kim bu geç bilinmiyor. bir daha görme ihtimalim olmadığı ortada, hayatımın aşkı başladığı gibi bir anda bitiverdi.
insanların nasıl utanmadan gerçekleştirdiklerini anlamadığım eylem. engelli ya da özel durumu olmayan birinin kullanması halinde; evet bana göre bu utanç verici bir hareket.
gittiği spor salonunda 3 ay boks yapmış sonrasında kendini boksör zanneden arkadaşların kullandığı en büyük yalan. azıcık kolu, omuzu, vücudu yapılı diye her ortamda ben "ben aslında boksörüm, bi arkadaşa yamuk yaptılar kavgaya karıştım sonra lisansım iptal oldu" demeyi kendine farz edinmiştir bu arkadaşlar. sorsan lisansı da hiç almamıştır zaten ama nedendir bu yalan dolan bilinmez.
frida kahlo'nun en güzel şekilde anlattığı duygular bütünüdür.
''kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.
gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.
her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.
düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.
ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.
sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.
tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden "sen" olduğun için vazgeçtim.
bencil olduğun için vazgeçtim.
bunlardan sadece bir tanesi senden vazgecmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi.
ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.
bu yüzden ben de senden vazgeçtim.''
hayatım boyunca duyduğum en büyük fantezileri ve gördüğüm en değişik sapıklıkları hep bu odada yaşadım. özellikle bir takım oyunu için kullanılan soyunma odasıysa orası normal kalmanın imkanı yok; meme manyağı mı ararsın götçü sapık mı istersin hepsi burda şaka yoluyla kendini açık ediyor. değişik bir atmosferi var gerçekten.
göztepe kampüsünde bulunan salondur. kullanım amacını henüz anlayabilmiş değilim. geçen hafta maçımız vardı arkadaşım facebook üzerinden check-in yapmış orada olduğumuza dair. 1 haftadır ekleyenler, mesaj atanlar gırla. gençlik bitmiş azizim.