bir ölçü birimi olarak kullanmak istesek kafa karışıklığı yaratacak miktardır.
tükürük boğaza kaçınca boğulma var, açık denizde boğulma var, yere yüz üstü düşüp bayılıp kafanın su birikintisine girmesiyle boğulmak var, var oğlu var.
sırf belli bir kişiye ya da olaya bağlı olarak yazmıyorum, dine hakaret falan etmek gibi bir niyetim de yok dava falan açmayın.
efendim iş gereği zamanında memleketin en yobaz ama aynı zamanda en ikiyüzlü, uyuşturucu ve fuhuşun gırla gittiği bir şehrinde kalıyordum. iş dışında kalan zamanlarımı da işsizlikten ve abazanlıktan, instagram'da söz konusu şehrin en ilik hatunlarını insta'dan takip ederek geçiriyordum.
ilginç bir şekilde, profil bio'sunda malum sektöre dayalı imalarda bulunan hatunların belki de yarısının mutlaka bir umre fotoğrafı vardı.
story'de bir fotoğrafı açıyorum umre, arapça ilahi, diğer fotoğrafa geçiyorum lüks rezidansta yarı çıplak içkili eğlence. nooluyoruz alüminiyum.
ne bileyim ilginç geldi bana.
bu arada umre fiyatları 1300-4000 dolar arası, asgari ücret de gün itibariyle 430 dolar civarı.
belki de fakirler gidemeyip onlar gidebildiğinden çok göze batıyordur.
sırf müslümanlıkla ya da araplıkla bağdaştırılacak bir şey değil. tarikat şeyhi de, hint gurusu da, amerikan televangelisti de hepsi lüks araba meraklısı.
hak yoluna varmak için tofaş kartal'a binsek olmuyor mu, illa belli bir segmentin üstünde araç mı lazım anlamadım ki.
kpop grubu newjeans'in super shy klibi için portekiz'de bir balıkçı pazarında klip çekilirken arada kadraja giren dededir.
dede yarı mahçup yarı kafası karışık mevzuyu anlamaya çalışırken gruptaki kızlardan birinin nazikçe başıyla selamlaması, dedenin de "iyi devam edin yavrum" el hareketi ile güldürmüştür.
cephede kapana kısıldıktan sonra susuzluktan ve çaresizlikten af buyurun pipi suyunu çeşmeye elini dayar gibi dayaya dayaya içerken ukrayna drone'u tarafından görüntülenen rus askeridir.
90'larda gurbetçi derken insanın aklına ,"ekmeği için gurbet ellerde çalışmak zorunda kalmış, mazlum, gariban türk" gelirdi.
şimdi "gurbetçi" deyince karşımıza çıkanlar:
-Ülkemin parası çöksün, döviz uçsun ucuza ev alayım, tatil yapayım diyen gurbetçi.
-Ülkede geçim sıkıntısı çekene "kahve alacağına su iç, onu da içemiyorsan geber" diyen gurbetçi.
-Almanya'da her türlü "ahlaksızlığı" dibine kadar yaşayıp türkiye'de "ahlak" dersi veren gurbetçi.
özellikle 90 doğumlu ve sonrası neslin aklına oturmuş gurbetçi algısı aşağı yukarı budur arkadaşlar. yani "neo naziler solingen'de türkleri yaktı." deseniz "iyi olmuş amk keşke bir bidon benzin de ben gönderseydim." diyecek adam çok bu ülkede artık.
ha onun da çözümü basit:
almanya'da nsdap kurulmadan önce nasyonal sosyalizm adına kurulan siyasi partiler mevcuttu (macaristan, avusturya vs.).
"alman nazizmi şu sebeplerden başarısız oldu, o yüzden macar/avusturya modelini referans alıyoruz" ya da " "yerli ve milli bir nasyonal sosyalizm" (öeh bu ne amk) modeli geliştiriyoruz" denilir mevzu kapanır.
milli piyango online'daki kumar oyunu içeriklerinin çoğundan sorumlu olan georgia,abd merkezli, demirören ortaklığında türkiye'de iş yapan, onun dışında pek de yerli ve milli olmayan firma.
tamamen şans odaklı bir faaliyete scientific adını vermek de ne bileyim (tabii kumarbazlar için şans, kasa için bilimsel).
avrupalıların mültecileri türkiye'ye itelemesi yerine önermiş olduğum alternatif çözüm önerisi.
