bir türlü konuyu kapatmayan tilerdir. insanları sıktıklarının farkında olmazlar. başkasının esprisi ile ikinci bir espri yapan tiplerle amcaoğludurlar aynı zamanda.
yazarların dört bir tarafa duyurmak istediği şeylerdir.
bugün benim doğumgünüm ulan! bir tek ablam aradı kutladı. canım ablam. ey hayat geri ver yıllarımı söz bu sefer değerini bileceğim.
tanım: izlerken insanı gülmekten yaran ama diğer taraftan düşündürüp, hüzünlendiren çok yönlü kliplerdir.
şevval sam- sarhoş http://www.youtube.com/watch?v=fOOgMp-qTG4
edit: kenan imirzalı de mi o avatar.
bundan 4- 5 ay önce telefonumu değiştirmek istedim. aklıma bir zamanlar hastası olduğum böyle böyler çikolata kalıbı gibi duran nokia N95 serisi geldi. çok pahalı ve her yerde olmayan bir telefon olduğunu gördüm. ben de 2. ellere bakmaya başladım. bayandan çok temiz N95 8GB bulunca ayaklarımı kıçıma vura vura koştum 240 tl' ye aldım. başlarda her şey gücel gidiyordu. ta ki düşürüp iç ekranın içine edinceye kadar. 100' tl de öyle bayıldım. telefon çalışıyor şimdi. arada ekran biraz kaysa da sorun yok. ama hesaplayınca harcadığım paraya iki üç kuruş daha ekleyip bildiğin akıllı telefon alabilirdim en sıfırından. mallık işte. artık felsefem ' teknolojik zamazingolar sıfır alınmalı' .
açıkta kokuşmasını önleyip tekrar tekrar kullanmanızı sağlar. final döneminde özellikle çok yardımcınız olur. ancak bulaşık makineniz varsa ona koymanız daha makbul.
içlerinde benim de olduğum yazar grubu. 8 yaşlarındaydım. abim ablam zorla aldırmıştı bizimkilere parayı nasıl bulmuşlarsa almışlar. bizim monopoly' de istanbul semtleri vardı. mesela tarabya, yeniköy lacivert yani en pahalı semtlerdi. öyle tapuyu alıcam ev- otel dikecem demek baya bi mangır isterdi.
seni görünce içimde uçuşur kelebekler
yapmışım pastalar açmışım börekler
bir lokma daha yemezsen öldürürüm komşuyu
çoluk çocuk demeden
bana kazık atma nolur.
'bir gün mahmut usta ile oturuyoruz' minvalinde genelde televizyon izlerkene, dizi/ filmin en güzel yerinde başlar anlatmaya. dinlemek zorundasındır. zira ' babasının tecrübelerinden faydalanmayan ukala evladın akıbeti' hikayesi çok daha uzun sürer.
istisna olacak bir şarkı duymadım. hepsi mi böyle 'bir vay neler yaşadık daha neler göreceğiz' dedirtir. gözleri uzaklara diktirir. çayı derin nefes alırken içtirir.
not: derin nefes alırken içmeyin boğaza kaçıyor dikkatli olun.
aman yolla beyoğluna yolla şarkısı bunlardan biridir kanımca. nerdeyse bütün macır düğünlerinde çalar. en azından bizim mahallede öyleydi ve o nağmesi ne bileyim hep bir hüzün verir bana.
edit: imla
herkesle konuşmaz. sadece belli arkadaşları ile muhabbet eder ve bunu bilinçli bir seçicilikle yapar. ama sağda solda gördü mü en güzel ( en yapmacık daha doğru) gülümsemesi ile selam verir. tuhaftır ya böyle.
karşıdakine ' o sana bakmaz' ya da ' sevil de sevme' diyemeyecek kadar iyi kalplidir. o nedenle ' içinden nasıl geliyorsa onu yap ne kaybedersin ki' der. ama kısaca bi' defolup gitmesi geren arkadaştır.
(bkz: benim la bu)
bilek ve parmak kaslarını güçlendir. işaret parmağı ile dambıl kaldırma yarışı kazandırır.
edit: (bkz: çekmeceye uzanıp mouse almaya üşenmek)
edit: mouse pad değil touch pad.cedrics chen' e teşekkürler uyarı için.
siktir etmektir. biri sizi ilk tanışmada ya sever ya da sevmez. boşuna kendinizi yıpratmayın yani. öyle güldüreyim karşıdakini falan yakışmaz size. sırf ayıp olmasın diye zoraki güldüğünü anladığınızda pişman oluyorsunuz. olduğunuz gibi olun tamam mı canlarım.
rakip kanala bu konuda yetişebilmek için nacizane araya sıkıştırılan sahnedir efendim.
' sami... ne var sami... sami ne... ' ıyhh hala kulağımda. kısacası olmamış sevgili senaristler.
edit: eksilere müshaben ' yalan mı? '
beni en çok üzen tarafı olga isminin dahi olması ama benimki gibi sık karşılaşılan ismin olmaması. 2 ihtimal var. ya olgalar sıklaştı( ühüü) . ya da benimkiler tükendi.