gitmekle kalmak arasında bir kıyas yapılacak olursa; gitmek kolay olandır. kalan taraf olunca yaşadığın hayatı artık o olmadan yaşayacaksın demektir. hep eksik. giden olunca; aklı hep arkada kalacak ama yeni bir ortam bir süre sonra daha iyi olmasını sağlayacaktır. yani demem o ki; gitme. hep yanımda kal.
hoşgeldin canım, hayatıma hoş geldin. öyle iyi geldin ki bana. mutluluğun ne demek olduğunu anlamamı, küçük şeylerden mutlu olmamı sağladın. geleceğe umutla bakmak ve senli güzel günleri düşünmek harika bir duygu. sana da dedim ya sanki bana bir çift kanat verdin. mutluluktan uçmak işte benim yaşadığımdır. geleceğim ol. seni seviyorum. *
sonradan görme insanları doyuranmazsınız arkadaşlar. önemli olan sevdiğinin seni düşünüp bir şey almasıdır ki o seni düşünerek bahçeden çiçek dahi koparsa mutlu olunmalıdır.
leyla ile mecnunun yaşadığı ülkenin padişahı bir gün vezirine leylayı çok merak ettiğini söylemiş. bu leyla ne kadar güzel ki kays deliye döndü der. bana leylayı getirin görmek istiyorum.
veziri bir gün bir kız getirir padişahın karşısına. padişahım leyla kulunuz der. padişah leyla ya bakar bakar. çok güzel değildir leyla. sıradan bir kızdır. padişah sorar leylaya sen çok güzel sayılmazsın, ne yaptında kaysı mecnuna çevirdin der. leyla da: siz beni hiç mecnunun gözünden gördünüz mü? der.
bilgili olmak zorundasınız. onun her sorduğu soruya mutluka akla yatkın ve anlaşılır bir cevap vermelisiniz.
kararlı olmalısınız. bir söylediğiniz sözden sakın geri dönmeyin bu onlar için karakterli olduğunuzu gösterir.
tipiniz çok önemli değil ama boy ve kaslar önemli. güçlü görünmelisiniz.
yemeklerden anlamalısınız. yemek yemeyi çok severler.
güzel ve uyumlu giyinmelisiniz ayrıca koku da önemli bir faktör.
bundan sonra sadece şansınız varsa tavlarsınız. o istiyorsa tavlanır.