şimdi kaliningrad dediğimiz yer, önceden adı königsberg olup, almanya 2. dünya savaşı'nda siki tutunca sovyetlerin ilhak ettiği bir bölge. prusya'nın anavatanı. sovyetler çökünce de rus toprağı olarak devam etmiş.
alman nüfus siktir edilmiş, nüfus komple rus, genelde gümrük kaçakçılığından, yavaş yavaş gelişen imalat sektöründen ve rus merkezi yönetiminden gelen parayla geçiniyorlar.
rusya'nın bu bölgeyi istemesinin nedeni baltık denizi'ne olası bir nato müdahalesi için tampon bölge oluşturmaktı. ancak finlandiya (ve yakında isveç) nato'ya katılıp baltık denizi bir nato gölü olunca çok da bir anlamı kalmadı.
çözüm önerim şu:
1-Hazır rusya ukrayna ile meşgulken kaliningrad sınırından arap, paki, afgan ne kadar mülteci varsa itelemek.
2-mültecileri silahlandırıp "özgür kaliningrad islami hareket ordusu"nu kurmak.
3-Rusları defedip mültecilerin yönetime geçmesi.
4-şeriat ilanı
5-avrupa'da kalan mültecilerin gönüllü olarak el-kalininiye islam emirliği'ne göçü.
6-istiklal marşı
7-kapanış
uganda devlet başkanı Yoweri Museveni'nin general olan oğlu Muhoozi Kainerugaba'nın "Gerekirse Putin'i Moskova'da savunmak için asker göndermeye hazırız." şeklinde yaptığı açıklamadır.
sol bitik, sağ bitik, siyasal islam iktidar olsa da ideolojik olarak bitik (dava dava diye elde kalan şey herkese ibne ve terörist demek), atatürkçülük komple bitik.
saltanat olmamış, anayasal monarşi (meşruiyet) olmamış, tek parti yönetimi olmamış, çok partili demokrasi olmamış.
bu topraklarda bütün ideolojiler ve yönetim modelleri denenmiş ve hepsi çökmüş. denenmemiş bir tek nazilik kaldı, bir de bunu deneyelim amk.
iktidara veya iktidar temsilcisi kişilere karşı sürekli alttan alıp gülücükler saçarak konforunu koruyan (ki o da iktidar bu kişileri adamdan koyup lütfedip kendilerine muhattap ederse) ama muhalif bir siyasetçi, kanaat önderi vs. gördüğünde canavara dönüşen muhaliftir.
böyle bir şey kesinlikle var. başkasına sormayı götünün yemeyeceği soruları gidip öbür cenaha hesap sorar gibi sorarsan tutarlı değilsin arkadaşım, samimi de değilsin.
hesap sorulan muhalif siyasi "ulan iktidardaki adama gülücükler saçılıyor benimse anama sövülüyor, bu durumda iktidara geldiğimizde sizi sikmek lazımdır" dese haklı mına koyim.
amerika birleşik devletleri, kanada ve birleşik krallık'dır. savaş sırasında bile demokrasiden taviz vermemişlerdir (kısmen birleşik krallık hariç, ona ayrı gireceğiz).
1941 yılında savaşa katılan abd'de 1944 yılında başkanlık seçimleri yapılmıştır.
Savaşta ölen amerikalı sayısı 419400'dür.
Savaşın başladığı ilk günden bu yana, yani 1939'dan beri savaşan birleşik krallık, tüm partilerin oluşturduğu 5 yıllık bir savaş hükümetinin ardından 5 temmuz 1945 günü seçim yapmış, hatta Savaşın birleştirici gücü Churchill'i iktidardan gönderip yerine Clement Attlee'yi seçmiştir.
Savaşta ölen britanya (koloniler dahil) vatandaşı sayısı 450900'dür.
Savaşın bitimi 2 eylül 1945'dir.
kanada ise savaş esnasında iki kez seçime gitmiştir. 1940 ve 1945 yıllarında.
Savaşta ölen kanadalı sayısı 43600'dür.
Bu ortamda seçim mi yapılır şimdi, erteleyelim bence falan diyen olursa söyleyeyim, gayet de seçim oluyor.
ek: ama onlar bizim gibi bir yıkım yaşamadılar diyenler için alman uçak ve füze bombardımanı altında (bkz: the blitz)yerle bir olan ingiliz şehirlerini de ayrı ekliyorum:
Kara kuru, kıllı koyu tenli herifleri izlemek de ne bileyim.
Türk futbolundaki (ve nazaran diğer ülke futbollarındaki )sportmenlikten yoksunluk, yetenek fakirliği, yaşatılan stres vs. onlara girmeye gerek bile yok.
Doğu alman milli gülle takımındaki ablaları izleseniz daha fazla gözünüz gönlünüz şenlenir.
Aralık 2018 itibariyle 48637 kişinin defne ismini kullanması ve bunlardan sadece 1 kişinin sedat peker'in attığı "defne" isimli kişi ile alakalı tweet le ilgili tepki göstermesidir.